Okul çıkışında müdürün bizim için "terapi kulubü" olarak ayarladığı bir sınıfı temizledik İlmekle. Çok mutluydum, çünkü daha liseyi bitirmeden kendi ofisim varmış gibi hissediyordum. Keşke babamla aramdaki sorunları da bu kadar kolay çözebilseydik.
İlmek pek konuşmuyordu ama onun da mutlu olduğundan emindim. Bana fazla yaklaşmıyordu ama uzak da durmuyordu. Eskisi gibi görünsek de benim gözüme bakacak olduğunda utanıyor ve başka tarafa bakıyordu ama konuşmalarımızı etkilemiyordu. Eskisi gibi rahat konuşuyorduk.
Biz temizliğe devam ederken biri kapıya vurdu. Bu günkü terapiyi iptal ettiğim için şaşırıp İlmekle birbirimize baktık. Ben "buyrun" dedim içerden ve içeri tanıdık bir yüz girdi. Berk Can.
"Merhaba Senpai, terapi kulubü açtığını duydum, yardım etmeye geldim" dedi. Haberlerin bu kadar hızlı yayılmasına baya şaşırmıştım. Nereden duymuştu, nasıl bu kadar çabuk haberi olmuştu bilmiyorum ama İlmek onun gelmesinden hiç hoşnut olmamıştı.
"Bu günlük işim bitti aslında, yarın temizlik malzemeleri getirip devam edeceğim" dedim. Bir yandan da çantamı toplamaya başladım. "Yarın yardıma gelmemi ister misin?" "Buna gerek yok. Kendim halledebilirim" birlikte odadan çıktık ve kapıyı kitledim. "Ben anahtarı müdürün odasına bırakacağım, sen git istersen" dedim.
"Tamam" dedi ama ben okuldan çıktığımda okulun bahçe kapısında beni bekliyordu. İlmek, "İstersen onu uzaklaştırabilirim" dedi "Hayır ben halledicem, sen karışma olur mu?"
Yanına gittim. "Şey Senpai hava kararıyor da istersen seni evine bırakabilirim" "İstemem" dedim kaşlarımı çatarak. Benden böyle hızlı bir reddetme duymayı beklemeyen Berk Can şaşırdı. "Hımm, tamam o zaman yarın görüşürüz" dedi ve gitti.
"Bence bu kadar çabuk pes etmeyecek" dedi İlmek. "Onu vazgeçirebilirim istersen." "Hayır buna gerek yok. Unuttun mu İlmek? O, iki gün önce özgüven eksikliğiyle bana terapiye gelen birisi, senin yardımınla bile olsa insanın özgüven kazanması bu kadar kısa sürede olmaz. Eminim şu an çok acele ettiği için kendini suçluyordur." "Gerçekten inanılmazsın." bunu söylerken gözlerime baktı. Bakışları sevgi doluydu. "Eve kadar birlikte yürüyelim mi?" "Olur"
Erken çıktığımız için güneş henüz batmamıştı. "Derya'nın durumu nasıl?" "Tuhaf ama verdiğin toka gerçekten işe yarıyor, şimdiden bir kaç kilo verdi, onun için hazırladığın diyet listesi de çok işe yaradı. Benim bir şey yapmama gerek kalmayacak gibi... "
.... Eve geldiğimizde İlmek "Ben gidiyorum, müdürün yarına kadar fikir değiştirmeyeceğinden emin olmalıyız" dedi. Elini tuttum. "Gece geleceksin değil mi?" İlmek kızardı. "Geliyim mi?" "Tabi ki gel. Sen olmadan uyuyamıyorum" dedim fısıltıyla. İlmek gözlerini kaçırarak; "T-tamam o zaman, görüşürüz" diyerek uzaklaştı.
Ahh! Bu gece nasıl olacak merak ediyorum.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.