Okul gününün o neşeli karmaşasında, öğrenciler arkadaşlarıyla buluşmanın heyecanıyla coşkulu sohbetler yapıyordu.
Bu gürültünün ortasında, tek bir kız sırasına oturmuş, dirseklerini masaya dayamış, camdan dışarıyı seyrediyordu.
“Onii-sama... Kaju’dan gittikçe uzaklaşıyor...“
Fısıltıyla bunları mırıldanan, Kaju Nukumizu’ydu.
Uzun boylu bir kız yaklaştı ve ona tepeden baktı:
“Nuku-chan, bir sorun mu var?“
“Gon-chan...“
Kaju yavaşça başını çevirdi.
Konuşan, sınıftaki en yakın arkadaşı Asami Gondou’ydu. Bir ortaokul öğrencisine göre oldukça uzun boyluydu ve olgun bir havası vardı.
“Ne oldu? İçini dök bana.“
Gözlerinde bir anlık endişe belirdi.
“Kaju’nun sana ’onii-sama’nın bir arkadaşı oldu’ dediğini hatırlıyor musun?“
“Evet. Geçen sefer bu seni mutlu etmemiş miydi?“
“Kaju hâlâ mutlu. Ama... o kişi güzel bir kadın.“
Bir iç çekişle Kaju, tüm enerjisi tükenmiş gibi sıranın üzerine kapandı.
“Üstelik sadece bir kişi de değil... iki kişi. Geçen gün izinsiz odasına aldı ve ortam tam bir gerilim filmi gibiydi.“
“Demek öyle. Sandığımdan daha fazla şansı varmış. Peki abin yakışıklı mı gerçekten?“
Kaju birden doğruldu:
“Tabii ki! Onii-sama dünyadaki en harika erkek—“
Mücevher gibi parlayan gözleri— aniden şüpheyle daraldı:
“...Olmaz ama, tamam mı? Kaju sana ’abla’ demek istemiyor, Gon-chan.“
“...Abla mı?“
Gon-chan düşünceli bir tavırla çenesini okşadı.
“Nuku-chan’ı küçük kardeşim yapmak mı... Fena fikir değil.“
“Gon-chan!?“
“Şaka yapıyorum. Ama abin popülerse, gurur duysan daha iyi olmaz mı?“
“Ama ama, aynı anda iki kız mı? Hem de Kaju’nun mülakatından bile geçmemişler!“
“Geçenlerde ’harika bir kız arkadaşı olsa mutlu olurum’ dememiş miydin?“
“Gerçek olunca farklı işte... Kaju, onii-sama’nın yavaş yavaş birine aşık olmasını izleyebileceğini sanmıştı. Ama şimdi iki kızı birden odasına alıyor, ortam da tuhaf... onii-sama’nın kadınlar yüzünden başı belada...“
“Sakin ol. En kötü ihtimalle ben seni alırım, Nuku-chan.“
“Kaju, onii-sama’yı istiyor...“
“Öyle mi? Demek ki reddedildim.“
Kaju başını sıradan kaldırdı:
“...Ama Gon-chan, yine de Kaju’nun en iyi arkadaşısın, biliyorsun değil mi?“
“Nuku-chan, fazla sevimlisin. Hemen benimle evlen.“
“Olmayacak...“
Yeniden yüzünü sıraya gömen Kaju’ya, Gondou yine başını okşamaya devam etti.
Kaju Nukumizu, 14 yaşında.
Sevdiği ağabeyciğinin arkadaş edinmesine seviniyordu, ama bu durumu kolayca kabullenemiyordu işte.
İçindeki bu karmaşık duygular dalgalanırken, sessizce okşanmayı kabulleniyordu.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.