Cai Hong Se An Lian - Türkçe Çevrimiçi Oku

Buraya gelmeden önce YeXun'de kendini çok yorgun hissediyordu. Bilgisayarın önünde dinlenmeden 20 saatten fazla çalışmıştı. Bilgisayarın başından kalkmış olsa bile kendini hiç iyi hissetmiyordu. YeXun'le beraber çalışan XueZhang ShuCi'nın çizimlerini çok beğenmişti bu yüzden YeXun'ün gitmesine izin vermişti ve ShuCi'ya teşekkür etmesini istemişti.
YeXun gelirken LiXiang durumun berbat olduğunu söylemişti. Ayrıca ShuCi telefonlarını açmıyordu, YeXun ShuCi'nın ona az da olsa kızabileceğibi düşünmüştü.
Ama böyle olabileceğini hiç düşünmemişti...
Böyle bir şey duyabileceğini hiç düşünmemişti.
YeXun ağzındaki sigarayı ısırdı ve sonrasında gülmeye başladı.
"Senin bu yaptığın...Sözleşmede geçmiyor."
ShuCi'nın böylesine anlayışlı ve düşünceli davranmasına rağmen YeXun onu işçi gibi kullandığı için kendini şerefsiz gibi hissediyordu.
YeXun ağzında sigarayla gülerken konuştuğu için sözcükleri çok net değildi. ShuCi ne dediğini anlayamamıştı, sadece onun bakışları diğer zamanlardakinden daha derin, eğer kendine hakim olmazsa o bakışların altında oracıkta eriyebilirdi.
ShuCi kalbinin teklediğini hisseder gibi oldu.
"Yemeğe gidelim mi?"ShuCi'nın apkı pek yerinde olmadığı için sesi net ve düzgün değildi.
Gülme... diyerek fısıldadı içinden.
Bir daha gülersen öperim seni.
"Tamam, yemeğe gidelim, ne yemek istiyorsun?" YeXun sigarayı attı ve kendini tutmaksızın gülerken önceki konuya geri döndü:
-"Teşekkür ederim...Bana iyi davranmak istediğin için."
Bunlar ShuCi'nın ağzından çıkan sözler olasalarda YeXun böyle tekrar edince ShuCi vücudunda ki tüm kanın tersine akmaya başladığını sandı, başı döndü, hatta ters yöne doğru gitmeye yeltendi.
YeXun onu tuttu:
-"Bu taraf."
YeXun'ün dokunduğu yer yanıyordu, ShuCi'nın kolu karıncalanır gibi oldu. sonrasında o his yavaşça kafasına çıkmıştı. Tüm yol boyunca ruhu bedeni terkedip etrafı turlamaya çıktığı için YeXun ona ne yemek istediğini sorduğunda bile "Evet olur, evet ben yiyebilirim o yüzden sorun değil ne yesem olur." diyerek cevap vermişti. YeXun ShuCi'dan bir cevap alamadığı için onun güney bölgesinden olduğunu da düşünerek bir arkadaşının lokantasını seçmişti.
Okula biraz uzaktı ama yemekelerinin tadı güzeldi. Lokantanın aşçısı da güney bölgesindendi. Yemekleri çabucak hazır olmuştu. ShuCi acıktığının farkına yeni varmıştı. Onündeki balığın yarısını yedikten sonra YeXun'ün henüz çok bir şey yememiş olduğunun farkına vardı.
ShuCi biraz utanmıştı. "Sen yemeyecek misin?"
"Ben senin yanına gelmeden önce akşam yemeği yemiştim, pek aç değilim."
"O zaman..." dedi ShuCi masadaki yemeklere bakarak "Bu kadarı çok fazla değil mi?"
"Li Xiang senin bir gündür hiç bir şey yemediğini söyledi." YeXun konuşurken bir yandan da ShuCi'nın önündeki balığı çevirdi. "Sen yemeye devam et."
ShuCi çubukları düzgün tutamıyordu.
YeXun balıktan yemiyordu, telefon la da ilgilenmiyordu, sadece karşısında oturup ShuCi'yı izliyordu. Farketmeden önce yine iyi sayılırdı ama fark ettikten sonra ShuCi hiç rahat hissetmiyordu.
