Death Is The Only Ending For The Villain - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




2   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   4 


           
"Leydi, Uyanın"

Benim üstümde olan birinin bana fısıldadığını duydum.

Hızlı uyuyan biri olmama rağmen, birinin en ufak bir varlığını bile hissedersem hemen uyanan biriydim.

Bana neler olduğuna inanmayı reddettim ki bu beni tüm gece uyanık tutmuştu, bunların hepsinin rüya olmasını umuyordum. Bundan uyanmayı o kadar çok diledim ki sanırım dilerken uyuya kaldım.

"Leydi"

Temkinli ses tekrar duyuldu.

Mavi gözlü o iki adam çoktan gitti, ve hatırladığım kadarıyla, bu odada uyanık olduğum son ana kadar benden başka kimse yoktu.

Bu sebepten ötürü, 'leydi' denilebilecek tek kişi yalnız bendim.

"...."

Düşüncelerime daldığım için uykuluydum bu yüzden bana seslenince hemen cevap veremedim.

Arkamdan hışırtılı bir ses duymam bir dakika sonraydı.

Uykumdan bir şekilde uyanmıştım. Bedenime gücümü verip yataktan kalmak üzereydim.

Yorganın dışında omzumun üzerinde yıldırım gibi bir acı hissettim.

"Ah!!"

Gözlerim otomatik olarak hızlıca açıldılar.

Yorganı tekmeleyerek ittirdim ve çığlık atarak uyandım. Sonra kıyafetimin kollarını kaldırdım.

Acıyan kolumun omzuna bakmak içindi.

"Bu, bu..."

Açık gökyüzü mavisi pijamamın kolunun altından etimi görünce şok olmuştum, ağzım açık kalmıştı.

Benim ince omzumun üstü iğne ile yapılmış yaralardan, mavi çürükler oluşmuştu.

Eğer insan eti yerine bir tür kumaş olsaydı, üzerinde görünen çok fazla deliği olurdu.

Kolumun üzerinden düşen kanların görüntüsü yüzünden hala şoktaydım.

"Şimdi uyanmışsın"

Yatağımın yanından endişelenmemiş normal bir ses geldi.

Kahverengi saçlı ve çok fazla çili olan kızı görmek için kafamı sesin olduğu yöne doğru çevirdim. O bir hizmetçiydi.

İllüstrasyonlarda, hiç bir hizmetçinin yüzü yoktu ve hepsinde aynı kıyafet vardı.

Önümde ayakta duran kızda buna dahil olarak.

Bana batırdığı iğneyi nereye sakladı bilmiyorum ama elinde hiçbir şey yoktu.

Beni alay eden bir yüzle ve bir tür tatmin olmuşlukla gözlemliyordu.

'Onun sorunu ne, ona karşı hiçbir şey yapmayan birine böyle bir şey yaparak ne düşünüyor!'

Onu terslemek için ağzımı açtım.

".....!"

Ancak ne kadar denersem deneyeyim ağzımdan hiçbir sözcük çıkmadı.

'Böyle bir durumda neden bana hiçbir şey yardım etmiyor? Lanet olsun!'

Hiçbir şöylemeden ona dik dik baktığımda, hizmetçi hiçbir şey olmamış gibi davrandı.

"Sizin için banyoda banyo suyu hazırladım gidin de kendinizi yıkayın, leydi."

Yatağı yapmaya başlarken yüzünde şeytani bir gülümseme göründü. Bu bedene bu tür şeyler yapmaya alışmış gibiydi.

Hala alt dudağımı ısırıp, oturuyordum, ama hizmetçinin ittirmesi tarafından zorla banyoya girdim.

Bana banyo suyunu hazırladığını söylemişti ama boş banyoda olan tek şey soğuk suyla dolu olan bir kovaydı.

Buzlu su gibi donuyordu ve sadece parmağımı sokarak tüylerim diken diken olmuştu.

'Banyodayken hiçbir yardım beklememiştim ama bu çok aşırı.'

Kötü kadının en kötü hizmeti aldığıyla ilgili söylentiler vardı ama hiçbiri bu kadar spesifik açıklanmamıştı.

Ben yeniden, taşan gerçekliğin hissini hissetmeye zorlanmıştım.

Gerçekten oyuna girdiğim hissi.

Kıyafetimin kolunu kurumuş kanın kapladığı yarayı görmek için kaldırdım, ve bunu yaptığımda ağlamaya başladım.

'Bu da ne. Oyunda hiç böyle bir şey gösterilme...'

Aniden bir hatırlatıcı gibi kafamda bir resim belirdi.

Kötü kadının giydiği açık omuzlu elbisenin illüstrasyonuydu.

