Danganronpa Zero - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




24.2   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   24.4 


           
Bölüm 24.3

"Ne-?"

"Ne-?"

Geride kalan Madarailerin ifadeleri aynı anda şaşkınlığa dönüştü. Kendimi üçüncü katın koridorundan atmam, kesinlikle onların beklentisi dahilinde değildi ve benim için de aynı durum söz konusu. Hatta benim yüzümdeki şaşkınlık onlarınkinden daha fazlaydı büyük ihtimalle. Sonra ben hala hayret içindeyken yerçekimine yakalanmış bedenim direkt bahçeye doğru düşmeye devam etti.

"Aaaaaaahhh….."

Bu düşüşü takip eden, bir şok dalgasıydı. 

Ancak ölümcül bir şok dalgası değildi. Bilincimi kaybettirmedi bile. Mucizevi biçimde vücudum, doğrudan bir çalılığa düştü ve bu düşüşümü olağanüstü derecede hafifletti.

Bu tamamen %100 ihtimalle tesadüftü.

Bunu bilmiyordum, bunu hedeflemedim ve bunu tahmin etmedim de.

Ama nedense bunu anlamış olmama rağmen, bu tesadüf sanki beklenen bir olaymış gibi davrandım. Elbette şok dalgası bedenimin çoğunu uyuşturacak kadar güçlüydü; ayrıca kollarım, bacaklarım ve yüzümün hepsi birden çalının iğneye benzeyen uçlarına batıyordu. Yine de kaçmak için sakince zihnimi düzenledim ve kollarım ile ayaklarım yavaşça işlevini geri kazandı. Sonra emekleyerek ilerlemeye başladım.

Emeklerken iki çift siyah ayakkabıya rastladım.

Hala emekler durumda kafamı kaldırdım ve yukarıdan bana bakan iki Madarai gördüm.

"Ben Shichishiki Madarai." (7)

"Ben Yasshiki Madarai." (8)

Üçüncü katta bulunanlardan farklı Madarailerdi bunlar. Anlaşılan buraya çağırılmışlardı.

"Evet, senin aşağı düşerek inmeni kesinlikle beklemiyorduk."

"Evet, senin aşağı düşerek inmeni kesinlikle beklemiyorduk."

Düşünmeden boğazımdan bir yutkunma sesi geldi.

Ama bu kabusa benzer duruma rağmen şaşkın, korkmuş veya gergin hissetmedim. Bunların yerine hissettiğim, beynimdeki o yoğun kaşıntıydı.

Ve bu kaşıntı ile birlikte bir önsezi hissi geldi.

Ölmeyeceğim.

Burada ölmeyeceğim.

Bu önsezinin nasıl ortaya çıktığı benim için bile meçhuldü ama bunun bir önsezi olduğu kesindi. Bu konuda neredeyse bütünüyle emindim.

"O tasasız surat da neyin nesi."

"Sinirimi bozuyor."

İki Madarai yaklaşıp yüzümü incelerken birbirlerine dolanıyormuş gibi göründüler. O gözlerde öldürme niyetine yoğun bir odak vardı.

"Neden içinde bulunduğun durumu bir kez olsun anlamıyorsun?"

"Neden içinde bulunduğun durumu bir kez olsun anlamıyorsun?"

Sonra Madarailer birlikte bir yumruk oluşturdular ve peşinden yumrukları kaldırdılar. 

Ama benim gözlerim onların ötesine bakıyordu, omuzlarının arkasındaki kıza odaklıydı.

Görünüşe göre geçenki önsezim şu anki durumla tamamen uyuyordu.

"Yabancıların işlerine burnunuzu çok sokmamalısınız."

Madarailer aynı anda arkalarına döndü ve mesafeden dolayı baş parmak boyutunda görünmesi gereken kız, aniden arkalarında belirdi.  

Beynimdeki kaşıntı. O anda hatırladım.

Bu kızın adı, Mukuro İkusaba'ydı.

"Bir şey söylemeyeceğim ama muhtemelen o kızı bırakmalısınız."

Sonra iki eliyle, Madarailerin kollarını sıkıca tuttu. 

"…Guh!"

"…Guh!"

Yüzleri acı dolu bir ifadeye dönüşürken dizleri yere vurdu.

