##Serim, novelturkiye.com adresinde 10 Bölüm İleriden Yayınlanmaktadır. Hepinizi, Türkçe Novel Okuma Siteme Bekliyorum ##
Yavaşça elimi saçlarının dokundurdum, o an içi geçti ama sonra kendini daha bir bırakarak dizlerime yattı. Devam Max dedim kendime, uçlarından başlayarak yüzüne kadar geldim. Bu nasıl bir güzellik, bembeyaz ten, badem göz, hokka burun hatta burnunun üzerinde biraz da çili var. Az da yüzünü okşamak istedim, ne duruyorum ki? Nefesimi tuttum, elimi uzattım, derken kapı sonuna kadar açıldı. “Max, yeğenim lanetin etkisi geçmiş!” Hay senin geleceğin zamanı Şükrücük, sus işareti yapacağım ama nafile, arkası bando mızıka alayı. “Jennifer, lider, uyan!” “Kalk, Jennifer!” Güzel kızın gudubet arkadaşları da geldi. Hükümet ve Veba, yangından mal kaçırır gibi kollarından kaptıkları uyku sersemi güzelimi odadan uçurdular. O sırada, partinin geri kalanı Kakao ile beraber içerdeydi. Elim boş, kıçım yaş kalakaldım, iyi mi? “Evet abi, lanet kalktı?” Nasıl içli nasıl hüzünlü söylediysem, ortamın havası ağırlaştı, eşek değiller ya anladılar neler döndüğünü. Anladılar da olan oldu bir kere, çok uzatıp hızımızı kesmenin gereği yok çünkü aklımda başka planlar var. “Toraman, Pasif Yeteneğini aldın mı?” “Aldım, herifin başı dolmadan hallettim. Ne de olsa, diğer hıyarlar öldüğüne göre bizimkilerin yapmasından bir zarar gelmez!” “Peki, kasabanın içinde kalan diğerleri ne olacak? “Onlar mı? Hiç merak etme, herif öyle bir fiyat çekti ki duysan aklın durur! Biz buradan gideriz, onlar elli sene daha uğraşsa ancak görevi alacak parayı toplarlar!” Bak sen dükkân sahibine, kendi adaletini kendi dağıtmakta da üstüne yok herifçioğlunun! “Herkes ne olduğunu biliyor, bir de sen bak istersen!” Yetenek İsmi
Özellikler
Şamanın Dirayeti - Şamanın İçinde Bulunduğu Partideki Bütün Üyelerin Can Değeri %15 ve Altına indiğinde, Şamanın Dirayeti Devreye girer. - Şamanın Dirayeti, Bütün Üyelerin Can Değerini Bir Kereye Mahsus %100 doldurur ve Saldırı Değerini %50 Arttırır. - Yeteneğin Etki Süresi 1 Dakikayla Sınırlıdır ve Günde Sadece 1 Kez Kullanılabilir.
Seviye – Pasif Yetenek
Can kurtarıcı bir yetenek geldi. Önceki hayvan dönüşümüne nazaran, çok daha fazla şaman kokan bir beceri. Dönüşüm Toraman’ın savaşçı yönünü bu da şaman yönünü temsil ediyor, herif hibrit karakter gibi. “Bu çok iyi oldu, haydi gidip son zindan görevini alalım!” “Max yeğenim, bir dur! Şu yeni eşyaları birbirimize göstermeyelim mi?” Şükrücük, Dört Yüz’ den düşenleri reklam yapmanın peşinde ama sağ olsun Rimel araya giriveriyor. “Abi, zaten biz biliyoruz, sadece Max abi görmedi!” “Şükrücük abi, son zindanı bir geçelim, sen bütün her şeyi Başlangıç Köyünden gelenlere gösterirsin!” Hiç, ekipmanla istatistikle uğraşacak halim yok, kafama son görevi takmışım bir kere ama o konuda da ufak bir pürüz var gibi. Bakalım nasıl çözeceğiz, hele bir görevi alalım. Yataktan fırladım ve partinin başına geçip hemen yan taraftaki hana giriş yaptım. Daha önce buraya girince homurtular ve negatif bakışlar olurdu, şimdiyse alkış tufan. “Bak, bak, lider parti geldi!” “Şükrücük abime bak hele! Adamın dibi, dibi!” Girişten bankoya kadar olan yol on adım ama varana kadar kulağıma elli çeşit muhabbet ilişiyor. “En sağlam o diyorlar ama ben inanmıyorum. Şu, koca sopayla dolaşanı görmediniz mi? Adam gözünü kırpmadan beşine, onuna birden giriyor ve diğer taraftan çıkıyor!” “Orası öyle yalnız ben en çok büyücüden korktum. Bir dondurdu mu ölene kadar bırakmaz, ne fena şeymiş şu büyü!” “Doğru, hele bir de şifacıyı arkasına alırsa, hepten yandığının resmidir. Kalkanına dikkat ettin mi, düşmanı zayıflatma özelliği varmış!” Eh, alıştım artık. Akınılar partisi dendiğinde, milletin