Anormal bir tepki ha? Görünüşe göre o ayraç gerçekten de bir Kutsala Hakaret Kartı! Audrey’nin cevabını alan Klein çok neşelenmişti. Bayan Adalet ne kadar da etkin! Görevi daha bu öğlen verdim ve daha şimdiden tamamladı... Dahası, Kraliyet Müzesi çoktan kapandı! Ve Telepatistlerin gizlice içeri sızmalarını kolaylaştıracak yetenekleri yok! Hmm, ailesinin etkisi sandığımdan daha da büyük olabilir... Neyse ki doğrulama süreci herhangi bir tuhaflık yaratmadı; aksi halde, Bayan Adalet’in masum olduğunu iddia ederek kartı üst makamlara teslim etmesi gerekirdi. Ve bu da, bu hazineyi elde etmenin benim kaderimde olmadığı anlamına gelirdi... Bu dünyada hiçbir şey yüzde yüz değil... O sırada Bayan Adalet’in sesi Klein’ı düşüncelerinden ayırdı. "Bay Aptal, o kitap ayracında saklanan sır nedir? Şey, tabii hayranınız buna cevap vermek istemiyorsa sorun değil." Elbette, o kitap ayracı aslında bir Kutsala Hakaret Kartı! Klein sessizce iç çekti. Dikkatli bir şekilde düşünüp, Bayan Adalet’in sorusuna cevap v ermeden önce Kutsala Hakaret Kartı’nı elde etmeyi beklemeye karar verdi; aksi halde kız çok şaşırıp tuhaf davranışlar sergileyebilirdi, bu da dışarıdan şüphe çekerdi. Klein sessiz, boş, eski sarayda kalarak ne zaman ve nasıl harekete geçmesi gerektiğini düşünmeye başladı. Bayan Adalet kitap ayracına ufak bir hasar verdi, peki acaba ileride biri bu hasarı fark edebilecek mi... Yoksa kitap ayracı yavaş yavaş anormallikler sergileyerek dikkat mi çekecek... Bu ihtimali göz önünde bulundurarak, elimi çabuk tutmalıyım. Hatta en iyisi bu gece harekete geçmem olur! Klein sonunda kararını vermişti. Böylece, sabahki gözlemleri ışığında hızlı bir şekilde Kraliyet Müzesi’nin ilk katının planını çizdi. Plana bakarken farklı senaryoları gözden geçirerek kısa süre içinde en güvenli senaryoyu belirledi. Sonunda, tehlike derecesini öğrenmek için bir kehanet daha gerçekleştirdi. Hiçbir değişiklik olmadığını görünce de gerçek dünyaya dönüp hazırlıklarını yapmaya başladı. Aslında Klein’ın yapmak istediği, deseni hafızasına kazımak, benzer bir kitap ayracı yapmak ve müzenin içine sızdıktan sonra bu sahte ayracı gerçeğiyle değiştirmekti. Kitap ayracının çalındığını uzunca bir süre kimsenin fark etmediğinden emin olmak istiyordu. Bu durum ortaya çıktığında da hırsızlığın ucunun ona bağlanması için artık çok geç kalınmış olacaktı. Ancak etraflıca düşündüğünde bunun pek de iyi olmadığını hissetti. Sahte kitap ayracı ortaya çıkarsa, şüphe çekecek ilk kişi o gün orijinal ayraca dokunmuş olan Bayan Adalet olacaktı. Bir hazine uğruna Bayan Adalet’i riske atamam. O bunu bana yardım etmek için yaptı! Bir süre daha düşünen Klein, sonunda bu işi Bayan Adalet’i şüpheli durumuna düşürmeden nasıl halledeceğini bulmuştu. Yalnızca kitap ayracını değil, birkaç başka eşyayı da çalacaktı! Huh... Hazırlıklarını bitirdiğinde derin bir nefes alıp altın cep saatini çıkardı. Saat dokuz olana kadar sabırla beklemesi gerekiyordu. Ve gece yarısı olmadan da harekete geçme niyetindeydi. Çok erken giderse, oradaki insanlar henüz uykuya dalmamış olacaktı. Onun harekete geçmesi için ise gereken buydu. Çok geç kalırsa sokakta neredeyse hiç yaya olmayacaktı. Bu nedenle yalnızca sokakta olması bile onu bir şüpheli yapacaktı ve bir süredir, seri cinayetlerden dolayı tüm Backlund sıkı bir gözetim altındaydı. Bu, Klein’ın operasyonu için hem avantajlı hem de dezavantajlı bir durumdu! Tik. Tok. Tik. Tok. Zaman akmaya devam ediyordu. Gece