Yukarı Çık




8   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   10 


           
Göğsünü sıkan his yavaş yavaş dağılıyordu.


Biri boğazını sıkıyormuş gibi hissettiği o korkunç duygu da kaybolmuştu.


Görünüşe göre o beyaz balinanın gücü fena değildi, lanetini geçici olarak durdurmayı başarmıştı.


Merlin başını kaldırdı ve ortadan ikiye yarılmış gibi görünen masmavi gökyüzüne baktı.


Altın renkli güneş ışıkları dimdik iniyor ve ölüm sessizliğine bürünmüş toprakları aydınlatıyordu.


Altın sarısı saçları savaşın ardından biraz dağınık duruyordu.


Yakışıklı yüzünde hafif bir ciddiyet vardı, gözleri ise kararlılıkla uzaklara bakıyordu.


"Görünüşe göre her şey bitti...


Artık iblisler sarayının bana ihtiyacı yok."


Sanırım ben de dış dünyayı görmeliyim.


Şu laneti kaldırmak için bir savaş yolu beni bekliyor.


Belki de elimdeki iblis kılıcını hiç durmadan savuracak, hayatımın son anına kadar savaşacağım, öyle mi?


Merlin hafifçe gülümsedi.


Bu tarz şeyler ona pek uygun gelmiyordu.


Oysa başka bir dünyaya gelip tembelce yaşamak istemişti ama hayatta kalmak için canla başla mücadele etmek zorunda kalmıştı.


"Lilith, abin gidiyor. Kendine iyi bak olur mu?"


Veda anları her zaman en hüzünlü olanlardı.


Merlin’in yüzüne de ister istemez biraz duygu yansıdı.


"Abi!"

Lilith acıyla haykırdı, gözyaşları kopmuş bir inci kolye gibi ardı ardına dökülüyordu.


Birlikte yıllardır yaşıyorlardı ve aniden ayrılmak ona çok ağır geliyordu.


Abisi her gün miskin gibi görünse de hastalandığında yatağının başında sabaha kadar beklemişti.


Günlük hayatında dikkatsiz ve kayıtsızdı ama kritik anlarda her zaman güvenilirdi.


Çikolatayı ne kadar sevse de her zaman ona bırakıyordu.


Ve daha birçok şey...


Hepsi bir anda zihninde bir film şeridi gibi akmaya başladı.


Lilith duygularını daha fazla saklayamadı.


Kendini Merlin’in kollarına attı ve omuzları titreyerek hıçkırıklara boğuldu.


"Gitme... Beni bırakma..."


"Sen gerçekten de nazlanmayı seviyorsun, değil mi?"


Merlin Lilith’i kucakladı ve başını okşadı.


"Eğer burada kalırsam eninde sonunda öleceğim. Gerçekten abinin ölmesini izlemek ister misin?"


"Seni kaybetmek istemiyorum ama ölmeni de istemiyorum!"


Lilith’in gözleri kıpkırmızı olmuştu, yaşlarla parlıyordu.


"Aksi kız yine uslu durmuyor..."


Merlin içinden derin bir iç çekti.


Uzun zamandır peşinde bir kuyruk gibi dolanan bu kızın aniden kendisinden ayrılması hüzünlüydü.


Ama yaşamak istiyorsa dış dünyaya çıkmaktan başka şansı yoktu.


"Abi, lütfen gitme..."


Lilith başını Merlin’in göğsüne gömdü ve titreyen sesiyle fısıldadı.


"Neden burayı terk etmek zorundasın? Burada yaşamak çok güzel, hem ben de buradayım!


Dışarıda hayatta kalabilmek için çalışman gerekecek. Tembellik senin doğanda var, kesin işten kovulursun!


Üstelik dışarıda başka kızları rahatsız edersen seni sapık diye tutuklarlar!


Sonra yapayalnız kalıp yorganın altına saklanarak yetişkin dergileri okumak zorunda kalırsın!


O yüzden abi, sen bir işe yaramazsın! Dışarıda kesinlikle yaşayamazsın!"


...


Lanet olsun.


Neden kalbim bu kadar acıyor?


Bu kız bunu bilerek yapıyor, değil mi?


Sözleri gerçekten çok incitici.


Demek Lilith’in gözünde ben tam bir işe yaramazım, öyle mi?


Tamam, artık buradan gitmeliyim.

Çünkü onun yüzüne bakacak halim kalmadı...

Zaten doğru söylüyor.

Kız arkadaşım bile yok.

Kendi öz kardeşim bile beni aşağılıyorsa, demek ki gerçekten berbat biriyim...

Hehehehe...


Merlin dudaklarını büzdü ve utangaç bir sesle konuştu:


"Lilith, bana güvenmelisin! Ben bir iblis kralıyım! Evde pinekleyen biri olmaya asla razı gelemem!"


"Beni durduramazsın! Yakında terfi alacağım, maaşıma zam gelecek, genel müdür olacağım!


Sonra CEO olup zengin ve güzel bir kadınla evleneceğim ve hayatımın zirvesine ulaşacağım!"


"Bunu düşündükçe bile heyecanlanıyorum!"



"Diyelim ki dışarıda bir şekilde şans eseri iyi bir hayat kurdun...


Ben yine de abimin gitmesine izin vermem!"


Lilith, yaşlarla kaplı yüzünü kaldırdı ve ciddiyetle ekledi:


"Eğer bir gün lanetin geri dönerse, o zaman abim lütfen benim canımı alarak kendi hayatını uzat!"


Merlin hafifçe gülümsedi, göğsü sıcacık oldu.


Elini uzatıp Lilith’in başını sevgiyle okşadı.


"Aptal kız... Ben nasıl sevdiklerime zarar verebilirim ki?"


"Umurumda değil! Umurumda değil!"


Lilith Merlin’in göğsüne yaslandı ve sıkıca sarıldı.


"Abimi kaybetmek istemiyorum!


Sen bir işe yaramaz olsan da, evde pinekleyip dursan da, fark etmez!


Ben seni yine de beslerim!"


...


Hey!!!


Bana işe yaramaz demeyi keser misin artık?!


Benim de bir onurum var. tamam mı?!

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


8   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   10 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.