En ufak bir hata olmayan öbür illüstrasyonlara rağmen, kötü kadının illüstrasyonunda omzunda sayısız küçük nokta vardı.

'Lanet olsun. Ben onları doğum lekesi sanmıştım'

Eğer öyle değilse o zaman açmakta başarız olduğum diğer hikayelerin birinde geçmişti....

İstismar edildiğine dair her yerde izin olduğunu kim bilirdi?

Gerçi inanılmazdı, hikayenin ne kadar iyi yazıldığı hakkında bir kere daha çok şaşırmıştım.

"Leydi. Kahvaltı hazır. İşiniz bitti mi?"

Hizmetçi kapının diğer tarafından dürttü.

'Ugh, bana uygun olmayan kişi bunu mu diyor.'

Kızgın hissettim ama başka seçeneğim yoktu, elimi tekrar soğuk suya soktum.

Piç üvey ağabeylerim yüzünden yıllarca acı çeken benim için bu gıdıklamıyordu bile.

Sonuç olarak kötü kadındım, yani hazır öyleyken, bana yaptığı gibi o sürtükte de iğne izleri yapmak istedim ama öncelikle her şeyi araştırmak için gitmesine izin vermem gerekiyordu.

Çünkü ne yazık ki, ne söylemek istediğimi özgürce söyleyemeyecek durumdaydım.

Banyodan çıktığım gibi yüzümü havlu ile kurularken, hizmetçinin söylediği gibi masada yemeğin hazır olduğunu görebiliyordum.

Görünüşe göre yemeğimi bile odamda yemek zorundaydım. Büyük ihtimalle bunu sebebi dükün birinci oğlu tarafından evden çıkmama cezası aldığım içindi.

"Oturun, leydi"

Hizmetçinin eli tarafından çekilmiş ve masaya oturtulmuştum. Bunu yapar yapmaz somurtmaktan başka bir şey yapamamıştım.

Yemek bir insan tarafından yenilebilecek bir durumda değildi.

Tabakta küflenmiş mavi bir ekmek vardı ve kasede ise lapamsı gri bir çorba vardı üzerinde yüzen belirsiz katı cisimler vardı.

"Acele et de ye. Aç olduğunu biliyorum."

Beni yemem için dürten hizmetçi genişçe gülümsedi. Dişimi sıktım ve ona tip tip baktım.

Gözlerimin önünde beyaz kare bir ekran aniden önüme çıktı.

(Masayı fırlatır) Bu ne? Deli misin?! Bana hemen şefi getir! Hemen!

(Kaşığı hizmetçinin ağzına iter) Köpeklerin bile yiyemeceği şeyi yememi mi istiyorsun? O zaman ilk sen yapsana!

(Yer.)

Bu sahnede iki kere 'oyun bitti' deneyimledim.

Birinciyi seçtiğimde bütün çalışanlar düke gidip acınası ve zavallı davranıp kötü kadının başbelası davranışlarını itiraf ediyorlar.

Kötü kadına evde kalma cezası veren oğul bunu duyunca çok öfkeleniyor ve beni evde kalma hapsi süresince bana bir yudum su vermeyi yasaklıyor.

Bu yüzden açlıktan ölüyorum.

Bir sonraki seferimde ikinciyi seçiyorum.

Tesadüfen buradan geçen dükün oğlu hizmetçiyi kötü kadının elinden almak için hemen atlar.

Bu olay sırasında sertçe itilen kötü kadın, düşer, devamınaa kötü kadın kaşığın üzerine düşer ve boynuna saplanır.

Gerçekten ölmek için saçma bir yol.

'Sonuç olarak seçilebilecek tek bir seçenek var.'

Bu sahne büyük ihtimalle kötü kadın ile ana karakterin arasındaki ilişkiyi ve malikanede uzun süre çalışan işçiler arasındaki ilişkiyi gösteriyor.

Ancak ben, ana karaktere baştan kötü davranıldığını görmek istemediğim için iki kere öldükten sonra sonraki bölüme geçtim.

Her halükarda bunda olmasa bile açmam gereken onlarca bölüm vardı.

Gerçi şu an, gözlerimin önünde, bölümleri seçebileceğim sayfaya götüren 'geri dön' tuşu yoktu.

'Lanet...'

Güçsüzce üç numaraya tıklayıp, kederli bir biçimde hizmetçiye dik dik baktım.

Bir kere yaptığımda, sanki biri bedenimi kontrol eder gibi, isteğim dışında otomatik olarak hareket etmeye başladım.

Elim kaşığı tuttu ve kepçe ile boşalmış çürük çorbadan bir kaşık dolusu aldım.

