Yukarı Çık




20   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   22 

           
21. BÖLÜM – ŞİDDETLİ YAĞMUR
 
“Duydunuz mu?”
“Neyi...?”
 
Emilia zorlukla sorabildi.
 
“Vals bir erkek dansıdır.”
 
Bu sözlerin ardında Haidus, uyarmadan hareket etmeye başladı. Emilia da mıknatıs tarafından çekiliyormuş gibi hareket ediyordu.  Aslında sadece eli omzundaydı ama Emilia görünmez bir iple sıkıca bağlanmış gibi onu takip ediyordu.
 
İnanılmaz bir uyum içindeydiler. Hadius sola doğru hareket ederken Emilia’nın bacağı sola dönüyordu; Hadius  dönerken Emilia da o yöne dönüyordu.
 
“Sadece hareketsiz kalman gerekiyor.”
 
Omurgasından aşağı yumuşak bir ses aktı.
“Bir şey yapmana gerek yok.”
 
Başının üstünü gıdıklayan nefesi neden bu kadar tatlı?
 
“Beş yaşından beri bunu öğreniyorum. Her zaman mükemmel bir şekilde dans ettim.”
 
Yavaş tempolu adımlar gitgide hızlandı.
 
Bu inanılmazdı. Tek duyabildiği dalgaların ve rüzgarın sesiydi ama Emilia müziği tüm vücuduyla hissediyordu.
Hadius birbirine değen ellerine güç uygularken, ağırlık merkezi ters yöne kaydı. Emilia’nın bedeni eğildi. Emilia düşeceğini düşündü ama hemen ardından kendini dönerken buldu.
Geri gelir gelmez, Hadius’un eli yeniden beline dolandı.
 
Gittikçe güçlenen Hadius’un aksine Emilia bacaklarındaki gücü kaybetmeye devam etti. Bütün bedeni titrerken ayakta kalmak zordu. Yine de özenle hareket etti. Korkutucu derece yabancılaşmış bir adamın gözleri ve elleri tarafından yönetiliyordu.
 
“Yoruldun mu?”
“...İyiyim.”
 
Emilia zorlukla cevapladı. Tüm gerginliği bir kenara bıraktı ve vücudunu sonuna kadar ona emanet etti.
Bunu bekliyormuş gibi Hadius , onun ince bedenini çekti. Emilia’nın göğsü ve uylukları fena halde bastırılmıştı ve arzusunu uyandırmıştı.
 
Emilia bilinçsizce gözlerini kapadı. Ardından durmadan savrulan dalgalar, hafifçe bastıkşarı kum ve serin esinti güçlendi ve netleşti.
 
Mutluluk.
 
Şaşırtıcı şekilde Emilia mutluluk hissetti.
Güvenilecek bir şey. Her zaman bir şeylere odaklanan bedenini rahatlatacak bir şey  ve kendini tamamen birine emanet etmek. Babası öldükten sonra ihtiyatlı davranmak acayip tatlı hissettirmişti.
 
Bunun anlık bir mutluluk olduğunu çok iyi biliyordu. Bu yüzden Emilia daha fazla direnmedi.
Beş yıl onu iyi eğitmişti ve artık bocalamayacağından emindi.
 
Unutma.Nasılsa bitti. Ayrılık.
Emilia bunu düşündü ve gökyüzüne yükselmek için bıraktığı duygularına yavaşça geri döndü. Bunu bekliyormuş gibi yanağına soğuk bir şey düştü.
 
“?”
Emilia gözünü açtı. O anda başka bir yağmuşr damlası yüzüne düştü.
 
“Yağmur yağıyor...”
 
Sonsuza kadar devam edecekmiş gibi görünen adımlar hemen durdu. Hadius, uyuşukluğun Emilia’yı yere devirmesini önlemek için belini sıkıca tuttu.
 
Pat..pat..patpat..patpatpat.
 
Çileyen yağmur bir anda bardaktan boşalırcasına yağmaya başladı.
 
“Ah!”
Emilia çığlık attığı anda gökyüzü parladı ve şimşek çaktı. Ardından şiddetli gök gürültüsü her şeyi susturdu.
 
Gökyüzü aniden karardı ve her ikisinin de yüzüne yağmur yağdı.
Birbirlerine şaşkın yüzlerle bakan iki kişinin ağızlarından kahkahalar yükseldi.
 
O adam... o kahkaha attı.... ve ben de...
 
Ona bu şok edici gerçeği düşünme fırsatı vermeyen yağmur bir şelale gibi akmaya başladı.
 
“Hadi gidelim.”
 
Olabildiğince hızlı koşmaya çalışan Emilia durdu, tek bir adım bile atamadı.  Hadius bileğini tuttu. Hadius redingotunu çıkardı ve Emilia’nın başının üstüne koydu.
 
