Remarried Empress - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   8 


           
"Hediye falan göndermiyorum."

Hizmetçiler birbirlerine rahatlamış bakışlar attılar.

"Tanrı'ya şükür."

"Majesteleri ona bir hediye gönderebileceği için çok endişeliydim."

Göndermememin birçok nedeni vardı. Sovieshu’nun uşağı gittikten sonra her ihtimale karşı araştırmıştım. Ziyafet yapılsa bile hediye verme zorunluluğu yoktu. Birden fazla cariye olsaydı, bazılarının imparatoriçenin yakın akrabalarıdan çok fazla güç veya nüfuz oluşturmasını önlemek için hediye verilmeyebilirdi.

Ancak Rashta'nın durumu ikisi de değildi. Her halükarda bir hediye vermeye hiç de niyetli değildim ve Sovieshu sekreterini gönderip bana endişe etmememi söylemişti. “Lütfen kocama iyi bak." diyecek halim yok ya?

"Endişelenmeyin. Göndermek için bir sebep var mı bilmiyorum ama göndermeyeceğim."

Hizmetçilerin yüzünde rahatlamış bir ifade belirdi.

"Laura burada olsaydı o da sevinirdi... Bugün sarayın dışına çıkmayı düşünüyordum Majesteleri, Laura'ya da bunu söyleyeceğim."

"Laura nasıl?"

"Geçen gün onu gördüğümde öfkeyle 'o kadın'dan bahsediyordu."

"Markiz Tarithal da kızgın, her çay partisi verişinde hikayeyi anlatıyor."

Yanımda kalmalarının daha iyi olduğunu düşünmüştüm. Sovieshu ve yardımcıları zaten Rashta'ya iyi bakacaklardı ve yakınımdakilerin de ona yardım etmesi gerektiğini düşünmedim.

"Bu arada Majesteleri... Bir şey sorabilir miyim?"

"Nedir?"

"Söylentilere göre Batı Krallığı'nın prensi yılbaşı için geliyormuş, doğru mu?"

Diğer hizmetçiler de konuşmayı kesip gözlerini bana diktiler. Başımı sallayınca ellerini yüzlerine kapatıp sevinçle el çırptılar. Gülümsememek için kendimi tuttum. Hizmetçiler ona bir bakış atmak için her türlü sebebe sahipti. "Batı'nın Prensi”, kralın yalnız ve pek çok şeyiyle ünlü küçük erkek kardeşiydi.

"Çok yakışıklı değil mi?"

"Sizi büyüsü altına almak için göz temasının yeterli olduğunu söylüyorlar."

"Ama çok inatçı olduğunu duydum. Batı Krallığı'nın şu anki kralı bile onu evlendirmeye çalışmaktan vazgeçti mi merak ediyorum."

"Kısır olduğu söylentileri doğru mu?"

"Bilmiyorum ama kralın hiç çocuğu olmaması çok şüpheli, prens de öyle. Üstelik de bir sürü kadınla birlikte olmuşken."

Hizmetlerin fısıldaşmalarını dinlerken ihtiyatla başımı salladım.

Batı Krallığı, neredeyse Doğu İmparatorluğumuzunkine denk olacak güçte bir askeri kuvvete sahipti. Bolluk açısından dünyanın en zenginiydi. Böyle bir ülkenin tahtında ilk sırada olduğu söylenen prens hakkında birçok söylenti vardı.

Sovieshu ve cariyesi hakkındaki düşüncelerimi bir kenara bırakıp hizmetçilerin hoş sohbetine katıldım.

***

"Ziyafet olmayacak mı?"

Rashta, İmparator Sovieshu'ya ziyafetin ne kadar büyük olacağını ve arkadaşlarını davet edip edemeyeceğini sorduğunda böyle bir cevap beklemiyordu.

"Ama Baron büyük bir parti vereceğimizi söyledi…"

"Yılbaşının  yaklaştığını söylemedim mi? Bunu acele getirmek istemedim ama imza törenini mümkün olan en kısa sürede yapmak isteyen sendin."

"?"

Açıklamasına rağmen Rashta ona yalnızca şaşkınlıkla baktı. Sovieshu onun sağduyusu hakkında fazla beklentiye girdiğini fark etti. Göründüğünden daha akıllı olsa da soylular hakkında hiçbir şey bilmediğini unutmuştu.

