Cehennem Online - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




197   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   199 


           

##Serim, novelturkiye.com adresinde 10 Bölüm İleriden Yayınlanmaktadır. Hepinizi, Türkçe Novel Okuma Siteme Bekliyorum ##

“Nasıl yani? Diğer partiler buraya gelemiyor mu?”
Sesim mermer duvarlardan sekip sütunlara çarparken, alımlı kadın görevli birkaç saniye bekledi.
“Tabii ki hayır, Yedi Katlı Dehliz Şehri sadece en iyileri barındırır. Diğerleri, başarılarına göre başka şehirlerde değerlendirilmeye tabii tutulur. Avcılar Kasabası yöneticisi size bunları anlatmadı mı?”
Hay arkadaş ya, mutluluk bu kula haram mı? Cehennemde kendi cennetimi yaratırken, yine kaldım bir başıma, aklımda o hazin şarkı.
♫♫Seninle Cehennem ödüldür bana, sensiz Cennet bile sürgün sayılır♫♫
“Hangi yöneticiden bahsediyorsunuz?”
Ben ortamdan gittim, bizimkilerin sorularını hayal meyal duyuyorum.
“Bir dakika, kayıtlara bakıyorum!”
Hoş hatun elinde beliren kar beyazı sayfaları çevirdi ve içlerindeki tek siyah olan da durdu, yüzünün hali pek hayra değildi.
“Bununla ben uğraşamam, en iyisi gelip kendisi anlatsın!”
Sözleri bitince elini salladı ve yanı başında altın kaplama bir kapı belirdi, tutacağı elmas gibi parlıyordu. Birkaç nefes geçmeden kapı aralandı, dışarı adım atan birini görmeye başladık.
“Nasılsınız Akıncılar?”
Bu ne be, bu adamsa biz neyiz? Dünya güzeli bir adam çıkageldi; kaş, göz, saç, vücut, bir yerinde kusur olmaz mı?
“Biz iyiyiz de sen kimsin kardeşim!”
Rekabet detektörü Şükrücük öne çıktı ama sesi öyle kısık ki mağlubiyeti baştan kabul etmiş görünüyor.
“Tanıyamadınız mı? Durun bakalım, şimdi tanırsınız.”
Adamın etrafı altın tozuyla kaplandı, on nefes boyunca bir şey göremedik. Keşke görmeseydik, bu değişimi göreceğimize, hiç görmeseydik.
“Ekmek aralarının efendisi, sen miydin o yakışıklı adam?”
“Ha ha ha! Hiç beklemiyordunuz değil mi? Nasılım ama ne yalan söyleyim, ben bu şekli daha çok seviyorum!”
Biz şok, Avcılar Kasabası Pasif Yetenek Dükkânı Sahibi olan tuhaf tip, Kasaba Yetkilisi çıktı ve görünüşe bakılırsa istediği gibi tipini değiştirebiliyor.
“Prometheus, şaklabanlık yapmayı bırak ve sorumlu olduğun partiye gereken açıklamaları yap!”
Adamın adı da bir tuhaf, bir yerden hatırlayacağım ama şimdi hiç onu düşünemem. Ekmek arası canavarı açıklama yapacakmış.
“Tamam, tamam. Sinirlenmene gerek yok, anlatacağım. Gelin şöyle rahat bir yere geçelim!”
“Yok öyle! Burada, yanımda anlatacaksın!”
“Offffff, öyle olsun!”
Şişman görünüşlü adam kaçmak istedikçe, hoş kadın onu zapt ediyordu. Belli ki burada borusu öten, her zaman ki gibi kadındı.
“Adım Prometheus, Avcılar Kasabası Yöneticisiyim. Bana verilen görev, kasabaya gelen Günahkârlara eğitim vermek ve iznim olduğu alanlarda yardım etmek.
Söylememe gerek yok, görevimi yaptığım söylenemez. Geçmişten bahsedip canınızı sıkmak yerine, isterseniz Yedi Katlı Dehliz Şehri’ni tanıtarak işinize yarayım.
Geldiğiniz bu yer Cehennemin İlk Katının son etabıdır, beş kişilik bir partiyle bunu başardığınız için tebrik ederim. En yüksek başarı derecesiyle ulaşmanız ayrıca takdire şayan, kendiniz pek farkında olmasanız da aslında çok müthişsiniz.”
Hayal mi görüyorum yoksa mendeburların şahı bize iltifat mı ediyor? Dur bakalım, başka neler yumurtlayacak?
“Neyse, Yedi Katlı Dehliz Şehri’ni size buraya gelmeden önce anlatamadığım için şimdi hızlıca üzerinden geçeceğim. Tavernaları gördünüz, Arenaya da gittiniz, orada neler döndüğünü az çok anlamışsınızdır ama size ince detayları öğreteceğim.
