Yukarı Çık




331   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   333 


           
Son derece cömert koşullar... Klein duyduklarına inanamıyordu.
En değerli şeyler Dizi 5 seviyesindeki Beyonder özelliği ve özel güçleri olan Mühürlü Eser olsa da, diğerleri de fena değildi!
Dizi 5 seviyesinde bir güç merkezinin yalnızca örgüt tarafından verilen Mühürlü Eserlere sahip olması imkansız ve Dizi 6 Zombi ve Dizi 7 Kurt Adam da hesaba katılırsa... Bereketli bir hasat olacak!
Klein arkasına yaslanıp düşünüyormuş gibi yaptı, aslında içinde aniden yükselen açgözlülüğü bastırmaya çalışıyordu.
"Koşullarınız gerçekten de tatmin edici," dedi Klein. Hemen sonrasında da ekledi. "Şaman Kral Klarman kim? Sırlar Kitabı’nda ne tür bilgiler var?"
Maric şakaklarını ovuşturarak cevap verdi, "Şaman Kral bir Yüksek Dizi’ye işaret eder ve aynı zamanda da karanlık ve ay alanındaki güçleri kontrol eden, taydaşlarının çok ödesinde olan seçkin kişiyi temsil eder. Klarman için ikisi de geçerli.
Beşinci Dönem’in başlarında Güney Kıtası’nda aktifti, ancak sonra tamamen ortadan kayboldu. Ölüm Kilisesi ya da bizim gizli örgütümüz tarafından avlanmış olabilir, belki de bilinmeyen bir yerde yaşlanıp ölmüştür.
Yazdığı Sırlar Kitabı’nda gizli sözleşmeler, ritüeller, simya, astroloji, sembolizm, doğal etkileşim gibi bilgiler yer alır. Kitabı alan sıradan bir insan olsa bile kısa sürede mistisizm alanında uzman olabilir. Hatta kendi doğal maneviyatlarıyla, herhangi bir iksir tüketmeden bir kısım Beyonder meselelerini bile halledebilirler. Eh, tabii bunun bedeli olarak da yavaş yavaş mental sağlık sorunları yaşamaya başlarlar. Maneviyatının yüke dayanamamasının sonucu bu..."
Kulağa güzel geliyor... Tam ihtiyacım olan şey... Ancak bu görev hem zor, hem de biraz zahmetli. Bin yıldan uzun bir tarihi olan bir gizli örgüt söz konusu... Klein birkaç saniye sessiz kalıp düşündükten sonra kalbinin sesini dinlemeye karar verdi.
    "Düşünmek için biraz zaman istiyorum.
Bu son derece ciddi ve tehlikeli bir mesele. Doğrudan karar veremem.
Yarın sabah dokuzda cevabımı bildirebilirim. Hmm, bana gelin. Adresi zaten biliyorsun."
Dedi Klein Sharron’a bakarak. Ancak cümlesini tamamladığında aniden gerildiğini hissetti.
Karşısındaki iki kişi ona çok fazla önemli sır vermiş hatta kendilerini rahatsız eden sorunları anlatmıştı. Şu anda görevi kabul etmezse belki de onu sonsuza dek susturmak isteyeceklerdi...
Ya da, belki de kararımı verene kadar beni takip ederler?
Bu durumda nasıl gri sisin üstüne gidip kehanet gerçekleştirebilirim?!
Siyah gotik elbiseli Sharron sessizce Klein’a bakıyordu. Bu bakışlarda ne öfke, ne de şüphe vardı.
Birkaç saniye sonra gizli cebinden katlanmış bir kağıt çıkarıp açtı.
Turuncu kağıdın üzerinde, güneş sembolü de dahil pe çok sembol vardı.
Bu semboller ve etiketler, sıcak ve istikrarlı bir his veren boş bir bölge oluşturmuştu.
Klein, kağıdı görür görmez onun ne olduğunu hatırlamış ve rahatlamıştı.
Bu da Çevikyazı Ustası Rosagı’dan kalan bir şeydi. Noter Belgesi!
O zamanlar, savaş ganimetlerini paylaşırken Sharron bu mistik nesneyi almıştı!
Narin elleriyle Noter Belgesi’ni Klein’a uzattı, "Elini üzerine koy.
Az önce duyduklarından kimseye bahsetmeyeceğine söz ver."
Huhh... Klein ciddi bir tavırla başını salladı.
"Pekala."