Tofuyu alırken elleri titriyordu, bir sorun çıkarmaktan endişeleniyordu. Çok dikkatli bir şekilde tabağına götürürken tofu yumuşak ve kaygan olduğu için masaya düştü ve ezildi.
ShuCi:"..."
Ne rezillik ama...
Çocukta değildi ki yemeğini masaya düşürebilmeyi nasıl becermişti.
YeXun görmüş müydü?
ShuCi sanki hiç bir şey olmamış gibi kafasını kaldırıp YeXun'e baktı. YeXun'ün gizlemeyi beceremediği gülümsemesini gördü., ShuCi'nın kafası daha karşısındakinin bakışlarının sebebini anlayamadan tabağına bir tofu gelmişti.
"Teşekkür ederim..."ShuCi teşekkür edip hemen kafasını eğdi, gülümsediğini belli etmemeye çalışıyordu.
Gülüme artık.
Siktir.
Neden kendimi durduramıyorum?
"Bir şey değil." YeXun çubuklarını tekrar tabağının üzerine koydu. "XueZhang'lar sana teşekkür etmemi söylediler. Seni çok zahmete soktuklarını da söylediler. Ben parayı sana WeChat'ten gönderiri-"
"A-Xun?"
Perry'den Not: A-Xun derken baştaki a bayağı samimi bir şekle sokuyor hitabı Xun da YeXun'da ki Xun işte zaten onu anlamışsınızdır.
ShuCi'yla YeXun aynı anda sesin geldiği yöne baktılar.
Girişte uzun boylu birkaç oğlan vardı. ShuCi aralarında Lu JianShen'i farketmişti.
ShuCi garsonun onları karşılamak için yanlarına gittiğini gördü, sonrasında Lu JianShen onların masasını işaret etti.
"Siz...birlikte mi yemek yiyorsunuz?" Lu JianShen geldi ve inanamıyormuş gibi bir ifadeyle YeXun'le baraber oturan ShuCi'ya baktı.ShuCi'ya gülümsedi ve YeXun'e geri dönüp:"İşin bitti mi?" dedi.
YeXun kafasını aşağı yukarı salladı.
Diğerleri de gelmişti.
"Buraya gelip yemek yediğin halde bana haber vermedin mi?"
Li ZhiHao bir YeXun'e bir de ShuCi'ya baktı ve güldü.
"Bizi neden bıraktığı belli, Huan Shan Sokağı sevgilisiyle takılmaktan daha cazip gelmedi tabi. Lu JianShen senin maratonla ilhiliz programı hazırladığını söylemişti. Program hazırladığın maraton aşk maratonu herhalde-..."
lafını bitiremeden Lu JianShen onu dürtmüştü. Lin ZhiHao hemen toparlandı ve:
-"Yenge, nasılsın?"
ShuCi"Sen nasılsın?" dedi.
Lu JianShen:"Birlikte oturabilir miyiz?"
Soru YeXun'e sorulmuştu bu yüzden herkes YeXun'ün cevap vermesini bekliyordu.
"Ona sorun." dedi YeXun gözleriyle ShuCi'yı işaret ederek. ShuCi aniden kendisinden bahsedildiğini duşunca kafasını kaldırıp YeXun'e baktı. ShuCi'nın bu hali YeXun'ü güldürmüştü. onunla uğraşmak için bir cümle daha ekledi:"
"Bizim aramızda sözü geçen o."
"Pufftt*!"
Perry'den Not: sanatçı(ben oluyorum) burada yan karakterin ağzındaki sıvıyı püstürttüğünü sesini vererek akratmak istemiş ama başarısız olmuş. (Denemeyi düşündüm nasıl ses çıkıyomuş bakim diye ama annem, terliği ve gazabından korkup yapmamaya karar verdim)
"Hahahaha, İnsanlar gerçekten evlenince değişiyormuş."
"Şey..." dedi Lu JianShen kendini tutmaya çalışarak," ShuCi, sizinle beraber oturabilir miyiz?"
ShuCi'nın yüzü kıpkırmızı olmuştu, kafasını aşağı yukarı salladı.