Arena akşamları işlevsel olur. Gün batınca dehlizlerden çıkan Günahkârlar, hesaplarını görmek için buluşurlar. Hemen söyleyim, bugünün hedefi sizsiniz. Cebinde iyilik puanı kalmayanlar üzerinize çullanacaklar, özellikle böylesi zenginken!”
Bıyık altından gülerek bana bakıyor, kafamı eğip eyvallah diyorum.
“Her gün üç meydan okumayı kabul etmek zorundasınız, kaçarınız yok. Korkmayın, babalar aceleci davranmazlar, İyilik Puanı yokluğundan sefil duruma düşmüşler ilk atlayanlar olacaktır.
Arena hakkında tek bir tavsiye verebilirim; acımayın, acınacak hale düşersiniz!”
Şişman adam kristal bardağa doğru eğildi ve bir yudumda yarım litrelik içeceğe tek attı.
“Gelelim içinde bulunduğumuz alana, Birlik Salonu! Dehlizin katlarını fethetmek için en büyük yardımı buradan alacaksınız! Her katla beraber, alabileceğiniz kutsamaların sayısı artacak ama önce kutsama ne demek onu anlatayım.
Hoş, siz benim mekânın son zindanından birer taneye sahip oldunuz. Gördüğünüz gibi ne işe yaradıklarını çözeceksiniz ve unutmadan söyleyim, onlar da İyilik Puanı ile satın alınabiliyor!
Birlik Salonu’nun bir diğer işlevi, Birlik Üyelerinizi Yedi Katlı Dehliz Şehri’ne çekmenizi sağlamaktır. İlk katı tek başınıza geçmek zorundasınız ama ikinci katla beraber katın sayısı kadar parti içeri girebileceksiniz.
Alana çekeceğiniz partilerin bir diğer kazancı, size İyilik Puanları’nı verebiliyor olmaları ama pek ihtiyacınızın olacağını sanmıyorum. Nasıl olduysa, akıl edip bütün altınlarınızı İyilik Puanları ile takas etmişsiniz, ne şans?”
Şişman adam ara verdiği an, hoş kadın avazı çıktığı kadar bağırdı.
“Prometheus, kimi kandırıyorsun sen? Her şey kayıtlarda var, parti liderine kendi ağzınla söylemişsin. Bu da yetmemiş gibi daha fazla İyilik Puanı alsın diye, Pasif Yetenek Görevlerini onlarca misli pahalıya satmışsın!”
Haydaaa, adama o kadar giydirdikten sonra bunu duymak hiç hoş olmadı. Şişko, fiyatı ben daha fazla İyilik Puanı alayım diye mi arttırmış?
“Külliyen iftira, fiyat belirleme yetkisi ben de değil mi? Canım ne istediyse onu yaptım, bana ne bu eziklerden!”
“Sus! Yediğin haltlar bini aşmış! Son sözlerini söyle, çabuk!”
Ekmek Arası Kralı göbeğini sallayarak gülmeye başladı, öyle neşeliydi ki yer gök sesiyle çınlıyordu.
“Son olarak, Yeniden Doğuş Çeşmesi denen ve buraya ayak bastığınız yer var. Ölünce, İyilik Puanı karşılığı hayata döndüğünüz yer. Size dert değil ama yine de aklınızda bulunsun. Eğer yeterli İyilik Puanı’na sahip değilseniz, başka biri sizi diriltene kadar orada mahsur kalabilirsiniz.
Sanırım anlatmadığım bir şey kalmadı, ben yavaştan müsaadenizi isteyim!”
Oturduğu geniş koltuktan kalkan adam henüz doğrulamadan, Rimel kulaklarımızı çınlattı.
“Nereye gidiyorsun? Burada kalamaz mısın?”
Avcılar Kasabası Yöneticisi tek tek hepimizi süzdü, uzun uzun bakıştık.
“Diğer partilerin geldiği kasabaların yöneticileri yanlarında durabilir ama görüyorsunuz ya ben de sizin gibi biraz yaramaz, biraz kural tanımazım. Eh, bunun da bir bedeli var, bir süre kim olduğumu bilmeden ilahi deneyime katılacağım.
Tahmin ediyorum ki bir kez daha buluşacağız ama ben sizi tanıyamayacağım. Her şeye rağmen yaptıklarınızı izlemek bir zevkti, elinizden gelenin en iyisini yapmaya devam edin!”
Sırtını döndü ve bizi hüzne katıp çıktığı kapıdan geçerek yok oldu. Sen neymişsin be?
 

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


197   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   199 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.