"Size kayıp prensi getirdim" uzun lacivert rengi saçlar düzenlince bağlandı.
"Haa ?" İmparator diye seslendiği kişi gözlerini 'sahte prense' çevirdi. İlgiliydi çünkü bu söylenti asla gerçek olmadı. Mor gözler ve sarı saçlar.
Bir iki adım ilerledi, ilerledikçe çocuğun gerilen bedenini hissediyordu.
Titriyordu. Normal bir çocuğa nazaran oldukça korkak.
Lâkin gözleri neden bu denli zıttı? Kayıtsızlık hissi tamamiyle sapasarmaladı. O gözler o kadar soluk ki siyaha çalacaktı.
Şaşırmıştı. Imparatorluk ailesi dışında sarı saçlı biri olmamalıydı. Kimdi ? Hele ki mor gözler daha da nadirdi. Afeng hafif bir gerginlikle 'baba oğula' baktı. Bu tarihi bir karşılaşma! Uzun bir süre düşündükten sonra Afeng bu kayıp prensi saklamanın uygunsuz olduğunu fark etti.
Ilk olarak imparator en büyük güçtü ve ondan kaçınması zordu.
Ikinci olarak bu prensi kullanarak yılanın elebaşını yakalamayı düşünüyordu.
Ve bunun sonucu şimdi buradaydı. Imparatorluk ilgisini görünce hafif rahatladı.
"Pekala, ona odasına eşlik edin"
Afeng'in nefesi kesildi.
Yanlış...
Yanlış ilerliyor!
Imparator kayıp oğlu için özlem çekmiyor muydu? Öyleyse hayır, hayır... Kişisel hizmetçisi yerine odadaki sıradan bir hizmetçiye verilmiş emirdi bunlar. İmparatorun kayıtsız ses tonu, umursamazlığı. Daha açık olamazdı. Anlayamıyordu.
Çocuğun ardına baktı, umut bile etmemişti. Ailesi...ailesi ona böyle mi davranıyordu?
Ani baş ağrısıyla sarsıldı, gözleri karardı. Yanlış bir hamle yapmış olamaz mıydı...
Ne yazık ki buraya geldikten sonra gerçekten yapılabilecek bir şey yoktu.
***
"Ah, şu gayri meşru çocuk!"
Aşağılama, hor davranışlar çocuğun korkaklığı ve sessizliğiyle artıyordu.
Imparatorun izniyle yanında bir hizmetçi olarak kalmayı başarabilen Afeng ilk günden hata yaptığını acı bir şekilde deneyimlemişti.
Ne var ki savaştaki stratejiler bazen gerçek hayatta boş çıkabiliyor.
Sessizdi ve karşı çıkamazdı, onlar kraliyet ailesinin soylu prens ve prensesleri.
Issız bir çorak, kalbinin hisleri bunlardı. Bur çocuğun bu denli zalim acılar yaşaması...
Doğumu istenmedi.
Yine de ısrarcıydı.
Hâyatta kalmakta ısrar etti. Bir düşman dahi olsa ona saygı duyuyordu, güçlü bir düşmandı. Ve artık... Çocuktu.
Eziyetler gün geçtikçe katlanarak artmaya devam etti. Dilsiz veyahut konuşamıyor olması ve tepkisizliği onu uzun sürede ünlü yaptı. 'Kraliyet ailesinin soytarısı.'
Çocuğu kaçırmayı bile düşündü Afeng. Her şey daha kötüye gidiyor, çocuk sanki hissizmişcesine duygu kırıntısı göstermiyordu.
Ama nereye kaçabilir? Tek başına bir imparatorluğa kafa tutacak kadar güçlü değildi. Elinden gelen tek şey tüm zararları olabildiğince hafifletmekti. Yıllar geçti.
Ne ağladı ne de bir tepki verdi. Afeng anlıyordu...bir canavarın doğuşu böyle tetikleniyordu. Çocuğa baktıkça sıkıntıya giriyordu ve elinden geldiğince asla yanından ayrılmadı.
Bu birkaç yılda sadece çocuk değil, o da bir yetişkin olsa dahi en derin umutsuzluğu hissetti.
Bu imparatorluk...
Aslında çürümüş bir sistemden farksızdı. Herşey sadece onun gibi, ne kadar yükselirse yükselsin hala bir avam olarak 'halk tabakasının' gözlerinin boyanmasıydı.
