Love Doesn’t Matter - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




31   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   33 


           
Okumadıysanız önce 31. bölümü okuyun. Bugün iki bölüm attım.

32. BÖLÜM – TUHAF İHLAL

 
“Buradaki en ünlü barı öğrendim.”
 
Emilia’nın nasıl hissettiğini bilse de bilmese de öne geçerek yürümeye başladı.
 
“ Elver’i bulalım. Bugün orada özel bir etkinlik yapıyorlar. İl kez gelen konuklara bedava içki veriyorlar., hadi gidelim.”
 
İkisi sokağın her yerinde dolaşmaya başladı.
 
Birkaç dakika sonra, istedikleri yere vardılar. Girişin önündeki tahta tabelada Elver yazıyordu.
 
Dikkatlice dar merdivenlerden indiler. Eski püskü dış görünüşünün aksine içerisi görkemli ve gürültülüydü. En asil özel evlerin balo salonu kadar genişti ve yüksek sesli müzik doğal olarak havayı coşturuyordu. Bir tarafta insanlar dans ediyordu. Kahkahalar durmadan duyuluyordu.
 
“Gerçekten... iöeri girecek misiniz?”
 
Emilia neredeyse çığıracaktı. Hadius tereddüt etmeden içeri daldı.
 
Birkaç kez etrafa baktıktan sonra Hadius bira almak için ilerledi. Bbay Beppy kadar iri görünmlü olan bar sahibi Hadius’u baştan aşağı süzdü ve sonra suskun kaldı. Emilia tartışmalarından korkmuştu.
 
Hadius ona bir şey söylediğinde adam kahkahalara boğuldu. Sahip arkasına dönüp berdağı doldurdu. İçkiyi almayı başaran Hadius hemen Emilia’nın yanına geldi.
 
İki bardak masada yerini aldı. Bir tanesinin üzerinde yüzek kuru yapraklar vardı. siyah bira havusunda yüzen sarı yapraklar.
 
Emilia bir an konuşamadı.
 
“Ona ne dediniz?”
 
Hadius cevap vermeden omuzlarını silkiti ve elindeki bardağı kafaya dikti. Birayı yutarken Emilia’nın bakışları boğazından ayrılmadı. Garip bir şekilde midesinin bulandığını hissetti.
 
“Ben... bu benim ilk içişim.”
“Sorun değil. Sarhoş olsan bile seni sağ salim eve bırakacağım.”
“Genç efendi sık sık içiyor gibi görünüyor?”
“Sık sık değil.”
 
Hadius’un yanaklarının birinde bir gamze belirdi.
Endişeli ve boğulmuş hissediyordu. Huzursuz olan Emilia2nın aksine Hadius rahat görünüyordu.
 
Emilia sakinleşmek için bütün gücünü kullandı.  O sırada Hadius başka bir içki daha aldı.
 
“Bu kadar içmek iyi mi? Bence çok sarhoş edecek...”
 
Emilia endişeyle henüz bir yududm aldığı bardağına baktı.
 
“Endişe etme. Sarhoş olmayacağım ve seni sırtımda taşıyacağım.”
 
Hadius muzipçe gülümsedi ve sadece köpüğü kalan bardağı salladı.
 
Bu gerçekten tuhaf. Emilia neden böyleydi...?
Emilia kaşlarını çattı ve elini durmadan bulanan midesine bastırdı.
 
“Hasta mısın?”
“Ha- hayır.”
 
Adamın bakışlarını görmezden gelen mavi gözleri tekrar bardağa döndü.
 
Ah ne olursa olsun. İki elyle ağır bardağı kaldırdı ve ağzına götürdü. Gulp. Yalnızca bir yudum aldı ve yüzü buruşuk bir şekilde
“Çok acı.” Dedi.
“Bu hayallerimi yıktı. Şuraya bak.”
 
Hadius’un işaret ettiği yerde bir kadın vardı.  göğüs dekoltesi görünen kadın az önce boşalttığı bardağı bıraktı ve bir tane daha almak için uzandı.
 
