Yukarı Çık




368   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   370 


           
Ödül, ulaşım ücreti ve Beyonder etkilerine sahip bir ilaç... Emlyn White sersemlemiş gibiydi.
Bu cevabı hiç beklemiyordu.
Centilmenliğinize ne oldu? diye düşündü şaşkın bir şekilde.
Bir dedektif olarak, para konularında açık olmak gerekir. Ayrıca, Queelag Kulübü’ne gidişimi geciktirdin. Son iki gündür hangi özel yemekleri yaptıklarını bilmiyorum bile... 
Birkaç dakika sonra Emlyn zoraki bir şekilde gülümsedi, "Uygun ilacı yapabilmek için önce hastayı görmem gerekiyor."
Ses tonuna bakılırsa kendinden emin gibisin... Klein düşünceli bir şekilde başını salladı.
O anda aklına bir sorun gelmişti.
White ailesi olağanüstü iksir alimlerinden oluşan bir aile gibi görünüyor. Gerçekten yaralansam ya da zehirlensem tedavi için onlara başvurabilirim... Peki bu durumda, Eczacı formülünü elde etmek için o kadar zahmete boşuna girmiş olmuyor mu? Artık iyileştirmede usta olan bir yardımcı yetiştirmeme gerek yok... Gerçeklik bir plandan çok daha hızlı değişiyor...
Ancak, aslında tam olarak boşa gitmiş de sayılmaz. Bayan Sihirbaz’dan yatırımımı çıkardım bile. Formül gibi şeyler daima değerlidir...
    Ayrıca, White ailesi kesinlikle Riverbay’den uzak duracak ve yeni gizli kimlikleriyle yaşamayı seçeceklerdir. Onları bulamayabilirim bile...
Hayır, Zihinsel Dehşet Mumu olayı çözülene kadar tek yapmam gereken Emlyn’i Hasat Kilisesi’nde beklemek olacak...
Klein, zihninde çoktan şapkasını çıkarmış eğilerek seyircisini selamlıyordu, "Sorun değil, zamanı geldiğinde seni oraya götüreceğim.
Vaktini daha fazla almayayım. Hoşçakal."
Emlyn White tereddütlü bir tavırla cevap verdi, Zihinsel Dehşet Mumu’nun etkilerinden kurtulabilirsen ödülün daha da büyük olacak, ve..." Bir an duraklayıp çenesini hafifçe kaldırdıktan sonra devam etti, "...ve Sanguine’in dostluğunu kazanmış olacaksın."
Ben bir Sihirbazım ve Güneş Broşu’na ve Biyolojik Zehir Şişesi’ne sahibim. Kişinin ruhu söz konusu olduğunda tek kullanabileceğim yöntem medyumluk. Tanıdığım insanlar arasında, yalnızca Bayan Adalet buna uygun ve o da henüz Dizi 8 seviyesinde bir Telepatist... ’Bu çağa ait olmayan Aptal’a inanmayı seçersen, Sırlar Kitabı’ndaki bilgilerle senin sorununu çözmenin bir yolunu bulabilirdik... Konusu açılmışken, vampirler ilkel aya tapmıyor muydu? Ki bu da Şaman Kral ve benzerlerine oldukça yakın... Gümüş Şehir’de kayıtları olan eski ata - Vampir Ata Lilith - ilkel ay olabilir mi?
Klein düşüncelerini toparlayıp gülümsedi, "Sana yardım etmenin yollarını araştıracağım."
Emlyn hafifçe başını salladı. Sonra da sabırsız bir şekilde arkasını dönüp kapıya doğru ilerledi.
Araç sürücüsü hala yakında olmasa, siyah yarasa kanatlarını açıp doğrudan ikinci kata uçardı.

