After reborn, I became the Butler of the Count’s tsundere daughter - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




20   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   22 

           
Bir önceki savaş sırasında gösterdiğim güç sıradan bir kılıç ustalığı ve sıradan bir yetişkinin fiziksel hızıydı. Bundan daha fazlasına gerek olmadığı için daha fazlasını da yapmadım.

Bu gücümün bir kısmını saklama işlemi bir nevi ev yaparken arka kapı bırakmak gibi bir şeydi. Eğer bu kız gerçekten sözünü tutmuş ve benim gücüm hakkında konuşmamışsa diye sadece yetenekli bir kılıç ustası olabilecek sıradan bir çocuk imajı sergiledim. Meydanın ortasında birdenbire beni işaret etmesi benim gücümden veya onu kurtardığımda başkalarına bahsettiği anlamına gelmezdi.

Bu olasılığı düşününce keşke hiç güç ortaya çıkarmayıp sıradan bir çocuk gibi savaşsaydım diye mırıldandım. Tabii bunun sadece benim iyi niyetimden ortaya çıkan bir tahminden başka bir şey olmadığını biliyordum.

Küçük kızın yanındaki adamların benimle nasıl ilgilendiğine bakılırsa yüksek ihtimalle her şeyi detaylı bir şekilde anlatmıştı. 

İçten içe kahramancılık oynamaya karar verdiğim için kendime küfür ederken bana yol gösteren adamın sesini duydum. 

"Burdan sonrasına kendin devam etmelisin. İçeri girip dosdoğru ikinci kata çık, ikinci katın en başındaki odada seni bekliyorlar" 

Kafamı kaldırıp kasabadaki bütün binalardan daha lüks gözüken başkanlık binasına baktığımda burada yaşanacak şeylerin geleceğim üzerinde büyük bir etkisi olacağını düşündüm 

"Tamam" 

"Uslu bir çocuk olmayı unutma sakın" 

"Anladım tamam" 

"Sen zeki bir çocuksun Yuto, hatta gördüğüm bütün çocuklardan daha zeki olduğun söylenebilir. Bu konu çok ciddi bir konu ve ailenin hâla burada yaşananlardan haberi yok, eğer yanlış bir hareket yaparsan sonuçlarına sadece sen değil ailende katlanmak zorunda kalır" 

"Beni tehdit mi ediyorsun?" 

Bütün öfkemi babamın arkadaşından çıkarmak üzereyken adam eğilip benimle aynı boy hizasına geldi ve kafamı okşayarak benim iyi bir çocuk olduğumu ve bu işin üstesinden gelebileceğimi söyledi.

Adamın boynundan akan teri görünce benim için veya ailem için ne kadar endişelendiğini anladım.

"Ben bir çocuk değilim. Ne zaman yaramazlık yapacağımı veya ne zaman uslu olacağımı biliyorum. Benim için endişelenmene gerek yok" 

Sözlerim üzerine babamın arkadaşı bütün endişelerini yitirmiş gibi gülümseyerek arkasını dönüp yanımdan uzaklaşmaya başladı. Tabi onu öylece bırakıcak değildim.

"Ve bir şey daha, eğer bir kez daha başımı okşamaya cüret edersen kollarını keserim."

Sözlerimi duyan adam anladım dermiş gibi iki kez öksürdükten sonra yürümeye devam etti. 

Geriye kalan tek şey onun dediklerini yapmaktı... Beyaza boyanmış temiz merdivenlerden çıkarken nedense beni yukarıda bekleyen şeyin bir idam ağacı olduğu yanılsamasına kapıldım.

-------

"Gerçekten bundan emin misiniz Shizune-sama" 

"Tıpkı dediğim gibi. O çocuğun hayatını bana adamasını ve gelecekte benim kişisel kahyam olmasını istiyorum" 

"Hahaha, yanlış duymamışım. Onun gibi soy ismi olmayan sıradan bir köylü için ne büyük bir şeref"

"Tabiki öyle Ha Ha Ha Ha" 

Aric’in yardımcısı küçük bir kızın barbar gibi gülmeye çalıştığını görünce kendisini tutamayıp hafifçe kıkırdadı. Neyseki Aric bunu anında fark etti ve değersiz yardımcısını gidip içecek servis etmek ile görevlendirdi. Aric’in yardımcısı Aric’e çocukluğundan beri yoldaşlık eden genç bir şövalyeydi, o seviyedeki birisi bir üst soylunun kızına saygısızlık ederse ceza almaktan kurtulamazdı. Bunu bilen Aric yardımcısının davranışını ilk fark eden kişi olduğu için tanrıçalara şükretti.