Sonra Emilia’nın gözleri genişledi. Bun beklesede kadın tek sefer biranın büyük bir kısmını içti. Her yerden alkış sesleri duyuldu.
 
“Birinden biraz farklı.”
 
Hadius dalga geçti.
 
Emilia’nın elleri gerginleşti ve gaza geldi.
 
Derin bir nefes aldı ve sonra havalı bir şekilde bardağı ağzına götürdü. Sonra içmeye başladı.
 
Acı tat sadece biraz sürdü. Bir noltada sanki uçuyormuş gibi canlandırıcı ve yakıcı bir his başına yükseldi.
 
O kadın gibi tek seferde boşaltamasa da birkaç seferde çok fazla alkol içti. Hadius şaşırarak gözlerini açtı.
 
“Vayy!”
“O da gayet iyi değil mi?”
 
Ayrıca yanında oturanlardan övgü aldı.
 
“İyi misin?”
 
Hadius’un gözlerinde inaden endişe belirdi. Emilia omuz silkti ve ‘ENDİŞELENMEYİN. SARHOŞ OLMAYACAĞIM VE  genç efendinin sırtında taşınmayacağım.’ Dedi. Onun sözlerini taklit ederek.
 
Hadius kahkaha attı. Her zaman aynı görünen yüzü başı dönen Emilia’nın havada uçmasına neden oldu.
 
Aniden Emilia oyun oynamaya başladı. İçkisinş bırakıp bir şey arıyormuş gibi etrafa baktı. Sonra bir anda gözleri parladı.
 
“Şuraya bak. Gerçekten sıradan bir adamsan böyle davranmalısın...” ÇN: kızımız sarhoş
 
Bu sefer bir kadın değil bir adam vardı. yakışıklı ve kaslı bir adamdı.
Onu iyi bir içici olduğu için seçmemişti adam üstündeki her şeyi çıkarmıştı. ÇN: gövde kısmındaki kıyafetleri yani
 
Bir yabancının çıplak vücuduna tarafından çok fazla şaşkına dönmüşken, bir şey olmamış gibi davranarak parmağıyla adamı işaret etti.
 
“Birinden biraz farklı.”
 
Hadius, Emilia iyi bir şey yapmış gibi kıkırdadı. Yine de boğulmuş gibiydi ve boynunu saran gömleğin düğmelerinde birini açtı.
Emilia onun açık gömleğine bakmamaya çalıştı.
 
“Tercihlerin beklenilenden daha bayağı.”
 
Bir kolunu koltuğun koluna koyarak alaycı bir şekilde konuştu. Sandalyeye yaslanmış olan adamın gözleri ağır ağır Emilia’nın etrafında dolandı.
 
Bir an onun önünde çıplakmış gibi  garip hissetti. Emilia omuz silkti ve bilerek kaslı adama tekrar baktı.
 
“Bilmiyor muydunuz?”
 
Adam artık içmiyordu. Yanındaki kadını kaptı ve salonun ortasına götürdü. İnsanlar birbirine karışıyor ve çılgınca dans ediyorlardı.
 
Bu vals değildi, kuadrel değildi. hiçbir şey değildi. kadın ve erkeklerin birbirne dolandığı ve ayaklarını yere vurduğu çok  karışık bir danstı. Orada adam kadının elini tuttu ve dans etmeye başladı.
 
Bir süresir onları üzleyen Hadius yerinden kalktı.
 
“Unutma beni provoke eden sendin.”
 
Elini Emilia’ya uzattı. Emilia onun elini tereddüt etmeden  tuttu. Bir yanda işin içine hafif bir teslimiyette karışmıştı.
Ya geçip gidecek bir rüyaysa? Sadece bir günlük. Zaten direnecek gücü de yoktu...
 
Tutkunun herhangi bir bahane olmadan costuğu yere ikisi de isteyerek atladılar.
 
Dans eden insanlar çok sarhoştu ve ritim o kadar hızlıydı ki neredeyse koşturuyorlardı.
 
