Living As the Villainess Queen (Novel) - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   8 


           
Bölüm 7 - Tuhaf
 

Eugene kalbinin göğsünde çarptığını hissedebiliyordu . Hatta bir an için patlamak üzere olduğunu bile düşündü. Odanın her yerinde ağır bir sessizlik örtüsü vardı.

Sessizlik, Eugene'nin kendi nefesini duyabileceği kadar sağır ediciydi

“Cık… Cık… Anika, şimdi bana bakamadığına göre ne suçlar işledin? Ayrıca, ben geldiğimde neden kaleden çıkmadın? "

Eugene farkında olmasa da, kraliçenin kalenin duvarlarının dışında kalan kralı karşılaması geleneksel bir şeydi.

Kasser, onu sorgulamaya devam ederken burun direğini sıkıştırarak içini çekti. 

Sonuçta başka bir suç işlemiş olsa bile bu yeni bir haber olmayacaktı. Kraliçe olarak yaptığı tek şey buydu diye düşündü kendi kendine.

Diğer taraftan Eugene de Kasser'in aralıksız sorgusundan dolayı gittikçe sinirleniyordu.

"Senin için bir hoşgeldin vagonunu devirmediğimden mi bana bu kadar kırgınsın?" Malesef duyduğu rahatsızlığı ses tonundan pek gizleyememişti

Buradaki herkesin yüce ve kudretli krallarını karşılamak için kendi yollarından çekilmesi bir gelenek miydi? Ha!

Eugene tam olarak nerede olduğunu hatırlayana kadar kendisiyle dalga geçti ...

Hemen kabalığından dolayı özür dilemeye başladı ama yine de kayıtsız bir görünüm sergiliyordu. "Özür dilerim. İstemeden konuştum. " o eğildi ve Kasser’ın gözleri şaşkınlıkla yukarı fırladı.

"Afedersin?" Kasser kendi kendine mırıldandı.

Daha önce kraliçenin işlediği herhangi bir hata için özür dilediğini görmemişti. Şüpheyle gözlerini kıstı ve temkinli olmaya devam etti. Bir anlık incelemeden sonra yeterince samimi olduğu sonucuna vardı.

Boğazını temizledi ve onunla çok daha nazik bir şekilde konuştu.

"Peki ya yemekleriniz? " Eugene'nin başka bir özrünün  ortasında onu durdurarak sordu. "Öğle yemeği geçti ve akşam yemeği uzun süre kalmayacak. Sizin için ne yapabilirim?" diye sordu. Bu soru Eugene'yi tereddütte bıraktı.

Yemekten bahsedilmesi aklına biraz pilav getirdi ve midesi aniden ikisinin de duyabileceği kadar yüksek sesle gürledi.

Bir an için kızaran Eugene utancını bir kenara attı ve bıraktığı saygınlığını geri kazanmaya çalıştı.

"Şimdi yiyebilirim." dedi hevesle ve Kasser onun isteğine başını salladı.

"Ben kalamam. Kısa süre içinde bir toplantım var. " diye söyledi Kasser. "Çıkarken hizmetkarlara söyleyeceğim."

Eugene cevap olarak ona başını salladı.

"Evet." dedi bakışları yerde olacak şekilde.

Eugene o gittikten hemen sonra, kapının kapandığını duyar duymaz, memnuniyetle başını kaldırdı. Kasser'in gittiği her yerde bir otorite duygusu olduğunu inkar edemezdi.

Oda çok boş hissettirmişti bir anda, onun gidişiyle. Nefesini bu kadar uzun süre tuttuktan Eugene, sonunda rahatlayarak nefes verdi.

Ona çölden kaleye kadar eşlik eden tüm savaşçılar, kraliçeye kıyasla sıralamada düşüktü. Asla ona parmak kaldıramaz, bir hata için onu suçlayamazlardı.

Ancak kral tamamen farklı bir konuydu. O, krallıktaki en yüksek otorite ve Jin Anika’nın kocasıydı.

"Kocam ..." dedi derin bir iç çekmeden önce kendi kendine.

Hiç ilişki yaşamamıştı, en azından doğası gereği romantik olanlar. En son ne zaman aşık olmasına ya da bir aşk ilişkisine girmesine izin verdiğini hatırlayamıyordu. Hayatı boyunca bu tür durumlara sırtını dönmüş ve romantik ilişki kavramından kaçmıştı.

Ve şimdi ise bir günde evlenmişti!

Durumun büyüklüğü karşısında, işlerin kendisi için ne kadar karmaşık hale geldiğini fark etti.

Şimdiye kadar sadece bir etkileşimleri vardı ve gelecekte yapabileceği herhangi bir hatayı aradığının farkındaydı. Eugene gelen baş ağrısını hissedebiliyordu.

"Gelecekte nasıl davranmalıyım?"

Bu arada konferans odasına giden koridorda Kasser adımlarını durdurdu. Sonuç olarak onu takip eden hizmetkarlar da öyle yaptı.

Düşüncelerinde öyle kaybolmuştu ki hizmetkarları onu dalgınken yakaladılar. Kasser sonra onlara döndü,  onun bu hareketi karşısında hizmetkarlar hemen korkuyla kıvrıldılar.

Aklını meşgul eden bir şey vardı ve bu, yapmak üzere olduğu toplantı değildi. Ona daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. Gözleri koridorlarda uçuştu ama aradığını bulamadı ...

Daha ileriye baktığında, bakışları kraliçenin kapılarını görene kadar koridorlarda, köşelerde ve merdivenlerde gezindi ...

Duyguları kafasını karıştırıyordu ama onu bulmak, onunla konuşmak istediğinden emindi. Cevaplara ihtiyacı vardı sadece onun verebileceği cevaplara. Toplantıdan sonra ona bir kez daha uğrayacağı kesin gibiydi.

Tuhaf, diye düşündü Kasser kendi kendine.

Gerçekten de tuhaf bir gündü. Kraliçe fiziksel olarak aynıydı ama konuşması ve eylemleri aksini söylüyordu.

Bu yeni planı ne olursa olsun, bu sefer kesinlikle onu yakından takip ediyor olacaktı.

---------------

Pazar veya pazartesi günü toplu bölüm atmayı planlıyoruz. Detaylar için discordumuza gelebilirsiniz.

https://discord.gg/9GhxJCn

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   8 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.