 
Klein, gülerek başını iki yana salladıktan sonra aynı kiralık araca binip yakınlardaki buharlı metro durağında indi. Sonra da bir aktarma yaparak Cherwood Bölgesi’ndeki Minsk Sokağı’na döndü.
Eve girmeden önce posta kutusunu kontrol etmeyi artık alışkanlık haline getirmişti.
Ve bugün posta kutusunda bir mektup daha vardı.
Ancak zarfın üzerinde damga yoktu. Dedektif Sherlock Moriarty’e yazılmış olan mektubun gönderen kısmında ise Jurgen Cooper’ın imzası vardı.
Avukat Jurgen? Klein şaşkın bir şekilde mektubu alıp zarfı açtı.
Sokak lambasının ışığı altında, bir kağıt ve iki banknot gördü.
Bir tanesi bir solilik, bir tanesi de beş solilikti.
Toplam 6 soli... O süreçte kediyi yalnızca üç kez besledim... Klein sessizce kapısını açıp içeri girdi.
Zarfın içindeki kağıdı açtığında, Jurgen’in el yazısıyla, ciddi bir tonda yazdığı sözleri gördü.
"Sevgili Dedektif Moriarty,
Brody ile ilgilendiğiniz için teşekkür ederim. Hak ettiğiniz miktar buradadır.
Zili iki kez çaldım ancak evde olmadığını fark edince ödemeyi bu şekilde iletmek istedim.
Yarın akşama kadar dönmeme ihtimalim var, bu nedenle büyük annemin söz verdiği anlaşmayı kaçırabilirim.
Bir avukat olarak, sözlü anlaşmaların geçerliliğine değer veriyor ve muhakkak yerine getirebilmeyi umuyorum.
Son olarak, bir kez daha teşekkür ederim.
Jurgen Cooper."
Bay Avukat, minnetiniz o kadar kuru ve sıkıcı ki Brody’nin bana olan tavrından bile daha kötü, ancak davranışınızı oldukça detaylı bir şekilde açıklamışsınız. Jurgen tarzına çok uygun... Ayrıca, neden mektubu posta kutuma bıraktınız ki? Benim geldiğim Dünya’da olsak, posta kutusuna aylarca bakmayabilirdim bile... Klein gülümseyerek banknotları katlayıp cüzdanına yerleştirdi. Sonra da bir kağıt ve kalem çıkarıp hemen Dedektif Stuart’a yazmaya koyuldu.

 
"... Emlyn White’ı Tuteva Sokağı yakınındaki Hasat Kilisesi’nde buldum. Burası, Toprak Ana Kilisesi’ne ait olan oldukça küçük bir katedral. Loen’de pek sık görülmeyen türden... Emlyn White, bazı sebeplerden ötürü evden kaçma kararı verdiğini iddia etti. Sonrasında da Hasat Kilisesi’nin piskoposu tarafından alınıp orada kalmaya başlamış ve bir..."
Klein durup birkaç saniye düşündükten sonra devam etti, "Gönüllü olmuş.

 
İkna kabiliyetim sayesinde Riverbay’deki 48 numaraya dönmesini sağladım. Ancak gönüllü işi için sık sık Hasat Kilisesi’ni ziyaret edebilir."
Klein, yazdıklarını son bir kez gözden geçirdikten sonra kalemi bırakıp kağıdı özenle katladı.
Zarf bulabilmek için birkaç dakika evin içinde dolandı, ancak zarfa pul yapıştırmayacaktı. Mektubu ertesi gün doğrudan Stuart’ın evine göndermek için birini tutmayı planlıyordu.
Krallık’ın posta sistemini kullanırsa, postacı mektubu ancak yarın alacak ve süreç çok uzayacaktı. Bu nedenle, Stuart da Backlund’un kraliyet başkentinde olsa da mektup ona ancak bir sonraki gün ulaşacaktı. Dolayısıyla White ailesi de haberi çok geç alacaktı. Ve bu süre zarfında, Emlyn White yalnızca figürleri olan beş parasız bir adam olarak yaşamaya çalışacaktı.
Bu yöntemi izlersem ödememi de daha erken alacağım... Klein memnun bir şekilde gülümseyip kahve sehpasını toparladıktan sonra duş almak ve dişlerini fırçalamak için ikinci kata çıktı.

