Bölüm 8 : Bugün Birazcık Fazla Oluyorsun! (1)


“D…diğer mahkûmlarla konuşurken binamın en alt katında genç bir mahkûm olduğunu öğrendim."

Yumruğumu sıktım ve geri bıraktım.

“Bu mahkûmun yalnız kaldığını, güneş ışığının bile tadını çıkaramadığını duydum.”

"Evet. Böyle bir mahkûm var.”

Yumuşak ses tonunda hiçbir problem yoktu. O onaylayınca ben de başımla onayladım.

Tam düşündüğüm gibiydi. Ricdorian henüz Lenag için bir tehdit değildi. Erkek ana karakter ve Lenag, Chaser olaylara dahil olduktan sonra birbirleriyle savaşmaya başlamışlardı.

“Duyduğum kadarıyla bu mahkûm ciddi bir suç işlememiş olmasına rağmen yürüyüş yapması yasaklanmış. Yazık olmuş ona, değil mi?”

“Yani İana, bu genç mahkûmun seni endişelendirdiğini mi söylüyorsun?”

Sadece bir saniyeliğine de olsa gözlüğünün arkasındaki gözleri hafifçe keskinleşti.

Ya da ben öyle gördüğümü mü zannettim?

Tekrar bakıp yumuşak gözlerini gördükten sonra başımı eğdim.

"Evet. Doğru. Geldim çünkü sizinle bu konuda konuşmayı umuyordum.”

“Anlıyorum, yani sen iyi bir insansın.”

“Uhm...evet.”

Bu, benim vicdanımı sızlattı. Sonuçta bunu yapmak için tamamen saf ve masum nedenlerim yoktu.

“Demek istediğim, ondan daha küçük bir kardeşim var. Bu yüzden hiçbir şey görmemiş ya da duymamış gibi davranamıyorum.”

“…Küçük bir kardeşin mi var?”

"Evet."

Dürüst olmak gerekirse İana'nın küçük bir kardeşi olup olmadığını bilmiyordum. Ailem hakkında bildiğim tek şey, babam ve ağabeyim yerine hapiste olduğumdu.

Muhtemelen küçük bir kardeşim vardır. Öyle umuyorum.

Soylu aileler arasında ilk kuzenlerin ve hatta iki kez çıkarılan üçüncü kuzenlerin bile aynı aileden sayıldıklarını duydum. O zaman bu sayısız aile üyesinden en azından biri genç bir kuzen olmalıdır. Ve Lenag şu anda benim ailemi mi sorgulayacaktı sanki?

"Lütfen. Bırakın genç mahkûm yürüyüşe çıksın.”

"Peki. Dileğini yerine getireceğim.”

Tamam, bu noktada reddetmiş olmalı--ha?

“Bekle, ne dediniz?”

“İsteğini yerine getireceğimi söyledim.”

Gözlerim genişledi.

Benim isteğimi kabul mü etti? Neden? Neden? Bu kadar kolay mı?

Hapishane, aileden gelen güçlerini kontrol edemediği için Ricdorian'ı kısıtlamış ve izole bir hücrede tutmuştu. Bu yönetici adam tüm bunları kesinlikle biliyordu.

Bu yüzden yalvarmamı reddedeceğini düşünmüştüm ve uzlaşabilmek için bir plan bile hazırlamıştım, ama….

“Babana ve ağabeyine istediğin herhangi bir dileğini dinleyip yerine getireceğimi söylemiştim.”

“Ah, oh, evet? Evet…Abim ve babam…”

…Onlar tam olarak nasıl insanlar?!

Yani, ne tür insanlar Demir Kan Marki olarak bilinen bu Marki'den bir şey rica edebilirlerdi ve bu adam da 'herhangi bir isteğini dinlemek ve yerine getirmek' gibi bir talebi kabul edebilirdi?!

Mahkûmların Lenag ile bir araya gelip kendisine istekleri yalvardıkları birkaç sahne vardı. Ancak isteklerinin onaylanmasını istiyorlarsa makul olmayan bir miktarda para ödemek zorunda kalırlardı.

…Galiba. Ben…aslında oldukça iyi bir aileden miyim?

"Ah ah. Tamam o zaman-"

“Genç mahkûm cezaevi görevlileri eşliğinde yürüyüş yapabilir ancak sihirli bir suçlu olduğu için diğer suçlulardan ayrı olarak yürüyüş yapacak. Bu kadarına müsade ederek isteğini yerine getirmiş olur muyum, İana?”

Görülüyordu ki Ricdorian buraya sihirli bir suç sebebiyle hapsedilmişti.

Düşüncelerimde kaybolmuş bir şekilde başımla onayladım.

"Gerçekten iyi birisin, İana."

Lenag sırıttı ve kolunu bana doğru uzattı. Kolumu onun kolunun içinden geçirmemi mi istedi??

Ne düşündüğünü anladım ve kolunu tuttum. Bana kapıya kadar eşlik etti.

Ne hoş bir hamle.

Yine de herhangi bir şikayetim olmadı çünkü istediğimi almıştım. Gerçi amacıma bu kadar kolay ulaşmış olmam beni biraz rahatsız ediyordu.

“Baban ve erkek kardeşin benden rica etti, bu yüzden kesinlikle isteğinin yerine getirilmesini sağlayacağım.”

Kapı gıcırdayarak açıldı ama sonra Lenag onu geri kapatmaya başladı.

- Tak.

Kapı tekrar kapatıldı ve üzerimde yükselen adam, boyuma denk gelebilmek için vücudunun üst kısmını yavaşça eğdi.

Lenag yaklaşırken gülümsedi ve az bir mesafe kalınca durdu. Gözleri yaramazca kıvrıldı.

“İstediğin bir şey varsa randevun olmasa bile gelip söyleyebilirsin. İsteklerini dinleyeceğime emin olabilirsin.”

Hayır, bu adamın soğuk ve kayıtsız hapishane yöneticisi olduğunu kim söyleyebilir?

Romanda onun titiz ve hesapçı biri olduğu yazıyor sanıyordum.

Henüz yüzlerini görmedim ama kardeşim ve babam bunun olması için tam olarak ne yaptılar?

"Lütfen beni tekrar ziyaret et."
 
Ona boş gözlerle baktım ve sonra bir karar verdim.

…Hayır. Bir daha buraya gelmek istemiyorum.

--------Çevirmen Notu-------

İlerleyen günlerde bir toplu düşünüyorum ama bakalım kısmet. Belki de başka seriler için toplu gelir. Anket yapmayı düşünüyorum discordda, discorda gelip bu seriden toplu gelmesini istiyorsanız oy verebilirsiniz. :)

Herhangi bir hatamı söylemek, öneri ve şikayetlerde bulunmak için discord kanalımıza gelebilirsiniz.
https://discord.gg/9GhxJCn