Yukarı Çık




54   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   56 

           
Bölüm 55 - Şanslı İnsanlar
— Çeviri: Raban —

Kamp alanına geri döndüklerinde, Nephis’in yaptığı ilk şey Cassie’nin yanına gitmek oldu.

“Hey Cas, tahmin et bakalım ne oldu.”

Kör kız başını ona çevirdi ve gülümsedi:

“Nihayet zırh türü bir Hatıra mı kazandın?”

Aynı anda Nephis de,

“Giyecek bir şeyler buldum…” dedi.

Sonra sustu ve gülümseyen arkadaşına baktı. Cassie hafifçe güldü:

“Adımlarının sesi değişmiş.”

Değişen Yıldız gözlerini kırpıştırdı.

“Ah. Anladım. Şey… Kıskaçlı Muhafız’dan.”

Nephis zırhı tarif edip Cassie’nin parmaklarıyla o gizemli beyaz metale dokunmasına izin verirken, Sunny ateşin yanında uzanmış keyif çatıyordu.

Bir süre sonra Nephis akşam yemeği hazırlamakla meşgul oldu. Sunny yine taşların üzerine uzanmış, tembel tembel gri gökyüzüne bakıyordu.

Gökyüzü her zamanki gibi griydi, soğuktu ve iç açıcı olmaktan uzaktı.

Artık üçünün de düzgün birer zırhı vardı ve küçükte olsa nihayet gerçek bir Uyanmış birliği gibi görünmeye başlamışlardı. Hatta Sunny’ye göre, Uyanmışlar arasında bile oldukça dikkat çekici bir grup sayılırlardı.

Hafif ama şık tuniği ve okyanus rengindeki peleriniyle zarif, narin Cassie bir prenses gibiydi. Nephis ise çevik ve asil duruşuyla onu korumakla görevli soylu bir şövalyeye benziyordu.

Sunny’ye gelince…

Kendini fazla övse övse ancak “silahşor yamağı” olurdu. 

Ama dürüst olmak gerekirse, alt tabakadan bir hizmetçi çocuk gibi görünüyordu. Yoldan geçen biri onları görse, Sunny’e Asil Leydinin yakaladığı sefil bir serseri derdi herhalde.

‘Hıh, arkadan bıçağı yediklerinde yüzlerinin alacağı hali düşünü…’

Bir an durdu.

‘Bir dakika ya… Ben niye şimdi birini bıçakladım ki?’

Omuz silkti.

‘Neyse, vardır bir günahı.’

O sırada Cassie gelip yanına oturdu. Sunny başını çevirip kör kıza hafif bir şaşkınlıkla baktı.

Cassie dudağını ısırıyordu.

“Nephis bana dün neredeyse öldüğünü söyledi.”

‘Ah, demek mesele buydu.’

Omuz silkti.

“Doğru.”

Sonra sessiz bir iç çekişle ekledi:

“Ama çok da dert etme. Bu ölümle ilk burun buruna gelişim değil.”

Gerçi, bu kadar yaklaştığı hiç olmamıştı. Hatırlamak bile tüylerini diken diken ediyordu.

Cassie bir süre sessiz kaldı. Sonra yavaşça,

“Üzgünüm” dedi.

Sunny kaşlarını kaldırdı.

“Üzgün müsün? Niye?”

Kör kız başını eğdi.

“Çünkü işe yaramaz biriyim.”

Sunny kaşlarını çattı, gözlerini kaçırdı. Önce ne diyeceğini bilemedi. Birkaç saniye sonra her zamanki umursamaz sesiyle konuştu:

“Sen işe yaramaz biri değilsin.”

Cassie hafifçe güldü.

“İşe yaramaz değil miyim? Yürümek için bile senin ya da Neph’in yardımına muhtacım. Yemek yemek istesem sizden birinin beni beslemesini bekliyorum. Hayatım artık bundan ibaret. Bırak size bir faydamın dokunmasını, en basit şeyleri bile yardımsız yapamıyorum.”

Sesi yavaş yavaş duyguyla doldu. Sunny, onun o kararlı maskesinin ilk kez çatladığını gördü. Altında çaresiz, öfkeli ve korkmuş bir yüz vardı. Uzun süre sessiz kaldı, sonra konuştu:

“Hey, sana hiç ilk Kâbusumdan bahsetmiş miydim?”