Acı, keder, umutsuzluk...
Suskunluk.
Afeng düşüncelerin değiştiğini ancak birkaç yıl sonra fark edecekti. Ölesiye şok olmuştu, o aslında çocuğu destekliyordu!
Açıktan kabul etmese de Huajin için öylesine bir bağ oluşturdu ki...
Afeng bu pis soylu sistemini...
Bu imparatorluğu...
Yıkmak istedi.
Düşüncelerinin farkına vardığında çok geçti, çoktan Huajin'in tarafındaydı. En başından beri kimseye güvenmeyeceğini bilerek güçlenme ve eğitimini asla aksatmadı. Şimdi bu ağır amaçla daha da sarsılmıştı.
Hedefi delirmiş olan Huajin misali halk değildi. Gerçi masum ölümlerin sebebi şimdi düşünülünce hep kasıtlı yönlendirme sonucu yaşanmıştı.
Huajin bir başkası tarafından, onlar da bu soylular tarafından kullanıldı.
Hiçbir fark yoktu.
***
"Burası ??"
Anlamsızca dolaştı.
O p*ç tarafından öldürüldü ve tekrar doğmaması gerekiyordu. Çünkü hakkını o p*çe verdi.
Huajin.
Yatakta yatarak boş boş tavana bakıyordu.
"Cehennemde miyim ?"
Öyle olması gerekiyordu ama...
Değildi.
Cehennemde yatak mı olur be ?
Yavaşça kalktı ve şaşkınca odaya baktı.
"Bu ne..." eline masadaki regl adına pedi alarak kokladı.
"Iyy iğrenç bir kimyasal kokuyor" yere atarak elini çırptı.
Derince nefes aldı. Hâlâ yaşıyordu...
O Huajin, reankarnasyon yeteneğine sahip büyük bir kara büyücü. Elbette bu yetenek yasaklı bir büyüyle işliyordu ve sadece ilk defa kullandı.
Ama ise yaramasını beklemiyordu.
Şimdi...
Lian Feng nerede ?
Onu geçmişe yolladı...
Onu öldürmüş olmalıydı değil mi ?
Rahatlayarak sırıtarak tekrar yatağa uzandı. Işte şimdi kendini keyifli hissediyordu. O aptallar tarafından kullanılmamasının tek bir yolu var, ölmesi.
Düşmanını geçmişe yolladı, yapacağı ilk iş onu öldürmesi değil de ne olabilirdi ? Artık öldüğüne göre rahatça yaşayabilir...
"Ha... Bu da ne ?"
Ruhu...
Parçalandı.
Eksikti.
Yani bu...
Hâlâ hayatta olduğu anlamına geliyor ??!?!?
Eğer ölseydi ruhu yok olurdu ve bunu hissederdi ama değil!!
Sıkıntıyla tekrar ayağa kalktı ve dişlerini ısırarak "Geri dönmeliyim..." mırıldandı.
***
İnsanların ruhu 4 parçadır. Kırmızı; gücü, hareketliliği, asiliği ve heyecanı temsil eder.
Mavi; durgunluk, sakinlik, çekingenlik, zayıflık ve pasifliktir.
Beyaz; saf bir ruhtur, insanlar buna 'vicdan' da der. Merhamet ve asilliktir.
Yeşil; Bilgelik, yumuşaklık ve narindir.
Bir de çekirdek vardır. Bu siyahtır.
Siyah; 'nefis' de denebilir. İnsanların şeytani yönüdür.
Bu beş ruh parçası çekirdek tarafından birleştirilir. Hangi parça ağır başarsa insanın kişiliğini o belirler.
Lâkin bu...
Inanılmayan bir efsane olarak görülür.
Elbette büyük bir büyücü olarak bunu biliyordu ve şimdi eksik olan ruhunun varlığını hissediyordu.
Derin hüzün.
Mavi parçası kayıptı. Ve nerede olduğunu tahmin edebiliyordu. İçindeki çocuk ağlıyordu...
Sızlanıyordu ve teselli görmek istiyordu.
Kalbi sızlıyordu, bundan nefret etti. Bu acınası güçsüzlükten. Geri dönmeliydi, geri dönmeli.
-Devam Edecek-
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.