ağzında hep parti arkadaşlarım hakkında söylentiler dolaşıyor. Beni ne arayan var ne soran var diye düşünüyordum ta ki kısık bir ses kulağıma ilişene kadar. “Benden duymuş olmayın ama yengenin partisindeki saçları ortadan ayrık eleman, kendi arkadaşlarına anlatırken duydum; lider bir hale girmiş sorma, son bossun bütün adamlarını tek başına almış hatta bossun durduğu dağ kadar kaideyi, yumruklarıyla parçalamış!” “Bu mu yapmış?” Cümledeki zamir benim, yanlış anlamayın. Binlere kişi, bana o kadar inanıyor yani. Güleyim mi ağlayım mı bilemedim ama işime bakmak en iyi seçenek gibi. “Akınılar Partisi’nin Lideri, Yumrukların Efendisi Max! Mütevazı müesseseme hoş geldiniz!” Hanın sahibesi, teki kafam kadar büyük memelerini tezgâha koyarak üzerime doğru eğildi. Aynı şekilde, arkadaki masalarda oturanlarında bize doğru yanaştığını hissedebiliyorum. Bakmamak için kendimi zor tutuyorum. Kafamı yana çevirince, partideki diğer iki hemcinsimi de aynı mücadelenin içinde buluyorum. “Son görevi almaya geldik!” Göz ucuyla bakaraktan meramımı anlattım ama kadının geri çekileceği yok. “Ne demek efendim, hemen içeriden gerekli kâğıtları getiriyorum!” Arkasını döndü ama dönmez olaydı. Kuyruk sokumunun bittiği yere kadar cesur bir sırt dekoltesi, bakmamalıyım, bakmamalıyım! “Buyurun!” Kâğıdı önüme uzattı ve yeniden ağzımın içine girecekmiş gibi duruşunu aldı. “Ödemesi yazmıyor burada!” Kâğıda üstün körü baktım ama her zamanki ücret kısmını göremedim. “Bu görev, bizden olsun!” Dudaklarını öne büzerek konuşunca, kâğıdı elimin içinde buruşturup kaçarcasına kendimi dışarı attım. Hemen arkamda sırasıyla Şükrücük ve Toraman var, nasıl bir sınav bu böyle? “Bu ne heyecan beyler?” Kafamızı eğmiş yürüyoruz. Görüntü nasıl tuhafsa, Hükümet ağaç dalını andıran kolunu uzatarak önümüzü kesiyor. Normalde gerilirdim ama şimdi sevindim bile diyebilirim, Kaplanlar’ı gökte ararken yerde buldum. “Hükümet, merhaba. Jennifer nerede acaba?” “Sanane liderin nerede olduğundan?” Birde bu tripler var, asıl sana ne be beton mikseri. Tabii ki bunlar içimden geçenler, az sonra ağzımdan çıkacak kelimeler bambaşka şeyler olacak. “Son zindan hakkında kendisiyle konuşmam gereken bir husus var!” Rimel ve Elenora’ da geldiler, Hükümet ile başlarıyla selamlaştılar. Toraman hiç oralı değil, Şükrücük’e kalsa kadını bir kaşık suda boğacak. “Hadi ablacım, bütün gün seni bekleyemeyiz. Çabuk ol biraz!” “Kaba herif, odun!” İki tank atışmaya başladılar, o arada uzaktan birini gördüm gibi oldum ama hemen iki katlı evin içine girdi. Burada vakit kaybedemem, tahminim doğruysa aradığım kişi orada. İri kıyım kadının yanından usulca geçtim, beni fark edene kadar beş adım atmıştım bile. “Nereye gidiyorsun, gel buraya!” Çok beklersin! Hızlanmışım bir kere, on nefes sonra binanın içinde, beş nefes daha geçmeden ikincci kattaki odanın içindeyim. “Jennifer, vazgeç bu sevdadan. O çulsuzdan sana hayır gelmez!” Kapıyı açtığım gibi duyduğum ilk sözler bunlar. Mahkeme suratlı Veba, benimkini dolduruyor, çulsuz dediği de benim. Arkadaş, nereden de kumaş zırh giyiyorum, âlemin diline sakız olduk. “Max!” Jennifer heyecanla yerinden fırladı, fırsat bu fırsat bir kucaklaşalım dedim ama nerde ben de o şans. Tam gaz gelen Hükümet bir çarptı, kendimi hatunun ayaklarının dibinde iki seksen uzanırken buldum. Birkaç saniye sonra bizimkiler de doluştu içeriye. Önce ses çıkmadı, sonraysa başladılar gülmeye.
Altı Medeniyetin Dünyası sesli tiyatro şeklinde, her gün yeni bölümüyle Youtube kanalımızda. Hemen takip etmeye başlayabilirsiniz. https://www.youtube.com/channel/UCFLFkHspxIWOS_quuhWnOEAhttps:/
/www.instagram.com/novelturkiye/
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.