Yeni deri ayakkabılarım etrafta yankılanıyor. Binlerce göz her hareketime odaklanıyor ve onları arkama bakmadan bile tenimde hissedebiliyorum. Four Season Adası’nın, yaygın olarak bilinen adıyla Akademi Adası, açılış töreninde, ilk sırada olan birinci sınıf öğrencisinin kısa bir konuşma yapması gelenektir. Aslında bu yıl da böyleydi. Yeni neslin en iyi not alanlarının konuşması ufak alkışlarla sona erdi… Ama şimdi mekân az öncekiyle karşılaştırılamayacak kadar büyük bir coşkuyla dolu. "…" Mekânın gürültüsünü geride bırakıp mikrofona doğru yavaşça yürüdüm. Nefes aldım, sonra etrafıma baktım... Bunun adanın en büyük salonu olduğunu duymuştum ama bugün bütün koltuklar dolu. Bazıları arkadaşlarıyla fısıldaşıyor, sessizce esniyor veya telefonlarıyla oynuyor. İlgilenmiyormuş gibi davranan onların bile bir gözleri bendeydi. Ancak bu kimseyi şaşırtmamalı. Ülkenin en zor sınavlarını yapan Akademi Adası’nın giriş sınavında, tüm nesiller arasında en yüksek puanlarını aldım ve buradaki ilk günümde beklenmedik bir hamle yaptım. Bir günde bu akademi adasının en güçlü adamı oldum. Bu benim başarı dosyam. Akademi Adası tarihinde Yedi Yıldız'a en hızlı yükselen öğrenci. Geçen yılın mutlak kraliçesini bir günde yendim; En çok dikkat çeken süper acemiyim. Tabii, yukarıda bahsettiklerimin hepsi yalan. Bu iyi değil, bu doğru değil… Kalbim durmak üzere. Bu da ne? Neden bunu yapmam gerekiyor? Hakkımdaki neredeyse tüm kamuya açık bilgiler yanlış. Aslında, muhtemelen sadece adım ve cinsiyetim doğrudur. Sınavlardan kaldım. Yedi Yıldız olmak için ne bir nedenim var, ne de en güçlüyüm. Sınav notumun akademideki en düşük puanlardan biri olduğunu duydum. Bu doğru, hakkımda söylenenlere kıyasla çöpün tekiyim. … Ama bu kimse tarafından öğrenilmemeli. Açığa çıkmamalıyım. Bu nedenle, çılgınca atan kalbimi kavradım ve sakin bir gülümsemeyle ağzımı açtım. “Dinleyin millet, ben yeni öğrencilerden biriyim: Shinohara Hiroto. Öncelikle şunu duyurayım, önümüzdeki iki yıl boyunca bu adayı en iyi öğrenci olarak yönetmeye devam edeceğim. Rakibim İmparatoriçe veya her kimse, Yedi Yıldız olarak tahtımdan vazgeçmeye hiç niyetim yok. Ancak birileri ikna olmazsa, her an bana gelebilirsiniz. Bütün düello tekliflerinizi kabul edeceğim. Ana fikir şu, ne kadar denerseniz deneyin, kaybetmek niyetinde değilim. ” sonuna kadar kışkırtıcı bir tonda konuştum. Sesim asla titrememeliydi. "…" Konuşmamın olağandışı içeriği nedeniyle şu anda fırtınalar kopan yerden gözlerimi kaçırdım ve salonu erkenden terk etmeye karar verdim. Yüzümde sahte bir gülümseme var ama öte yandan pişmanlık ve kaygı kalbimde cirit atıyor… Ah, gerçekten deli miyim? Yoksa aptal mıyım? Hayır, aptal olduğuma hiç şüphe yok. Bu noktada, buradan sıyrılmama imkân yok. Her şey bitene kadar ne geçmişe bakabilirim ne de geri dönebilirim. Ama bu yüzden... Şu andan itibaren buradaki insanları kandıracağım. Önümüzdeki iki yıl boyunca mezuniyete kadar hangi yöntem gerekli olursa olsun, bu yalanı mutlaka sonuna kadar devam ettireceğim. —Ve şimdi, bu duruma nasıl geldiğimi merak ediyor musun? Bunun neden olduğunu açıklamak için bu sabahki olaylara geri dönmeliyiz.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.