Bu’nun gerçekleşmesi için Sayısız Faktör’ün bir araya geldiğini savunsa bile, Noah’ın Çetelesi’ne eklenecek bir Başka Kıyamet Daha Var’dı!
29 Yıldan Kısa bir Süre Önce Küçük bir Gezegen’de, Sekiz Kırılma geçirmiş olan bu Varoluş Çark’ının Sonsuz Derece’de küçük bir Parçası’nda doğmuş bir İnsan’dı Sâdece.
Dokuzuncu’su Yolda’ydı ve Noah, Kendisi’ni ilgi Odağ’ı Hâl’ine getirmek için Korkunç Dokumalar’ıyla Yükselmişti; Eni’nde Son’unda Gerçekleşecek olan şey... Gerçekleşirken, Çark’ın Dokumalar’ı ve Akış’ı Eni’nde Son’unda Etraf’ında Dönüyor’du.
BOOM...CRACK!
Çark’ın Parçalanma’sı Tamamen Başlamış’tı.
Üç’ü bu sahneyi izlerken, İnfınıverse Megalos Beden’i Noah ve Ruination’un Yan’ında belirdi.
İçler’inden Bir’i... Aktif olarak Yıkım ve Kırılmalar’ı arıyor olsa da, Kendi Gelecekler’i için bir Hatırlatma ve Uyarı Niteliğ’inde olacak bir Şey’e, Çark’ın Kırılması’na tanık Olmuşlardı!
Noah, Parçalanma’yı İzler’ken, Sonsuz Mavi Dalgalar Etraf’ında Dalgalan’dı ve Melodrass’tan Taklit Ettiğ’i Sonumortis Requiem’in Dokumalar’ını hatırladı.
Parmak Uçlar’ından Kıyamet Mucizesi yle Dolu, Alçak, Uğultulu bir Senfoni çiçek açmaya başlarken, Eller’inde Cerulean Yıldız’ından bir Lavta Belirmiş’ti.
Sanki İç’inde Doğduğ’u Akıl Almaz Derece’de Küçük Dünya’yı barındıran Varoluş Çarkı’na bir Uğurlama’ydı Bu.
O’nu, Adelaide ve Barbatos’a Bağlayan Varoluş Çarkı’na Bir Uğurlama.
Annesi’ne.
Oğlu’na.
Ruination’a ve İnfınıverse Megalos’a.
Gözler’i Işıl Işıl’dı, Ses’i Büyü’lü bir Tiran Kral’ınki gibi Yankılanır’ken, Beyaz-Altın İmparator Cübbe’si Huşu İç’inde Dalgalanıyor’du.
“Ey, Ben’im Doğum’umu ve Felaketim’i Taşıyan Çark,
Verdiğin Ağırlığ’ın Altında Eziliyor’sun.
Ben, Sen’in Zalim bir Alev’e Dönüş’en Fısıltın’dım,
Yıldızlar’ın Çocuğ’u, Bir Oğul, bir Âlâmet.
Ben, Doğma’dan önce bile Sekiz Kez Kırıldın.
Şimdi Dokuzuncu Kırılma geliyor... Son ve Yalnız.“
HUUM!
Notalar ve Tuşlar Noah’ın Etraf’ında Patla’dı.
Sonumortis Requiem’in Gerçek Kaynağ’ının Öykünme’si, Hâyâl’i Notalar ve Müzik Enstrümanlar’ı şekil aldıkça, Daha da Gerçek oldu; Noah’ın Ev’i Olan Varoluş Çark’ı Parçalanırken, Göz Kamaştırı’cı bir Parlaklık Parla’dı ve Kırılması’nı izlerken, bir Senfoni patladı![Not: Yani Noah’ın Gerçek Ev’i Omniverse değil Varoluş Çark’ı. Nihayet Evimizden Çıkıyoruz. Lol Noah 4000 Bölüm’e Yakın Bölüm’de Ev’ini Anca Terk Edebildi. Ne Bitmez Bir Şey’miş Bu. ]
“Şimdi Sen’in Son Nakaratı’nı Söylüyorum,
Toz ve Alev’den bir Ağıt.
Küller Küller’e, Tozlar Tozlar’a,
Son’una uymak bir Zorunluluk Olmaya Devam Ediyor.
Akışı’nız Ben’i Şekillendir’di, Ben’i Kır’dı, Nen’i Koru’du ve Gücüm’ü kazanmam için Bana zaman verdi,
Ama şimdi Sonsuz bir Gece’nin İçin’de Kayboluş’unu İzliyor’um.
Elveda, Eski Zaman ve Gelgit Çark’ı.
Yıkım Şarkı söylüyor. Kıyamet Hüküm sürüyor. Felaket Yakıyor... Ve Ondan Kimse Saklanamaz!“
BOOM!
Çark’ın Sicimler’i Parçalanma’ya başladı ve Ölmek’te olan Frekanslar Boyun’ca Uzanan Alev’li, Kabaran bir Senfoni tarafından taşınan korkunç Dokumalar Patla’dı!
Çark’ın Çekirdeğ’inin Derinlikler’inden Uzağ’a.
Son’un Asal Frekans’ında.
Varoluş Çark’ı Parçalandığ’ında bile, Bu Asal Frekans geriye Kalanlar’dan daha fazla Yapı ve Mucize barındırıyordu, Şüphesiz, Parçalanacak ve Ölecek Son Frekans Olacak Gibi Görünüyor’du.
Diğer tüm Asal Frekanslar’dan, hatta Şarkı Söyleyenler’in Gerçek Frekans’ından bile daha Uzun Yaşayacak’tı!
Megalos Beyond’da.
