Yukarı Çık




9   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   11 

           
                     -Onuncu Bölüm-

Sıkıca kapatılmış perdeler nedeniyle güneş ışığı almayan bir odanın içindeydi.

Aradan sızan bir kaç asi güneş ışığı soluk beyaz değil, soluk turuncu idi.

"... Kalia?" Simon konuştuğunda, bütün gece ismini andığından dolayı sesinin boğuk olduğunu fark etti.

Sessiz ve bastırılmış olan şehvetli sesi, boş alanda yankılandı.

Kalia cevap vermediğinde, hala yanında olduğunu düşündü.

ÇN:Zavallım 

Evet, uyumayı hak etti. Çünkü dün gece harikaydı.

Biraz aptalca bir yüzle, Simon uykusunu atmak istediği için kahkaha attı. 

İlk beraberlikleri inanılmazdı ve ikisinin gecesi hızlı bir şekilde sona ermemişti. Dudaklarının dokunduğu her yer yanıyordu.

Hassas bir noktaya tekrar tekrar dokunduklarında ikisi de delirmişti.

Yine de, bu konuda yapabilecekleri hiçbir şey yoktu.

'Aman Tanrım . . . ama Kalia için bile, dün gece çok fazla olmalıydı. Henüz uyanmadığına inanamıyorum. '

Daha önce Kalia ile olanlardan biraz gurur duydu.

Kalia Tacskate'den başka hiç kimse değildi!

İmparatorluktaki en güçlü kadın. Canavar benzeri dayanıklılık ile donanmış mükemmel azim ve gücün sembolüydü.

. . . Ve şimdi Simon'un kadını.

Simon, kocaman gülümsemesini gizlemek için yüzünü yastığa gömdü ve Kalia'nın olduğunu düşündüğü yere kolunu attı.

"Kalia."

Onun sert, yumuşak çıplak derisine dokunmak .

Yıllarca Simon'un özlemini çektiği şeydi. 

Kalia'nın yaralı bedenini sıkıca ve nazikçe okşamak istedim.

Ona herkesten daha sıcak ve daha güçlü sarılmak istedim.

İki eli ve iki koluyla.

"... Kalia?"

Ancak, uzandığı yerde hiçbir şey yoktu ve konuşmasına rağmen cevap yoktu.

Bir kucaklama ihtiyacı hisseden Simon gözlerini açtı ve etrafına baktı.

Hiçbir şey.

Etrafına baktığında, görünürde Kalia yoktu. Dün gecenin bir sonucu olarak, büyük yatak dağınıktı, ama yatağı işgal eden sadece Simon'du.

Bir an için Simon'un kafası karıştı. Belirsiz hafızasıyla, dün gece yaşanan olayların bir rüya olabileceğini düşündü.

Ama yakında, yatağın beyaz çarşafından düşen gevşek uzun saç tellerini gördükten sonra, endişeli düşünceleri kayboldu.

ÇN: Kızın saçını yolmuş vah vah

Whoo, neredeyse. . .

"............ Neredeyse delirmişim."

Uzun bir nefes vererek oturduğu yerden kalktı.

Doğrudan terasa yürüdü, perdeleri çekti ve turuncu güneş ışığında yıkandı.

Simon büyücü olmasına rağmen egzersiz yapmış ve her gün egzersiz yaptığından emin olmak için elinden geleni yapmıştı.

Hiçbir zaman ne olacağını bilmiyordu ve vücudunun Kalia'nın kinden daha ince ve zayıf görünmesini istemedi.

Kasları şövalyelerin ki kadar büyük ve geniş olmasa bile, orta derecede iyi şekillendirilmiş kasları Simon'un hareketleriyle kırıştı.

Arkasındaki kırmızı gün doğumu ile İmparatorluk Sarayı'nın ötesine baktı ve acıklı hissettiği için dayanamadı.

Her zamanki gibi, ya da normalden çok daha erken uyandıktan sonra, muhtemelen Kalia uzun süre utanmış ve konağına geri dönmüştü.

ÇN:Yok be taşkafalı şuan koşuda

Simon uzun zamandır ne yapacağını bilmeden oturdu . . .

Bakmasına gerek yoktu, belliydi.

Dün gece hem kendini hem de uyuyan Simon'u çıplak gördüğü için gidecek kadar dikkatsiz ve akılsızdı.

Simon kahkaha attı ve tembel hareketlerle kıyafetlerini aradı.

Kalia muhtemelen varlığını gizlemiş ve Simon'un uyanmaması için dikkatlice bu odadan çıkmıştı.