Çarşamba sabahı, iki soli karşılığı mektubu iletmesi için bir sürücüyle anlaşan Klein, eve dönerken Desi deniz mahsulleri pirinci için gerekli olan malzemeleri aldı.
O inci beyazı pirinci düşündükçe ister istemez ağzı sulanıyordu.
Mutfakta yarım saat geçirip sonunda bir tencere kızarmış pirinç, domuz bastırması ve siyah çay hazırladı. Her şey o kadar lezzetliydi ki Klein’ın neredeyse gözleri yaşarmıştı.
Bu gerçekten de dokunaklı ve nostaljik bir tat... İki büyük tabak dolusu kızarmış pirinçle karnını tıka basa doyuran Klein, arkasına yaslanıp karnını ovuşturdu.
Emlyn White’ın durumu çok fazla dönüşüm geçirdiğinden, performansı neredeyse daha başlamadan bitecek, Klein amacına ulaşamayacaktı. Bu nedenle, performans sergileme inisiyatifini eline almak için başka bir fırsat kollamaktan başka seçeneği yoktu.
Ancak yine de bu durum Klein için faydalı olmuştu. Başarısızlık da bir deneyimdi ve Klein’ın bir şeyi anlamasını sağlamıştı:
Sıradan sihirbazların aksine, benim performansımda yalnızca yardımcılar değil düşmanlar ve katılımcılar da var. Onların tepki ve seçimleri de performansın gelişimini etkiliyor. Bütün bu unsurları öncesinde göz önünde bulundurmalıyım...
Bu da bir ders. Önemli meseleler yerine böyle önemsiz bir konudan ders almak daha iyi...
Klein başını kaldırıp önündeki boş tabağa baktı, bu sırada hala başka hangi ’performansların’ inisiyatifini eline alabileceğini düşünüyordu.
Ancak bir süre dikkatli bir şekilde düşünmüş olsa da, şimdilik herhangi bir fırsatı olmadığını fark etti.
Tabii bu durum değişebilirdi.
Mesela, Klein hep Dördüncü Dönem’deki Tudor Hanedanlığı’nın kalıntılarından olan o şeytani ruhun icabına bakmak istemişti. Ancak, Kızıl Ay Halesi’ne sahip olan Sharron ve Hayalet yolundan bir saldırganın Beyonder özelliğine sahip olan Maric’in bile Yüksek Dizi bir canavara karşı savaşabileceğine inanmıyordu. Hatta böyle bir mücadelede daha ne olduğunu bile anlamadan can vermeleri bile mümkündü.
Performans sergileme inisiyatifi almak demek, eceline susamış biri gibi davranmak demek değil. Sonuçta performansta canımı ortaya koymamalıyım... 
Aslında, Klein’ın yapmak istediği bir şey daha vardı, ancak bunda pek bir şansı olduğunu düşünmüyordu.
Cerrah Aaron’a kötü şans getiren o tuhaf çocuğu, Will Auceptin’i bulmak istiyordu.
Çocuğun sahip olduğu tarot kartı ilgisini çok çekmişti ve bunun bir mistik nesne olup olmadığından emin olmak istiyordu.
Ne yazık ki, bu dava çoktan Gece Kuşları tarafından devralınmıştı ve Klein eski meslektaşlarına fazla yaklaşmak istemiyordu.
Doktor Aaron’un mola vaktini bekleyip Queelag Kulübü’ne gideceğim, ondan süreci öğrendikten sonra ne yapacağıma karar verebilirim... Klein hafifçe başını salladı.
Bildiği kadarıyla, Doktor Aaron genellikle Cuma öğleden sonraları ve Pazarları boş oluyor ve Queelag’da tenis oynuyordu.
Ayrıca Klein, bugünün Backlund Sabah Postası’ndan yarın gece Bilgelik Gözü’nün bir Beyonder toplantısı düzenleyeceğini de öğrenmişti. 
Şimdilik Kurt Adam Beyonder özelliğini ya da Biyolojik Zehir Şişesi’ni satamam. Beyonder özelliğini mistik nesneye çevirebilecek birini bile arayamam... Gül Düşünce Okulu’nun Yüksek Dizi Beyonderları hala öfkeli bir şekilde soruşturmalarını sürdürüyor olmalı. Eminim Sharron, Maric ve yardımcılarının ortaya çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorlardır...Klein peçeteyle ağzını sildikten sonra masayı toplamaya başladı.
    Bugünü dinlenerek geçirmeyi, Queelag Kulübü’ne uğrayıp biraz keyif yapmayı planlıyordu, ancak gri sisin üstündeki dünyaya sızmaya çalışmış olan Amon avatarını ve o korkunç anda Sırlar Kitabı’nın üstlendiği rolü hatırlamıştı.
Bu nedenle, oturma odasındaki şömineyi yakıp Sırlar Kitabı’nı gerçek dünyaya getirdi ve hemen çalışmaya, notlar almaya başladı. 
Tabii sonrasında bu notları gri sisin üstündeki dünyada yakacaktı.
Bir süre sonra kapı çaldığında, Klein çoktan öğle vaktinin geldiğini fark etti.
Hemen Sırlar Kitabı’nı saklayıp kapıya yöneldi.
Gelen Dedektif Stuart’tı.
Klein’a büyük bir saygı ve heyecanla bakıyordu.
"Gerçekten bolca kaynağı ve kanalı olan büyük bir dedektifsin sen. Bu olayı hiçbir ipucu olmadan çözebildin!"
... Hmm, maneviyatımda hafif bir dalgalanma var! İksir bir parça daha sindirildi galiba... Yani, performansım bir dereceye kadar başarılı oldu. Ancak, seyirci tek bir kişi ve o da sonucun mükemmel olmasıyla kandırılmış durumda... Seyirci alkışı gerçekten de etkiliymiş demek... Klein’ın yüzünde samimi bir gülümseme belirdi.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


368   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   370