Yukarı Çık




23.7   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   23.9 

           
Bölüm 23.8

"...Görebiliyorsun değil mi?"

Kirigiri-san yatağın altını işaret etti. 

Onun yanına geldim ve eğilip yatağın altına baktım.

Yatağın altındaki zeminin bir kısmı doğal olmayan biçimde göze çarpıyordu. Karanlığa yönlendiren kare şeklinde bir boşluk var gibiydi.

"Gizli bir oda, hatta basit bir oda da değil. Yaklaşık olarak bir deponun boyutunda."

"…Depo?"

"Muhtemelen bir cesedi depolamak için."

"…Ha?"

Ben tamamen şok olmuşken Kirigiri-san duygusuzca konuşmaya devam etti.

"Buranın altında gizlenmiş bir ceset var. Aslında iki ceset. Görünüşe göre onlar, komite heyetinin iki kayıp üyesi."

"N-Ne diyorsun?"

Yüzüme hızla kan geldi, farkında olmadan bağırdım. O bana doğru bakmadan sakin bir yüzle konuşmaya devam etti.

"Şakaydı."

"Ş-Şaka..?"

"Cesetler genelde 5 °C'de çürümeye başlar. Eğer burada bir ceset olsaydı şimdiden iyice çürüyüp parçalanmaya başlamıştı. Hey, cesetler çürürken nelerden geçer biliyor musun? Bedeninin her yanındaki kükürt taşıyan proteinler çözünmeye başlar, bu da sadece yıkarak yok edilemeyecek kadar güçlü bir çürüme kokusu oluşturan hidrojen sülfiti ortaya çıkarır. Ve bu sadece kötü kokmuyor. Çürüme gazı, vücudun tamamında basıncı arttırarak kasları bütünüyle değiştirir… Göz küreleri şişmekten dolayı pinpon topu gibi dışarı fırlar, dil ve dudaklar büyür ve kollar ile bacakların bitim yerleri bile kabarır. Sonra deri siyaha döner ve canlı bir deri ile neredeyse hiçbir benzerliği kalmaz… Böyle bir şeyin buralarda olma imkanı yok." 

Bunu sadece duymak bile ekşi bir şeylerin ağzıma gelmesine sebep oldu ve refleks olarak ağzımı elimle kapattım.

"A-Anladım, sadece bir şakaydı..."

"Tamamen şaka yapıyor olmama rağmen..."

Beni daha çok izlemek ister gibi bir kez daha o sert bakışı bana çevirdi. 

"Burada, mekanın içi gibi siyah bir kazakla birlikte aynı renkte bir çift ayakkabı var. Büyük ihtimalle yıkanmaları planlanıyordu ama hala biraz kan lekesi kalıntıları duruyor. Ayrıca bir cesedi kolayca taşıyabilecek bir açık vagon da burada bulunuyor."

"Ö-Öyleyse… ne demek istiyorsun?"

"Demek istediğim şu ki Yasuke Matsuda, komite heyetinin iki kayıp üyesinin öldürülmesi ile ilişkili."

O anda, bedenimi zıplatacak kadar güçlü bir ürperti hücum etti. Titreyen dişlerimle çaresizce karşılık verdim.

"N-Ne diyorsun? M-Matsuda-kun'un birini öldürme imkanı yok!"

"Onun birini öldürmesinden bahseden olmadı. Söylediğim tek şey, onun cinayetle ilişkili olması."

Bir anlığına küçük, siyah göz bebekleri güneş ışığı ile parladı.

"Ancak peki ya öğrenci konseyi başkanının öldürülmesi? Bu konuda onun sadece 'ilişkili' olduğundan şüpheliyim..."

"…Ha?"

"Dün gece Süper Lise Seviyesi Öğrenci Konseyi Başkanı Soushun Murasame'nin cesedi bulundu, bunun bir intihar olduğuna inanıldı. Ama şüphesiz ki bu kesinlikle bir cinayetti."

Bu konuşmanın sonunu göremiyordum ama yine de onunla ilgili içgüdüsel olarak kötü bir hissim vardı. Göğsümdeki atışların sayısı korku veren seviyelere yükseldi. Nefes alışım düzensizleşti ve tüm vücuduma ter boşalmaya, alnımdaki damarlar şiddetle atmaya başladı.

"Yüksek ihtimalle… Yasuke, Matsuda, Soushun, Murasame'yi, öldürdü."

Sabitliğimi destekleyen sütunların düşerkenki kırılma seslerini duyabiliyordum. Akıl almaz bir kaygı kütlesi içimde büyüdü. Bana karşılık vermemi söyleyen düşünce zincirleri, birbiriyle birleşip karmaşık bir şey haline gelerek kendilerini cümleye çevirmemi engelledi.

Kirigiri-san bana o gözlerle bakmaya devam etti, öylesine sakin ve durgun şekilde baktı ki neredeyse sinirimi bozacak noktaya geldi. Bu gözlerde duygu yoktu, yalnızca beni gözlemliyordu.

Hiçbir şeyin anlamı yok artık.

Dağınık kafam, birbirine girmiş düşüncelerim, bitkin eden tedirginliğim ve o soğuk delici gözler; ben dipsiz bir bataklığa battığım sırada bana aynı anda saldırıyordu.

Batarken çaresizce çırpındım ve bağırdım.

Bunun benimle hiçbir ilgisi yok!

Yetti artık. Bunu unutacağım. Unutup geçersem her şey önceki haline döner. Bu bir kaçma girişimi değil. Aksine bir savaş. Matsuda-kun olmayan herkesi dünyamdan defetmek için bir savaş. 

Benimle hiçbir ilgisi yok. Benimle hiçbir ilgisi yok. Benimle hiçbir ilgisi yok. Benimle hiçbir ilgisi yok.

Çok geçmeden, kalbimde atan patlayıcı ile uyum içinde olan sesim bir çığlığa dönüştü.

Benimle hiçbir ilgisi yok! Benimle hiçbir ilgisi yok! Benimle hiçbir ilgisi yok! Benimle hiçbir ilgisi yok! Benimle hiçbir ilgisi yok! Benimle hiçbir ilgisi yok!

Ben çılgınca bağırmaya devam ettikçe midemin dibindeki kaynayan ısı, magma gibi fokurdadı.

"BUNUN BENİMLE HİÇBİR İLGİSİ YOOOOOOOOOOOOOOOOOOOK!"

Ve gerçekten patladı.


bu bölümün devamı yakında...


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


23.7   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   23.9 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.