'. . . Yarın rahat olmalı mıyız? '

Simon, Kalia'nın tepkisini mutlulukla bekledi.

Utanınca yanakları kızarır mıydı?

Yoksa ondan acımasızca saklanır mıydı?

Belki, belki de . . . Yoksa dün gece onunla oyun mu oynadı?

Simon düşündüklerine karşı dudaklarını kıvrıldı.

'Umurumda değil. İnkar edemeyeceği izler bıraktım zaten. '

Vücudundaki tüm yaraları öpmüş, yalamıştı...

ÇN: Burada cümleyi kısalttım 

Dün gece Kalia tepeden tırnağa Simon'a aitti.

Her anı hararetle yaşayacak kadar cesurdu, ilk hamlede bile asla geri çekilmedi.

Her andan sonra Kalia daha fazlasını istedi ve Simon'a daha fazlasını vermesi için bağırdı.

Yetenekli bir general olarak, cesaretlendirici, ilham verici ve ilerleme taktikleri harikaydı.

Doğal bir stratejist, bir fatihti.

'Ah, Kalia. Kalia.'

Simon, basit kişiliği kadar dürüst olan Kalia ile sıcak kucaklamalarını hatırladığında iyi bir ruh halindeydi.

Kulenin lobisinde kendisini bekleyen birini bulana kadar öyleydi.

Merdivenlerden inerken Simon, geniş bir koltukta oturan bir yabancının rahatça kitap okuduğunu fark etti.

Zengin mavi bir elbise giymişti,yabancı merdivenlere baktı ve Simon'un varlığını hissettiğini gördü.

"Nihayet geldin. Burada neredeyse kitabımı okumayı bitirmiştim."

Kendinden emin, yankılanan bir sesti.

Kitabı yüksek sesle kapatan kadın koltuktan ayağa kalktı ve Simon'la gözleri karşılaştı.

Yakut gibi kırmızı gözleri doğrudan ona baktı.

Tanıdığı birine bakıyormuş gibiydi.

Bir noktada ona tanıtılmış gibi görünüyordu, ancak hemen aklına gelen bir kişi olmadığından onun için önemli bir figür olmadığı açıktı.

"Sonunda seninle buluşabildim. İyi uyudun mu?"

Kışkırtıcı kadının sesiyle Simon, iç cebine koyduğu tek camlı gözlüğü çıkardı ve taktı. 

Özellikle yorucu bir günde, sadece sağ göz gözünde görme sorunu oluşuyordu, bu yüzden onu tanıyor muydu diye düşündü çünkü bugün yorucu bir gündü. 

Ancak, ona net bir bakış açısıyla baksa bile, kendine çok güvenen kadını hala tanıyamadı.

Daha sonra, ağzının bir tarafını belirli bir açıyla yukarı kaldıran tuhaf bir gülümsemeye sahip olan kadını nerede gördüğünü hatırladı.

ÇN:Yamuk ağız diyosun...

`Ains'in üçüncü Kraliyet Kızı olduğunu söylemişti.'

Dün gece Kalia'nın 26. kadeh şarabının olduğu zafer partisindeydi.

Kalia ne olursa olsun, böyle içerse sarhoş olacağı belliydi.

Sarhoş olduğu zaman gülecekti ve sonra Simon sinirlenmiş hissedecekti.

Kimsenin bu değerli gülümsemeyi görmesine izin vermek istemiyordu.

'Onu şimdi durdurmam gerek.'

Louismond Simon'u acele ile yakaladı.

"Bu Ains'ten Prenses Luina, sıkılmış olmalı. Özel bir etkinliğe mi katılacaksın?"

Konuşkan Marquis Carlo, oğlu ve yabancı konuklarla çevrili olan Prenses Luina'yı gören Simon kızın dudaklarını izledi.

'Bana yardım et lütfen.'

Nefes nefese ve terleyen Louismond'u gerçekten umursamadı.

Fakat Simon'un da dikkat dağıtacak bir şeye ihtiyacı vardı.

Kalia'yı bu şekilde ziyafetten götürebilirdi.

Hiçbir şey söylemeden, teras gökyüzüne kalktı ve sözsüz ateş büyüsünü kullandı.

''Boom! Boom! Paghhh!''

"Oh, şuna bak! Havai fişekler!"

"Ah amanın, hiç bu kadar parlak renkler görmedim!"

"Çiçekler kadar güzeller!"

Yakında herkesin gözleri gökyüzüne odaklandı.

