Love Doesn’t Matter - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




42   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   44 


           
43. BÖLÜM – FARELERİ KOVALAMAK
 
“Emilia!”
“Abla!”
 
Parmak ucundan akmaya başlayan kan hemen elinin arkasına aktı.
 
“Kanıyor mu?!”
“Hemen... kanı durdur!”
 
Tamamen bir panic havası vardı.
Bu yemek hazırlarken herkesin  en azından bir kere yaşayacağı bir durumdur. Ancak bütün aile sanki savaşın ortasındaymış gibi aşırı tepki gösteriyordu.
 
“İyiyim. Bir şey yok... iyiyim..”
 
Mırıldanırken, Emilia burnundan ve boğazından sıcak bir şeyin geldiğini hissetti.
Üstesinden gelmek için gözlerini kırpıştırmış olsa da işe yaramadı. Sıcak his bir dalga gibi içeri yayıldı ve sonra dışarı çıktı.
 
“Emilia!?”
 
Gözlerinden kalın damlalar düştü. Nadiren ağladığı için ona bakan herkes şok içindeydi.
 
İlk kendine gelen üvey anne oldu.
 
“Bakmama izin ver. Emilia. Belki dikiş gerekir?”
“Hayır ben iyiyim”
 
Emilia kurşun gibi ffırlamak üzere olan kardeşinin sırtına zar zor tutundu.
 
“Önce dezenfekte edelim.”
 
Kallia sakşnce romu döktü ve homostatic bir sıvı sürdü. Emilia yaradan yükselen baloncuklara boş boş baktı. Omurgasına bir acı saplandı.
 
“Önemli değil. Neyse ki.”
 
Üvey annesi kızın parmağını bandajla sarmaya başladı. Sarma sayısı artarken göz yaşları durdu.
 
“..Annem haklı.”
 
Emilia kendi kendine konuşuyormuş gibi mırıldandı.
 
“İyi kalpli, sıradan bir adam. Böyle biri ile tanışmak istiyorum.”
“Elbette.”
“Ama önce biraz para biriktirmeliyim. Daha yirmi bile değilim.”
“Bu da iyi.”
“Bay Haspel’den beni resmi olarak işe almasını isteyeceğim.  Kariyer yapıp para kazanacağım. İster çalışırım ister...”
“Elbette, istediğin buysa öyle yapmalısın.”
 
Kallia’nın sakince onaylaması içini ısıttı.
 
“Pekala. Bitti.”
 
O anlamadan kallia sarmayı bitirdi. Emilia sessizce zonklayan parmağına baktı.
 
“Bu tuhaf.. neden ağladığım hiç bilmiyorum.” Çn: biz biliyoruz kızım
“Neden ağlıcan? Çünkü canın acıdı. Bugün dinlen.emila. inat etme.”
 
Emilia uysal bir koyun gibi  “Evet.” Diyerek başını salladı.
 
*-
 
Grozhang masanın üstündeki yüzüğe baktı.  Yüzük Hadius’un serçe parmağına bile uymayacak kadar  küçüktü.yüzük buraya geldiğinden beri efendisi bariz bir şekilde surat asar olmuştu.
 
“Bayan Meyer benden  şüphelenmeye mi başlıyor?”
 
Grozhang gözlerini yüzükten ayırıp efendisine döndü. Hadius kallarını kavuşturmuş duvarda asılı olan plana bakıyordu.
 
“Evet. Bu muhtemelen Genç Efendinin ortaklığa olan güvensizliğini dile getirmesinden ve Meyer Çelik’den çok ani bir talepte bulunmasındandır.  Bana gizli bir planınız olabileceğini söyleyerek sizi yakından izlememi söyledi.”
“Şey, bunun sadece şüpheli olmamdan kaynaklanmadığını düşünüyorum.”
 
Efendisinin dudaklarının kenarında acayip bir gülümseme kaldı.
 
“Meyer Çelik beni beklediğimden daha erken temsilci olarak onayladı. O kadın, hissedarların buna daha uzun süre ve daha şiddetle karşı çıkmalarını bekliyordu.  İş sadece  lafta ilk sırada geliyor, ama gerçekte benim başarısız olmamı umuyor.”
 
Bu onu “Yok artık o kadar ileri gider mi?” diye düşündürse de öte yandan  başıyla onayladı.
 
“O zman ne yapmalıyız?”
“Önce her zaman yaptığı gibi onun suyuna gitmelisin.”
 
Hadius bir an gözlerini plandan ayırdı ve Grozhang’a baktı.
 
“Ona genç varisin bazı zorluklar yaşadığını söyle. Meyer  Çelik’i çok erken miras aldığını düşündüğünü söyle. Mümkün olduğu kadar kafasını karıştırmak zorundasın. Sonra fareleri kovalamaya başlayacağız.”
 
Grozhang bir şey demeden başını salladı.
 
