Yukarı Çık




5   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   7 


           
6. BÖLÜM
 
Sayısız düşünce ve duygu Emilia’yı bir fırtına gibi vurdu. Yine de sarsılmamış olmasının nedeni muhtemelen katılaşmış kalbiydi.  Çabucak kendini topladı.
 
“Ne sebeple? Mezuniyet törenini anlarım ama arabayı hiç anlamadım. Bunu ne niyetle yapıyorsunuz?”
“ Endişeli misin? Truva atı olabileceğinden mi korktun?”
“Benimle dalga geçmeyin. Hiç komik değil.”
 
Emilia soğuk bir şekilde cevap verdi ama  hadius istifini bile  bozmadı.
 
“Bugün olan şey ... hayır, son beş yılda olan şeylere bakarsanız anlarsınız. Bunu neden yaptığımı. Oo, sakin sizden hoşlanmamı  beklediğinizi söylemeyin?”
“Bu doğru. Bunun almasının hiçbir yolu yok.”
 
Bu kadar sakince kabul etmek.
 
“Öyleyse nedenini açıklayın lütfen.”
“Özel bir sebebi yok. Seni nişanlı olarak görevini yapmaya zorladım o yüzden haklarından yaralanmana  izin vermem gerektiğini düşündüm. Bir ödül gibi.”
“Bir ödül mü?”
 
Emilia sesini yükseltmemeye çalıştı.
 
“ Bu arabayı al ve geçen beş yıldaki hakaretleri unut, anlamı bu mu?”
 “Bunu hiç düşünmedim desem yalan olur.”
“Sizce de fazla değil mi? Buna kandırmak denir. Şaka herhalde.”
“ Bu doğru. Bu kandırma ve şaka. Bencil ve  kötü.”
Havadan bahsedermiş gibi sözlerini kayıtsızca söyleyen bir adam.
 
“Ne düşünürsen düşün. Kelimesi kelimesine açıklamaya niyetim yok.  Rahatsız olduysan  bunu teselli parası olarak düşün.”
 
Teselli parası, bu iki kelime göğsünün derinlerine saplanmıştı.
 
Emilia  incinmiş bir ifadesi olabileceğinden  korktuğundan arkasını dönde ve nefes aldı. Eteğini kavradı ve ağlamamak için kendini zor tuttu.
Hala biraz umudu vardı.  Emilia Hadius’un en azından pişmanlık duyacağını düşündü. Düşündü ama...
 
“Bunu neden yaptığını anlıyorum. Bir gün nişanı bozacaksın yani önceden suçluluk duygusundan kurtulmaya çalışıyorsun. Belki de sadece sessiz kalmam içindir. Çünkü sen hiç suçluluk duyuyormuş gibi görünmüyorsun.  Bu kadar endişeli misin?  Bir ihtimal benden kolayca kurtulamamaktan mı korkuyorsun?”
 
Cevap vermedi.
 
“Yanlış anlamışsın gibi görünüyor  o yüzden sana açıklayayım;  bu garip nişanı sürdürmek gibi bir niyetim yok. Bu kadar yeter.  Meyer adını duymak bile beni ürpertiyor. Yani tazminat parası olmasa bile nişanı bozmaya hazırım.” ÇN: oğlumuz konuşmayı bilmediğinden böyle oldu
“Biliyorum.”
“Biliyor musun? Biliyorsun ve bunu yapıyorsun?”
“Bu doğru. Çok iyi biliyorum. Bu nişandan ne kadar kutulmak istediğini, benden ve ailemden ne kadar nefet ettiğini. Herkesten daha iyi biliyorum. Ama yine de bunu al. Boşuna yorulma.”
 
Buz gibi sözleri duyunca, garip bir şekilde  Emilia kızgınlıktan çok üzüntü hissetti. Emilia gün batımına sırtını dönen hadius’a baktı ve çok geçmeden omuzlarını düşürdü.
 
“Hediyeyi reddeiyorum. Ne olursa olsun almayacağım.  Ve endişelenme. Bu olmasa bile mezüniyet töreninde nişanlın olarak görevimi yerine getireceğim. Küçük beye zarar vermeden.”
Buraya kadardı.
Bundan sonra gerçekten bitmişti. Hadius kralı bir şekilde nişanı bozmaya ikna edecekti...
 
Emilia kalbini böyle özgür bıraktığı için  daha iyi hissetti.  Aksi takdirde hayatının geri kalanında dayanabileceği kadar pişmanlıkla  bunun hakkında düşünebilirdi.
 
“O zaman artık gidiyorum.”
 
