Annem ve babam beni giderken görmek için orada durdular, bu yüzden görüş alanımdan yok olana kadar ailenimin bana olan sevgisini izlemekten başka şansım kalmadı.
"Oh, Doğru. Harun, ben yolun yarısında Hestia'ya katılacağım. bu iyi mi?"
Harun benim karşımda oturuyor, dışarıya bakıp etrafı izliyordu. Ben aniden bir şey söyledim, bu yüzden şaşırdı.
"Ne süpriz, sen her zaman sözlerimi görmezden gelirdin."
Bu acıklı sözlerle ağzımın köşelerini bir şekilde kaldırdım. (Ç/N; gülümsediğini anlatmaya çalışıyor.)
"Eğer bu Hestia'ysa, mükemmel derecede iyi."
Harun gülümsememi gördü ve hemen konuştu,
"Ah, biliyordum."
sakince bana dik dik bakmaya başladı. Ama onun, başka bir garip durumda da yaptığı o süslü gülümsemeyi ve yaptığı diğer garip ifadeleri geride tutmaya çalıştığı açıktı.
"Her neyse, bizin Char'ımız her zaman gözlerinde ölü bir bakışa sahip, neden daha hayat dolu olamıyorsun? Benim tek dileğim daha sık gülmen! Çok fazla şey mi istiyorum, senin dört yaşındayken yaptığın gibi bana "Abi~" diyerek sarılmanı isteyerek?" (Ç/N; Küçük kardeşi olduğunu sanıyordum...)
“7 yaşındayken yaptığım gibi, battaniyene bir harita çizeceğim.”
Bunu söyledim ve bir not defteri çıkardım. "Çok soğuksun." tarzında bir şeyler homurdandı fakat bunu kolayca görmezden geldim. Kalem kutumdan kalem çıkardım, defterime bir şeyler yazmayı düşünüyordum.
Romanın başlangıcı akedemiye girdikten sonra başlıyor. Bu romanın ilerleyişini takip edebilmek için önemli bir bilgi. Bu, geleceği bilmek gibi. Eğer birileri geleceği bilseydi, hayatlarını daha kolay yaşayabilirlerdi. Aşk çıkarcılarının karışık kişiliklere sahip oldukları söyleniyor, yani onların zayıflıklarını bulabilirsem, bu gelecek için iyi bir yardım olurdu. Kalemi döndürüp durarak, başımı eğdim. Akademiye girdikten sonra ne olacağını düşünmeye başladım.
"..."
tükenmez kalemi diğer tarafa çevirdim.
"..."
Romanın gelişimi... Romanın nasıl geliştiğini hatırlamaya çalışıyordum.
"..."
Bacak bacak üzerine attım ve ürperdim. Biz akademiye vardıktan sonra ne olacak...
"Char, acıkacaksın. Çörek ister misin?"
Kaderime dikte edilmiş olayları düşünmeye çalışıyordum, ama Harun aniden konuştu ve unuttum. Zeki olduğum için genellikle her şeyi hatırlardım, ama o beni böldüğü için unuttum. Genellikle her şeyi hatırlardım. Kalemimi çantamın içine tıktım ve ondan aldığım çörekleri yedim. Beynim boş hissettirdi ve kek doğru zamanda elimdeydi. Bilmiyorum. Eğer özgürse yaşarsam, infilak ederim. Roman hakkında sık sık rüya gördüğümden beri, düşündüğüm kadar çok rahatsız olmak zorunda kalacağımı sanmıyorum.
*
Kardeşimden, Hestia ile buluşabilmem için vagonu durdurmasını istedim. Bana kuşkuyla baktı, ama reddetmedi. Kardeşimi arkada bıraktım ve şehre gitmek için ayrıldım. Dün tamir ettiğim büyülü aracı geri vermek zorundaydım. Sadece paketleri alıcıya göndermiş olsaydım bitmiş olurdu ama satın almak istediğim bazı parçalar vardı ve şehirde yeni gösterime çıkan göz atmak istediğim kılıçlar vardı. özgürce etrafa bakınmak için cübbe gibi gözüken büyülü aracı kullandım.
****
her gün bir bölüm atmayı planlıyordum fakat bugün kişisel nedenlerden dolayı çeviri yapmaya fırsatım olmadı, o yüzden bende en azından çevirdiğim kısım kadarını atmaya karar verdim ^^ bölümün diğer kısmını yarın veya tamamlayabilirsen bugün atmayı planlıyorum.
umarım okurken keyif almışsınızdır~
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.