“Krem rengi saten çiçeklerle dekore etsek nasıl olur?” “Güzel.” “Peki ya şal desenli bir model nasıl olur? Drapeyle çok şık görünecektir.” “...Anlıyorum.”
Sesinin çok isteksiz çıktığını fark eden Emilia, butik sahibi için üzüldü. Uzun zamandır pek çok şey görüp duyduğundan kafası karışıyordu.
“Parti elbiseleri çok karışık.”
Butiğin sahibi Vinette gülümsemeye devam etti.
Gözleri bir süre kızın arkasında duran iri adam ve onun tam aksi olan sıska ve çilli oğlanın arasında gidip geldi. Üçü bir süre önce aniden butiğe gelmişlerdi.
Kontesin balosunda giymek için bir elbiseye ihtiyaçları olduğunu söyleyerek muzaffer bir eda ile bir miktar para sundular. Bir parti elbisesi almak için son derece yetersiz bir paraydı. Yine de Vinette’nin vakit ayırmasının nedeni tamamen o çocuktu.
“Beni yanlış anlaamyın lütfen. Elbiseler güzel değil demiyorum. Hiç bu kadar güzel elbiseler görememiştim. Daha önce hiç bu tarz kıyafetler giymediğimden.”
Çok üzgün olan iyi kalpli kadın. “Bayan Vinette’nin değerli zamanını çok fazla alıyorum, değil mi?”
Vinette bazı nedenlerden dolayı üzgün hissetti. Burayı ziyaret eden kadınlar en az yarım gün kalırdı. Vitrindeki eşyalar sanki mağaza onlarınmış gibi dikkatsizce dokunurlar ya da oturup Vinette’ye bir hizmetçi gibi davranıp kişisel işlerini yaptırırlardı. Bir saat neydi ki...
Bunları düşenen Vinette beklenmedik bir şey söyledi.
“Buna ne dersin?” İçeriden bir elbise getirdi.
“Birkaç gün önce tamamlandı. Denemek ister misin? Bence size uyacak çünkü ölçüleri Bayan Bern’inkine benziyor.” “Öyle bile olsa... Ben deneyebilir miyim?”
Tabiki de olmazdı. Sahibi bitmiş elbisenin önce başkası tarafından denendiğini bilirse pek memnun olmazdı. Ancak şefkat, Vinette’nin mantığının önüne geçti.
“Sadece sır olarak tut.”
Vinette kaşlarını çattı ve Emilia’yı soyunma odasına götürdü.
Dantelli krem rengi ipek bir elbise idi. Kızın getirdiği parayla yarısını bile alamayacağı türden bir elbiseydi.
Elbiseleri değiştiren Emilia podyuma çıktığında, etrafa bakan Mitch ve Beppy’nin ikisi de ağızlarının tamamen açılmasına engel olamadılar. Vinette de kendini ifade etti. “Amanın, herhangi bir şeyin size yakışacağını düşünüyordum ama... söylecek kelime bulamıyorum! Bekle, bekle, burada...”
Vinette coştu ve saç tokası, bilezik gibi her türlü aksesuarı da taktı. Ancak o zaman Emilia biraz heyecanlandı.
“Emilia, işte bu! Bunu alalım.”
Mitch heyecanla Vinette’ye baktı.
“Bunu yapmak ne kadar tutar?”
Ardından gelen cevap heveslerini kursaklarında bıraktı. Bu ödemeye bile cesaret edemeyecekleri bir meblağ idi. Bu yüzden Emilia ve Mitch’nin kabullenmekten başka seçenekleri yoktu.
“Kahretsin! Bir kumaş parçası nasıl...”
Mitch homurdandı. Doğal olarak Hadius’a saydırdı.
“Şu aşağılık p*ç sana kıyafet almamalı mıydı? Buraya birinin yüzünden geldik.... o küçük bir cimriye benziyor...”
Emilia kardeşine uyaran bir bakış attı. Mitch birkaç gündür dinlediği dırdırın yeniden başlamak üzere olduğunu fark etti ve somurttu.
“Anlıyorum, o lanet aileden tek bir kuruş bile almak istemiyorsun. Bunu yine söyleyecek misin?”
Huysuz Mitch elbiselerle dolu butiğe baktı.
“Ama aristokratların giydikleri ne kadar pahalı. Beklendiği gibi devrim olmalı. Güçsüzleri ezmek, şu lanet olası... Huff!”
Şaşıran Emilia kardeşinin ağzını kapattı.
“kardeşim biraz... gürültücü mü? Hahaha...”
Vinette sorun olmadığını söyleyerek güldü ve Emilia yavaşça elini saldı. Mitch dudaklarını şapırtdattı ve kız kardeşi tarafından baskılanan bedenini düzeltti.
“Benim ablam da normal değil. Böyle bir p*ç ile baloda dans edecek...”