Büyük Beyonder’ın Figür’ü Madde, Anti-Madde ve Karanlık Madde’nin Kesiştiğ’i Nokta’da Görkem’li bir şekilde süzülürken, Baş’ını Keder’le çevirerek, Kuşku’yla Sor’du...
“Bir’i Şarkı mı Söylüyor?!“
Noah’ın diğer benliği Ozymandias Gözler’ini kırpıştırıp, sakin bir şekilde etrafına bakınırken, Gözler’i Sayısız Duygu’yu Barındırıyor’du.
“Evet, Bu’nun Ney’le İlgili Olduğ’unu bilmiyorum ama Hepiniz’in Gitme’si gerekiyor.“
...!
Bu’nu, Büyük Beyonder’e ve Kendisi’ne Hayatlar’ı Boyun’ca İdol Edindikler’i Efsaneler’miş gibi Bak’an Outerversal Morfonlar’a Bakar’ken, Düz bir Şekil’de Söylemiş’ti.
Büyük Anne ve Küçük Aspasia Diz Çökmüş’tü.
Yaşlı ve Genç Gözlemci.
Büyük Düşünen.
Büyük Çark.
Sayısız Outerversal Morphon Huşu ve Şaşkınlık içinde yukarıya, Beyonder’ın Arac’ı Olacak Varoluş’a Bakıyor’du. Ve sonra, Büyük Beyonder’in Kendi’si Burada’ydı!
Yıllar önce, Megalos Beyond’da Farklı Şekiller’de ortaya çıkmış, Megalos Beyond’un ve Morphonlar’ının Sonsuz Genişlemesi’ne Yol Açacak ya da Onlar’ın Son’unu getirecek bir Alet’inin Geleceğ’ine Söz Vermiş’ti.
Ve şimdi, Varoluş Çarkı’ı Kırılıyor’du. Bura’da Bulunanlar Bilsin ya da Bilme’sin, Hangi Vaad’in Gerçekleşeceğ’ini Söylemek Zor’du.
Dokumalar’ı ürkütücü bir şekilde bunca zamandır savaştığı Noah’a benzeyen Ozymandias’a sorarken, Gözler’inde Meydan Okuyan bir Parıl’tı vardı.
“Kesin mi? Değiştirilemez mi? Varoluş Çark’ı Sonuncusu’nda Başarısız mı Oldu?“
Ayrılmadan önce Kesinlik’le Emin Olma’sı gerekiyormuş gibi sordu ve Ozymandias Sessiz bir Onaylama’yla Baş’ını Salla’dı.
“Birkaç şey oldu ama Evet. Varoluş Çark’ı Son Kırılma’sını Gerçekleştiriyor.“
Çark’ın En Son’unda Ne Yaptığ’ının Lojistiğ’ini Söyleme’ye gerek Yok’tu. Ozymandias sadece başını salladı.
Ve Büyük Beyonder, Outerversal Morphonları’ın Oluşturduğ’u Alan’a bakmadan önce sessizliğe Gömülmüş’tü.
“Tamam.“
Onay’ını Ver’di.
İnsan formu açılmaya başladı, Eldritch Güzelliğ’iyle Yıkanmış bir Form Kendi’ni Gösterir’ken, Sayısız Dokunaç Çiçek Açmış’tı.
Paramparça Olmuş İnsan’sı bir Takımyıldızı’na Benziyor’du - Boşluk İpeğ’ine sarılmış Dokunaçlar’ı vardı, Boynuz’lu Megalos Işığ’ından Sürek’li Değiş’en bir Taç’ı ve üzerinde Omniversler gibi Çiçek Açan Sayısız Göz’ü Var’dı.
Işıltılı Mürekkep Damarlar’ı Yarı Saydam Form’unda Spiral Çiziyor, unutulmuş İlahiler’le titreşiyordu. Her Hereket’i Varoluş’u büküyordu; Algı’yı Huşu ve Dehşete Boğ’an bir Sessizlik ve Heybet Senfoni’si. Bu, Kimse’nin Gözler’ini Kaçıramayacağ’ı Türden muhteşem bir Megalos hayır bunda da Öt’e Güzelliğ’iydi.
Outerversal Morphonlar Dokumalar’ının şaşkınlık içinde titreştiğini Hissetmişler’di. Arkalarında, Eldritch Genişliğ’in Görünmez Siyah ve Beyaz Sicimler’i Çekil’di ve Bedenler’i Ân’ında Yok Oldu!
Son’un Asal Frekans’ında sadece Büyük Beyonder ve Ozymandias Kalırken, Ses’i yankılandı, Büyük Form’u Genişle’di, Hücud’u Uzaklar’a çekilirken, Arkası’nda Canlı Kanatlar gibi Dokunaçlar Patla’dı.
Hatırladığ’ı Megalos Beyond’u son bir kez daha hissetmek istiyordu.
“Peki ya sen? Gidiyor gibi Görünmüyor’sun.“
...!
Sanki O’nu bile Şok Etmiş Gibi Söylemiş’ti.
Ve Ozymandias Baş’ını Sallar’ken, Parlak bir şekilde Gülümsemiş’ti.
“Hayır... Ben... Öl’ü Şey Olma’nın Nasıl bir His Olduğ’unu görmek istiyorum.“[Not: Deli Misin? Pardon, Bu’nu Sormamalıydım. Noah İşte. Hem Yaşayan hem de Öl’ü Olmak İstiyor. Ve O Kehanet’e göre de Muhtemeşen Hem Yaşayan’ı Hem Öl’üyü Aşacak. Kısacası Hiçbir Şey Olacak. Ama Şu an için Konuşur olursak, Noah Artık Hem Yaşayan Hem de Öl’ü.]
BOOM!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.