Tanıtım
Kızıl saçlarım, kir ve yağmur suyuyla kaplanmıştı. Vücudum, yanımda bir sıra halinde dizilmiş kölelerin arasında, tir tir titriyordu. Kölelerin yanında gezinen şovalyelere bakmak için başımı kaldırma cüret edemiyordum.
Babamın bana yardım etmesini diliyordum.
Ama o soğuk kalpli adam, beni ülkemden bu kadar uzakta bulamazdı. Muhtemelen kaçırıldığımı öğrendiğinde kılını bile kıpırdatmamıştı. Dudaklarımdan bir hıçkırık koptu. Bir evlat olarak bile değerim yoktu.
Dizlerimin bağı çözüleceği sırada, çenem sıcak bir el tarafından kavrandı ve başım yukarı kaldırıldı. Şaşkınlıktan dudaklarım aralıklı kalmış bir şekilde karşımdaki tanıdık adama baktım.
Assoluana dükü -babam- tam karşımda duruyordu.
{Novel şahsıma aittir, herhangi bir çeviri durumu söz konusu değildir.}