Adamın bembeyaz gömleği çabucak ıslandı.
 
Emilia çılgınca Hadius’un peşinden koştu. Kalbi göğüs kafesinden çıkacak gibi atıyordu.
Sadece kıyafetlerini onun üstüne koymamıştı. Emilia’yı zarif kokusuyla da sarmıştı. Bileğinin tutulduğu anı da hatırlayınca Emilia’nın başı döndü ve bedeninin titredi. Bacakları güç kaybetmeyedevam etti.
 
Kumdan çıkıp orman yolunda girdiklerinde Emilia tökezledi. Bir su birikintisinden kaçınmaya çalışıyordu ve dengesini kaybetmişti. Hadius düşmek üzere olan bedenini tuttu.
 
“İyi misin?”
“..Evet..”
 
Adamın elinin tuttuğu dirsek yanıyordu.
 
“...Teşekkür ederim.”
 
Emilia hemen kendini çekmeye çalıştı. Ama Hadius bırakmadı. Adamın kolu örümcek ağı gibi uzandı ve küçük omuzlarını kuvvetle kucakladı.
 
“Ah, ben iyi..”
“Gidelim.” ÇN: abi bu Hadius gerçekten sihirle mi geldi buraya araban yok mu oğlum.
 
Hadius dinlemiyormuş gibi davrandı ve özenle yürüdü. Bu dans etmelerinden farklıydı.  Gereksiz temas Emilia’yı bunalttı.
 
Omuzları, yan tarafı, ve hatta taytı bile.
Adama çarpan her parçasında kıvılcımlar parlayarak onu garip bir şoka soktu.
 
Şiddetli yağmurda yürümek kolay değildi.  saçları ve kıyafetleri birbirine yapışmıştı ve ileride ne olduğunu söylemek zordu. Soğuk bastırırken bedeni ağır ağır titremeye başladı.
 
Hadius birden durdu. Emilia’nın ağzından durmadan çıkan buhara endişeyle baktıktan sonra başını kaldırıp ileriye baktı.
Eve varmalarının  ne kadar süreceği hakkında tahmin yürütüyordu.
 
Sonra emilia’nın aklına bir fikir geldi. Hemen Hadius’un gömleğini çekti.
 
“Şurada, yağmurdan kaçmak için kullandığımız bir yer var.”
 
Gözterdiği yan yolun sonunda küçük bir kulübe vardı.
 
Emilia doğal olarak onun mutlu olacağını düşünmüştü ama garip bir şekilde Hadius tereddüt etti.
Belki de Emilia erkekler ve kadınlar arasındaki yakın ilişkiden habersiz olduğu içindi. Adamın tereddütünü hiç anlamıyordu.
 
“Depo olarak kullanılıyor ama tam yağmurdan kaçmalık.”
 
Emilia yüksek ve net bir sesle bağırdı ve Hadius bir süre ona baktı.
Tedirgin gözbebekleri masum yüzünde amaçsızca gezindi ve maviye dönen dudaklarında durdu. Hadius daha sonra onun gösterdiği tarafa döndü.
 
**
Eski, sıkışık ve küçük bir kulübeydi. Saçakların altına hızlıca grdikten sonra Emilia, hızla kendini ondan uzaklaştırdı ve paltosunu geri verdi.
 
“Teşekkürler. Genç efendi.”
İçeri girer girmez karanlıkta ortalığı karıştırdı ve bir lamba yaktı. Loş ışıklı kulübede Hadius sessizce etrafına baktı.
 
Bir saman yığını, küçük bir masa ve bir şifonyerden başka bir şey yoktu.
 
“Bu kardeşim Mitch’nin ‘gizli üssü’. Okula gitmeden önce her gün burada oynardık. Hava güzel olduğunda uyurduk da...”
Emilia güldü ve yatak olarak kullandıkları saman yığınını gösterdi.
 
Hadius’un gözleri yan yan saman yığınına baktı ve sonra Emilia’ya döndü. Garip sessizlikte genç adam ve kadının gözleri gerçeklikle buluştu.
İlk kim olursa olsun bir anda ters tarafa doğru dağıldılar.
 
“Bu- burada havlu olarak kullanabileceğimiz bir şey olmalı.”
Emilia hevesle çekmeceleri karıştırdı ve bir kaç keten bez parçası buldu.  Havluyu aldıktan sonra Hadius saçını ve yüzünü sildi ardından kıyafetindeki suyu sıktı.
 
Dolaşan gözleri yeniden adama döndü.
Adam tamamen ıslaktı. Gömleği tamamen vücuduna yapışmıştı. Sıkı ve iyi görünen kasları açıkça görünüyordu.
 