Emilia hafifçe eğildi ve geri döndü. Ama tekrar durmak zorunda kalmadan önce pek yürümedi.
 
“Bir şeyi aklından çıkarma. Eğer kabul etmezsen bu zavallı arabacı kıymetli bir şeyi kaybedecek. İşi karşılığında geneleve satılan kız kardeşini geri almam gerekiyordu yani bu çok vicdansızca değil mi?”
 
Donan beni hemen döndü.  Yalnızca o zaman arabacıya baktı.
 
Dev kadar büyük bir vücut ve eğri burnunun üstünde birleşen kalın kaşlarıyla gergin ve ne yapacağını bilemez bir haldeydi.  Her an göz yaşlarına boğulacakmış gibi duran yüz bunun yalan olmadığını söylüyordu.
 
“Kabul etmezsen Beppy dilson hemen kovulacak. Biliğin gibi Meyerler merhamet ya da şefkat göstermez. Ayrıca suçluluk duyguları da yoktur.”
Emilia yine aptalca ağzını açtı.
 
“Zor olan ne? Sadece araba ve işci kabul etmek. Beppy Dilson’un birkaç ay çalışmasına izin ver. Bu şekilde Laura’yı ya da küçük kız kardeşinin adı her neyse onu kurtarabileceğim.”
 
İki gözü de şok içinde  arabacıya dikildi.
Aşırı titrediğini fark eden Hadius ona yaklaşmaya başladı.
 
“Beppy şimdilik yakındaki bir çiftlikte kalacak. Eviniz hemen yatacağı yer ve ahırı olmayacak.”
“Hayır. Yapamam...”
“Her sabah çalışmak için evine gelecek ve geceleri çiftliğe geri dönecek. O sadece arabacı değil ayrıca ev işlerine de yardım ediyor. Öyle değil mi, Beppy?”
Hadius bunu sordu arbacının verdiğini yanıt ise Emilia’yı gerçekten şaşırttı.
“Şafakta git gece geri dön. Efendi bana ne derse onu yapmak. Beppy iyidir. O iyi bir hizmetçi.”
 
Bir yetişkine ait olduğu düşünülemeyecek masum gözler ve anlaşılmaz konuşmalar. Önceki bütün konuşmaları unutan Emilia Beppy’e odaklanmıştı.  Tıpkı kardeşi Mitch’nin sekiz yaşındaki haline benziyordu gözlerini kırpıyor ve  şapkasını tutuyordu. Kız kardeşini genelevden kurtarmak zorunda olan büyük çocuksu bir yetişikin...
 
Kahretsin! Emilia neredeyse küfredecekti.
“Beppy Dilson genç hanıma iyi bak.”
 
Hadius sırtına dokunduğunda Beppy Emilia’yı iyi eğitimli bir arabacı gibi selamladı. ÇN: bi de bunların hepsi kız bunu kabul etsin diye numara oluyormuş aslında bu Beppy çok yetenekli bir korumaymış kızı korusun diye adam onun yanına vermişmiş falan... hayaller hayaller
 
“Emila, güzel. Çalışmama izin verdiğin için teşekkürler.”
 
Sonra temiz bir mendil çıkardı elinin arkasına koydu ve kolunu Emilia’ya doğru uzattı.  Bir arabacının hanımları arabaya götürüken yaptığı gibi.
İçinden çığlık atıyordu. Olamaz, bu şekilde kandırılmış olamaz. Ama Emilia tamamen donmuştu ve Beppy’nin büyük eline bakmaktan başka şansı yoktu.
“Kabul et. Emilia.”
 
Hadius’a soğuk gözlerle bakan Emilia sonunda elini Beppy’nin mendilinin üstüne koydu. Aksi halde büyük çocuksu yetişikin dizlerinin üstüne çöküp ağlayacak gibi görünüyordu.
 
“bunu neden yapıyorsun gerçekten bilmiyorum ama.. gerçekten...”
Hadius dinlemiyormuş gibi yaptı ve saate baktı.
 
“Şu andan itibaren bir şey olursa doğrudan benimle iletişime geçin. Beppy aracılığıyla. Ben de aynsını yapacağım.”
 
Şu andan itibaren mi? İletişim mi? Bu tuhaf sözleri söyledikten sonra elini kaldırdı. Sonra geriye bakmadan uzaklaştı.
--
Emilia karanlık yol boyunca dalgın bir şekilde deli biri gibi oturdu.
 
