Gözlerimi açtığımda kendimi İlmeğin kolları arasında buluyorum. Endişeyle bana bakıyor ve ismimi sayıklıyor. "Ne oldu?" diyorum şaşırarak. "İyi misin?" diyor İlmek biraz rahatlamış gibi ama hala endişeli. Elini alnıma götürüyor, "Ateşin var, doktora gitmeliyiz!" diyerek beni yerden kaldırmaya çalışıyor.
"İstemiyorum, bir şeyim yok, sadece biraz başım döndü." "Olmaz" diyor ve beni kucağına alıyor. "Napıyorsun?" "Seni hastaneye götürüyorum" "Ahahaha" "Ne var yaaa, niye gülüyorsun?" "İlmekciğim hatırlatıyım istersen, insanlar seni göremiyor, beni böyle götürürsen havada uçuyormuş gibi görünürüm." Biraz duruyor, surat asıyor önce. Sonra derin bir nefes alıp sakinleşiyor.
"O zaman ne yapmalıyım?" Kafamı göğsüne yaslıyorum. "Beni yatağıma yatırır mısın?" Biraz duruyor. Tereddüt mü ediyor? Bana uzun gibi gelen bir süre yüzüme bakıyor. Hâlâ çok endişeli görünüyor. Sonra hiç bir şey söylemeden beni yatağıma götürüyor. Nazikçe yatırıyor. Kendisi de yanıma uzanıyor. Ama hala endişeli gibi... "Belki de babana söy-" "Hayır." "Doğru, haklısın, özür dilerim."
Babam hakkında konuşunca istemeden sinirleniyorum. İkimiz de biliyoruz o adamın beni hastaneye götürmeceğini. Hastalandığım ve kendime bakmadığım için beni azarlayacağını... Hatta üzerine dalga geçeceğini... Sonra anneme yüklenecek "bu kızı sen böyle alıştırdın" diyecek. Sonra beni unutup kendi aralarında kavga edecekler. Tüm bunlar olmasındansa hastalandığımı onlardan saklamak daha kolay...
Geçmişte buna benzer şeyleri defalarca yaşadığım için biliyorum. Beni böyle yaşamaya mecbur bıraktığı için babama sinirleniyorum. Ama neden İlmek'ten çıkarıyorum ki bunun acısını? Kendime kızıyorum sonra...
Bir süre öylece bekliyoruz. Sonra İlmeğin elini tutuyorum. Eli ne kadar narin, benimkinin aksine elleri kız eline benziyor. Sonra babamın benim ellerimi erkek eline benzetmesini hatırlıyorum. Neden şimdi hatırlıyorum ki? İşte sevdiğim erkek tam karşımdayken... Neden şimdi hatırlıyorum?
Bu bir lanet değil mi? Babam ölse gitse bile peşimi bırakmayacak bir lanet. Hep onun benim hakkımda söyledikleri kovalayacak peşimi...
Ben bunları düşünürken İlmeğin parmakları parmaklarım arasında geziniyor. O böyle yapınca bir tuhaf hissediyorum. Sonra elimi dudaklarına yaklaştırıp parmaklarımı tek tek öpmeye başlıyor. Ah! Gözlerini bana kilitlemiş, sanki bakışları delip geçiyor beni.
Onu daha önce hiç böyle görmedim. Sanki karşımda İlmek değilde başka biri var. Sanki düşüncelerimi okumuş da "benden başka birini düşünme" der gibi bakıyor. Böyle bakmayı nereden öğrendi bu çocuk? Sadece bir bakışıyla tüm vücudumu titretmeyi nasıl başarıyor?
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.