Noter Belgesi’ni alıp avucunu boş alana koydu. "Az önce Bayan Sharron ve Bay Maric’ten öğrendiklerimi kimseye anlatmayacağıma söz veriyorum."
O konuşurken belgenin üzerindeki sembol ve büyülü etiketler de birer birer yanmaya, sıcak bir parıltı yaymaya başlamıştı.
Her şey bittiğinde ışık, Klein’ın avucuna bastıran mühür benzeri bir imgeye dönüşmüş ve boş alanı kaplamıştı.
Böylece Klein’ın içinde sıcak bir akıntı meydana gelmişti, kendisi ile Noter Belgesi arasındaki ince, görünmez bağlantıyı hissedebiliyordu.
Bilgelik Gözü’nün yeteneği gerçekten de bir Noter’e aitmiş... 
"Tamamdır." Klein belgeyi Sharron’a uzattı.
Sharron sakince başını salladı. Sonra da figürü hızla ortadan kayboldu.
Hala gözlerindeki kötülüğü bastırmaya çalışan Maric parmaklarını hafifçe aracın duvarına vurdu.
Araç yavaşlayıp kısa süre içinde durdu.
Zombileri şoför, gölgeleri ise hizmetli olarak kullanıyorlar... Tam Maric’in tarzı... Hızlıca Ruh Görüsünü aktif hale getiren Klein şapkasını çıkarıp göğsüne bastırarak hafifçe eğilip araçtan indi.
Oldukça sessiz, çoğu lambası yanmayan bir sokaktaydı.
Ancak Klein buna aldırmadan yürümeye başladı, önce Doğu Bölgesi’ndeki tek odalı evine uğradıktan sonra da Minsk Sokağı’na geri döndü.
Oturma odasındayken hızlıca iki kehanet gerçekleştirdi, biri, görevi kabul edip etmemesi gerektiği üzerineydi. İkincisi ise görevin ne kadar tehlikeli olacağı üzerine.
Kehanetlerin sonucu çok da önemli değildi, çünkü Mutant yolunu takip eden Hayaletler ruh bedenlere dönüşerek doğrudan kehanete müdahalede bulunabilirdi. Yani, doğal olarak kehanet ve anti kehanet güçlerine sahiplerdi, bu nedenle Klein’ın kehanetinden edindiği vahiyler doğru sonuç vermeyecekti.
Böylece Klein sakince gazeteleri karıştırmaya geçti. Bir süre sonra aktivite odasına gidip Beyonder güçlerini pratik etti, çok geçmeden de yatmak için odasına çekildi. Hareketlerinde en ufak bir anormallik yoktu.
Sabahın erken saatlerinde, dördü on geçe ise aniden uyanıp yatağından fırladı!
Hemen bir mum bulup maneviyat duvarı oluşturarak sessizce kendisine bir çağrıda bulundu!
Sonra saat yönünün tersine dört adım atarak gri sisin üstündeki dünyaya ulaştı.
Aptal’a ait olan yüksek sırtlı sandalyesine oturup uzun, bronz masanın yüzeyine odaklandı. Saniyeler içinde Kara Göz, Azik’in bakır düdüğü ve Karanlık İmparator kartı önünde belirmişti.
Klein elini uzatıp Kutsala Hakaret Kartı’nı ters çevirdi.
Göremediğim şey bana zarar veremez!
Bileğindeki zinciri çıkarıp sakin bir şekilde akşamki iki kehanetini tekrarladı.
İlk sorunun cevabı olumluydu. Yani görevi kabul etmesinde sorun yoktu.
İkinci sorunun cevabı ise olumsuzdu, ancak sarkaç yüksek bir ivmeyle saat yönünün tersine dönmüştü. Bu nedenle Klein, görevin önemli bir miktar tehlike içerdiğini, ancak doğru bir şekilde ele alınırsa hayatını riske atacağı bir durumla karşı karşıya kalmayacağı çıkarımını yapmıştı.
Huhh... Sonunda rahat bir oh çeken Klein, çok geçmeden daha önceki önsezisini anımsadı.
Belki de her Sihirbaz’ın performans sergilemesi gerkeiyordur.
Aksi halde iksirin ismi Sihirbaz değil Büyücü olurdu.
’Asla hazırlıksız performans sergileme’ kuralının anahtarı, hazırlıklı olmak ve performans sergilemek... Ve bu yalnızca dövüşler için geçerli olmayabilir... ’Düşmanın dikkatini dağıtmak’ ve ’seyirciden alkış almak’ da performansa dayalı ilkeler... Uygun çözümü bulup kendimi iyi bir şekilde gizleyebilirsem, Gül Düşünce Okulu’nun beni bilmesi zor olacaktır...