O çocuğa şiddetli yağmurun yağdığı günü anlatsa ne olurdu? Ekmek kırıntılarının o kadar iyi olup olmadığını sorarak, elbiseyi parçalayabilirdi.
Emilia kararsız bir insan gibi bir şekilde depresifleşti.
Fiyatın yüksekliğinden müşternin moralinin bozulduğunu düşünen Vinette beklenmedik başka bir şey söyledi.
“Daha ucuzunu yapabilirim. Yarı fiyatına. Elbette ipek yerine saten olacak ve dantellerin yarısı bile olmaz.” “Ah, öyle mi?” “Şu an giydiğin kadar güzel olmayabilir ama sana ne giysen yakışır. Çünkü yüzün çok güzel. Kıyafetler yüzleri yenemez.”
Emilia üzerindeki kıyafete hoş bir şekilde baktı.
“Pekala, lütfen yapın.” “Pişman olmayacaksınız. Sizi çok güzel göstereceğim.”
Vinette genişçe gülümsedi ve Emilia’nın boynundaki çiçeklerle süslenmiş gerdanlığı çıkardı. Bunu gören Mitch daha üzgün hissetti.
“Kahretsin, Emilia sadece biraz daha bekle. Büyüyüp para kazandığımda sana bunun gibi on elbise alacağım.”
Emilia küçük çocuğun yanağını çimdiklerken burnunu buruşturdu
“Dört gözle bekliyorum.” “Şimdi, biraz içeri gelir misin? Ölçülerini almalıyım.”
Vinette’yı takip eden Emilia bir anda bütün bu konuşmayı Beppy’nin duyduğunu fark etti.
Beppy her şeyi Hadius’a yetiştirmeyeceğine söz vermişti ama asla bilemezdi. Nowak’ a ne zaman gidip ‘Emilia ucuz elbise aldı. Emilia ucuz aldı...’ diyerek ona anlatırdı onu bilmiyordu.
O anda Emilia’nın gözleri güçle doldu. Dünyada en son istediği şey Hadius’tan bir ‘tazminat’ daha almaktı. Hızla Beppy’e baktı.
“Bayım seni şimdiden uyarıyorum. Eğer gidip Genç efendiye olanları anlatırsan sana gerçekten kızacağım.”
Sanki neden bahsettiğini bilmiyormuş gibi gözlerini kırptı.
Beppy oldukça kızdı. Dahası Emilia ‘gözetlemek’ bile dememişti...
“ Beppy ispiyoncu değil...!” “An- anladım. Anladım, bayım. Kesinlikle ispiyoncu değilsin. Beni koruyan iyi bir insansın.”
Emilia çıldırmış adamı çabucak sakinleştirdi.
--
Aynı anda butikte bir karmaşa olurken birisi pencereden onları izliyordu. Shayla’ydı, Cavendislerin en küçük kızı. Elbise denemek için şehir merkezine gelmişti.
“Hemen ee gidelim, Mia. Acelem var. Bugün nowak’tan önemli bir misafit geldi. Babam bana beklememş söyledi.”
Ancak vagona doğru hızı yavaşladı. Az önce parti elbisesiyle mükemmel görünen Emila yüzündendi. Bayan Lüen’in balosuna katılacak mı? Böyle giyinerek mi? Onun gibi kurnaz birinin katılmayacağını düşünmüştü. Ama neden bir elbise deniyor? Nasılsa bir partneri olmayacak...
Kaşlarını çatan Shayla bir an durud. Cevabı biliyordu.
Nathan Malvin.
Son zamanlarda, emila ve o adamı birçok kez birbirine yakınken görmüştü. üstelik Nathan babasını küçük düşürerek kartvizini kontrol ettirmeye bile cüret etti. İkisi hakkında garip bir söylenti vardı.
Kapıdaki hizmetçi de dahil hizmetçilerin çoğu bunun Nathan Malvin’in tek taraflı hissi olduğunu söylese de Shayla farklı düşünüyordu. Erkek ve kadın arasında nasıl tek taraflı bir şey olabilir ki? Emilia Bern ona bir neden vermiş olmalı.
O sinsi ve kurnaz bir kız. Cömert davranmış ve kuyruğunu herkese sallamış olmalı.
İnsanlar Emilia’nın sıradan biri olduğu için ayrımcılığa uğradığını söylüyorlar ama Shayla’nın açısından tam da sıradan biri olduğu için gereğinden fazla saygı görüyordu. Sıradan olmasına rağmen güzel konuşuyor, sıradan olmasına rağmen güzel bir yüzü var, sıradan olmasına rağmen akıllı.... bayan Lüen’in balaosunda ne kadar kötü olabilir ki?
Yol boyunca Shayla’nın dudakları seyirdi. Dişlerini gıcırdatacak kadar sinirliydi. Ve eve geldiğinde beklenmedik biriyle karşılaştı. Babasının değerli misafiri olan yaşlı bir adamdı.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.