iyice derinleşmiş, kızıl ay parlamaya başlamış ve sonunda saat dokuz olmuştu. Klein, büyülü anahtarını ve ihtiyaç duyabileceği diğer şeyleri ceplerine doldurup evden çıktı. Önce üzerini değiştirmek için Doğu Bölgesi’ne gidecekti. Bunları hallettikten sonra bir araç kiralayıp Batı Bölgesi’nin King’s caddesine doğru yola koyuldu. Hedefine varmadan, hatta hedefinden oldukça uzak bir yerde de araçtan indi. Bu sırada çoktan 1 saat 45 dakika geçmişti. Aslında Klein’ın planı bundan çok farklıydı. Başlangıçta, kendi çağrısına cevap vererek ruh beden durumuna geçmeyi planlamıştı. O haldeki inanılmaz hızı sayesinde Cherwood Bölgesi’nden Batı Bölgesi’ne kısa sürede ulaşıp Kraliyet Müzesi’ne sızacaktı. Ancak, olası riskler çok yüksek olduğundan bu plandan vazgeçmişti. Backlund’da birden fazla Yüksek Dizi Beyonder vardı! Bir seri katil sebebiyle herkesin paniğe sürüklendiği bu günlerde, belirli alanları gözlemlemek için Beyonder güçlerini ya da ilgili Mühürlü Eserleri kullanan Yüksek Dizi Beyonderlar olabilirdi. Cherwood ile Batı Bölgesi arasındaki mesafe ne çok uzun ne de çok kısaydı ve ruh beden durumunda bu yoldan geçmesi Klein’ın ifşa olmasına neden olabilirdi. Kehanet sonucu riskin yüksek olmadığını gösteriyor diye bunu tamamen göz ardı edemem, çünkü kehanet doğrudan bir cevap değil yorumlanması gereken bir vahiy veriyor. Yani, ’riskin yüksek olmadığı’ sonucu, benim iyi seçimler yapmam öncülüne dayanıyor. Klein’ın temel fikri koruyarak asıl planından sapmasının sebebi buydu. … 2 King’s Caddesi, Kraliyet Müzesi. Çokgen çatının üsünde dört güvenlik görevlisi duruyordu. Kalın kıyafetler giymiş korumalar, soğuk sonbahar havasına aldırmadan dikkatle işlerini yapıyorlardı. Müzeye yaklaşan kişi ağaçların ve binaların gölgelerinde saklansa bile korumaların gözlerinden kaçması son derece zordu. Yalnızca bu bile oradaki güvenlik görevlilerinin ne kadar profesyonel olduğunu gösteriyordu. "Vardiyamızın bitmesine hala yarım saat var..." dedi güvenlik görevlilerinden biri arkadaşlarına. Müzenin içindeki güvenlik görevlileri de dört gruba ayrılmıştı. Farklı güzergahları ve çeşitli sergi salonlarını dolaşıyorlardı. Roselle’in günlüğünün bulunduğu salonda, hayalet, gölge ve diğer ruh tipi canavarları doğrudan görmesine olanak tanıyan bir Mühürlü Eser kullanan Makinecilik Kolektif Zihni kaptanı Max Livermore vardı. Max, elinde fenerle alanda volta atıyordu. Zaman zaman diğer salonlara geçerek oralardaki durumu da kontrol ediyordu. Max’ın iki adamı da Roselle’in günlüğünün bulunduğu alanın yanındaki küçük salondaydı. Ancak cam vitrinin üzerinde bir şey daha vardı. Bu, parlak renkli bloklarla yapılmış, müzenin ilk katının minyatür bir planıydı. Ve bu plan da bir Mühürlü Eser’di. Bu bloklar, bir binanın şeklini oluşturacak şekilde dizildiğinde binanın kendisiyle bir bağlantı kurabiliyordu. Birisi içeri sızmaya çalıştığında minyatür plan hemen ufalarak alarm veriyordu. Elbette bunun da bazı kısıtlamaları vardı. Mesafe çok uzak olmamalıydı, ayrıca blokların yetersiz kalmış ve binanın planı tamamlanamamışsa oluşum hiçbir işe yaramıyordu. Ve dış yardım olmadan, içerideki insanların ve eşyaların çıkması neredeyse imkansızdı. "Kaptan, gerçekten birinin bu defteri çalmaya çalışacağını mı düşünüyorsun? Hiç aklım almıyor doğrusu!" diye sordu ekip üyelerinden biri Max’e. Max gülümseyerek cevap verdi, "Bazı insanların Roselle’e olan hayranlığı inanılmaz boyutlardı. Bu senin anlayabileceğin bir şey