Yukarı Çık




80   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   82 


           
Bölüm 81 - Çiğnemek

Bu karanlık işi kabul eden paralı askerler için bu basit bir istekti. Tek yapmaları gereken bir soylunun kızını öldürmekti.

Başkente giden bir yolun yakınında pusuya yatacaklar ve hedeflerini taşıyan araba geçtiğinde saldıracaklardı.

Muhafızlar olacaktı ama insan öldürmeye alışkın paralı askerler için pek sorun teşkil etmeyecekti.

Yaralı muhafızlar gözlerinin önünde aniden ortadan kaybolana kadar her şey yolunda gidiyordu. Şaşıran paralı askerler etraflarına bakınmaya başladıklarında, karşılarında duran bir kadın buldular.

Güzel bir maldı.

Paralı askerler daha önce hiç bu kadar güzel bir kadın görmemişlerdi.

Soylu kızı da öldürmeden önce onunla eğlenmeyi planlıyorlardı ama bu kadın onun yerini aldı.

Paralı askerler şanslarına inanamıyordu. Kolay bir iş için cömertçe para alıyorlardı ve inanılmaz derecede güzel bir kadın onlara geldi.

Sanki bir ömürlük şanslarını harcamışlar gibi hissediyorlardı.

Gerçekte, güzel kadın ortaya çıktığında şansları tükenmişti.

"Orada bekle Theo, sen de kızım. Ben onlarla ilgileneceğim."

Dedi Helvi paralı askerler ona saldırmadan önce.

Ne kadar güzel olursa olsun, eğer dövüşmek istiyorsa geri durmayacak ve onu indireceklerdi.

İlk başta onu öldürmemeyi ya da güzel yüzünü mahvetmemeyi düşünüyorlardı, ancak kısa süre sonra bu düşünce tarzının bir hata olduğunu anladılar.

İki paralı asker kılıçlarını Helvi'ye doğru savurdu, ancak kılıçlar Helvi'ye ulaşamadan kırıldı.

"...Ah?"

Dedi her iki paralı asker de, kılıçlarının kırıldığı anı bir an bile yakalayamadılar.

Helvi kılıçların yan tarafına vurdu ve onları insan gözünün algılayabileceğinden daha hızlı kırdı.

Ardından şoktan felç olmuş iki paralı askerin boynuna bir bıçak darbesi indirdi.

"Hımm, belki de kendimi daha fazla tutmalıydım. Yanlışlıkla onları öldürdüm."

Helvi onları bayıltacak kadar kendini tutmaya çalıştı ama yine de öldüler.

"Buraya insanları öldürmek niyetiyle geldiler, bu yüzden ölmekten şikayet etmeyecekleri kesin."

Dedi Helvi, paralı askerler arasındaki hava daha da gerginleşirken.

Basit bir istek olması gereken şeyin sonunda inanılmaz bir şey ortaya çıkmıştı.

"Etrafını sarın ve hep birden saldırın!"

Biri çığlık attı ve Helvi hızla kuşatıldı.

Bu kez üç kişi tam önünden ve kör noktalardan saldırdı,

Yine de saldırıları ona ulaşamadı ve onlar da ne olduğunu anlayamadan düştüler.

"Hm, demek ki boyuna vururken bu kadar geri çekilmeliyim. Ama görünüşe göre solar pleksusa daha sert vurmalıyım."[Ç/N= Solar pleksus, insan vücudunda karın boşluğunda yer alan bir sinir ağıdır. Bu sinir ağı, birçok sinirin birleşerek oluşturduğu bir yapıdır.]

İkisi boynuna aldığı darbelerle bayıldı, biri de solar pleksusuna aldığı yumrukla yerde kıvrandı.

Helvi onun da yüzüne basarak bayılmasına neden oldu.

"Hepiniz gelebilirsiniz. Theo izlediği için ona ders olsun diye sizi kendi ellerimle yere sereceğim. Kendinizi ayrıcalıklı hissetmelisiniz."

Helvi tek bir büyü darbesiyle bu işi bir saniyede bitirebilirdi ama arkasında onu izleyen Theo'nun iyiliği için bunu yapmamayı tercih etti.

