Makoto, Umudun Zirvesi Akademisi’ne olan davetiyesini kaderin bir hediyesi ve şanssızlığının sonu olarak görmüştü. Ancak gerçekler çok daha farklıydı. Üstün Şanslı Öğrenci olarak seçilmesine yol açan şey iyi şans değil, aksine çok ama çok kötü şanstı.