“Bu çok... hızlı!”
 
Aşırı hızdan tedirgin olmasına  rağmen Emilia kendini kaptırdı ve ayaklarını şiddetle yere vurdu.
 
TAP!
 
Her vurmayla birlikte gökyüzüne doğru uçuyordu. Kaygısı yoktu. Çünkü adamın belini tutan eli çok güvenliydi.
 
Akordeon meledisi zirveye ulaşmıştı. Hareketleri de hızlanmıştı.
 
Nefes nefeselerdi. Terler damlıyordu. Kalbi patlayacak gibi hissediyordu. Adamın Emilia’ya bakan gözleri daha vahşi ve tutkulu bir hal aldı.
 
Müzik doruğa ulaşmıştı. Tap, tap,teklemeler, tezahüratlar, insanlar zıplıyordu. Her şeyin ortasında Hadius aniden durdu.
 
Emilia şaşırdı.
İçgüdü böyledir. Kimse size öğretmese bile doğal olarak anladığınız bir şey.
 
Emilia hiçbir şey bilmiyordy, neden aniden durduğunu anlamıyordu ya da neden adamın gözlerinin ona bakanken alev alev olduğunu.
 
Biri Emilia’nın sırtına dokundu ve sanki durmuş olan kadını ve adamı cesaretlendirmke ister gibi yanlarından geçti. Bedenleri aynı yöne doğru eğildi ve birbirine yaklaştı.
 
Elleri ellerine, göğsü göğsüne ve bacakları bacaklarına çarptı ve garip bir kıvılcım oluştu. Sınırlarıyla yüzleşen gümüş grisi gözler, kızın kızaran yüzüne baktı.
 
Birbirine bakan gözlerinde hiçbir güvensizlik yoktu. Sadece ateşli bir tutku, heyecan ve merak vardı.
 
Hadius, Emilia’yı tamamen vücuduyla duvar arasına sıkıştırdı. Sonra adamın yüzü yavaşça aşağıya indi. Dayanamayan Emilia başını yana çevirdi. Ama adamın eli çenesini tutup kendine çevirdi.
 
Ona bakmayan gözlerinin aksine dudakları tam ona dönüktü. Adamın nefesi gittikçe yaklaştı.
 
“D-dur..”
 
Bu işe yaramazdı. Adamın dudakları nazikçe indi, ağzını örttü ve onu yavaşça içine çekmeye başladı.  
 
Emilia’yı şok edici bir his kapladı. Karnının alt kısmında sarsılan yumru, tüm bedenini sararak tutkuyla yanmaya başladı.
 
Yalnızca nazikçe ısırma ve yalama eylemi gitgide derinleşti. Güçsüzce açık olan ağzından kaygan bir şey geçti. Adamın dili. Hiç hayal etmediği tuhaf bir ihlal.
 
Sakince dilini soktuğu anda Emilia bayılacakmış gibi nefesi kesildi. Sanki ciğerleri suyla doluymuş da nefes alamıyormuş gibiydi.
Üstesinden gelemeyen Emilia sıkıca gözlerini yumdu. Geri çevirmeye dair sözlerini unutarak dokunuşuna cevap verdi.
 
Hadius sert ve inatçıydı. Sarı saçlarının arkasından tutarak, açısını ayarlarken Emilia’nın ağzını dilediği kadar yağmaladı.  Dilleri birbirine dolandı ve tükürükleri birbirine karıştı.
 
Sonsuzluk gibi gelen uzun bir süre boyunca Emilia tamamen paramparça olmuştu.
 
Hadius ortalığı karıştıran dilini çıkardığında Emilia nefes alamadı ve ağzını elleriyle zar zor kapattı.
 
Bacakları titredi. Tüm bedeni titriyordu ve ayakta zor duruyordu.
 
Hadius dikkatle ona baktı. Sakin bir şekilde, herhangi bir rahatsızlık vermeden.
 
 
 
 

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


31   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   33 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.