Cassie başını iki yana salladı. Sunny gözlerini kıstı.

“İlk Kâbusum olabilecek en kötü şeydi. Gerçekten umutsuz bir durumdaydım. Soğuktan ya da işkenceden ölmeye mahkûm bir köleydim. Zincirlenmiştim, kanlar içindeydim ve tamamen savunmasızdım. Üstelik Yönelim’im de tamamen işe yaramaz çıkmıştı. Hatta Kâbus Büyüsü’nün bana söylediği tanım hâlâ aklımda: ‘söz etmeye değer hiçbir beceri veya yeteneği olmayan, işe yaramaz bir zavallı’”

Cassie başını hafifçe yana çevirdi, sözlerinden etkilenmişti.

“Peki… nasıl hayatta kaldın? Durumun sonradan düzeldi mi?”

Sunny gülümsedi.

“Tanrım, hayır. Aksine işler daha da kötüye gitti. Hem de çok daha kötüye. Ama ne oldu dersin? Tuhaf bir şekilde o işe yaramaz Yönelim, beni o cehennemden sağ çıkaran tek şey oldu. Bu açıdan bakarsan, gerçekten çok şanslıydım.”

Biraz kımıldandı ve narin kıza baktı. Cassie’nin yüzündeki düşünceli ifadeyi fark etti.

Ancak, şans derken, bunu sana şöyle anlatayım. İnsanlar, şansı gökten zembille öylece düşecek bir şeymiş gibi düşünüyorlar. Armut piş ağzıma düş, öyle değil. Şansın yarısı dış etkenlerdir, diğer yarısı ise o fırsatı yakalama, kavrama becerindir. Şans, kendi yaratmak zorunda olduğun bir şeydir. Ben hayatta kalmak için her şeyimi ortaya koydum. Benim hala burada olmamın iki nedeninden biri bu.

Bunu söylerken aklına o soğuk, karanlık dağ geldi ve ürperdi. O anları zihninden uzaklaştırmaya çalışarak devam etti:

“İkinci nedense Kâbus Büyüsü’nün kendisi. Mantıklı mı yada adil mi…? Bunu bilemeyeceğim ama kendi çarpık adalet anlayışına sahip. Bir eliyle alırken, diğer eliyle veriyor. Benim İlk Kâbusumda böyleydi, seninkinde de durum öyledir.”

Cassie’nin kaşları çatıldı. Sunny sözlerini dikkatle seçti.

“Senin Kusurun, şimdiye kadar gördüğüm ya da duyduğum en ağır Kusur. Haklısın, Neph gibi biri olmadan kesin ölmüştün. Bu arada… açık konuşmak gerekirse, onun gibi birinden bir tane daha var mı pek emin değilim. Ama demem o ki…”

Kör kız dişlerini sıktı.

“Ne? Dinliyorum.”

Sunny ciddiyetle ona baktı.

“Demek istediğim, böyle sıradışı bir Kusurun karşılığı — yani senin gerçek gücün — aynı derecede sıradışı demektir. Sadece onu nasıl kullanacağını henüz bulamadın. Bulduğunda ise… inan bana, bu konuşmayı hatırlayıp ne kadar saf ve budala olduğunu düşünerek utanacaksın.”

Cassie’nin yüz ifadesi kararsızlık ve şaşkınlıkla doluydu.

“Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?” diye fısıldadı.

Sesinde bastırılmış bir umut vardı. Ama soru, Sunny’nin neredeyse kahkaha atmasına neden oluyordu.

“İnan bana ben dünyadaki en dürüst insanım. Hatta iki dünyadaki.”

…Gerçi Sunny, keşke bu kadar dürüst olmasam diye içinden geçirdi ama ne yazık ki yalan söyleyemezdi. Tabii Cassie’nin bunu bilmesine gerek yoktu.

Cassie uzun bir süre sessiz kaldı, düşüncelere dalmış gibiydi. Sanki kendi içinde bir mücadele veriyordu. Sunny, konuşmanın bittiğini sanmıştı ki aniden kısık, titrek bir sesle Cassie ona fısıldadı:

“Size söylediğimden daha fazla kehanet gördüm.”

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.

54   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   56