The Hunter Wants to Live Quietly - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




5   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   7 


           
Cha Eui-jae yanında getirdiği paslanmaz çelik kepçesini havaya kaldırıp salladı. Açıkçası yeşil soğandan daha dayanıklıydı ve bu da onu kendini savunma için iyi bir silah haline getiriyordu. Park Ha-eun’un gitmiş olabileceği yerleri düşünerek kepçeyi döndürmeye devam etti.

Çatlak için acil durum uyarısı gelmemişti o yüzden büyükannesini tahliye etmek için öylece bırakmazdı... Bu saatte parka gitmiş olmasın? Ya da belki daha önce yediği dondurmadan daha fazla almak için gizlice dışarı çıkmıştı. Cha Eui-jae ana caddeye doğru ilerlerken hızla düşündü.

Çok geç olmadan Ha-eun’u bulup eve götürmeliydi. Bu kararlılıkla Cha Eui-jae gözlerini kapadı.

<İzcinin Gözü!>

Gözlerini tekrar açtığında, gözleri mavi renkle parlıyordu. Önündeki manzara, bir binanın planı gibi çizgilere ve yüzeylere indirgenerek, yapıların içini bile görmesini sağlıyordu. ’İzcinin Gözü’, birinin benzersiz ışığını görmesini sağlayan bir beceriydi ve birini bulması gerektiği durumlarda oldukça kullanışlıydı.

İnsanların bulunduğu yerlerde mum gibi titreşen beyaz ışıklar vardı. Bir çocuğun ışığı ortalamaya nazaran daha küçüktü. Cha Eui-jae bölgeyi dikkatlice taradı ama Park Ha-eun yakınlarda değil gibi görünüyordu.

Yeteneğin menzilini genişletirken, aniden...BAM!

Cayır cayır yanan mor bir alev gözüne çarptı. Şimdiye kadar gördüğü en parlak ve en büyük alevdi. Sanki etrafındaki her şeyi yakıp kül etmek istiyorcasına yanıyordu.

...bir alev mi?

Hızla karar veren Cha Eui-jae, aceleyle aleve doğru ilerledi.

Uyanış geçiren kişiler, avcılar da dahil olmak üzere, basit ışıklardan ziyade alev olarak görünüyordu. Bu bölgede birçok avcı olmasına rağmen, bu kadar yoğun bir alev olağanüstü yeteneğe sahip birinin olduğuna işaret ediyordu. Sıradan bir avcı olamazdı çünkü alev, bir canavarınki kadar keskin ve devasa boyuttaydı.

Yani bizzat kontrol etmek zorunda kalmıştı. Sadece güçlü bir avcı mıydı yoksa potansiyel bir tehdit miydi? Eğer ikincisi ise...Park Ha-eun tehlikede olabilirdi. Cha Eui-jae kepçesini sıkıca kavradı.

Alev, akşamdan kalma çorba restoranından çok uzak olmayan bir sokakta yanıyordu. Aleve yaklaştıkça gümbürtüler ve boğuk iniltiler daha da yükseldi. Belli ki birinin ağzına fena ediliyordu.

Sokağın sonundaki parlak ay ışığının altında, siyahlara bürünmüş, şiddetli mor alevin merkezindeki büyük bir figür yere kıvrılmış birini acımasızca tekmeliyordu. Figürden gelen baskıcı aura, adeta Cha Eui-jae’nin derisini deliyordu.

Aynı zamanda, Cha Eui-jae’nin keskin içgüdüleri alevlendi. İçgüdüsel olarak hissedebiliyordu. Alevin büyüklüğü ve ezici varlığı bir canavara benziyordu. Yanındaki figürse...

Benim gibi bir S-sınıf.

Adamı tekmeleyen figür başını sertçe Cha Eui-jae’ye çevirdi. Cha Eui-jae hızla yeteneğini devre dışı bıraktı ve bir adım geri gitti. Alevlerin içinde gizlenen figür şimdi netleşmişti.

Tüm yüzünü kaplayan bir gaz maskeli, siyah askeri teçhizatlı ve kanla kaplı parlak deri ayakkabılar giyen bir adam. Açıkçası bir avcı gibi görünüyordu. Uzun bir sessizlikten sonra gaz maskeli adam eldivenli eliyle doğrudan Cha Eui-jae’yi işaret etti. 

"Sen."

"..."

Cha Eui-jae kıpırdamadan durdu. Kendisine seslenen kişiyi görmezden geldi. Gaz maskeli adam tembelce konuştu. 