Ona göğüs göğüse dövüş sırasında nasıl hareket etmesi gerektiğini göstermek için geri çekildi.

Theo gözlemlemek için elinden geleni yaptı ama Helvi bir şey göremeyeceği kadar hızlıydı.

Birkaç dakika sonra, bir düzine kadar paralı asker yere serilmişti.

Son birkaçı kaçmaya çalıştı ama Helvi büyüyle kalplerini yok etti.

Dışarıdan bakan insanlar için sanki ölüp gitmişler gibi görünüyordu.

"İşte bu kadar. Biraz daha dayanabilselerdi sana biraz daha fazla şey öğretebilirdim Theo."

"Hayır, hayır, bana daha fazlasını göstersen bile anlamazdım."

Bu bir katliamdı, aradaki güç farkı çok büyüktü.

Helvi'nin tek yaptığı rakiplerini alt etmekti.

Xena da rakiplerini alt ediyordu ama Helvi'nin aksine o teknik ve strateji kullanıyordu.

Bunları kullanamıyor değildi, sadece rakipleri bunu gerektirecek kadar güçlü değillerdi.

Theo'nun bundan çıkarabileceği tek şey, yeterince güçlü olduğu takdirde rakiplerini herhangi bir süslü teknik kullanmadan da ezebileceğiydi.

"Rakiplerinizi bayıltmak istiyorsanız, ne kadar güç kullandığınıza dikkat edin. Yanlış değerlendirebilir ve kazara onları öldürebilirsiniz."

"İlk etapta onları bayıltacak kadar güçlü değilim..."

Theo konuşurken bir yandan da yaralı muhafızlarla ilgileniyordu.

Konuşması bittiğinde soylu kız biraz zorlansa da ayağa kalktı.

"Çok teşekkür ederim. Geldiğinizde burada olmasaydınız kesinlikle ölmüş olacaktık."
Biraz sendeledi ama onlara teşekkür ederken başını eğdi, tıpkı ayağa kalktıktan sonra muhafızların yaptığı gibi.

"Benim adım Inessa Nerasova. Sizden kendi adınızı söylemenizi rica edebilir miyim?"

"Ah, Theo Asper."

"Ben de Helvi Asper."

Theo, Helvi'yi duyunca mahcup bir gülümseme yaydı.

"Tekrar teşekkür ederim, Bay Theo ve Bayan Helvi."

"Theo yanımda olmasaydı hiçbir şey yapmazdım. Eğer birine teşekkür etmek istiyorsanız, minnettarlığınızı ona yöneltin."

"Hayır, ben hiçbir şey yapmadım. Helvi onları indirdi...!"

Inessa bu konuşmayı izlerken kıkırdadı.

"İkiniz çok arkadaş canlısı görünüyorsunuz. Siz de mi başkente gidiyorsunuz?"

"Ah, evet, gidiyoruz. Gezmeye gidiyoruz."
"Öyle mi? O zaman teşekkür olarak, bize başkente kadar eşlik etme zevkini yaşatmaya ne dersiniz?"

"Tamamdır! Değil mi Helvi?"

"...Evet."

"Çok teşekkür ederim."

Inessa, muhafızlarına ters dönmüş arabalarını doğru pozisyonuna getirmeleri için talimat verdi.

Neyse ki fazla hasar görmemişti.

(Hm... Ancak...)

Helvi biraz sıkıntılıydı.

Inessa içtenlikle onlara teşekkür etmenin bir yolu olarak başkente kadar kendisine eşlik etmelerini istiyordu. Aklından geçenleri okuduğu için Helvi bundan emindi.

Ama peşinde olduğu tek şey bu değildi.

Helvi onun zihnini okuduktan sonra başka bir şeyin de peşinde olduğunu keşfetti.

(Bayan Helvi Bayan Helvi...! Güzel bir insan için muhteşem bir isim! Ahh ne yapmalıyım? Daha önce hiç böyle hissetmemiştim...! Sadece beni almasını istiyorum...!)

Inessa, Helvi'ye sırılsıklam aşık olmuştu.[Ç/N= Bir bu eksikti.]

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


80   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   82