"Pes edin, böyle bir durumda elleriniz çok dayanmayacak..."

Onların ellerini tutuşu öyle kuvvetliydi ki bir ses duyulabiliyordu. Bu zayıf kız o kadar gücün hepsini nerede saklıyor olabilirdi ki? Ama onun gücünü ilk elden anlayanlar, acı çeken Madarailerin kendisiydi.

"Benimle alay etme!"

"Benimle alay etme!"

Dizlerinin üstünde duran Madarailer neredeyse aynı anda bağırdı.

İkusaba-san'ın arkasında, Madarailerin de arkasında duran iki farklı Madarai zıplayarak geldi. 

Bir sürü sağ ve sol bacak, uçan tekme şeklinde İkusaba-san'a doğru fırladı. Ancak kız hiçbir ürkme belirtisi göstermeden önündeki Madarailerin kollarını bıraktı ve ona doğru tek bir hareketle gelen uçan tekmelerden kaçındı. Bu uçan tekmeleri atan iki kardeş, yere inmeden önce çabucak pozisyonlarını değiştirdiler.

Dört Madarai, İkusaba-san'ı tamamen çevreledi. 

"Buradaki kıza ne yapalım?" "Onu Rokushiki'ye bırak." "Bununla kendin başa çıkabilir misin?" "Kız dövüşmeye alışkın değil zaten." "Hadi önce bununla ilgilenelim." "Evet, bu daha kolay olur." Saçma biçimde benzer sesleriyle stratejilerini tartışırken İkusaba-san'ı sabitçe gözlemlemeleri bir kez olsun bozulmadı.

Fakat İkusaba-san hiç köşeye sıkışmış gibi davranmadı. Bunun yerine, hızlıca hepsinin yüzüne dik dik bakarak onay sözlerini mırıldanıyordu.  

"Bu dördünü alt edersem ve Kirigiri-san'a sadece bir tanesini bırakırsam… tamamdır, her şey plana göre."

Her şey plana göre, bu sözleri duyan Madarailer güçlü bir tepki verdi. Uyum içinde dördünün sesi gürültüyle çıktı.

"Neyden bahsediyorsun lan!"

Ama tabii ki İkusaba-san sakin bir yüzle cevap verdi. 

"Pek bir şey değil, sizin bilmeniz gereken şeyler değil… zaten siz muhtemelen hiçbir önemli bilgi taşımıyorsunuz bile. Bu yüzden şu an size söylüyorum, belki de pes etmelisiniz."

"Kes sesini!" "Kes sesini!" "Kes sesini!" "Kes sesini!"

Dört tehditkar ses, İkusaba-san'a hep birlikte saldırdı.

"Şimdi pes edebileceğimizi mi düşünüyorsun?" "Biz onlara yemin ettik!" "Öğrenci konseyi için ilerlemeye devam edeceğiz!" "Bunu sana kanıtlayacağız!" "Öğrenci konseyininin onurunu korumaya yemin ederiz!" "Onu ölümüne koruyacağız!" "Kesinlikle intikamımızı senden alacağız!" "Yolumuza kimsenin çıkmasına izin vermeyeceğiz!"

Sağdan sola,

Önden arkaya,

Birbirinin yerine geçen sinirli sözleri havada dağıldı. Yine de İkusaba-san umursamazca iç çekerek kafasını kaşıdı.

"Ee, sanırım yaşadıklarınızı biraz kendime benzetebiliyorum ama… bekle, yalan bu. Aslında hiç kendime benzetmiyorum… ama anlayabiliyorum. Ancak bu kız farklı. Onun açısından, o sizin söyleyeceğiniz şeyleri anlamaktan hiçbir kazanç sağlamıyor. Sizin düşünceleriniz veya umutlarınız gibi şeyler ona hiçbir anlam ifade etmiyor. Bu senaryonun tümünü ayarlamış olan kişi için hiçbir anlam ifade etmiyor, bu yüzden her şeyi bitirmek için onun üstüne gitmek boşuna olur."

gıcır, gıcır, gıcır, gıcır

Karşılıklı gıcırtı sesleri bahçeyi doldurdu.


bu bölümün devamı yakında...

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


24.2   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   24.4 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.