Cehennem Online - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




177   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   179 


           



##Serim, novelturkiye.com adresinde 10 Bölüm İleriden Yayınlanmaktadır. Hepinizi, Türkçe Novel Okuma Siteme Bekliyorum ##

İsteğim kısa boylu kızı kendisine getirdi, elini üzerine iki beden büyük gelen kıyafetinin içine soktu ve bir kuru kafa çıkardı. Böyle orangutan kafası gibi ama bir yandan da insanı andıran bir şeydi, Rimel heyecanla sordu.
“Silahın bu mu? Adı ne?”
Sadece yeteneği öğrenmek istiyorum dedikten hemen sonra silahının adını sorduk, kesin huysuzlanacak.
“Yürüyen Merdivende Solda Duran!”
Bir nefeste dört kelimeyi söylerken hazırlıksız yakalandım, istem dışı bir daha sordum.
“Silahın adı mı bu?”
“Evet, ne oldu? Beğenemedin mi, dilenci kılıklı!”
Rimel sorunca ne güzel cevap verdi, sıra bana gelince bacak kadar boyuna bakmadan ateş püskürdü. Ben aradan çekildim, işi partinin kız takımına bırakıyorum.
“Kaç yeteneğin var?”
Elenora araya girip beni kurtardı, vallahi bir daha ağzımı açmayacağım.
“İki. Bir tanesi bu!”
“Pazartesi Sendromu!”
Elindeki kuru kafayı savurarak bağırdı, Elenora’nın buz barikatının arkasından hücum etmeye çalışan orklar etki altına girdi. Hızları düştü, hırıltı şeklinde çıkan bağırışlar kesildi, bildiğin servisten inen beyaz yakaya dönüştü vahşi yaratıklar.
“Bu tarafa etki atsana. Gidip işe yaramayacak yere yapma!”
Aynı anlarda, Toraman ve Şükrücük tam gaz katliam yapıyorlardı. Tankımız etkinin boşa gitmesi karşısında sessiz kalamadı.
“Rüyanda görürsün!”
İşaret parmağıyla gözünün altını çeken Veba, pışık hareketi yaptı, ufak tefek kızın hareketleri çok dürtüseldi.
“İkinciyi gösterir misin?”
Rimel söze girdi, iki kadın dönüşümlü olarak Veba’nın gazını alıyorlar.
“Olur!”
“Mobing!”
Önce pazartesi sendromu sonra da bu, Veba’nın plazalarla bir alakası olabilir mi? Bunu bilemem ama Toraman’ın sopasından seken bir orkun halini görebiliyorum, herif iptal.
“Medine dilencisi, git ve bir darbe al!”
Yetenekleri kullanınca, cep boy kıza bir öz güven geldi, fazla sarmasına izin vermeden dediğini yapayım bari. Orkun karşısına dikildim, herif kara tren gibi.
Kara tren gecikir, belki hiç gelmez!
Islık çalarak bekliyorum, en sonunda ulaştı ve baltasını taşıyamayıp düşürdüğü eliyle bir yumruk attı.
“Şaka mı bu?”
Hatırlıyorum, kargo şubesinde bizimkiler bunun on katı daha sert şakalaşıyorlardı. Bir gün Muharrem Abi bana da vurmuştu da üç gün o kolum tutmamıştı.
“Yürü lan!”
Sağ avucumun içiyle verdim şamarı, amele sümüğü gibi yapıştı yere. Galiba anlıyorum, grup etkili olan bir kısım özelliği azaltırken, tekil etkili olan direkt ne varsa düşürüyordu.
“Evet, tam olarak düşündüğün gibi. Göründüğün kadar aptal değilmişsin!”
Sanırım, içimden değil de dışımdan düşündüm, Veba çirkin suratına kondurduğu çarpık gülüşle bana bakıyor.
“Veba, ilk yeteneğini önümüzdeki alana uygularsan, daha çabuk ilerleyebiliriz. Hem, benim de kalkanımın ona benzer bir özelliği var. Hemencecik ilerleriz!”
Rimel, şansını zorluyorsun, daha az önce Şükrücük’e yaptığı hareketi görmedin mi diyecektim ama sustum. Neden mi? Çünkü Veba konuştu.
“Olur!”
Ben, ne önceki ne de şimdiki hayatımda bu kadar sözünün eri, dediğim dedik birini görmedim. Veba şaşırtmaya devam ediyor!