Hadius Meyer bütün Meyerlerin içinde en yeteneklisi ve en açgözlüsü idi. Yani, Caitlyn Meyer’i kandırıp oğlunu seçmekte hiçbir beis yoktu.
Bir sorun dışında.
 
“Bayan Meyer ayrıca Bayan Bern hakkında da soru sordu.”
 
Nişanlısını adı anılır anılmaz, doğruldu ve gözleri döndü...
 
“Özel bir şey değil. Genç Efendi ile ne sıklıkla görüşüyor ya da herhangi garip bir işaret gördüm mü, bunun gibi şeyler. Yaklaşan balo hakkında endişeli görünüyor. Skandalı yaymak zorunda olduğu için, Genç efendi’nin baloya onunla katılmasından dolayı endişe ediyor olmalı.”
“...”
“Bir planınız var mı? Biraz endişeliyim.”
“Hayatla kumar oynamam. Annemle olan savaşım bundan sonra gelir. Güvenlik sağlandıktan sonra.”
 
Grozhang tekrar endişeli moda girdi.
 
Hilden çiftliğini inşa etme ve eski püskü evdeki aileyi koruma emrini ilk aldığında  efendisinin tam olarak ne hissettiğini bilmiyordu.
Bunu sadece pişmanlık, acıma ya da taze bir heyecan olarak düşündü. Hayır, bundan  daha fazlası olsa bile bir çizgi çizebileceğinden emindi.
 
Ama şimdi, emin olamiyordu. Efendisinin, ünvanı bir kelimeden öteye geçmeyen nişanlısına bakışları sınırı çoktan aşmıştı ve köylü kızın genç Meyer’in ruhunu bile ele geçirmesi korkusu bulunuyordu.
 
Sanki babası Van Drake Meyer’in izinden gidiyordu. Evlenmeden önce de sıran bir kadına ve gayrı meşru bir çocuğa aşık olmuştu, kendi mezarını kazmış ve çöküşe doğru ilerlemişti.
 
“Sıradaki program ne?”
 
Üzerine çöken ağır düşüncelerden kurtulamadan konuştu.
 
“...Sbah programınız yok. Öğleden sonra Majesteleri ile görüşeceksiniz.”
 
-*
 
Ricardi Sarayı kıtadaki en güzel binalardan biriydi. En kaliteli taş malzemeler ve son teknoloji ile yapılmış uzun dikdörtgen, üç katlı bir yapıydı ve arkasında bulunan  göl harika  ve köknar ormanı muhteşemdi.
 
Tek bir bulutun olmadığı güneşli bir ögleden sonra Hadius, sarayın bahçesinde Kral Josef ile buluşuyordu.
 
“Daha yirmi yaşında iken Meyer Çelik’in temsilcisi olduğunuz için tebrik ederim.”
“Teşekkürler.”
“Gardını fazla indirme. Bu sadece başlangıç. Her ne kadar soydan gelen varis olsan da mevcut güçlerin muhalefetleri olacaktır.”
“Bunu aklımda tutacağım.”
 
El sıkıştıktan sonra ikisi göletin üzerindeki köprüyü geçti.
 
“Şimdi Meyer Çelik’i alarak yeteneğini kanıtladığına göre, sözümü tutma sırası bende. Ayrılığa izin vereceğim. Tam yerinde tam zamanında.”
 
Meyer ailesinin varisi yakında Jim Bern’in kızı ile nişanı bozacak. Karşılığında kral Meyer ailesinin sahip olduğu Turnia madeninden elde edilen kazancın bir kısmını haraç olarak alacak.
Ortaklar, Caitlyn Meyer dahil, yalnızca bu kadarını biliyordu.
 
“Planın yavaş yavaş ilerliyor. Bir şey hariç üçüncü şart.”
“Bundan bahsetmişken, bu konu hakkında bir sorum var.”
 
 
Josef biraz tereddüt etti sonra devam etmesini söyler gibi elini salladı.
 
“Bu ne zaman mümkün olacak?”
 
Kral iç çekti.
 
“Aslında biraz endişeliyim. Kraliçe sana güvenmiyor. Korkarım ki üçüncü şart biraz şüpheli ve sorgulanabilir.”
“... Bu benim küstahlığım ama lütfen. Umarım çabuk karar verisiniz.”
 
Kral kaşlarını çattı ama yüzünde meraklı bir ifade vardı.
 
“Bu acele ne? Zaman alsa bile,  bilhassa güvenli ve emniyetli bir şekide olmasını istemedin mi?”
 
 
Cevap vermediğini gören Kral sakallarını taradı.
 
“Doğrusu,,, bunu yapmak gerçekten kolay değil. Nişanlının vasisi olmak istediğini söylemen kolay. Ama kraliçe sonunda bbir üvey kızı olacağını söyleyerek biraz buna  isteksiz. Sanırım annen aklını karıştırıyor. Ayrıca, istediğin üzerine, yalnızca o kızı değil ailesini de korumak zorundayız...”
 
Josef konuşmayan varise baktı. Ağzını kapalı tutan Hadius’tan bir memnuniyetsizlik ifadesi yükseldi.
 
