Bölüm 3016: Girişim! II


Sözler’i, şok ediciydi!


Sanctus Populi’yi, Imperium’u ve Omniversal Yağmacılar’ı bir araya getirdi.


"Hepsinin üzerinde Lanet’in Dokumalar’ını hissediyorum ve hangi Dokumalar’ı gerçekleştirmeye çalışırsam çalışayım, şimdiye kadar hiçbir şey değiştirilemedi. Ve böylece... aklıma bir Girişim fikri geldi...Ayrım gözetmeksizin tüm güçlere lanet getirmeye ayarlanmış her ne ise, onun üstesinden gelebilecek kadar güçlü bir kuvvet yaratma fikri."


..!


"Gerçi, bu fikirden bile şu ana kadar hiçbir şey çıkmadı. Ve yine de bugün, gördüğüm ve içine baktığım herkesin aksine biriyle tanıştım... Lanet’in işaretini taşımıyorsun. Ölümün, taşa kazınmış bir şey değil. Bu yüzden doğal olarak... şimdiye kadar fark ettiğim Kentilyonlarca olası Dokuma’nın sonuçlarını nihayet değiştirebilecek kritik bir parça olabilirsin. Bu yüzden senden Girişimime katılmanı istedim."


"..."


Buraya kadar konuştuktan sonra, sanki her şeyi anlamasını bekliyormuş gibi sessizce Noah’a baktı.


Ve yine de... ona böylesine şok edici şeyler anlattığında bile ona pek bir şok ya da endişe tepkisi göstermedi!


Bu gerçeği gören Sona’nın güzel yüzü, memnuniyetle gülümseyerek, devam etti.


"İyi, pragmatik bir tipsin - muhtemelen böyle bir durumdan bile ne elde edebileceğini merak ediyorsun. Bunu, doğrudan herkesi kurtarmak için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen doğruluk duygusuna sahip biri olmandan daha çok sevdim. Peki, senin gibi bir Omniversal Anomal’i ne isteyebilir?"


HUUM!


Gözler’i, sıvılaşmış Haysiyet dalgalarıyla titreşiyordu.


Eller’ini sallayarak, etrafındaki farklı şeyleri gösteren altın ışık çemberlerini ortaya çıkardı ve her birini işaret etti.


"Keşfedilmemiş ve keşfedilmemiş çeşitli Eşsiz Varoluş Alanlar’ı, evet, tehlikeleri olacak, ama aynı zamanda Nimetler’i de olacak."


Omniverse’de, başkaları tarafından dokunulmamış ve bilinmeyen harikalarla dolu farklı yerleri gösteren çok sayıda altın ışık çemberini işaret etmişti!


"Varoluşsal Imperium Borsası için bir Terakozm Lisans’ı, Varoluşsal bir Yağmacı’nın Kabuğu veya Varoluş’un Eşsiz Meyveler’inden oluşan demetler... seçiminizi yapabilirsiniz


...!


Etrafındaki altın çemberler değerli ışık çemberleri gibi dönerken, hepsinin arasında net ve şeffaf olan kör edici bir tane vardı.


Hiçbir şey göstermiyordu.


Böyle bir daireyi arkasında yüzdürdü ve bir anda yüzüne yansıdı.


"Dokumalar’ın nasıl geliştiğine bağlı olarak bunu elde etmeniz bile mümkün olabilir."


...!


O değerli ışık çemberinde, sadece onun yansıması vardı.


Noah, buna gülümseyerek baktı ve Niyeti’ni belli etti.


"Kendini, benim isteyeceğim bir ödül olarak mı koyuyorsun? Girişiminize katılmalarını sağlamak için karşılaştığınız her anomaliye kendinizi sunmayı mı planlıyorsunuz?"


Sanctus Prenses’i Sona, sanki bunları bekliyormuş gibi başını salladığında, sözleri çok keskindi.