Geçici eleman yetenek kullanmaya başlayınca, ben de ön hatta ilerledim. Arka taraf Elenora’ da, yeteneklerinin süreli hasar özelliğiyle saldıranları eksiltiyor. Toraman ve Şükrücük’ den oluşan vurucu time katılarak hasarı arttırıyorum.
Tepedeki güneş yerinden oynamadığı için zamanı tam olarak bilemiyorum ama yaklaşık yarım gün geçtikten sonra saldıran kimse kalmadı. Sistem saatine bak dediğinizi duyar gibiyim. Bu mümkün olsa, neden bakmayayım?
Size söylemeyi unuttum, son zindana girdikten sonra görüşümdeki oyun temalı ara yüz iptal oldu. Sadece Hp barlarının olduğu kısım aktif. O da soluk bir şekilde, varla yok arası takılıyor.
“Sıra ormana girmeye geldi!”
Veba bir sonraki hedefi söylediğinde, iki ses kulağımıza ilişti. Patates çuvalının traktör kasasından düşerken çıkardığı sesle neredeyse aynı olan gürültünün nedeni, Toraman ve Şükrücük’tü.
“Yemek yemeden, şuradan şuraya gitmem!”
“Ölüyorum susuzluktan!”
Tam donanımlı biçerdöver misali çalışan ikilinin pili bitmişti, bataryayı şarj etmek için yola çıkmadan önce yaptığım zulaya göz diktiler.
“İstediğiniz yemek ile su olsun. Kurulsun sofralar!”
Yığdım nevaleyi. Adamlar ağır işçi, ekmeğini suyunu eksik etmeyeceksin. Bu arada, ben aç olduğumu anlamamışım ama mis gibi kokular burnuma dolunca, ekmeğin arasını doldurmaktan geri durmadım. Yemek bitince sıcak havanın da verdiği rehavetle kuru toprağa yayıldık, sırtım ateş gibi.
“Ah biraz da esse, ne güzel olacak!”
Şükrücük zırhının içinde bunalmış olsa gerek bir küçük mızmızlandı, Veba durur mu?
“Sen bu gidişle çok yaşamazsın, domuz gibi yedin!”
Şimdi tantana başlıyor dedim ama bu kez içimden söylediğime eminim.
“Güldük, eğlendik, birbirimizle uğraştık ama artık şu işi bıraksak mı?”
Haydaaaaaa, tankımızdan duymaya alışık olmadığımız sözler bunlar. Acaba kafasında ne hinlik var diye bakıyorum ama hiç plan yapıyormuş gibi durmuyor.
“Hadi ya! Hepiniz böylesiniz, diş geçiremeyince arkadaş olayım ayağına yatıyorsunuz. Sonra sinsi sinsi kuyumu kazacaksın değil mi?”
Geliyor, gelmekte olan. Veba’nın ölmeden önceki hayatı hakkında bir tahminim var. Kendisine soracak mıyım, tabii ki hayır.
“Nasıl da yakalandım. Zehir gibisin, zekâna diyecek yok. Seni yerinden ederek, Cehennem’e direk olma yarışında bir adım öne geçeceğim!”
Şükrücük bir iki yalandan kahkaha atıp, sırtını tuğlalı döküm soba gibi ısıtan yere verdi. Veba tartışmaya hazır halde bekliyor ama bizimkinin hiç o taraklarda bezi yok an itibariyle.
Yarım gün çalış, yarım gün yat, felsefemiz oldu. Yorgunluğumuzu atana kadar iyice dinlendik, bu sırada kardeşiniz boş durdu mu? Elbette hayır, gireceğimiz ormanın içinde uygulayacağımız taktik üzerine çalıştım.
“Arkadaşlar, totemlerin ne olduğunu öğrenme vakti geldi. Toplanın etrafıma!”
Veba bile kendini koyuvermişti, sesime kadar herkes kendi dünyasında keyif çatıyordu. Ne zaman totem dedim, önce Şükrücük, ardından diğerleri patır kütür düştüler yamacıma.
 
 
 
Altı Medeniyetin Dünyası sesli tiyatro şeklinde, her gün yeni bölümüyle Youtube kanalımızda. Hemen takip etmeye başlayabilirsiniz.
https://www.youtube.com/channel/UCFLFkHspxIWOS_quuhWnOEAhttps:/

/www.instagram.com/novelturkiye/

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


177   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   179 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.