Yukarı Çık




2   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   4 

           
Okuldan eve dönerken her zaman güneş batmış oluyor. Son zamanlarda işlerim çoğaldığı için daha da geç geliyorum. Böyle zamanlarda babamın eve geç geliyor olması işimi kolaylaştırıyor.

Evin kapısına geliyorum. Elim zile basmak istemiyor. Ayaklarım bu eve girmek istemiyor. Ev demek bile istemiyorum şu kapının ardına. Nefesim daralıyor sonra bir psikolog olduğumu hatırlatıyorum kendime. Derin bir nefes alıyorum.

Şimdi başkası olsa "nerdeyim, napıyorum" terapisini kullanırdım. İnsanlar bunu kendilerine sorduklarında endişelerinden kurtulur rahatlarlar ama ben burada olmak istemiyorum bu yaptıklarımı yapmak istemiyorum sadece bir an önce ölmek istiyorum. Sonra kendime gülüp zile basıyorum. Kapıyı annem açıyor. Bu evde yaşamakla ölmek arasında çok da fark yok diye düşünüyorum eve girerken.

Odama geçip bu gün kazandığım parayı biriktirdiğim zarfa koyuyorum. Bu zarf benim kaçış biletim. Tek umudum. Lise bitene kadar gerekli parayı toplayabilirsem bu evden kaçıcam. Şimdi bu umuda tutunarak yaşıyorum. Hem işler böyle iyi gitmeye devam ederse gerçekleştirebilirim hayalimi. Düşüncesi bile beni mutlu etmeye yetiyor.

Zil çalıyor, gelen babam olmalı. Dur bakalım bu gün nasıl bir olay çıkaracak? Hemen antreye koşuyorum, kapıda karşılamazsak kendini değersiz hissediyormuş beyfendi. Zaten öylesin dicem ama kavganın çıkış sebebi olmak istemiyorum.

Yüzüme sahte bir gülüş koyup "hoşgeldin baba" diyorum. Gülmeyince de kızıyor babamız. Sonra koskoca psikoloğun düştüğü hallere bak diyip kendine gülüyorum. Eyvah güldüğümü görüyor.
"Ne sırıtıyon hayırdır" diyor,

"hiiiç" diyorum. Her hareketime bir laf etmese olmaz zaten. Akşam yemeğinde esip gürlüyor yine. Allahtan kavganın çıkış nedeni ben değilim. Böyle zamanlarda İlmek yanımda olsa keşke. Babamın taklidini yapar beni güldürürdü.

Küçüklükten beri yanımda olmasına öyle alışmışım ki yanımdan bir iki saatliğine ayrılsa çok fena bir boşlukta hissediyorum. Danışanlarımın bahsettiği " o olmasa yaşayamam" olayı bu galiba. Yaşayamamak değil de bu boşluk dayanılmaz hale getiriyor. Benim İlmek'e karşı hissettiğim duygu aşk değil.

Sanki nasıl desem yapışık ikizimmiş gibi. Onunla ayrılacağımı aklımın ucundan bile geçirmem, yani geçirmiyordum ama benim işlerime yardım etmek için mecburen bir günlük bir kaç saatimizi ayrı geçiriyoruz. İlmek gidip danışanlarımın şikayetçi olduğu kişinin kulağına bir şeyler fısıldıyor.

Mesela geçen günkü benden bir yaş büyük kız. Babasına gidip kızının artık kendisini sevmediğini ondan nefret ettiğini fısıldıyor. Babası bakıyor hakkaten kızı kendini görmezden gelmeye başlamış. Dediklerini yapmıyor, söylediklerini umursamıyor tabi babamız kaybetme korkusuyla kendine biraz çeki düzen veriyor.

İlmek aynı zamanda terapi sırasında yazdırdığım 'en sevmediğim özellikler' maddelerini sayarak babayı uyarıyor, tabi babamız tüm bunların kendi düşüncesi olduğunu sanıyor. İlmek her an adamın düşünceleriyle oynayınca tabi bu davranışları da etkiliyor. Olmadı rüyasına giriyor adamcağızın, sonuç olarak İlmek sayesinde danışanlarıma çok güzel bir hizmet sunuyorum.

Tek bir sorunumuz var; İlmeğin bu yeteneği benim ailem üzerinde işe yaramıyor. Eh terzi kendi söküğünü dikemezmiş.

Babamla yaptığımız bir tartışmadan sonra babam harçlığımı da kesti. Bu yüzden İlmek de ben de bu kadar çalışmak zorundayız. Pislik adam yaa. Tartışmanın içeriğini bir ara anlatırım size.

Şimdi ödevlerimi yapıyorum. Saat 11.45. İlmek birazdan gelir. Ben yatağa geçiyorum. İşte geldi. Bana bakıp gülümsüyor. İlmek hep gülümser zaten. Yatağıma sokuluyor. Ona sarılıyorum. Nasıl özledim.

Daha ayrılalı 4 saat olmadı, ama özledim. Sarılıp kokusunu içime çekiyorum. İlmeğin kokusu bu dünyada olmayan bir koku. Öyle güzel ki insanı sarhoş edebilir. Gözlerimi kapadığımda çiçek şeklinde mavi bir mücevher canlanıyor zihnimde. Ama bu bile onun kokusunu anlatmaya yetmiyor.

"İşlerim henüz bitmedi" diyor ilmek.
"Ben uyumadan gitme lütfen" diyorum.
"Tamam" diyor
Sarılarak uyuyoruz. Bazen diyorum ki bırakayım bu işleri. İlmeğin yanımda olması bana yeter. Ama hayat şartları bırakmıyor. Bu adamdan en kısa zamanda kurtulmalıyım. Başka çarem yok. 


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


2   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   4 


468x60


DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.