"Tüm Omniverse’de pek çok şey değişir ve çeşitlenir ama Varoluş’un doğası hep aynı kalır. Güç ve Harikalar Yaratma dürtünüzün derinliklerinde, Tüm Omniverse’deki en güzel şeylere hükmetmek için derin bir arzu yatar. Bir Silah. Bir Extremity. Bir Kayıt. Bir Kadın. Böyle bir Arzu, diğerlerinin arasında öne çıkan Erkekler’de daha da yoğundur - bu nedenle, bu yöntemin sizin için işe yarayabileceğini biliyorum. Ve dışarıdaki birçok güzel şey arasında, çok azı beni aşar."


Kendinden, son derece emin bir şekilde öyle küstahça sözler söyledi ki, sıradan bir Varoluş bile şaşkına dönerdi!


"Kendimi, başkaları için bir ödül olarak sunmaya gelince, sadece bu soru bile sahiplenme ihtiyacınızı gösteriyor. Bir şeyin sadece ve sadece sizin olması. Bununla ilgili olarak, diğer Anomaliler’in hizmetlerini elde etmek ve onları bir araya getirmek için hangi metodolojileri kullanmam gerektiğini zaten fark ettim. İster Omniversal Yağmacılar’dan, ister Sanctus Populi’den, isterse de, İmperium’dan gelsinler."


Kendinden son derece emin bir Sanctus Prenses’i konuşmaya devam etti.


Ve Noah, keskin gözlerle cevap vermeden önce ona göz kırptı.


"Senin nihai ödül olarak gördüğüm bir şey olduğunu kim söyleyebilir? Senden aşağı kalır yanı olmadığını rahatlıkla söyleyebileceğim pek çok partnerim var."


...!


Meydan okuyan bir ışık yükseldi.


Ve Sanctus Prenses’i Sona’nın göz kamaştırıcı figürü, ilk kez içten bir kahkaha atarken, elini dudaklarına götürdü.


Sanki, tek başına bu kahkaha bile onun nihai bir ödül olup, olmadığı sorusunu yanıtlıyordu!


"Bana bakın."


Kendisi’ni işaret etti.


Muhteşem, Omni Yüzü’nü.


Göz kamaştırıcı Varoluş’unu.


Buz gibi altın Aura’sını!


"Hayır, gerçekten bana bakın. Extremityler’i geç, şuna bak..."


HUUM!


Etraflarını saran Varoluş... onun etrafında bükülmeye ve çarpıtılmaya başladığında, Vücud’u şok edici bir şekilde vızıldamaya başladı.


Psychros Kaynağı’nın içindeki boşluk görünüşe göre onun iradesine göre bükülüyordu ve bu tür eylemlere neden olmak için herhangi bir Varoluşsal Otorite bile kullanmıyordu!


Omniverse’nin Dokumalar’ını çekiyordu.


"Teracosm Aşaması Varoluşlar’ının dokunmaya başladığı şey."


WAA!


"Doğduktan günler sonra, dokunmaya başladığım şey."


...!


"Omniversal Otoriteler... pek çok kişinin sadece duyduğu ama kavrayamadığı bir şey. Ben de, sizi buna yönlendirebilirim ve evet... Ben Nihai ödülüm."


Kendine güven seviyesi, Noah’ın zihninde, son derece şaşırtıcıydı.


>Tiranlığ’ın Extremity’si, karşınızdaki Varoluş’un doğasını takdir ediyor.>


>Hileler’in Extremity’si, onun yeterince kırılmış göründüğünü belirtiyor.>


Baş Kahraman’ın Extremity’si alay eder ve onun Masalı’nda bir Figüran olarak yerini bilmesi gerektiğini belirtir - Extremity’nin Dokuyucu’su öylece başkasının katına giremez!>


>Extremity’nin Extremity’si, bu Varoluş’un yalnızca bir figüran olupz olmadığını sorgular.>


Noah, bir an için önündeki kuşkucu Varoluş’la bakışlarını kilitlediğinde, Extremity Noktalar’ının Dokumalar’ı da, kendi fikirleriyle gemiye atlıyordu, Niyet’i, dakikalar sonra Omniversal Otoriteler konusunu düşünürken,  ortaya çıkmıştı.


"Dikkatimi çektiniz."


..!