"Benim hatam."

"Ne demek istiyorsun?"

"Büyük bir ziyafet düzenlemek kolay değil. Hazırlıklarıyla meşgul olduğum başka şeyler var. Zaman kısıtlı ve birbiri ardına büyük ziyafetler vermek kaba bir davranış."

"Ah...! Ama Rashta'nın imza töreniyle aynı gün başka bir ziyafet de mi var?"

"Yılbaşı yaklaşıyor."

Rashta, soylular tarafından cömertçe tebrik edilme planları suya düştüğü için hayal kırıklığına uğramıştı. Her zaman insanların etrafında toplandığını görmek istediğinden Sovieshu'yu töreni mümkün olan en kısa sürede yapması için ikna etmişti. İmparatorun bundan rahatsız olacağı açıktı, bu yüzden Rashta herhangi bir mutsuzluk belirtisi göstermedi ve sessizliğini korudu.
Ancak hayal kırıklığı tören gününde daha da arttı. Büyük bir ziyafet verilmese bile yine de ona benzer bir şey umuyordu. Ve bu da gerçekleşmeyince, İmparator'un özür dilemesini ve onu hediye vaadlerine boğmasını bekledi. Ne bir tebrik sözü, ne de İmparatoriçe'den gelen bir hediye vardı. Rashta, Baron Lant sarayın büyük salonlarının İmparatoriçe'nin mülkü olduğunu söylediği için üzüldü.

İmzası üzerine gayretle pratik yapmıştı ama belgeyi imzaladıktan sonra kendini boş hissetti. İşini bitirdiğinde şansölye yapacak işleri olduğunu söyleyerek hemen ayrılmıştı. Tebrik, alkış veya dünyadaki her şeyde sahip olmuşçasına bir coşku hissi yoktu.

Sovieshu da “Bitirmem gereken işler var.” ve “Sonra görüşürüz.” deyip gitmişti. Rashta odasına döndüğünde yüzünü ellerine gömdü.

"Neden böyle oldu?"

Rashta’nın hizmetçileri ona yaklaşıp sorunun ne olduğunu sorunca sonunda içinde tuttuğu acı patladı.

"İmparatoriçe benden nefret ediyor olmalı, aksi takdirde ziyafeti veya hediyeyi es geçmezdik. Bana hediye vermese bile en azından bir yüzünü gösteremez miydi?"

"Ağlama Rashta. Neden böyle güzel bir günde ağlıyorsun...?"

"Endişelenme. Zaten onu nadiren göreceksin."

Yine de Rashta'nın kırgınlığı azalmadı. Sovieshu sonunda işini bitirdikten sonra aceleyle onu görmeye geldiğinde, karamsar bir ruh halinde olduğunu fark etti.

"Neden benim avımın morali bu anlamlı günde bu kadar bozuk?"

"Anlamlı günle ne demek istiyorsun? Kimseden tebrik almadım..."

"Kimseden tebrik almadın mı? Şansölye seni tebrik etti. Başıyla seni selamladı, hizmetçiler de öyle."

Fakat Rashta'nın istediği hizmetkarların değil soyluları tebriğiydi. Dünyanın en iyisiymiş gibi çenesini kaldıranlar tarafından tanınmak istiyordu.

"İmparatoriçe Rashta'dan nefret ediyor olmalı..."

Rashta'nın yüzüne hüzün çökünce Sovieshu bir şeyi itiraf etmek zorunda kaldı.

"İmparatoriçe senden nefret ettiği için bir ziyafet veya hediye hazırlamamış değil. Uygun bir zaman olmadığı için ona yapmamasını söyleyen bendim."

Rashta başını salladı, ama ona inanmadığı belliydi. Bu atmosferde Sovieshu'nun rahatlaması ve cariyesinin tadını çıkarması imkansızdı.

Ertesi gün Sovieshu, İmparatoriçe adına Rashta'ya ulaştırması için sekreterine bir hediye verdi.

***
Evet gençler en son burda kalmıştık, yeni bölümü bugün atıyorum kaldığımız yerden devam ediyoruz✌️ Hazır tatil de varken bir sürü bölüm atalım🙃

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   8 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.