Kısa süre sonra müzik ve dans durdu ve Blanche ile Sabelian,ın olduğu sahneyi izledim.Blanche başını kaldırdı ve konuştu. “Ah,Bayan Abigail.Zayıf becerilerim için özür dilerim...Dans ederken bir hata yaptım...” -Her şey harikaydı!Blanche!Çok güzel dans ettin,hepimizin daha fazla pratiğe ihtiyacı var,hepsi bu.” -Abigail Blanche,ı cesaretlendirdi "Evet...!”, Blanche gülümsemeyle kabul etti. Blanche'nin hayal kırıklığı azaldı. Sabelian beni hoş bir şekilde şaşırttı, oldukça iyi dans etmeyia başardı ,özellikle bu kadar zamandan sonra ilk kez.Dans etmeyi tamamen unuttuğunu söylerken yalanmı söyledi? Kontrol etmek istiyorum.. Yine de üst üste iki dans Blanche için çok fazlaydı. En azından dinlenmek isteyip istemediğini sormam gerekiyor.İlk danstan sonra bile Blanche yorgun görünmeye başladı,ikinci dans onu yordu.Sanırım babasıyla çok gergin dans ettiği için.Blanche’a baktım ve dikkatlice sordum: “Prenses Blanche, neden ara vermiyorsun? Ben de babanla dans , pratiği yapmak istiyorum.” Dedi Abigail. "Evet,tabii ki...” Blanche başını salladı ve sahnenin önündeki bir sandalyeye oturdu.Millard ona bir adım bırakmadı. Şimdi geriye kalan tek sorun,Sabelian'ın benimle dans etmeyi kabul edip etmeyeceği... Sabelian kollarını göğsünün üzerinde kavuşturarak yan tarafta durdu.Kaşlarını çatarak bana yöneldi.Dans etmeye niyeti olmayan bir adama benziyordu “Yorgun musun yoksa benimle dans mı edeceksin?” Diye sordu Abigail.
“Yok ,önemli değil.” Sabelian yanıtladı Sabelian yine de benimle dans etmeyi kabul etti ama çok isteksiz görünüyor.İfadesi kasvetliydi.Ya benimle dans etmesi hoşuna gitmiyor ya da diğer insanların görüşleri kafasını karıştırıyor.Bana öyle geliyor ki, hala benden hoşlanmıyor.Ve büyük olasılıkla, insanların önünde dans etmek oldukça külfetli. Sabelian,ın dansla sorunu olduğuna dair söylentiler olsa bile bunda utanılacak bir şey görmüyorum. Kimsenin duymaması için sesimi alçalttım ve şöyle dedi “Bu kadar çok göz görmekten rahatsızsanız,tüm bu insanları uzaklaştırabilirim . "Her şeyden memnunum. Hadi yapalım." Sabelian mırıldandı. Kulağa tuhaf geldi,ama bana değil, Sabelian’ın kendisine uyuyorsa, o zaman her şey de bana uyar.Başımı salladım ve biraz arkasında durdum. “Lot’s Banquer” şarkısını istiyorum.”Abigail orkestraya seslenerek söyledi. Önce dans öğretmeninden bir gösteri istemeyi düşünüyordum.Ama Sabelian, dansa başlayarak ellerini kaldırdı.Bana baktı,uzun kirpikleri sarkıktı. Hafifçe dizlerimi eğdim ve onu selamladım.Nedense onunla bu kadar yakın yüz yüne olmak garip geldi. Müzik yavaş bir akışa girdi. Hava fark edilmeden yumuşadı. Elimi ona uzattım. Sabelian hala sağ elini kaldırmış durumda duruyordu.Beyaz ziyafet eldivenleri giyiyordu. Elini nazikçe tuttum. O anda Sabelian, dikenlerle delinmiş bir adam gibi kaşlarını çattı. “Gitmeliyim...” dedi Sabelian Elini benden çekti ve ağzını eliyle kapattı.Cildi, birdenbire hastalanan bir adam gibi değişti.Sadece ten rengi değişmekle kalmadı,biraz titremeye başladı bir adım atmaya çalıştı ama tökezledi. Dengesini korumasına yardımcı olmak için aceleyle kolunu tuttum. “İyi misin?, ben...” Abigail endişeli bir yüzle konuştu. “Dokunma bana!” Sabelian sert bir şekilde yanıtladı Elini yakaladığım anda Sabelian koluma sert bir şekilde vurdu.Canım acımadı.Eskisi kadar serttim. Sabelian’ın ifadesi uygunsuzdu, tiksinti içinde görünüyordu. Etrafında soğuk bir aura vardı, kendini iyi hissetmediği belliydi. İfadesi çok iticiydi.Sanki kalbim bir milyon küçük,soğuk iğne ile delinmiş gibiydi. Sabelian aşağı baktı, bakışları yere sabitlenmişti, biraz titrediğini görmek kolaydı. -...Affedersiniz.”,- herkesten kısaca özür dileyerek aceleyle eğitim odasından çıktı. Millard’ın yüzünde endişeli bir ifade vardı ve onu takip etti
“Bizi bağışlayın, bir dahaki sefere görüşürüz,Madam Abigail, Prenses Blanche.”
Millard koridordan çıkarak vedalaştı. İkisi çok çabuk ortadan kayboldu.Şimdiye kadar etrafta dolaşan Yumuşak hava bir anda kayboldu. Aniden kışa dönüşen tuhaf bir yaz hava akımıydı. Kimse tek kelime etmedi. Her zaman konuşkan Clara bile şaşırtıcı derecede sessizdi. Belki birçoğu hala ne olduğunu tam olarak anlamadı, ben kendim bile emin değildim. “Ne yazık ki, ortağım kaçtı, kim onun yerini almak ister?” Abigail olabildiğince doğal olmaya çalışarak, dedi. Kimse cevap vermedi, belki de birçoğu adaylıklarını sunmaktan korkuyordu “Norma, senden benimle dans pratiği yapmanı isteyebilir miyim ?” Abigail devam etti. "Evet.Elbette.”- hizmetçiye cevap verdi. Bir yıldır hizmetçim olan Norma, benimle dans etmeyi kolayca kabul etti.Norma sahnenin ortasına geldiğinde orkestraya işaret verdim. Orkestra öncekinden daha keyifli ve canlı müzikler çaldı. Eğitim salonunda bu buzlu atmosferi kesinlikle eritecekmiş gibi görünüyordu. Norma sol elini belime, sağ elini omzuma koydu. İyiymişim gibi davranarak yüz ifademi sertleştirdim. Lanet sabelian, benden nefret ediyor ve beni o kadar küçümsüyor ki bana dokunmaktan bile iğreniyor? Ne kadar aptalım... Mutlu ya da mutsuz numarası yapmak sahip olduğum en iyi beceriydi. Blanche endişeli, tatlı gözlerle bana baktı, böylece kendimi ona veremeyecektim. Norma ile ruhunda hiç acı hissetmeyen biri gibi güzel,canlı müzikle dans ettim. ***
Çn: …(•̩̩̩̩_•̩̩̩̩) bölümü geçirmesi çok zordu... Ahhh neden kopyalayamıyorum kiğğğğ Tek tek yazarken tez hazırlıyorum sandım bir an
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.