Mirasçı - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




111   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   113 


           

##Serim, novelturkiye.com adresinde 10 Bölüm İleriden Yayınlanmaktadır. Hepinizi, Türkçe Novel Okuma Siteme Bekliyorum ##

“Donuyorum, donuyorum, donuyorum!”
Mel, dizine kadar gelen karın içinde zıplayarak koşuyordu, bahar rüzgârlarında uyuklama hayali yerle yeksan olmuştu.
“Tek hanelilerin iklimlerinin değişik olduğunu biliyordum ama bu kadarı fazla değil mi?”
Söylenerek ilerleyen genç çocuk, büyük bir kayanın üzerine sıçrayarak ayaklarını soğuk kardan korudu ve hiç vakit kaybetmeden çantasını açtı. Elini attığı gibi bahçe hakkındaki bilgileri barındıran kılavuzu açtı, ilk sayfa görülmeye değerdi.
“Kara Kış Bahçesi!”
“Dokuzuncu bahçe, üzerinde kemik dondurucu soğukların hükmettiği bir alandır. Bitki Bilicilerin uygun kıyafetlerle kuşandıklarına dikkat etmeleri gerekir!”
En önemli uyarı en başta yapılıyordu ama gel gör ki bu Mel’in kitabı ilk açışıydı. Ayaklarından başlayan titreme bedenini kavururken, kitap bir milim dahi oynamıyordu.
“Pençelerim için bu soğuk bir hiç, acaba bütün bedenim dönüşüm geçirince nasıl bir hâl alacak?”
Dirseklerinden aşağısı baharı, geri kalan kısımlar kara kışı yaşıyordu. Mirası aldığından beri geçen yıllar boyunca geliştirdiği pençeleri, kuşku yok ki bedenindeki en sağlam yerlerdi.
“Dede sana işim düştü, benim için bıraktığın kıyafetleri kullanma vakti!”
Birkaç nefes sonra Mel bir oyuğun içinde çırılçıplaktı ve hemen ardından buz mavisine bakan yeşil kabanı üzerinde belirdi. Ayağındaki aynı renk botların yün kısımları neredeyse beline kadar uzanıyordu, şapkası hem kulaklarını hem de ağzını sıkıca kapatıyordu.
“Şimdi iş başına, bekle beni Dokuzuncu Bahçe!”
Bitki Bölümü’nün dâhisi yeni bahçesinin içinde hızla hareket ederken, Şişman Moe de açık arttırmaya başlıyordu. Mel’in Onuncu Bahçe’den topladığı bitkiler tezgâhtaydı ve günün yıldızı zarif ahşap kutuda bekliyordu.
“Usta, akademide ne kadar kıdemli eğitmen varsa bugün burada. Çok heyecanlanıyorum!”
“Sakin ol Kristin! Bugün işin sadece bitkileri tezgâha koymak ve kaldırmak, geri kalan her şeyi ben halledeceğim. Üç Başlı Kaktüs en son satılacak, bunu aklında tut yeter!”
Günün yıldızı Üç Başlı Kaktüs’tü ve onunla ilgilenen kişiler çoktan standın önündeki yerlerini almıştı. Moe, tezgâhının arkasına yerleştirdiği yükseltinin üstüne çıktığında sesler kesildi, sadece onun iki dudağının arasından çıkacaklar bekleniyordu.
“Değerli müşteriler, bu alçak gönüllü adamın açık arttırmasına hoş geldiniz!”
Büyük bir alkış yükseldi, coşkulu olanlar ön taraftakiler değil arkadaki izleyicilerdi.
“Avamlara eğlence çıktı!”
“Nasıl da neşeliler, bazen fakirlere özenmiyorum değilim!”
“Bir şey alamayacakları için rahatlar, benim aklımsa tamamen Üç Başlı Kaktüs ile dolu!”
Gerçekten satın alma yapmaya gelenler gergindi, bitki kıymetli ve rakip çoktu.
“Sizi fazla bekletmeden ilk bitkimizi satışa sunuyorum, Yeryüzü Kamçısı için teklifler, elli altından başlıyor!”
“52!”
“55!”
“60!”
Teklif yetmiş altını bulunca ürün en çok parayı verene gitti, merakla beklenen açık arttırma resmen başlıyordu. İlk bitkiyi ikinci, onu üçüncü ve diğerleri takip etti. Gün döndü, öğlen başlayan alışveriş son ürüne geldiğinde alaca karanlık geniş meydana göz kırpıyordu.
