My Husband Hates Me, But He Lost His Memories - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




Sonraki Bölüm   2 


           
1. BÖLÜM
Kocam ciddi bir yarayla eve geldi.
Onu görmeye gitmemi istemeyeceğini biliyordum. Yine de, onun karısı olduğum için, kendimi toparladım ve odasına girdim.
 
‘...İlaç kokusu.’
 
Odası genellikle orman gibi kokardı ama şu an acı bir ilaç kokuyordu. Sorumlu doktor ona zaten gerekli ilacı vermiş gibi görünüyordu.
 
“Ah, Majesteleri burada.”
 
Kapıda dikilirken doktor beni fark etti.
 
Rahat davrandığına bakılırsa kocamın durumu ciddi değildi.
 
Şey, ciddi bir durumda olacağını düşünmemiştim...
 
‘Çünkü o çok güçlü biri.’
 
Kocam cibinlikli yatağın perdelerinin arkasındaydı, bu yüzden onu göremedim.
 
Yatağa yaklaşmakta tereddüt ettim, doktor bunu gördüğünde, kaşlarını kaldırdı ve açıklamaya başladı.
 
“Majesteleri geldiğinde, kanaması vardı ama şimdi her şey yolunda. Majesteleri çok dayanıklı.”
 
“Evet. Bu doğru...”
 
Bir sivrisinek sesi kadar kısık bir sesle cevap verirken ellerimi sıktım.
 
Kocam Theodore Valentino, efsanevi kahraman soyundan geliyordu ve bu nedenle normal insanların sınırlarını kolayca aşan fiziksel yeteneklere ve dayanıklılığa sahipti.
 
Ağır yaralandığını ilk duyduğumda şaşırdım. Savaş alanında şeytani canavarların çıktığı büyük yarığın yakınına gitmişti ama... endişelerim boşunaymış gibi görünüyor.
 
‘Yine de iyi dinlenmesi gerek o yüzden ben hemen çıksam iyi olur.’
 
Ellerim hala gergin bir şekilde birbirine kenetlenmişken, geriye kaydım.
 
Doktor beni gördü ve sandalyesinden kalktı. Sonra bana sordu:
 
“Hemen gidiyor musunuz, Majesteleri?”
 
“Um, evet.”
 
“Ama ilk önce kocasınızı görmek istemez misiniz?”
“..”
 
Doktor...Aklıma geldi de , doktorun askeriyeden olduğundan bahsetmişlerdi. Sanırım buradan olmadığı için durumdan haberdar değil.
 
“Onu görmemin Düke bir faydası olmaz. Öyleyse, izninizle..”
 
“Pardon? Ne demek istiyorsunuz...”
 
O anda, telaşlı doktor bana bir adım yaklaştı-
Şıık!
 
Aniden, yatağın perdesinin açılma sesi duyuldu. Daha kapıya bile dönemeden olduğum yerde dondum.
 
Canlı mavi gözleri bakışlarımla buluştu.
 
Bu kocamın dört haftadır görmediğim yüzüydü.
 
Hala acayip yakışıklıydı. Derin gecenin saf karanlığı gibi siyah saçlar, canlı safir gözleriyle bir aradaydı. Ve heykelimsi, yüz hatları ona çok yakışıyordu.
 
Kocam, Valentio Dükü, Thedore.
 
Bu adamın tek kusuru vardı, o da bendim.
 
“Can..”
 
Neredeyse farkında olmadan ona ‘canım’ diye seslenecektim ama kendimi durdurmayı başardım. Ona sevimli bir şekilde adıyla ya da çiftler arasında kullanılan terimlerle seslenmem doğru değildi.... çünkü  aramız hiç öyle olmamıştı.
 
“...Dük.”
 
Harikaydı. Ona yakın olmayan biri için gayet uygun bir terimdi. Uygun terim. Ben ona Dük veya Majesteleri derdim o da bana kızlık soyadımı kullanarak Bayan Everett derdi.
“...”
 
Şu anda, yatakta oturmuş bana bakarken bir eliyle perdeyi tutuyordu. Gözleri genişledi.
 
1,2,3 saniye geçti...zaman su gibi aktı. Kafa karışıklığım içinde tereddütlüydüm ve alaycı sesinin ne zaman patlayacağını merak ediyordum.
 
Ama o hiçbir şey demedi mi?
 
Bana bakmaya devam eden kocam yavaş yavaş kaşlarını çattı. Sonra hafifçe başını yana eğdi ve dudaklarını açtı. Parmaklarım kenetliyken çok terledim.
 
Hemen geri dönmeli miyim? Kocam bir şey demeden önce. Devam etmeli ve ‘Dinlenmenizi böldüğüm içi özür dilerim, şimdi gidiyorum..’ demeliyim.
 
Kocamın sert sözlerini duymaya alıştım ama hala onlardan korkuyordum. Keskin, soğuk sesi her seferinde kalbime saplanan bir bıçak gibiydi.
 