Kalia'yı şarap içmeye teşvik eden aptalların bakışları,Louismond'un bakışları ve  Simon'un karşısında etrafı çevrili olan Kraliyet Prensesi Luina'nın gözleri havai fişeklere daldı.

Bu andan faydalanan Simon, Kalia'yı hızla uzaklaştırdı.

Ains Kraliyet Prensesi'ni bir süre sonra hatırladı.

Kraliyet Prensesi Luina ile Simon'un bunun dışında başka bir etkileşimi yoktu.

"Seni bu sabahtan beri bekliyordum, ama sen gelmedin. Diğer büyücüler senin nerede olduğunu bilmedikleriyle ilgili saçma yalanlar söyledi. Sana yakın olan General Kalia bir süre önce ayrıldı, ama ben senin çıkacağını umutla bekliyordum. "

. . . Bu onu sabahtan akşama kadar beklemek için gerçekten bir sebep değildi.

Simon'un göz kamaştırıcı altın gözlerine bakan Luina gülümsedi.

Yakut gibi kırmızı gözler ve köpüklü bal-sarı saçları onun çok güzel olduğu söylentileri aklına getirdi, ancak Simon ne ilgilendi ne de etkilendi.

Sevdiği kişi, gözlerinin önünde göz kamaştırıcı bir güzellik değildi.

Simon'un kayıtsız ifadesine bakarak güvenini kaybetmeyen Luina, önüne geldi ve yüzüne direk bakmak için dik durdu.

"Seni neden beklediğime dair bir fikrin var mı?"

"Hmm, bir fikrim yok."

Çünkü ilgilenmiyorum.

Luna'nın gözleri, umursamamasına karşı kurnazca bir şekilde seğirdi.

Ancak kısa bir süre sonra, derin bir nefes alıp gözlerini kıstıktan sonra titrek bir ses çıkardı ve yakasından yakaladı.

"Duke Simon Mado Terroan'a evlilik teklifi etmek için buradayım."

Bu beklenmedik sözler Simon'un kaşlarını çatmasına, aralarında kırışıklıklar oluşmasına neden oldu.

"... Benimle mi evleneceksin?"

ÇN:Yok Kalia ile evlenecek

Onunla evlenmek?

Bu sabahtan beri duyduğu en saçma şeydi. 

Sanki ilk kez gibiydi.

Rojas İmparatorluğu toplumsal cinsiyet eşitliği ile tanınan bir ülke olduğu için elbette kadınların teklifini görmek nadir değildi.

Simon düzinelerce teklif almıştı, bu yüzden teklif ettiği için şaşkın gözükmedi.

Fakat bu beklenmedik bir yaklaşımdı.

O kadar saçma bir şeydi ki, içinde kalan son nezaket parçaları yok oldu ve yerini dondurucu bir ürperti bıraktı.

Bir an tereddütten sonra Simon, sanki herhangi bir anlaşmayı teklifini reddediyormuş gibi soğuk bir şekilde cevap verdi, "Özür dilerim, ancak teklifinizi kabul edemem. Reddediyorum. Prenses Luina'nın şerefi için teklifinizi duymamışım gibi davranacağım.'

Teklifinin hiçbir değeri olduğunu göstermek için başını hafifçe eğdi.

Biraz aşağılanmış olan, Luina'nın yüzü kızardı, ama o da geri çekilmedi.

Aksine, zayıf noktasından  bıçakladı.

"General Kalia yüzünden mi?"

Simon, Luina'ya baktı.

Aniden kendini aşağılanmış hissetti.

Hayır, pislik duygusu vardı.

Çünkü Kalia'nın adı rastgele bir kraliyet prensesi tarafından çok kaba bir şekilde söylenmişti.

Ama sanki Simon'un soğuk parlamasını görmemiş gibi, Kraliyet Prensesi gülümsedi ve bir hayırseverlik bahanesiyle, "Sabahın erken saatlerinde General Kalia'nın buradan çıktığını gördüm. Bir arkadaşı ziyaret etmek için çok erkendi. Ama eh, sorun değil. Hatırlamadığın bir şeyi gündeme getirmek gibi bir niyetim yok. "

Simon'un yüzündeki kayıtsız ifade silindi.

                                                  -Onuncu Bölüm-
Kesin ileride bu Helena ile bu birleşir ve kaşarlar partisi yapar... Neyse

Neyse bugün bir bölüm daha yayınlamaya çalışacağım. Tembel çevirmene kızmayın lütfen :)


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


9   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   11 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.