Bu şeyi yememe isteğim hareketlerime yansıdı ki ağzıma giden kaşık titremeye başladı.

Gri sıvı masaya düştü.

İsteğim ne kadar güçlü olursa olsun, bedenimi kendi başına hareket etmekten durduramadım.

Sonunda, kaşıktaki çorba zorla açılmış olan ağzıma girdi.

"Ugh"

Gri sıvının ılık hissini dilimde hissettim. Aynı zamanda hissedilen korkunç bir tattı.

Bu yemek değildi. Bi kap kaynatılmış organik çöptü.

Bedenim kendi kendine hareket etmeye devam etti ve zorla ağzıma girmiş çöp suyunu yuttu, boğazımdan aşağı doğruydu.

"Şok olur!"

İzleyen hizmetçi şok oldu, gerçekten yememi beklemez gibi.

'Ugrh, kusacakmış gibi hissediyorum'

Ağzım tıkalıydı. Şu anda hissettiğim hissi unutmak için çok çabalıyordum.

'Sanırım bir kere yemek yetiyordu.'

Bir kaşık organik çöp tüketerek ölmezdim.

Bir bölümü daha güvenlice geçtiğim için iç çekerek rahatladım.

Bu bir yanlış anlaşılmaydı.

Kaşığı tutan elim durmadı.

'Bu ne yapıyor? Ne-!'

Bundan sonra bile, küflü mavi ekmekle gri çöpü ağzıma sokmaya devam etmiştim.

İsteğim nedeniyle değildi.

Beni zorla günü geçmiş yiyecek yedirdiği için hizmetçinin yüzü solmuştu.

Bu çılgınca hareketlere devam eden vücudum dükün oğlu içeri girdiğinde durdu.

"Ne yapıyorsun?"

"G, genç efendi Reynold!"

O kişi ortaya çıkınca hizmetçi hemen paniklemişti.

"Urgh, urgh"

Diğer taraftan benim buna odaklanmaya zamanım yoktu, iki elimle hızlıca ağzımı kapatmak zorundaydım.

Çok fazla öğürdüm. Bugüm tükettiğim her şeyin her an taşabileceğini hissettim.

'Neden bu tür şeyleri deneyimlemeliydim?'

Oyuna girmeden de bu tür şeyleri deneyimlemiştim.

Kaç kere cehennem gibi evde o iki piç tarafından verilen acıları çekmek zorunda kalmıştım.

Bu kurgu dünyasında da mı o tür şeyleri deneyimlemem lazımdı?

"Ugh, ugh...."

Ellerimin arasından bir tükürük zinciri ağzımdan kaçmıştı.

Bu adaletsiz durum ve iğrençlik hissi yüzünden kendimi harap ediyormuş gibi hissettim.

Zehir içmiş biri gibi inledim. Bunu görünce pembe saçlı şok olmuş bir yüz ifadesiyle bana yaklaştı.

"Hey, iyi mis..."

Sözlerini durdurdu. Masada hazır olan şeylere baktığında daha fazla şok olmuştu ki dona kaldı.

"Bu...."

Küflü mavi ekmek, çürümüş çorba.

Pislikti. Dük ailesindeki bir leydiye bunun servis edildiğini tahmin bile edemezdi. Halktan insanlar bile kahvaltıda çöp yemezlerdi.

Yemeklerin yarısı gitmişti ve küçük üvey kız kardeşin ağzını kapatıyordu.

Kafasını hizmetçiye doğru çeviren pembe saçlı yüzün ifadesi korkunç bir sinire dönüştü.

"Hey, onu neyle besledin?"

"G, genç efendi! Bu, bu şey, yani...."

Ölümcül aura karşısında hizmetçi bembeyaz oldu ve korku içinde titremeye başladı.

'Kesinlikle tahmin edemezdi'

Sadece geçen ekstra(oğuldan bahsediyor), her zaman yaygara çıkaran sahte leydinin bilerek hazırlanmış, hiçbir şikayet etmeden, çürümüş yiyecek yediğini tahmin edemezdi.

Pembe saçlı düzgünce cevap veremeyen hizmetçiyi tersledi.

"Bu ailemizle alay etmeye cüret etmekten bile daha aşağılayıcı! Senin gibi sıradan bir hizmetçi, ona hizmet eden kişi böyle şeyler yapıyor....!"

"Genç efendi! Bu, bu bir yanlış anlaşılma! Genç efendi!"

"Kaybol! Bu odadan bas git!"

"G, genç efendi!"

"Babama ve ağabeyime burada olan her şeyi içtenlikle açıklayacağım. Dışarıda biri var mı? Kahya!"







Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


2   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   4 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.