Buna alıştım çünkü iş için dışarıda olduğu günler hariç her zaman bu sözleri duymaya devam ediyordum. Evliliğimizin bir yıl altı ayı boyunca böyle olmuştu.
 
Dudaklarım kurumuştu fakat onları yalayıp konuştum.
 
“Özür dilerim...”
“...Kimsin?”
 
“..Hah?”
 
O ne dedi şimdi? Gerildim ve boş boş baktım. Ama kocam şaşkın bir bakışla arkasına baktı. Buna şaşırdım çünkü gözlerinde kırgınlık göremiyordum.
 
Bana sürekli baş belasıymışım gibi baktı. Bu evde ebediyen bir yabancı olacaktım, bu adam beni hiç hoş karşılamadı.
 
Mavi gözleri bana her döndüğünde soğuktu bu yüzden az önce içlerinde alışılmadık bir sıcaklık olduğunu gördüm... nihayet delirdim mi diye düşündüm.
 
Şu an halüsinasyon gördüğümü söylemek garip olmazdı. Hep bana iyi davranacağı bir zamanı hayal etmiştim doğru- belki de bu yüzden kocamın bakışını istediğim gibi yorumluyorum.
 
“Ben..”
-senin karınım.
 
Bir şekilde bunu söylemek zordu. Kağıt üzerinde bir karı kocaydık ama birbirimiz için iki yabancıdan fazlası değildik. İlk gecemizi bile geçirmedik. Evliliğin başından bugüne kadar yalnızdım.
 
“Lordum?”
 
Cevap veremediğim için benim adıma doktor kocama seslendi. Doktor ona baktı ama kocam gözlerini benden ayrımadı.
 
Sanki hiçbir ayrıntıyı kaçırmak istemiyormuş gibi bana yakından baktı ve ben farkında olmadan omuzlarım küçüldü. Onun nesi var? Beni gerçekten tanımadı mı?
 
“Hatırlamıyor musunuz, Lordum? O sizin karınız.”
 
“Karım..”
 
Kocam bu yeni öğrendiği bir kelimeymiş gibi mırıldandı. Sonra göz kırptı. Kendi kendine sessizce düşünürken bir elimle ağzımı kapattım.
 
“Evli miyim?”
 
Tepkisi üzerine doktorun gözleri titredi. Şaşkınlığını saklamaya çalıştı ve sakince sordu.
 
“Hatırlamıyor musunuz, Efendim? Majesteleri ile bir yıldan fazladır evlisiniz. Kim olduğumu biliyorsunuz ama nasıl...”
 
Doktor bana baktı. Ellerim yavaşça aşağıya kayarken yalnızca kocama baktım. Boynumda nabzımın attığını hissedecek kadar kalbim hızlı atıyordu.
 
Sorun ne? Kocam beni hatırlayamadı mı?
 
“...Hatırlamıyorum.”
 
Onun sözleri üzerine doktor ‘Aman Tanrım’ dedi.onu sakinleştirmek ister gibi elini kocamın omzuna koydu sonra birkaç soru sordu.
 
On dakikadan fazla geçmişti. Sonra ben yaşlı bir ağaç gibi donmuş dimdik durmaya devam ederken doktor bana baktı. Şaşkın bakışlarla konuştu.
 
“Dük... hafızasını kaybetmiş gibi görünüyor.”
 
“Ne...?”
 
“Neyse ki önemli anıları kaybolmamış gibi görünüyor, ama... Bayan hakkında her şey...”
“...”
 
Doktor sustu ama ne diyeceğini anladım.
 
Kocam hafızasını kaybetmiş.
Ama sadece bana ait olan anıları.
 
Bu hiç mantıklı değil.
 
“Hafıza kaybının geçici olduğunu ummak zorundayız. Bekleyelim ve Lordun Bayan ile ilgili anılarının geri gelip gelmeyeceğini görelim..”
 
Konuşurken bana bakan doktor yavaşça duvara doğru geri çekildi. Kocamla konuşmam için işaret veriyor gibiydi. Belki de onunla konuştuktan sonra benimle ilgili anılarının geri geleceğini düşünüyordu.
 
Ama onunla konuşmaktan ziyade oradan kaçmayı istiyordum.
 
Her şey bir rüya gibiydi. Aniden yaralandı ve sadece nefret ettiği bana ait anılarını kaybetti.
 
Benden nefret ettiği için mi unuttu?
 
“Yaklaşabilir misin?”
 
Bana elini uzatırken kocam gelip yatağa oturmamı istedi. O anda irkildim ve tereddüt ettim, midemin ağır bir şekilde yere battığını hissettim. Onu görünce korktum,yaklaşmaktan daha çok korktum.
 
Ya oraya gittiğimde anıları geri gelirse?
 
“Lütfen.”
 