"Her şeyi gördüm Chum Churum önlüklü" [1]

"..."

Cha Eui-jae gölgelere doğru geri adım atarken, gaz maskeli sanki onu kaçmaması konusunda uyarmak istercesine ekledi. 

"Ve elinde kepçe tutan."

Cha Eui-jae kepçeyi tutan elini gizlice arkasına sakladı. Paslanmaz çelik olduğu için mi görmüştü? Ulan, herifin keskin gözleri vardı. Bundan sonra teçhizat önlüğü takmaya mı başlamalıydım? 

Tam o sırada yerdeki adam seğirdi ve gaz maskeli adam Cha Eui-jae’ye bakarken yerdeki adama yine tekme attı. 

"Uğh!" 

"Kahpeye bak! Hemen bir boşluk yakaladı ya sürünerek kaçmaya çalışıyor..." 

Sinirli bir şekilde mırıldanan gaz maskeli adam, ayağını adamın midesine bastırdı. Ve evet hâlâ Cha Eui-jae’ye bakıyordu. 

"Sivil misin?" 

"Evet."

"Akşam mesaisine mi kaldın..?"

Birbiri ardına gelen sorular yapmacık geliyordu. Başka bir sessizlikten sonra gaz maskeli adam bir soru daha ekledi. 

"Bu saatte elinde kepçeyle burada ne işin var ha?" 

"Yiğenim evde değilmiş onu arıyorum." 

Cha Eui-jae kasıtlı olarak sakin bir sesle cevap verdi ve eliyle bel hizasını işaret etti. 

"Şu boyda minik bir kız gördün mü? At kuyruğu ve ilkokula gidiyor." diye sordu Cha Eui-jae. 

 Ve gaz maskeli adam omuz silkti. 

"Hayır."

"Anlıyorum. O hâlde şimdi gidebilir miyim?" 

"Dur, birde ona sorayım."

Yerdeki adama baskı yapan ayak kısa bir süre kalktı ve sonra tekrar karnına tekme attı. Ama bilincini kaybetmiş gibi görünen adam sadece inledi. 

"Kusura bakma ya. Bu şerefsiz de bilmiyormuş. Uyuşturucudan beyni yanmış, yazık." 

Ağzından çıkana nazaran gaz maskeli adam hiç üzülmüş gibi değildi. Muhtemelen sadece adamı tekrar tekmelemek için bahane arıyordu. Ama Cha Eui-jae, yeğenini bulmayı, siyah giyimli bir haydutun birini dövmesinden daha çok önemsediği için başka bir şey söylemedi ve başını salladı.

"Hayır, sorun değil teşekkür ederim. O zaman gidiyorum."

"Hop, nereye?." 

Cha Eui-jae ara sokaktan ayrılmak için döndüğü sırada gaz maskeli adam aniden onu durdurdu. Bir süre Cha Eui-jae’nin yüzünü dikkatle inceledikten sonra gaz hafifçe eğdi. Sakin tonlu sesi, her hareketi sanki yavaşlatıyormuş gibi hissettiriyordu.

"Garip." 

"...."

"Daha önce bir yerde karşılaşmış mıydık?" 

"Hayır." 

"...cidden mi?" 

Cha Eui-jae, onu gerçekten tanımadığını söyleyen bir bakışla gaz maskeliye baktı. Kandırmaya çalıştığına dair hiçbir ipucu yoktu. Gerçekten de ilk kez karşılaşıyorlardı. Bu kadar göze çarpan bir görünüme sahip birini unutmasının imkanı yoktu. Cha Eui-jae bu siyah giyimli adamın, kendisi çatlaktayken yeni uyanmış bir avcı olduğu varsayıdı. 

Cha Eui-jae’yi bir süre inceledikten sonra gaz maskeli adam parmağını dudak hizasına götürdü ve gördükleri hakkında sessiz kalmasını işaret etti. Ne de olsa polisle veya yönetim ofisiyle uğraşmak işleri karmaşıklaştırırdı.

Ara sokakta birini döverken yakalanmanın sıkıntısını anlayan Cha Eui-jae, isteyerek başını salladı. Zaten anlatabileceği kimse yoktu. Yani hiçbir şey görmemiş gibi davranmak işine gelirdi. Gaz maskeli adam elini salladı ve gidebileceğini belirtti. 

Tam o sırada. 

Çatırt...Çatırt... 

Voooş! 