“Elbette anlaşmadan caymak istemiyorum. Sadece kraliçe ile konuşup onu ikna etmeni istiyorum. Yvonne, eğer seni kişsel olarak görürse kafası rahatlayacak.”
“..Emrettiğiniz gibi yapacağım.”
 
Ancak o zaman josef rahatladı. Üçüncü şart konusunda varis çok katıydı.
 
“Bu arada, ne zaman anneni çağırmalıyım? Dediğin buydu değil mi? Bayan Meyer’i saraya çağırmak ve nişanı bozduğumu kendi ağzımla söylemek.”
“Lütfen, en kısa zamanda.”
“Peki. Üç gün içinde yapalım.”
*-
 
Caitlyn Meyer birkaç gündür kendisini odasına kapatmıştı. Köşk hizmetçileri endişe ediyordu.
 
Efendileri öğün atlıyor ve geceleri uyuyamıyordu. Her üç günde bir villayı ziyarete gelen Grandük Reinen ve meclis üyesi Richars aniden ziyaret etmeyi bırakmıştı.
 
Kimse nedenini tam olarak bilmiyordu. Ama kesin olan bir şey vardı. efendileri Meyer Çelik’den çok erken vazgeçmişti. Bundan kaynaklanan kayıp hissi çok büyüktü.
 
Elbette, hizmetçilerin tahmin bile edemeyecekleri daha büyük bir neden vardı.
 
‘Wiliam Richards ve hannes’e körü körüne güvenmiyor muyuz? Bazen köpeklere benziyorlar. Sadece sahibinin yüzüne bakan ve bir fırsat bulduklarında tekneyi deviren sadık köpeklere.’
 
Böyle şok edici sözleri oğlundan duyduktan sonra Caitlyn dişsiz bir kaplan gibi iştahını kaybetmişti.
 
Oğlunun o gün söylediği şey kesinlikle doğruydu. İttifak kurduğu kişilere aşırı bağımlı hale gelmişti ve daha önemli iş konularını ihmel ederek nişanı bozmayı takıntı haline getirmişti.
 
Ancak il şoku atlattıktan sonra şüpheler teker teker göründü.
 
Ne zamandan beri? Muhtemelen  ‘Meyer Ailesinin ter edilmiş nişanlısı’ yazısını gördüğü günden beri.  Tam olarak bilmese de işler o zamandan beri değişmişti.
 
Emir ve talimat vermek hep Caitlyn Meyer’in işi idi. Ancak bir noktada ilişki tersine dönmeye başlamıştı. Hadius emretti ve o sadece uydu. Kontrolü kaybediyordu.
 
Oğlu çok farklıydı. O fark etmeden Hadius tamamen başka bir insan olmuştu.
 
Hadius, madeni onu tehdit etmek için bir bahane olarak kullandı, fakat yapmasaydı ona Meyer Çelik’i asla vermezdi. Ancak Turnia’dan elde edilen madenler kesinlikle onun halefi ‘Hadius Meyer’e aitti.
Asla oğlunun bunu onu tehdit etmek için kullanacağını düşünmemişti. Ayrıca hissedarların onayını da almıştı.
 
Kendine güvenen bir halefin onu tatmin edeceğini sanmıştı ama tam tersine bu sadece rahatsız ediciydi.
 
Kendi kendine anladığı tek tuhaf his bu değildi.
 
Hadius, nişanın bozulmak üzere olduğu haberini az önce söylemişti. Hatta ondan sonrası ile ilgilenmesini istemişti ve yakında kraliyet ailesinden haber geleceğini söylemişti.
 
Ama hala Caitlyn inanamıyordu.
 
Ya Hadius şimdiye kadar bildiklerinden tamamen farklı fikirlere sahipse?
Ya ayrılık meselesinin de gizli bir planı varsa?
Grozhang’ı tekrar çağırmalı mıydı? Yakalanıp yakalanmaması önemli değildi öyleyse ondan daha  yakından incelemesini istemek nasıl olurdu?
 
Hayır, acele etmemeli idi. Belki de çok hassastı.
 
“Kahretsin..”
 
Caitlyn tınağını sert bir şekilde ısırdı.
 
Üç gün sonra aklındaki kaos son bulacaktı.
 
“Efendim, Ricardi’den bir elçi geldi?”
“Ricardi?”
“Kraliçeden bir mesaj. Yarın Etna sarayında sizinle görüşmeyi umuyor.”
 
Caitlyn beş yıl önceki nişandan bu yana kraliyet ailesini ziyaret etmeyi tamameen bırakmıştı. Özellikle Kraliçe Yvonne ile halk arasında resmi selamlamalar dışında hiçbir zmana düzgün bir konuşma yapmadı.
Ama birden kendine geldi. Hadius’un söylediği gibi.
 
Gerçek mi? Josef gerçekten nişanı bozmaya mı çalışıyor?
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


42   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   44 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.