Yukarı Çık




106   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   108 

           

##Serim, novelturkiye.com adresinde 10 Bölüm İleriden Yayınlanmaktadır. Hepinizi, Türkçe Novel Okuma Siteme Bekliyorum ##

“Madem kıdemli öğrenci kardeşim böyle bir iyilik peşinde, kabul testlerinin beşincisi olarak benim başlamam uygun düşer. Silah kullanabilir miyim?”
“Tabii ki, kendini nasıl rahat hissediyorsan!”
Yeni öğrencinin cüretkâr sorusuyla oluşan homurdanmalar, Edgan’ın ağır başlı tavrıyla dağıldı ve yerini uğuldamalara bıraktı.
“Edgan çok yakışıklı değil mi?”
“Evet, bütün kızlar ona âşık ama!”
“Âmâsı ne?”
“Seremoni bitsin anlatırım, ortalık yerde konuşulacak şeyler değil!”
İki kız kulaktan kulağa fısıldaşıyordu, genç çocuk hakkında konuşan sadece onlar değildi. Bir sene zarfındaki gelişimine tanık olan herkesin dikkatini üzerine çekiyordu.
“Akademiye girdiğinde depolama aşamasında olduğunu biliyor muydun?”
“Hadi canım! Geçen gün tavernadaki bir eğitmen, Yoğunlaştırmaya ulaşan en hızlı öğrenci diye bahsediyordu!”
“Tek dönemde koca bir seviye gelişmek neyin nesi?”
“Hem de o kadar engellemeye rağmen!”
“Sus salak, canına mı susadın?
Akademi öğrencilerinin hazır bulunduğu sıralardaki sohbet bitecek gibi değildi ama duvara yansıyan görüntülerde bir son göze çarpıyordu.
Edgan, tek ayağıyla silahına basarak etkisiz hale getirdiği Beşinciye elini uzatıyordu, yüz nefes geçmiş ve ilk meydan okuyan mağlup olmuştu.
“Kaybettim ama hiç üzülmüyorum! Senin seviyende herhangi birine yenilmeyeceğine adım gibi eminim!”
Silahının kabzasından elini çeken genç ayağa kalktı ve selam verdi. Başı eğik, Edgan’ın karşısındaydı, dersini almıştı. Mavilerin içindeki genç adam uzanıp yerdeki ucu kıvrık ağır palayı kavradı ve sahibine uzattı.
“Kazanmayı istemekte bir kabahat yok. Sıkı çalışmaya devam et!”
 Kabul Seremonisi ’nin yapıldığı salondan bir alkış tufanı yükseldi, yakışıklı gencin hareket tarzı da en az yüzü kadar büyüleyiciydi.
“Devam edelim mi?”
Sıradaki genç adımını attı, kısa hançerleri ellerinde parlıyordu. Bir an gözden kayboldu ve Edgan’ın arkasında belirdi. Gölgesi, o hançerini sallarken ancak yerine gelebildi.
“Çok iyi hız!”
Sırtını dönmeden geriye doğru tekme savuran Edgan rakibin bileğine vurunca, hızı kesilen genç birkaç adım geri sıçradı. Gözleri kocaman açıldı, sadece bir tekmeyle engellenmeyi beklemediği çok açıktı.
“Hızın muazzam ama saldırın çok doğrudan. Bir daha dene!”
İki elini göğsünde birleştiren Edgan, savunma işini bacaklarına verdi. Hançerli gencin her hamlesine, bir tekme karşılık veriyordu. Yüz nefes su gibi aktı ve sonuç bir öncekinden farklı değildi. Kafasını eğerek selam veren genç adam, arkadaşının yanındaki yerini aldı.
“Devam edelim!”
“Namınızı pek çok kişiden duydum. Benim silahıma karşı, sadece savunma yaparak ne kadar dayanacaksınız görmek istiyorum!”
Genç kız, kendi boyunun yarısı büyüklüğünde yelpazesini çıkarırken kibarca selam verdi, gözleri Edgan’ın gözlerine kilitlenmişti.
“Ne ilginç bir silah! Neler yapabildiğini görmek için sabırsızlanıyorum!”
Genç kızın sıcak tavırlarının içinde gizlenen kibri anlamak mümkün olsa da Edgan’ın güler yüzü asılmadı. Genç adamın gözleri yelpazenin üzerindeydi, havaya kalkıp sallandığında yerinden ayrıldı.
“Gerçekten, yıkıcı gücü muntazam ama bu mesafeden neler yapacak çok merak ettim?”
