Hang Ah ayın enkarnasyonuydu.
Kurulduğu günden bu yana sarayın koruyucusuydu ve korunması bin yıllık bir refah ile sonuçlandı. Fakat bin yıl sonra ortadan kayboldu. Her türlü felaket sanki bu kırılganlık anını bekliyordu. Aynı zamanda, ’İkinci Ah Ah’ olarak kabul edilen bir çocuk ortaya çıktı. Tüm bunların bir yalan olduğuna inanarak uzaklaşmak istedi.
“Ah Ah, ay ışığına benzeyen güzel saçları vardı… Tıpkı senin gibi.”
’Ben… Hang Ah? İnanamıyorum… ’