İzleyen gözlerinden habersiz olan Hadius ıslak saçlarını taradı ve Emilia midesi bulanıyormuş gibi garip hissediyordu.
 
“...Üşüdün mü?”
 
Bu sefer Emilia bir battaniye buldu ve ona uzattı. Hadius tek kelime etmeden onu aldı. İki yanından ardına kadar açtı ve aniden Emilia’ya yaklaştı. Emilia yine bir tavşan gibi dondu.
 
Sonra ellerinde olan tek battaniye Hadius’u değil  Emilia’yı örttü.
 
“Ah. Ben iyiyim..”
 
Küçük direncini görmezden gelerek battaniyeyi etrafına sardı ve onu bir sandalyeye oturttu.
 
Hadius yerine dönerken sanki ilginç bir şey bulmuş gibi aniden durdu. Bakışları Emilia’nın saçının bir yanına sıkışmış küçük saç tokasına takıldı.
 
“... Bunu Fısıh bayramında da takmıştın.”
 
Emilia başını eğdi. Neden bahsediyordu? Sonra ne demek istediğini anladı ve şaşırdı.
 
Dört yıl önce miydi?
Emilia’nın Meyer köşküne ilk davet edilişi Fısıh Bayramı sırasındaydı.
Hadius’a göre Emilia o gün bu tokayı takıyordu.
 
“Taktım... mı?”
“Herkes sana bakıyordu?”
 
Çarpan bir kalple Emilia elini göğsüne koydu.
Bunun farkında olsa da sakin bir ses devam etti.
 
“Hiç kimse senden gözlerini alamıyordu. Bunun gibi aksesuarı olmayan tek kadındın.”
Yaşadığı şok titremesini ikiye katladı.
 
Emilia bir heykel gibi kaskatı kesildi ve Hadius yerine dönene kadar nefes alamadı.
Kapının yanındaki duvara yaslandı ve kollarını birleştirdi.
 Ondan sonra uzun süren bir sessizlik oldu.
 
Tanıdık olmayan Hadius ile baş etmek zordu. Emilia kendini bir söylemek zorunda hissetti ve konuştu.
 
“...Üşümediniz mi?”
“Endişelenme.”
“Bu kadar umursamaz davranırsanız üşütebilirsiniz. Daha önce hiç yağmurda kalmadınız mı?”
 
Hadius’un ağzının kenarı kıvrıldı.
“Unuttun mu? Dört senedir olduğum yeri. Talim yaparken bir şemsiyeye sahip olmayı hayal bile edemezsin.”
“Ah...”
 
Neden bu kadar aptaldı?
Elfort Askeri Akademisinden yakında  mezun olacağını tamamen unutmuştu.
 
Aniden bastıran yağmura rağmen kıyafetlerini sakin bir şekilde çıkarabilmesi, neredeyse yere düşen kızı yakalayabilmesi ve her zaman sakin kalarak buraya gelebilmesinin nedeni büyük ihtimalle askerlik eğitimi almasıydı.
 
“Yağmur bastırması bir şey değil. Kavurucu güneşte, kramplı bacaklarla, düşecekmiş gibi hissetsen bile yürümek zorundasın. Sırada geride kalırsan, dört yıl boyunca hakir görülürsün. Meyer isim etiketine sahipken bunu yapamazdım.”
Dar kulübede derin, alçak bir ses yankılandı.
“Bir noktada böyle öleceğimi, sınırıma ulaştığımı düşündüm.”
Hadius bir an gülümsedi. Ama bu buruk bir gülümsemeydi.
 
“Sevgilisi olan insanlar saç tokası gibi şeylerle etrafta dolanırdı. Bir tür muska gibi.”
 
Emilia atan kalbini dinleyerek nefesini tuttu.
 
“Neyse, endişelenme. Bu battaniye ile örtünseydim, mezun olamazdım.”
 
Üçüncü defa sessizlik olmuştu, Emilia’nın düşüncesiz ağzı yine açıldı.
 
“Ama sizin dans yeteneğiniz oldukça iyi değil mi? Bunun sayesinde sizi küçük düşürmem. Aslında biraz gergindim. Lord Cavendish’in evinde yılda bir ya da iki kez dans etmeyi öğrendim. Öğretmen dans etmekte  Genç efendi kadar iyi değildi ve benim sizin gibi bir partnerim de yoktu...”
“Şunu söylemeyi bırakır mısın?”
 
Hızla soğuyan sesinin aksine gözleri garip bir şekilde yanıyordu.
 
“...Neyi?”
“Genç efendiyi.”
Çırpınan dudakları bir anda durdu.
 
 
 
 
 
 

 


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


20   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   22 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.