Garson YeXun ve ShuCi'nın masasıyla başka bir masayı da birleştirmişti. Lu JianShen'ler ise ne yiyecekleri hakkında konuşuyordu. YeXun ShuCi'nın yanına geçmişti. ShuCi onun üzerinden gelen sigara kokusunu aldı ve kısık bir sesle:"Son birkaç günde çok mu sigara içtin?"
"Dün biraz fazla içtim. Çok uykum gelmişti."
ShuCi, Hm, deyip kafasını kaldırdı ve herkesin ona baktığını gördü.
Bakışları sanki yeni keşfedilmiş, ilk defa gördükleri bir şeyi inceliyor gibiydi.
Cidden...
Lin ZhiHao yalandan "Bayağı bir zamandır yengemizin ne kadar güzel olduğunu duyuyordum bsşlararından ama bir görmek bin dinlemekten iyidir diye boşuna dememişler gerçekten. A-Xun'ün böyle çok sevmesi boşuna değilmiş..."
Yanındaki oğlan ona hafifçe tekme attı:
-"Sen ne saçmalıyorsun böyle. Xun-Ge'yi sadece tipi için sevenlerden mi sandın?"
Lin ZhiHao "He, evet, tabi ki yengemizin dışı gibi içi de güzel."
ShuCi"... " ne diyeceğini bilememişti bu yüzden sadece gülümsedi.
O böyle gülümsryince Lin ZhiHao'lar daha da heycanlanmışlardı. YeXun evlendikten sonra bu guruptaki insanlar çok merak etmişlerdi, YeXun her sorulduğunda ilk görüşte aşk diyerek cevap veriyor başkada bir şey demiyordu... İlk görüşte aşk? YeXun bu yalanla başkalarını kandırabilirdi ama onlar kanmazdı. Çünkü o zamana kadar hep YeXun'e ilk görüşte aşık olunurdu. YeXun'ü yakından tanıyan herkes bunun çok inanılmaz bir şey olduğunu düşünürdü.
YeXun başlangıçta herkesle iyi anlaşıyor gibi görünebilirdi ancak iç dünyasında çoğu kişiyi net bir şekilde kendinden uzak tutuyordu.. Özünde o soğuk bir insandı. Ailesi içindeki karışık durumlardan dolayı insanlara normalden çok daha zor güveniyordu. Bu gayet normal bir şeydi.
Bu nedenle Lin ZhiHao yaz tatilinde aniden, alel acele evlendiğini duyunca... Bu şimdiye kadar kadar dinlediği en korkunç hikayeymiş gibi hissetmişti.
Ama bugün ShuCi'yı görünce YeXun'ün dediklerine az da olsa inanmıştı.
Boşuna değilmiş...
ShuCi'nın gerçekten neredeyse eşsiz bir güzelliği vardı.
Siparişleri bir bir gelmeye başlamıştı. Lu JianShen -kendi fiktince- süper zekalı olduğu için ShuCi'nın balığının çoğunu yediğini geride çok az bir kısmının kaldığını görmüştü ve aynı balıktan bir tabak daha söylemişti. Balık geldiğinde garsona ShuCi'nın önüne koymasını işaret etti
ShuCi daha teşekkür edemeden birisi :
-"Lu JianShen senin böyle durumlarda pasir davranman gerekmiyor mu?"
Lu JianShen ona küfür etmeden o hemen:
-"Xun-Ge sence de öyle değil mi?
Xiao Lu-Ge ona balık sipariş etmiş sende onu geçmek için...yemeği kendi ellerinle yengemize yedir."
O bunları söyleyince Lu JianShen kaşlarını çattı ve hemen karşısında oturan YeXun ve ShuCi'ya baktı. Bu lafları eden gerizekalıya delirip delirmediğini sormak istiyordu. Diğeleri bilmese de Lu JianShen YeXun'ün evliliğinin nedeninin onların düşündüğü gibi olmadığını biliyordu.
Masada ki herkes YeXun'le daga geçmek istiyordu ama hiç birinin buna cesareti yoktu, Bu yüzden geldiklerinden beri sadece ShuCi ile ilgileniyorlardı.
İşte, bu dalga geçmeleri için bir fırsattı. Herkes onaylamaya başladı.