Bir süre sessizce düşünen Klein sonunda bir karara varmıştı. Arkasına yaslanıp başını kaldırdı, görkemli antik saraya ve etrafını çevreleyen sınırsız gri sise bakarken hafifçe gülümsedi.
Hadi o halde, büyük bir performans sergileyelim.
Hemen sonrasında Kara Göz’ü ve Azik’in bakır düdüğünü alıp kendi çağrısına cevap verdi.
Bu bir Perşembe sabahıydı.
Malzemeleri çoktan alıp hazırlamış olan Klein, kahvaltı vakti geldiğinde mutfağa geçip kendisine Feynapotter eriştesi hazırladı. Yemeğini masaya koyduktan sonra da günün gazetelerini almak için kapıya çıktı.
Yemeğinin tadını çıkarıp gazeteleri karıştırırken, Backlund Sabah Postası’nda Beyonder toplantısı ilanı olduğunu gördü.
Tam da beklediğim gibi, şehirdeki gerginlik çözülü ve toplantılar kaldığı yerden devam ediyor... 
Bu huzurlu kahvaltı seansının ardından cep saatini çıkarıp zamanı kontrol etti, saat tam 9’du. Oturma odasındaki cumbalı pencereye doğru dönüp sakin bir tonda şöyle dedi, "Yardım etmeye hazırım.
Koşullarınızı kabul ediyorum.
Ancak yalnızca bana birkaç gün daha vermenizi istiyorum."
Bir an durakladıktan sonra gülümseyerek devam etti, "Bazı hazırlıklar yapmam gerekiyor."
Oturma odasında yalnız olan Klein, aniden hayali bir ses duydu.
"Pekala.
Hazırlıklarını tamamladığında bara gel."

Vikont Glaint’in çalışma odasında. Audrey bir sandalyeye oturmuş, Susie’nin başının arkasındaki tüylerini düzeltmesine yardım ediyordu. Bir süre sonra doğrulup yanında oturan Xio ve Fors’a baktı, "Bu kadar acele olan nedir?"
Lanevus olayından beri iki arkadaşı ilk kez görüyor olsa da, ödemelerini zaten Susie aracılığıyla yapmıştı.
Tarot Kulübü’ne katılmak Fors’u pek de değiştirmemiş gibi görünüyor. Hala uyuşuk ve Xio’ya takılmaya bayılıyor, ancak tamamen farklı olan bazı şeyler de gözlemliyorum. Eskiden üzgün, depresif bir haldeydi ve gelecek için pek umutlu görünmüyordu, ancak şu anda bundan eser yok... Telepatist Audrey, yüzünde bir gülümsemeyle sakince Bayan Sihirbaz’ı inceledi.
O sırada kırmızı şarabını bitirmiş olan Fors söze girdi, "Bu gerçekten de Aurmir, en ünlü kırmızı şarap. Daha önce içtiklerimden çok daha iyi. Her kademesi farklı bir his veriyor."
Sonra da kadehini bırakıp devam etti, "Seyirci formülünün ve Psikoloji Simyacıları’na dair ipuçlarının bulunabileceği toplantı bu öğleden sonra."
"Öyle mi? Neden bu kadar erken?" Diye sordu Audrey şaşkın bir şekilde.
    Fors gülümsedi, "Çünkü seri katil herkesin çok vaktini çaldı. Dahası, toplantı Kuzey Bölgesi’nin eteklerinde olacak. Gece Kuşları’nın en sakin olduğu vakit de öğleden sonraları."
"Pekala." Audrey hafifçe başını salladı.
Sonra da bakışlarını odanın içinde gezdirip sessizce iç çekti.
Eskiye kıyasla, Xio artık Fors’tan çok daha sessiz.
O anda Vikont Glaint gülerek araya girdi, "Audrey, ben de seninle geleceğim."
"Neden?" Diye sordu Audrey cevabı bilmesine rağmen.
Glaint boğazını temizledi, "Çünkü Eczacı formülünü çoktan aldım. Artık tek ihtiyacım olan malzemeleri bulmak. Benim kasamda o tarz şeyler yok...
Ah, bu arada iksiri Fors’tan aldım. 300 pound. İksirin doğruluğunun da garanti olduğunu söyledi."
300 pound... Bay Dünya’dan 230 pounda aldığını hatırlıyorum oysa... Audrey sakince başını Fors’a çevirdi.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


331   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   333