“Beklenen an geldi! Bugünün hatta geride bıraktığımız senenin en nadide parçası huzurunuza çıkıyor!
Üç Başlı Kaktüs!”
“Teklifler bin altından başlıyor!”
“1100!”
“1200!”
“1500!”
Teklif üç yükseltmede yarı fiyatından fazla artınca, sadece izlemek için orada bulunanlar şaşkınlıklarını gizleyemediler.
“Alt tarafı bir bitki, nasıl bu kadar altın edebilir?”
Normalden bir baş uzun adam kafasını kaşırken böğrüne dirseği yedi.
“Cahil cahil konuşma, babanın köydeki bahçesinde yetişen çalı mı sandın Üç Başlı Kaktüsü?”
“Konuşana bak, sen de benim gibi işletmelerde çalışmak için akademiye giren birisin. Ben köylüyüm de sen asil misin?”
“Asil değilim ama senin gibi cahil de değilim, o bitki iksir yapımında kullanılıyor. Sadece Onuncu Bahçe’de bulunuyor ve son on yıldır yakalanan ilk Üç Başlı Kaktüs, tabii ki insanlar almak için yarışacak!”
İri yarı olan ikna olmuş gibi dursa da arkadaşı derin bir nefes verip kafasını bir sağa bir sola salladı. Aynı anlarda teklif artmaya devam ediyordu, başlangıç fiyatının on katını geçince sesler seyrekleşti.
“11.000!”
“On bir bin dendi, yok mu arttıran? Büyük iyileştirici İksir ve Ruhsal Enerji İksiri yapımında kullanılan Üç Başlı kaktüs, on bir bine gidiyor!”
“12.000!”
“On iki bin dendi, son on yılın tek Üç Başlı Kaktüsü için on iki bin altın verildi!”
“13.000!”
Şişman Moe tıkanmak üzere olan artışın önünü açınca, bir anda teklif doruk notasına ulaştı.
“20.000!”
Moe önce yutkundu ama hemen ardından bas bas bağırmaya başladı.
“Yirmi bin verildi, var mı arttıran!”
“Yirmi bine satıyorum!”
“Satıyorum!”
“Sat!”
“30.000!”
Şişman Moe’ nin ağzı açık kaldı, on nefes boyunca kara bir delik gibi etraftaki bütün havayı yuttu. Öksürmeye başlayan işletme sahibinin gözleri teklifi yapan kişinin üzerindeydi, kırmızı dövüş kıyafeti giymiş onlarca kişi de onu izliyordu.
“Genç Efendi Kasper otuz bin altın dedi. Var mı arttıran?”
Teklifin bir anda on bin altın artmasından mı yoksa yapan kişinin İkinci Büyük’ ün torunu olduğundan mı bilinmez, meydan derin bir sessizliğe gömüldü.
“Otuz bine satıyorum!”
“Satıyorum!”
“Sat!”
“Tım!”
“Üç Başlı Kaktüs, otuz bin altın karşılığında Genç Efendi Kasper tarafından satın alınmıştır!”
Moe anonsu tamamlayınca etrafını saran grubun içinden bir tanesi öne çıkarak bitkiyi aldı ve tezgâha ufak bir kese bıraktı.
“Naçizane işletmemizi tercih etmeniz bu tüccara şeref verdi efendim!”
Moe, koca göbeğine aldırmadan iki büklüm olurken eliyle de Kristin’ in başı eğmesini sağladı. Ortam yay gibi gergindi, Kasper ve adamları meydanı terk edene kadar, kimse yüksek sesle nefes almaya cesaret edemedi.
“Toplan Kristin gidiyoruz, benim hemen posta ofisine gitmem lazım!”
Şişman Moe, iki yükselti üzerine konulmuş uzun tahtadan oluşan tezgâhı bozduktan sonra hızla meydanın diğer köşesine doğru yol aldı. Kristin bir süre durdu ve ustasını izledi, ne zaman ki kapısında Posta Ofisi yazan kapıdan girdi, genç kız da eşyaları dükkâna taşımaya başladı.
 

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


111   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   113 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.