"Evet A-Xun ayıp ama gerçekten, hiö düşünceli değilsin ama bak ne güzel, şimdi telafi etmek için şansın var"
"Xun-Ge böyle bir şeyi görmezden gelemezsin, eğer ki görmezden gelirsen senin erkekleiğinden şüphe ederiz."
ShuCi onların gittikçe daha da abarttığını göründe hemen "Gerek yok, ben kendim alabilirim." diyerek çubuklarını aldı ve balığa yöneldi ancak acele ettiği için çubuklar elinden kaydı ve düştü. Düşme sesini duyan ShuCi yüzünü elleriyle kapatıp bir yere saklanmak istedi.
Herkes bu olaya oldukça şaşırmıştı. Az sonra Lin ZhiHao YeXun'e pis pis sırıtarak "Yengemizin ne demek istediğini anladın mı Xun-Ge."
YeXun onu takmamıştı.
Garsona seslendi "Pardon, bir çift yeni çubuk alabilir miyim lütfen?"
Çubukların gelmesini beklerken YeXun kafasını önün eğimiş oturan ShuCi'ya baktı, biraz düşündü ve kendi çubuklarını eline alıp balığın olduğu tabağa uzandı."
"Heh, işte."
"Aldı aldı."
"Ne..."
ShuCi onların yaptığı gürültüyü duyup kafasını kaldırdığında YeXun'ün çubuklarıyla balıktan bir parça aldığını gördü. Hareketleri ne hızlı ne de yavaştı. ShuCi aralarından birinin telefonunu çıkartıp video çekmeye başladığını gördü...
Video mu?...
Siktir...
Çok mu abarttınız sanki?
YeXun ShuCi'nın rahatsız olduğunu fark edince video çeken çocuğa baktı. "Dayak mı istiyorsun sen?"
YeXun gayet normal bir biçimde söylemişti laflarını hatta söylerken gülümsüyordu ama video çeken çocuk hemen telefonunu bıraktı ve özür dilercesine bir kaç hareket yaptı.
"Sen onlara bakma." dedi YeXun "Ağzını aç."
Sen ne diyorsun!
What are you doing?!
Balık dudaklarının dibine kadar geldiğinde ShuCi masanın altındaki elini yumruk yapıp sıktı.
Sadece bakıl yiyeceğim ne var bunda...
Sadece balık...
ShuCi'nın beyninin yerinde yeller esiyordu, ağzını açtı, hiç bir şey hissetmeden balığı yuttu, farkında olmadan çubukları ısırmıştı.
YeXun hafifçe çekti ama ShuCi burakmadı.
YeXun beyniyle iletişini kopmuş ShuCi'ya bakarak ona biraz yaklaştı ve kulağına sadece ikisinin duyabileceği kadar kısık bir sesle:
"Sen neden benim..." YeXun duraksadı"Neden benim 'çubuğumu' ağzında tutmayı böyle seviyorsun?"
Perry'den Not: Yüzde yüz fesat hiç şüpheniz olmasın hatta bence ShuCi şuan hamile kaldı.
ShuCi kendine gelip ağzını açtı.
...Neyi ısırmayı?...Neyi ısırmayı!!!!
Çubuğunu ısırmak mı?
Ama... neden duraksayarak söyledi?
ShuCi yanlış anlamış olmak istemiyordu ama zaten YeXun'ün yanındayken beyni işlevini yerine getiremiyordu ama YeXun'ün o duraksaması... Yanlış anlamadan edemiyordu.
Masada ki herkes tüm ciddiyetleriyle onları izliyorlardı. YeXun balığı başarılı bir şekilde yedirdikten sonra herkes rahatlamış ve sohbete dalmışlardı.
ShuCi'da akıl diye bir şey kalmamıştı, şuan tüm vücudunda hissedebildiği tek yeri yüzüydü. Yüzü ateş gibi yanıyordu, kesin kıpkırmızı olmuştu.
Tam o sırada ShuCi'yı bu hale sokan cinayette payı en büyük olan katil kendisini tutamamış gülmüştü.
ShuCi ilk defa... YeXun'ün böyle kötücül bir gülüş sergileyebileceğini fark etmişti.

DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;