Aric’in fark etmediği şey ise yaşlı kahyanın zaten o adamın davranışlarını fark etmiş olmasıydı. Neyse ki fark etse bile yaşlı Kahya hiçbir şey olmamış gibi davrandı

*Knock knock*

"Sonunda geldi... Girebilirsin!" 

Büyük kapı dışarıda bekleyen yaşlı kahyanın emrindeki erkek hizmetçilerin itmesiyle iki tarafa doğru açıldı ve içeri 4 yaşında olan ama 5-6 yaşlarında gözüken siyah saçlı bir çocuk girdi.

-------

Kapılar açıldığı anda dikkatimi çeken ilk şey kendisine büyük gelen şaşalı bir sandalyede oturan pembe saçlı kız oldu. Açıkçası kendi boyundan büyük bir sandalyede oturmak onu hiç rahatsız etmemiş gibi gözüküyordu.

Nedense içimde kaçırıldığı zaman onu gördüğümde şu anki halinden daha sevimli olduğuna dair bir düşünce belirdi, bu farklılığın sebebinin ne olduğunu düşününce sebebin muhtemelen kızın suratındaki kendini beğenmiş gülümseme olduğunu tahmin ettim.

Onu kurtardığım zaman şimdiki gibi küstah bir gülümseme değil ağlamaklı bir ifade ile bana bakıyordu ve ona acımama sebep olan bir sevimlilik yayıyordu etrafına.

"Sonunda seni tekrar görebildim Yuto-kun" 

Yuto-kun??? Neden bu kadar samimi bir ifade kullandı? Bu kız sandığım daha arsız bir kız.

"Neden beni arıyorsun" 

"Çünkü senden bir isteğim var" 

"Ne istiyorsun" 

İsminin Shizune olduğunu öğrendiğim kızın arkasında duran Baron Aric bana öyle sert bir bakış attı ki neredeyse haydutlardan çaldığım kılıcı depolama alanımdan çıkarıp savunma duruşuna geçecektim. Muhtemelen soru sorma biçimim bir soylu ile konuşmaya yakışmıyordu fakat bunu fark etsem bile pek de düzeltmeyi umursamıyordum; sonuçta ben sadece 4 yaşındaki basit bir köyülüyüm.

Soylu kız benim kaba tavrıma hiç bir tepki göstermeden kendi isteğini dile getirdi.

"Hayatını bana adamanı istiyorum Yuto-kun"

Tam gülümseyerek "go fuck yourself" demek üzere iken karşıma bir sistem sistem ekranı açılarak ağzımdan çıkmak üzere olan kelimeleri engelledi.

[ Tebrikler bir gizli görevi ana görev haline getirmek için gerekli olan tüm şartları yerine getirdiniz (gerçek bir butler) 

Görev içeriği: bir soylunun hizmetçisi ol 

Görev süresi: 10 yıl (geri kalan zaman: 5.99 yıl) 

Görev ödülü: Butler system lvl 1 --> lvl 2, ana görev ve tekrar eden görev sisteminin kaldırılması, check-in

Görev cezası: idam ] 

Hey sistem bu da ne demek böyle bana bir açıklama yap!

[ Bu görev siz doğduğunuz anda aktif olan bir görev ve kesinlikle yapmanızı tavsiye ederim.

Çünkü bu görevden sonra bir daha cezalı görevlere maruz kalmayacaksınız ] 

Bu görev cezası da ne böyle. Hay sikeyim bu sefer sistem çok ileri gitti. Gerçi sistem ismini gördüğüm anda böyle bir şeyin gerçekleşme ihtimalini düşünmüştüm ama biraz erken değilmi?

Hala 6 yılım olsa bile... Bu kızın isteğini kabul etmeli miyim? Eğer gerçekten sözünü tutmuş olsaydı olabilirdi. Hem düşük seviye bir soyluya hizmet etmek daha rahat olmalı.

[ Yeni bir ana görev elde ettiğiniz keşfedildi, önceki ana göreviniz sona eriyor (büyü öğren) 

Görev derecesi : B --> S (zorunlu bitiş buff ı)

Görev ödülü : 3 yıldızlı kılıç tekniği (12 ustanın kılıç çekme stili) 

Ekstra ödül : mana gizleme ] 

Beklenmedik ikinci sistem ekranı ile karşılaştığım anda bedenimdeki mananın birden bire soğuduğunu hissettim. Bu his rahatsız etmeyen bir his olsa da ne olduğunu tam olarak dile getirmek imkansızdı.


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


20   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   22 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.