Yaz tatiline girmemizin üzerinden yaklaşık bir ay geçti. Başka bir deyişle bu benim, Asamura Yuuta’nın, küçük üvey kız kardeşim Ayase Saki ile geçireceğim ilk uzun tatil dönemiydi. Ayase-san, Suisei Lisesi’nde ikinci sınıf öğrencisi; şu anda 17 yaşında. Okuldaki hemen hemen her öğrenci tarafından tanınacak kadar güzel ve ben ona küçük kardeşim desem de doğum günlerimiz arasında bir hafta bile yok.
Sağduyu sahibi herkes gibi siz de böyle bir durumda bazı şeylerin olmasını beklersiniz. Anne ve babamız yeniden evlenmeye karar vererek Ayase-san ve beni üvey kardeş yaptı ancak biz hala ergenlik dönemimizin ortasındayız ve aynı çatı altında yaşadığımız için her gün birbirimizle karşılaşıyoruz.
Ve şimdi ilk yaz tatilimiz başladı. Eğer kurgu ve hikayelerde sıkça gördüğünüz üvey kardeşler gibi olsaydık, yakın gelecekte çoktan bir sürü sürpriz etkinlik yapıyor olurduk. Birkaçını saymak gerekirse: Bir havuz ziyareti, bir deniz gezisi ve bir yaz festivali. Genel olarak, birlikte çok fazla dışarı çıkar, bağlarımızı derinleştirir ve kalp atış hızımızı normal seviyelerin üzerine çıkaracak olaylar olurdu. Bu olayların doğal bir akışıydı. Okuyucuların beklentisi de bu yönde olduğu için böyle olması gerekiyor.
Ancak, gerçeklik kurgudan daha uzak olamaz. Her zaman hayal edebileceğiniz kadar gerçekçi ve ilgi çekicidir. Kaç gün geçerse geçsin, Ayase-san ile benim aramda böyle bir olay yaşanmadı. En azından Ağustos ayının sonuna yaklaştığımız şu ana kadar. İlişkimizde kayda değer bir ilerleme olmadı ve günlerimizi her zaman olduğu gibi sade ve basit bir şekilde geçiriyoruz. Eskisinden farklı olan tek şey birlikte geçirdiğimiz zaman. Ne de olsa...
"Bugün iyi iş çıkardın, Asamura-san."
“Aynı şekilde, Ayase-san.”
...Birbirimizle yeni tanışmış yabancılar gibi konuşuyorduk. Bu ay boyunca, hem o hem de ben aynı vardiyalarda aynı yarı zamanlı işte çalışıyorduk.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.