değil. Bazıları bu sembolleri çözebileceğine ve yalnızca daha fazla referansa ihtiyacı olduğunu düşünüyor. Kimileri ise bu sembollerin gizemli bir güç içerdiğine inanıyor. Doğru kombinasyonu bulabilirlerse Beyonder güçleri elde edeceklerine inanıyorlar. Önceki sergilerde de bu tür kimselerle karşılaştık." "Defteri saklamayıp mühürlü alanlara koymamızın sebebi bu mu? O insanların kendilerini ’teslim etmelerini’ mi bekliyoruz?" diye sordu bir diğeri. Max başını salladı, "Kim bedavadan övgü almak istemez ki?" … 18 King’s Caddesi. Kavşağın yanındaki bir binanın dışında. Klein gölgelerden dolaşarak ve zaman zaman büyülü anahtarı kullanarak sonunda buraya varmıştı. Bu noktada yeniden pirinç anahtarı çıkarıp mutfak kapısına doğrulatarak sessizce içeri girdi. Bu sırada algılanamayan bir dalgalanma yaratmıştı. Duvarları ve kapıları geçerek, kimseyi rahatsız etmeden depoya ulaştı. Bu anahtar gerçekten çok faydalı! Ancak önceki sahiplerinin ikisi de kaybolup kendilerini tehlikeli yerlerde bulmuşlar... Bu nedenle anahtarı sürekli üzerimde taşımaktan korkuyorum... Klein sessizce iç çekip anahtarı cebine attı. Yanındaki odada uyuyan hizmetliler olduğunu bildiğinden Kutsal Gece Tozu’nu çıkarıp maneviyatını yayarak depoyu mühürledi, böylece içerideki hiçbir ses dışarı ulaşamayacaktı. Sonra da bir mum çıkarıp önündeki sandığın üstüne koydu. Pa! Parmağını şıklattığında, parmak uçlarında açık mavi bir maneviyat alevi yandı. Mumun alevini tutuşturan Klein hemen ritüalistik büyü yardımıyla kendisine çağrıda bulunarak gri sisin üstünde çağrısına yanıt verdi. Bir dakikadan kısa süre içinde, odanın içinde süzülmeye başlamış, kendi parıltısını kaybetmiş gözlerini görmüştü. Birkaç saniye durumuna alışmak için bekledikten sonra, ruh bedenini dengeleyip güçlendirmek için Azik’in bakır düdüğünü alıp maneviyatıyla sardı. O anda odanın içinde soğuk bir rüzgar esmeye başlamıştı. Aynı zamanda, bu gücü hayali ruh bedeninin görünümünü değiştirmek için de kullanmış, yüzünde bir boya katmanı varmış gibi görünmesini sağlamıştı. Sonra da sıradan maneviyat duvarında saydam bir kapı açıp sıradan bir kibrit kutusunu da yanına alarak dışarı çıktı. "Harekete geçme vakti!" Derin bir nefes alıp bir hayalet gibi binaların arasından süzülerek sonunda Kraliyet Müzesi’nin önüne ulaştı. Ruh Görüsünü aktif hale getirmesine gerek yoktu. Ruh beden durumundayken her güvenlik görevlisini, onların aura ve duygu renklerini net bir şekilde görebiliyordu. Koridorun penceresine bakan solmuş çimleri ve elektrikli çiti bulan Klein gölgeleri takip ederek ilerlemeye devam etti. Budanmış bir ağacı ve diğer engelleri aştıktan sonra sonunda hedefine ulaşmıştı. Güvenlik görevlileri arasında Makinecilik Kolektif Zihni üyelerinin olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurarak duvara iyice yapıştı. O sırada, çatıdaki güvenlik görevlilerinin kör insanlardan farkı yoktu. Hiçbir şey fark etmemişlerdi. Ruhsal algısı ve içgüdüleri ona müzenin zemin katının gizemli bir güçle sarılı olduğunu söylediğinden, Klein doğrudan sergi salonuna girmemişti. Ayrıca içeride Beyonderlar olup olmadığını da bilmiyordu. Bu nedenle planını takip ederek başka bir yere, Roselle’in günlüğünün bulunduğu sergi salonuna daha yakın olan lavaboya doğru gitti. Sonra da yanında getirdiği kibritleri havalandırmadan içeri atmaya başladı. Bu işini de hallettiğinde havaya sıçrayıp ikinci kata ulaştı!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.