Bu yalvaran tonu çok tuhaftı. Bana genellikle davrandığından çok farklıydı. Şu an çok nazik ve kibar görünüyordu. benim hakkımda ne kadar içten bir şekilde meraklandığını ifade eden gözlerle bakmak... başım dönüyordu.
 
Neden bu oluyordu? İyi yaşıyordum – ölü gibi yaşayarak- ve zamanı geldiğinde sakince boşanacaktım.
 
“Bayan.”
 
Doktor beni bir kez daha zorladı. Beni acele ettirip kocamın istediğini yaptırmaya çalıştı. Onun bana kötülük yapacağını hissetmezdim. Ama aynı zamanda bunun benim isteyerek uçurumdan atlamama benzer bir durum olup olmadığından emin değildim.
“...”
 
Derin bir iç çekerek isteksizce kocama yaklaştım. O anda delirdiğime karar verdim aklım yerinde olsaydı asla bunu yapmazdım.
 
Önünde durduğumda kocam hala uzattığı elini sanki tutmamı istiyormuş gibi salladı. Ve tuttum.
 
Elini tutalı uzun zaman olmuştu. Büyük, sıcak ve sert nasırlarla doluydu. Benimse ellerim hep küçüktü. Elimi sıkıca tuttu ve gücüyle kemiklerimi kırmanın ne kadar kolay olabileceğini düşünmeme neden oldu.
“...”
 
Kocam gözlerini ellerimizde tuttu ve baş parmağıyla elimin arkasını okşadı. Şaşkınlıkla çekmeye çalıştığımda, kaçmamı engellemek için elimi daha da sıkı tuttu. Kaşlarım çatık ve dudaklarımı büzerek ona baktım.
 
Beni rahatlatmak istercesine hafifçe gülümsedi.
 
“Sorun yok.”
“...”
“Adını öğrenebilir miyim?”
 
..”Beni hatırlayamıyorsa adımı da bilemez. Artık önemli olduğunu düşünmüyordum. Ama yine de belki  kiminle evlendiğini bilmesi gerekiyordu. Yavaşça konuştum.
 
“Lily.”
 
“Lily. Ne güzel bir isim.”
 
“Benim kızlık soy adım Everett.”
 
Bunu söylediğim anda biraz irkildiğini gördüm.
 
“Everett..?”
 
Hafifçe kaşlarını çattı ve bir an için gözlerini kırptı, ama çok geçmeden gülümsedi.
 
“Everett Düklüğünden biriyle evli olduğumu bilmiyordum.” ÇN: hafızanı kaybettin çünkü.
 
“..Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyor musun?”
“Evet, kesinlikle hiçbir şey.”
 
Elimi ondan kurtarmaya çalışırken konuştum.
 
“Nasıl evlendiğimiz hakkında detayları öğrenmek istersen- hayır, başkasına sor. O zaman benim hakkımda düşündüklerini anlayacaksın.”
 
“Lütfen bekle bir dakika.”
 
“Gitmem gerek. Lütfen bırak.”
“Gitme.”
 
Kocam diğer elimi de yakaladı ve beni daha yakına çekti- ve panikledim ve daha çok çabaladım. Tepkime şaşıran adam bir an dondu ama gitmeme izin vermedi.
 
Mavi gözleri tenime daha yakından baktı ama bakışlarından kaçındım ve dişlerimi sıktım. Tam burada tıpkı kar gibi erimek ve kaybolmak istedim.
 
“Sana karşı bir hatam mı oldu?”
 
Hayır, birçok günah işleyen benim babam ve Everett ailesi idi. Kocam , Thedore Valentino kurbandı.
 
“Nasıl evlendik? Sen.. karıcığım lütfen anlat bana. Bu zor bir rica mı?”
 
Neredeyse beni güldürecekti. Zor bir rica mı diye sordu.
 
Ailemin ona karşı işlediği tüm suçları her gün hatırlamayı kendime görev bilmiştim.
 
Ve her zaman acı vericiydi.
 
Ben kötü bir adamın kızıydım ama babam gibi kötü değildim. Aslında her  zaman bunun haksızlık olduğunu düşünürdüm..
Kocamın bana yapılan bu haksızlığı fark edeceğini umduğum zamanlar oldu ama...
 
Artık önemli değildi.
 
“Lütfen başka birine sor. Kendim söylemem gerekirse... benim gibi biri bile utanç duyar. Lütfen bırak.”
 
Bunun üzerine kocamın tutuşu gevşedi ve boş boş gözlerini kırptı.
 
Sessizce odadan çıktım ve arkama bakmadan kaçtım
 
Ben Lily Everett, Thedore Vanlentino ile iki yıl önce tanıştım. Bu süre zarfında da babam Valentino ailesinin tamamen kontrol altına almak için bir fırsat aramaya kararlıydı.
 

yorumlarınızı bekliyorum.
 
 
 
 

 

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


Sonraki Bölüm   2 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.