Yerdeki adamın arkasından keskin sivri dikenler çıktı ve Cha Eui-jae’ye doğru uçtu. Çivilerin kendisine doğru geldiğini görünce bile Cha Eui-jae panik yapmadı. Bunun yerine sakince kenara çekildi, kepçe üzerindeki tutuşunu ayarladı ve ayağıyla yerden destek aldı. Sonra... 

Pat!! 

Kepçe ile sivri dikenleri mükemmel bir şekilde engelledi! 

Belki de beyzbolda kariyer yapmalıydı. Sayı atamazdı ama üçlük atması mümkün görünüyordu. Kendiyle gurur duyan Cha Eui-jae elini birkaç kez açıp kapattı ve farkında olmadan gaz maskeli adama baktı. Gaz maskeli adam, Cha Eui-jae’nin engellemiş olduğu dikenlerden birini elinde tutuyordu. 

"..."

"..."

Onu...benim için mi yakaladı? 

Öyle görünüyordu. Avcılar için temel prensip sivilleri korumaktı ve ne de olsa Cha Eui-jae’nin gece yarısı yeğenini arayan bir sivil olması gerekiyordu. Dikeni vurmak için kepçesini sallamış olsa bile nihayetinde korunmaya muhtaç bir sivildi. 

Cha Eui-jae’nin sırtından götüne soğuk bir ter damladı. Garip sessizlik devam etti. 

"..."

"..."

Sıçtık Cafer bez getir! 

Ne tür bir sivil kendisine doğru uçan bir dikeni kepçeyle engeller? Cha Eui-jae, dehşete düşmüş masum seyirci rolünü oynayamadığı için kendini tokatlamak istedi. Açıkçası kaçmak burada bir seçenek değildi. O zaman geriye kalan tek seçenek gaz maskeli adamı bayıltmaktı. Onu öldürmeden bayılmak için nereye ve ne kadar vurmalıydı? Uyanmış birine daha sert vurabilirdi, değil mi? 

Silahı kepçe olduğundan gereken kuvveti ölçmek zordu. Gaz maskeli adam hafife alınacak biri değildi. Özellikle de o dikeni çıplak elle yakaladığını gördükten sonra. Derin düşüncelere dalmış olan Cha Eui-jae, arızalı bir robot gibi donmuş halde duruyordu. 

O sırada gaz maskeli adam eldivenlerini çıkarıp cebine koydu ve yavaşça kollarını kavuşturdu. Görünüşe göre Cha Eui-jae’nin tepki vermesini bekliyordu. Cha Eui-jae sonunda gerçekliğe geri dönüp onunla karşı kaşıya geldi. 

Ha... 

Hayat bok gibi cidden...

Bu durumda, tek seçenek doğrudan bir yaklaşımdı...ya da daha doğrusu doğrudan bir kaçıştı. Cha Eui-jae kibarca eğilmeden önce bir an boşluğa baktı. 

"...Acilen yiğenimi bulmam lazım. Sağlıcakla kalın."

Gerçeklikten kaçış operasyonu başlasın. 

"Hey—" 

Ama gaz maskeli adam sözünü bitirmemişti. Sözlerini uzattı ve yaklaştı. Cha Eui-jae’nin gözleri adeta "Artık benimle konuşma." diyordu ve iki adım geri attı ama gaz maskeli adam aradaki mesafeyi çoktan kapatmıştı. Uzun boyunun uzattığı gölgesi Cha Eui-jae’yi tamamen kaplamıştı. Gaz maskesinin içinden bir kıkırdama sızdı.

"Adın ne?" 

"Adım yok."

"Ah...daha avcı adına karar vermedin mi?" 

"Hayır, sadece yok işte anlasana." 

"Sana bir tane isim versem mi?" 

"Ne o? İsimlendirme kurumu falan mısın?" 

"Geçici bir süreliğine açmayı düşünüyorum."

Cha Eui-jae ne kadar çok kaçmaya çalışırsa çalışsın sanki bataklığa düşmüş gibi konuşmadan çıkamıyor daha da derine batıyordu. Bataklıktan çıkmanın tek yoluysa mücadele etmeyi bırakmaktı. Cha Eui-jae derin bir nefes aldı ve sesini sakin tuttu. 


__________________________

[1] Kore’deki popüler soju markası Chum Churum tarafından üretilen bir mutfak önlüğüdür. Kore’de soju markaları, tanıtımlar veya kampanyalar için bazen böyle ürünler sunar. Chum Churum markasının sembol veya logosuyla süslenmiş, mutfakta ya da barlarda kullanılan bir önlüktür ve özellikle koleksiyon ürünleri veya marka hayranları arasında ilgi görebilir. 

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


5   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   7 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.