Lian Feng çocuğa baktıktan sonra eve soğukça baktı.
Bu insanlar hayatta kalamaz.
Cani ve dehşet zihinleriyle bir çocuğa dahi dokunacak kadar düşükler.
Varlıkları daha fazla soruna sebebiyet verirdi.
Huajin bir süre uyanmayacak gibiydi, bu nedenle Afeng elini sıkı tutarak evdeki herkesi yakalamayı başardı. İnce kılıç hafif ışık yayıp titrediğinde bütün malikane zaten temizlenmişti. Tek-bir kişi dahi hayatta değildi. Hizmetçi sayısı zaten azdı.
Hepsi halledilir halledilemez kanlı eldivenlerini yere atarak çocuğa yaklaştı. Kılıcı temizlediği bez eldivenlerinin yanında kan birikintisinde duruyordu.
Afeng ise temizdi.
Üstünde tek damla dahi kan yoktu.
Çocuğu kucağına alarak olabildiğince hızlı bir şekilde orayı terk etti. Bu sahneyi görmesine izin veremezdi, onun için daha kötü olurdu.
Üzerindeki paçavralara bakarak sıkıntıda hissetti. Ah, koca bir ülkenin prensi bu halde.
Duraksadı.
Şimdi ne yapmalı ? Kraliyet ailesine mi teslim etmeli ?
Geleceği düşünerek ürperdi, hayır!
Çocuğun yanından bir adım bile ayrılmayı kabul etmiyor!
Kararla malikaneden uzaklaştı.
***
"Uyandın"
Lian Feng basit tahta bir evde, yanan şöminenin yanında oturarak elindeki kitaba bakıyordu.
Çocuğun hareketi dikkatini çekerek başını kaldırmasına sebep oldu. "Al, iç" yanındaki masaya uzanarak bir bardak çay ikram etti.
Kendisi de çayını yudumladı.
Çocuk sessizdi.
Lian Feng de öyle.
Özellikle Afeng, çok tuhaf hissediyordu. Gelecekteki düşmanıyla oturup çay içmek kadar tuhaf bir durum yoktu. Yaşadıkları imparatorluk Amoli, şehir ise "Ceasar" şehriydi. Ceasar, her daim kışın olduğu soğuk bir yerdi. Bu nedenle "Kar çiçeği takvimi" kullanılırdı.
Burası güneşin ışıklarının ulaştığı bir yer değildi.
Ceasar'ın sembolü kış idi. Sonsuz kışın tanrıçası olan "Ceas" dan almıştı ismini. Amoli imparatorluğu 5 şehre sahipti. Ceasar'ın yanı sıra hemen yakını olan "Seuju" güneşin hüküm sürdüğü bir şehirdi. Yılın her günü yazlık ve sıcak bir iklime sahipti.
Ceasar'ın üstü, Seuju'nun çaprazı olan "Septin" son bahar, Septin şehrinin yanındaki ise ilk bahar olan "Kıreli" idi. Kıreli'de Kır çiçeği takvimi, Ceasar'da Kar çiçeği takvimi, Seuju'da Ateş takvimi, Septin'de ise Yağmur takvimi kullanıldı.
4 şehrin ortasında yer alan minik görünümlü gelişmiş bir ada ise, bu imparatorluğun başkenti oluyordu. Başkent, Athara.
Athara, 4 mevsimin de düzenli bir şekilde yaşadığı tek şehirdi. Ayırca imparatorluğun en asillerinin ve kraliyet ailelerinin eviydi.
Amoli açıkçası ufak bir krallık denebilirdi.
Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında verimsiz ve az topraklar, geri kalmış bir teknoloji, açlık ve kıtlığın oranının fazla olması, az büyücüler, az kaynaklar, yetersiz savaşçılar...
Zar zor ayakta kalmayı başarabiliyordu. İmparator bunun için çok çabaladı, başa geçtiğinden beri ülkenin durumu git gide düzeldi.
Yine de koskoca krallık tek seferde değişemezdi.
Lian Feng, gelecekte Kara büyücü olmasa bile imparatorluğun bir gün yıkılacağını biliyordu.
Lâkin bu yıkım, sevdiklerine ölüm getirmeyecekti. Diğer ülkelerde olduğu gibi hayatta kalabilirlerdi. Kara Büyücünün varlığı ise her şeyi değiştirdi.
Afeng, aslen orduda bir stratejist olarak çalışıyordu. Yıkımı engellemek adına çok çalıştı, lâkin kaynakların yetersizliği ve durumun baskısı onu çaresiz kıldı.
Şuan bir insan olmasının yanı sıra, bir stratejist olarak bu çocuğu direkt öldürmenin doğru olmadığını biliyordu.
Bu kişi belli ki bir piyon olarak kullanıldı, Amoli'nin iyiliği için, önce yılanın başı ezilmeliydi. -Devam Edecek-
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.