 Ensesinde Edgan’ın nefesini işiten kızın yanakları kızardı, az önce saldırdığı düşmanı arkasındaydı. Yelpazeyi katlayan kız, sapıyla koltuk altından bir vuruş çıkardı ama boşluğu dövdü. Edgan şimdi gözünün önünde, bir karış uzağındaydı.
“Çok yönlülüğü iyi, sap kısmına kesici bir alet koymayı düşünür müsün?”
Kendi ekseni etrafında dönen kız bir adım çapındaki alanı rüzgârlarla doldurdu, zeminde küçük çizikler oluşuyordu.
“Muntazam, saldırı ve savunmayı eş zamanlı yapabiliyorsun. Yüz saniye dolmasaydı, silahını biraz daha tecrübe etmek isterdim.
Üç yüz nefes geçtiğinde yeni öğrencilerden üçü yenildi, değil darbe almak Edgan’ın kıyafetleri kırışmadı bile.
“Sokom, söylediğin kadar varmış. Elemental dönüşümün altındaki birinin, onu yenmesi mümkün görünmüyor!”
Simya Bölümü Başkanı Marina, derin dekolteli kıyafetinin bir düğmesini daha açarken konuştu, bakışları tek bir yere kilitlenmişti.
“Ne diyebilirim ki? Yüz senede bir çıkan dahi benim bölümüme denk geldi!”
Sokom övgüyü olabilecek en mütevazı şekilde kabul etti, onun bakışları sahnede değil, üstlerinde duran adamın üzerindeydi.
İkinci Büyük diğer herkesin aksine neşeli değildi, orta yaşlı adam genel olarak soğuktu ama bugünkü havası daha çok sıkıntılı birinin ruh haline benziyordu. Dövüşçü Bölümü sıralarını taradığında, yirmi kişilik bir alanın boş kaldığını gördü ve kaşları çekilmiş çifte kılıç gibi çatıldı.
“Sokom, Kasper törene gelmedi mi?”
“Efendim, Genç Lord atılım yapmanın eşiğinde olduğunu söyledi ve inzivadan çıkmayacağını belirtti!”
İkinci Büyük torununu sorduğunda, iri kıyım adam Bölüm Başkanı olarak değil de aile konağının kâhyası paniğiyle rapor verdi.
“Güzel, çok güzel!”
Sözleri memnuniyet belirtiyordu ama havası ölüm saçıyordu, İkinci Büyük’ ün etrafında olmak tekin değildi.
“Kaybettiğimi kabul ediyorum!”
Bu senenin kabul testleri iki numarası silahını çekmedi, aksine dövüşmeden yenildiğini kabul etti.
“Sakın utanma. Kazanamayacağı savaştan uzak duran kişi bilgeliğini konuşturur. Ne zaman istersen, antrenman odalarında özel olarak karşılaşabiliriz!”
Seyirci sıralarından yükselen hakaretler Edgan’ın sözleri sonrası kesildi, genç adam yetenekli olduğu kadar, alçak gönüllü ve kucaklayıcıydı.
“Ben pes etmeyeceğim. Testlerin birincisi olarak elimden geleni yapacağım!”
Mor cübbesinin yanından sarkan kılıcını çeken genç adam, hamlesini yapmadan önce hafifçe eğildi ve selamının yarısında ileri fırladı. Edgan, her seferinde selama karşılık veriyordu ve kılıç ona yönelirken başı yerdeydi.
Uzun ince kılıç ile Edgan’ın başı arasında sadece bir adım kaldığında nefesler tutuldu, antrenman maçlarında ölüm çok nadir bir olay değildi.
“İyi hamle!”
Edgan başını kaldırmadan konuştu ama sağ elinin baş ve işaret parmaklarıyla kılıcının ucunu sıkıca tutuyordu. Kabul testi Birincisi dondu kaldı, bir göz kırpması süresince Edgan bedeninin beş farklı noktasına diğer elinin işaret parmağıyla dokundu.
“Öldün!”
Tutulan nefesler aynı anda serbest bırakıldı, hain saldırı sonuçsuz kalıyordu.
“Eğer birini öldürmek istiyorsan, kendin içinde bir mezar kazmalısın!”
Ortalık yıkılıyordu. Dövüşçü Bölümü yükselen yıldızı Edgan, her mücadelesinde farklı bir ders verdiği gösterisini tamamlamıştı.
 


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


106   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   108 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.