Yukarı Çık




2.6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3.1 


           
"...Ama az önce biraz çift havası vermediler mi?"

"Ha?" (x2)

Gece geç saatlerde, revirde.

Okul hemşiresi Sayo Konuki, kulaklıklarına gelen sesleri dinlerken defterine bir şeyler yazıyordu.

"Biliyor musun, Remon-chan, kendimi seninle ruh ikizi gibi hissediyorum. Seni bu konuda destekleyeceğim!"

"Teşekkürler! Bu beni gerçekten neşelendirdi!"

Sayfanın ortasındaki Nukumizu’nun adının etrafına bir daire çizdikten sonra, onu Yakishio ve Yanami’nin isimlerine çizgilerle bağladı.

"...Bir aşk üçgeni, ha?"

O gün, gizli bir akıllı telefon kaydı keşfedilmişti, ama ses kaydediciyi fark etmemişlerdi.

Peki, bu konuşma nasıl yorumlanmalı?

Aşk üçgenine rağmen, iki kız oldukça iyi anlaşıyor gibiydi. Konuşmalarının bazı kısımları net olmasa da, aralarında bir gerginlik veya rekabet havası yoktu.

Buna göre, olası açıklamalar şunlar olabilir:

Bir: Nukumizu ve Yakishio, Yanami’nin arkasından gizlice buluşuyor ve yakalanma heyecanını yaşıyorlar.

İki: Yanami bundan tamamen haberdar ve ona onayını vererek Yakishio’nun onun eğlencesine katılmasına izin veriyor.

Konuki kalemini çevirdi ve listeye bir olasılık daha ekledi:

Üç: Yanami habersiz değil, sessizce onların sadakatsizliğini izlemekten zevk alıyor.

Yazmayı bitirir bitirmez Konuki ürperdi.

(Bu da ne? Bu çok ileri seviye…!)

Şu Nukumizu denen adam - gösterişsiz görünüşüne rağmen, şaşırtıcı derecede yetenekli bir oyuncu.

Öğrenciyken Konuki’nin en çılgın anları, iki veya üç ilişkiyi idare etmek ve ardından gelen dramalarla başa çıkmaktı. Sadece birinci sınıf bir öğrencinin böyle bir üst seviyeye adım attığını düşünmek.

"Yaşlanıyorum..."

Klima cihazı gürültüyle çalışırken Konuki koltuğuna yaslandı ve düşüncelere daldı. Tavana bakarken, kulağına hafif bir kum savrulma sesi geldi. 

Gündüz vakti olsa bu ses, her zamanki gürültüye karışıp kaybolurdu ama şimdi açıkça duyuluyordu. Konuki doğruldu, öğretmen içgüdüleri devreye girdi. Bu saatte okul bahçesinde hâlâ bir öğrenci varsa, müdahale etmeliydi.

Pencereye doğru eğilip karanlık okul bahçesine baktı. Üniformalı bir kız öğrenci,bir başlama pozisyonundaydı. Sonra aniden hızla fırladı ve koşmaya başladı, figürü neredeyse karanlığa karışıyordu. Bir anlığına Konuki, bu zarif manzaraya kendini kaptırdı.

"Oradaki! Bu saatte ne yapıyorsun?"

Ev terlikleriyle koşarak gelen Konuki, kızı yakından görünce şaşkınlıkla baktı. Bu bir tesadüf müydü?

"Ara, ara, sen geçen günkü öğrenci değil misin?"

"Öğretmenim, bu saatte burada ne yapıyorsunuz?"

Kız masum bir ifadeyle cevap verdi, ardından neşeyle devam etti:

"Bugün Cuma gecesi, biliyorsunuz."

"...Öğretmenlerin de kendi nedenleri var."

Bir Cuma gecesi kayıtlı verilerini kontrol ettiğini asla itiraf edemezdi.

"Üstelik, bu soruyu sorması gereken ben olmalıyım. Saat zaten 9’u geçti."

"Birden koşasım geldi. Bugün kulüp antrenmanına gitmedim."

Kız çantasından bir spor içeceği çıkardı ve  bir yudum aldı.

"Pekala, artık eve gitme vakti geldi. Yoksa seni yolun bir kısmına kadar bırakayım mı?"

"Öğretmenim, son kez 100 metre daha koşabilir miyim?"

"Hâlâ koşacak mısın?"

Konuki buruk bir gülümsemeyle yanıtladı, ancak kız sadece parlak ve neşeli bir sırıtışla karşılık verdi.

"Bu sefer daha iyi koşabileceğimi hissediyorum."

Geceye, görünmeyen hedefe doğru baktı. Teri hala duruyordu.

"Bir şeyi kavramak üzereymişim gibi geliyor."

Konuki o yaşlarda bu kadar tutkuyla kendini adayabileceği bir şeyi olsaydı, gençliği daha farklı olur muydu?

"Pekala. Devam et, koş."

Tabii ki verdiği kararlardan pişman değildi.

"Ama sonuna kadar gitmen şartıyla."

Sadece önündeki bu kız, fazlasıyla parlaktı.

Bronz tenli kız, gecenin en büyük gülümsemesiyle karşılık verdi.

"Elbette!"

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


2.6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3.1