Gün içinde çok şey yaşadığı için miydi? Başı ağrıyor ve şakakları zonkluyordu. Düzenleyemediği duyguların peşinden koşarken bir noktada düşünmeyi bıraktı.  Öyle olsun.
Emilia gözlerini sıkıca yumdu.
 
Ne kadar gitmişlerdi? Her yer kararmıştı.  Uzakta zelkova ormanının girişini loş bir ışık aydınlatıyordu. Eve dönmüştü.
Emilia çabucak kendine geldi ve Beppy’nin arabayı s-durdurması için zili çaldı. Aceleyle kapıya gitti.
 
“Afedersiniz. Az önceki durumdan dolayı sizi  selamlayamadım bile. Memnun oldum ve teşekkürler.”
 
Gecikmeli olarak onu selamlayan Emilia onu burada bırakmasını ve geri dönebileceğini söyledi. Hiç çalışmasa da sorun olmayacağını bu yüzden her sabah gelmesine gerek olmadığını da ekledi.
“Hayır.”
Başını sertçe salladı.
“Hadus beni azarlar.”
‘Azarlama’ onu bir süre rahatsız etti.
“Hadis değil, küçük bey demelisin.”
“Neden?”
 
Emilia şaşırdı. Davranış konusunda çok iyi eğitimli bir hizmetkardı ama ağzını açtığında dünyadan bihaber cahil bir çocuktu. Soyluluğu ve statüyü nasıl açıklayabilirdi?  Mantıklı bir açıklama için iyice düşündü.
 
“Muhtemelen bu kişi tarafından azarlanacaksın.”
“Azar olmayacak. Hadius beni azrlamayacak.”
“...Öyle mi?”
 
Bu garipti.
Kesinlikle, akşam yemeği partisinde Hadius  hayırsever ve cömert bir ailenin temsilcisiydi. Ayrıca Beppy Dilson sizi kızmaktan aciz bırakan  zavallı, fakir bir genç canavarın gözlerine sahipti.
“Pekala. Ben ve ailem için saygı ifadelerini kullanmak zorunda değilisn. Ama sana söylediğim insanlara efendi, hanımefendi, genç hanım veya küçük bey gibi isimlerle seslenmelisin.
“Tamam.”
“Ah..”
 
Hadiusla nasıl tanışmıştı? Sormak üzereyken ağzını kapattı. Ne işine yarayacaktı?
  
“Neyse her gün benim evime gelmek zorunda değilsin. İstersen..”
 
Ona hiç gelmek zorunda olmadığını söyledi ama Beppy  başı büyük bir dertteymiş gibi ellerini salladı.
 
“Olmaz. Hadius böyle dedi. Emilia kesinlikle böyle diyecek dedi! Onu dinleme dedi! Eğer yaparsam, Laura ‘Tranco’ya satılacak.”
 
Aman Allah’ım. Hadius’un avucunun içinde gibiyiz.
“Pekala, nasılsa öğrenecek, o yüzden ailemle görüşelim. Şu anda sadece annem ve Charlotte evde. Mitch yatılı okulda. Ama ondan önce sana söylemem gereken bir şey var...”
 
Emilia ona Charlotte’den bahsetti. Diğerlerinin aksine Beppy şaşırma ve acıma ifadesi göstermedi. Sadece başını sertçe salladı.
Araba yeniden hareket ettiğinde Emilia’nın içindeki hayecan artmıştı.  Yorgun bedenini yasladı. Yastık son derece lükstü  verdiği  yumuşaklık hissine şaşırdı.
Emilia arabanın etrafına baktı. Dört tekerli ve atlı pahalı bir araba. İçi daha da iyiydi. Tıpkı bugün konağa gitmek için bindiği araba gibi...
 
Tabiki etkilenmeyecekti. Asla.
Bir süre sonra Emilia’nın yaşadığı kulübe  uzaktan göründü. Bunu annesine ve Charlotte’ye nasıl açıklayacaktı?
Erkek kardeşi Mitch’nin yatılı okulda olması şanstı. Meyer dişlerini bileyen çocuğun bugün olanları öğrendiğinde ne yapacağını bilemezdi. Arabayı yakabilirdi.
 
O an Emilia güldü bugün olan her şey rüya gibiydi ve gerçek gibi gelmedi. İyi tarafından bakarsan kolay kötü tarafından bakarsan aptalca. Emilia üzgün ve depresif duygulardan kaçma eğilimindeydi şimdi de olan buydu.
 
Neyse nişanı bozduklarında bitecek. Büyük bir aşk  ya da pişmanlık bırakacak kadar ciddi bir ilişki  değildi.

Hadius Meyer yetti artık.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


5   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   7