##Serim, novelturkiye.com adresinde 10 Bölüm İleriden Yayınlanmaktadır. Hepinizi, Türkçe Novel Okuma Siteme Bekliyorum ##
Bağdaş kuran genç ayağa fırladı ve arkasına bakmadan koşmaya başladı, mahzenin diğer tarafındaki kapıya ulaşması an meselesiydi. “Utanmadan birde kaçıyorsun!” Genç adam kapının çekme halkasını elini attı ama soluk mavi bir enerji tarafından engellendi. Saniyeler içinde kapı buz rengine büründü artık buradan geçmesi mümkün değildi. “Dede affet!” Çilli yüzüne düşen gözyaşlarını silmeden hareketlenen Kasper, birkaç nefes içinde kapıdan giren orta yaşlı adamın dizlerine sarıldı. “Her şeyi denedim ama olmuyor. Bir türlü sonraki seviyeye geçemiyorum, yardım et bana!” “Ne yapayım? Kızı kaçırıp koynuna mı sokayım, deyyus?” Tokat sesi taş duvarlara vurarak ilerledi, Kasper buzla kaplanmış kapının önüne kadar sürüklenecekti. Mahzenin ısısı an ve an düşüyordu, İkinci Büyük’ ün hiddeti soğuk ısırığı gibiydi. “Dede yardım at, hiçbir şey anlamıyorum!” Kasper dizlerinin üzerine çöktü ve hüngür hüngür ağlamaya başladı. Genç çocuğun hali haraptı, üst başı dağınık, saçlarının bir kısmı diğer tarafından epey kısaydı. “Öyle bir baba ve öyle bir anneden, nasıl senin gibi bir döl israfı türedi bilmiyorum. Karmanın bana verdiği ceza olmalısın, başka açıklaması yok!” İkinci Büyük bir süre homurdandı, biriken sinirini atmanın bir yolunu buluyordu. Kasper sessizce bekledi, nefes alış verişleri bile duyulmayacak hale geldi. “Beni dinle, sana düştüğün çukurdan çıkmanın yolunu anlatacağım ama önce gelişim ritüelinin nasıl işlediğini anlaman gerekiyor!” İkinci Büyük nihayet sakinleşti, elini aşağı doğru salladı ve buzdan bir taht hemen yanı başında belirdi. “Gelişim, kişinin seçtiği hayat yoludur. Bu yoldaki ilerlemen, benimsediğin yaşam tarzında ne kadar başarılı olduğunla alakalıdır. Sen burada, Yeşil Gölge Akademisi topraklarında doğdun ve bu yaşına kadar dünyanın hiçbir yerini görmeden yaşadın. Annen ve baban kıdemli eğitmen, deden akademinin İkinci Büyük unvanına sahip kişisiydi. Bildiklerin bunlar ama dedenin bu makama gelene kadar neler yaptığından haberin var mı?” Orta yaşlı adam yarattığı tahta kuruldu ve sağ ayağını sol dizinin üzerine atarak devam etti. “Buradan çok uzakta, savaşın ve kaosun içine doğdum. Beş yaşıma varmadan ailemi kaybettim, onları öldüren adamlar tarafından köle olarak satıldım. Gözümü karanlıkta açar ve gece yarısını geçene kadar çalışırdım, buna rağmen her günüm dayak ve eziyet görerek geçerdi. Gelişim mi? Hayatta kalacak kadar ekmek ve suyu bulduğum için şanslı sayılırdım, daha ötesini düşünmeyi hayal bile edemezdim ama o zamandan beri beynimin içinde bir ses vardı. Ne zaman dayak yesem, ne zaman aç bırakılsam, aynı şeyi söylerdi; Öldür!” Ellerim, ayaklarım işlemese de bakışlarımla onları günde elli kez hatta yüz kez öldürürdüm. Bunu yapmak beni hayatta tutuyordu, bunu yapabilme hayaliyle cehennem günlerini atlatıyordum.” Kasper ayağa kalktı ve dedesinin ayaklarının dibine diz çöktü, yüzünde kuruyan gözyaşlarına aldırmadan onu dinliyordu. “Yine ölmek üzere olduğum bir gün, yalın ayak, kıyafetleri yırtılmış bir adam çıkageldi. Kısacık ömrüm boyunca benden beter durumdaki birini gördüğüm ilk zamandı, tatmin edebilirdim, içimdeki sesi en sonunda tatmin edebilirdim. Elime geçirdiğim küçük bahçe çapasını kaldırdım ve usulca arkasına geçip kafasına indirdim. Daha doğrusu indirmeye çalıştım ama bir ses beni durdurdu. “Bunu yapmayı gerçekten istiyor musun?” Tam olarak söylediği buydu, üzerinden bir asırdan fazla süre geçse de hala kulaklarımda. Evet dedim ve kolumu salladım. Tökezledim, yere düştüm, az önce öldürmek istediğim adam ayağıyla kafama basıyordu. “Uzun zamandır, böyle karanlık bir bilinç ve öldürme arzusuyla yanan bir ruh görmedim. Sana, içindeki şeytanı tatmin edecek gücü vereceğim, karşılığında günü gelince borcunu ödeyeceksin!” Mor bir enerji içime aktı; kanım, kemiklerim, etim ve en önemlisi ruhum güçle doluyordu. İlk o zaman hissettim, dünyada serbestçe dolaşan enerjiyle böyle tanıştım. Önce çalıştığım çiftliğin sahiplerini, ardından önümde duran herkesi öldürdüm. Öldürmek benim yolum, gelişim yolculuğumdaki ilerleyişimin motivasyonuydu. Peki, senin gelişim yolun ne?” Genç adam söz bir anda kendisine dönünce ne diyeceğini bilemedi, ağzı yarı açık dedesine bakıyordu. “Daha bunu bile bilmiyorsun? En çok istediğin, arzularının en güçlüsü nedir?” “Başkalarının olanı almak ve benim yapmak!” “Aferin en azından kim olduğunu az çok çözmüşsün! O zaman neden atılım yapamadığını da anlamışsındır!” Kasper bir süre suskun aldı ama bu sessizlik vereceği tepkinin şiddetini arttırmak içindi. “Onun yüzünden! Kız kardeşini elinden alamadığım orospu çocuğu yüzünden!” “Nihayet, olmayan beynini kullanmaya başladın! Ben, ne zaman gelişim yolunda tökezlesem buna neden olanları öldürdüm ve yürümeye devam ettim. Sıra sende, kapandığın inden çık ve kızı ele geçirmek için uğraş!” Baban, her bakımdan beni tatmin eden bir adamdı ve ölmeden önce sana bakacağıma dair söz verdim. Bu reçeteyi al, içindekileri tedarik edebilirsen atılımını sağlayacak iksiri senin için yaptıracağım.” “Dede, neden bunu halletmiyorsun? Ne dersen yaparım, sözünden hiç çıkmam!” Mahzen duvarları unuttukları tokat sesiyle yeniden karşılaşınca sanki canlanmış gibi parladılar. “Ömür boyu Elemental Dönüşüm seviyesinde takılıp kalmak mı istiyorsun? Eğer bunu senin için yaparsam, gelişimin durur ve zamanla bir çöpe dönüşürsün. Ayağa kalk, bir erkek gibi istediğini söküp al!” Orta yaşlı adam son sözünü söyledi, buzdan taht yavaşça erimeye başladığında mahzenin açık kapısından dışarı adımını atıyordu. Kasper yerinden kalkmadı, kemik dondurucu suyun bedenine işlemesine aldırmadan dedesinin sırtını izlemeye devam etti.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.