"Onu ziyaret ettiğimde bana onun kız kardeşi değil, bir cariye olduğumu söyledi. Böyle mi olması gerekiyordu Baron Lant? Yoksa İmparatoriçe benden nefret mi ediyor?"

İmza töreni bittikten sonra Rashta’nın işlerinin çoğunu Baron Lant yönetiyordu. Bugün onu özel bir amacı olmadan ziyaret etmiş ve bu beklenmedik hikayeyi duyunca şaşırmıştı.

"İmparatoriçe'yi mi ziyaret ettin?"

"Evet… Rashta'ya bir hediye gönderdi. Hediye gönderdiyse gidip onu selamlamam gerekir diye düşündüm..."
B
Lant inledi ve alnını kırıştırdı.

"Sorun ne? Rashta yanlış bir şey mi yaptı?"

"Daha da kötü…"

"?"

"Bayan Rashta ve İmparatoriçe'nin pozisyonları birbirine zıttır."

"Neden? İkisi de aynı kocaya hizmet ediyor."

Rashta İmparatoriçe'ye böyle mi dedi!? Baronet Lant bir anlığına sersemlemişti. Ancak Rashta’nın koyu, kocaman gözleri onu masum olduğuna ikna etti. Kimse çocukları yetişkinler gibi sorumlu tutmazdı. Rashta soylulardan, hatta soylu çocuklardan bile daha bilgisizdi ve bunlar göz önünde bulundurulmalıydı. Ama yine de...

"Rashta, İmparatoriçeyi ziyaret edeceğini söylediğinde seni kimse durdurdu mu?"

“Cherily ve Kisu?”

"Onlar kim?"

"Rashta’nın hizmetçileri. Onları İmparator görevlendirdi."

"Hizmetçi kızların haricinde... Hizmetçin* var mı?" (ÇN: Burdaki yıldızlı hizmetçi 'lady-in-waiting' olarak geçiyor. Ben onu da bu zamana kadar hizmetçi olarak çevirdiğim için ufak bir kavram karmaşası oldu bu cümlede. Lady in waiting bir nevi özel hizmetçi gibi ve sadece soylu kadınlardan oluyor. Bakımınızı ve özel işlerinizi hallediyor vs. Sonraki bölümde daha ayrıntılı açıklanır zaten:)
Rashta tekrar başını eğdi.

"Hayır?"

Baron Lant kararlı bir bakışla koltuğundan kalktı ve bu durumda İmparator Sovieshu'nun yanına dönüp Rashta'ya yaptığı ziyareti bildirdi.

"Majesteleri. Rashta artık sizin cariyeniz, ama  aristokratlar hakkında çok bilgisiz. Hizmetçileri var ama bir nedimesi* de olmalı." 
(ÇN: Lady in waiting'i nedime olarak çevirmeye karar verdim. İmparatoriçe'nin hizmetçisi dediklerim hep nedimeydi. Başka önerisi olan yorumlara yazabilir^^)

Yanlarında dinleyen bir başka sekreter şöyle dedi: “Soylu bir kadın Rashta gibi halktan birine hizmet etmek ister mi?” 
(ÇN: Nedimelerin soylulardan seçildiğini söylemiştik zaten.)

"Rashta cariye olan ilk avam* değil."
(Avam: halktan kimse)

Baron Lant sekreteri tersledikten sonra İmparator'a açıklama yapmaya geri döndü.

"Ona aristokrat toplumda rehberlik etmesi için en azından bir nedime vermelisiniz."

Sovieshu, hemfikir olduğunu belli eden bir ses çıkardı.

"Zaten bunu bir süredir düşünüyordum Baron Lant."

"Evet Majesteleri."

"Rashta'ya yardım etmekten sorumlu olacak bir nedime bul."

"Evet Majesteleri."

***

Kocaman bir çiçeğe tünemiş büyük, etkileyici bir kuş gördüğümde, kuşun tüylerini toplayarak batı sarayın bahçelerinde dolaşıyordum.

"Ne tuhaf bir kuş."

Nedimeler Sovieshu’nun uşaklarının Rashta'ya  nedime bulmaya çalıştıkları hakkında gevezelik ettikleri için bunu fark etmemişlerdi.Ona dikkatlice yaklaştım. Elimi uzattığımda kuş hızla sıçradı ve kanatlarını çırpıp insanlara alışkınmış gibi gagasıyla elimin arkasına sokuldu.

'Bu kuş soylular tarafından mı yetiştirildi?'

Küçük başını okşarken, ayağına bağlanmış ufak bir kağıt parçası fark ettim ve açınca el yazısıyla yazılmış ufak bir not buldum.

-Ben yılbaşında gelecek yabancı bir misafirim. Bunu sarhoşken yazdım.

Bir kahkaha attım ve nedimeler ne olduğunu görmek için yanıma geldi.

"Oh, ilginç."

"Çok güzel."

"Ne kadar etkileyici bir kuş. Adı ne?"

"Evcilleştirilmesi zor bir kuş olduğunu biliyorum... Avlanmak için kullanılmıyor mu?"

Mektubu onlara gösterdiğimde nedimeler sırıtarak beni cevap yazmam için cesaretlendirdi. Genişçe gülümsedim. Bu gerçekten sarhoş bir yabancının mıydı? Yeni Yıl için buraya gelen birçok yabancı büyükelçi olacak, yani tuhaf olmazdı...

Kuşlar genellikle kendilerini çekecek eşsiz bir koku salan bir kuş pagodasına uçar. Bu kuşun bu buraya uçması şaşırtıcıydı. Hep yanımda taşıdığım küçük bir cep kalemi çıkardım ve başka bir nedime yakınlardan bir parça kağıt getirdi.

-Sarhoş bir kuş geri döner. Dönüş yolunu bulabilirse sahibinden daha zeki olduğu anlamına gelir.

Nedimeler mektubu yazıp tekrar kahkahada atmamı izlemek için başlarını kaldırdı. Kalemi kaldırıp kuşa su verdikten sonra notumu bacağına bağladım. Kuş gagasıyla tekrar elime süründü ve uçup gitti.
"Ne kadar güzel."

"Kuş İmparatoriçe'yi sevmiş gibi görünüyor."

"Evet, sadece İmparatoriçe'ye gitmesi şaşırtıcı değil mi?"

Nedimelerin kuşla ilgili konuşmasını dinledikten sonra odama döndüğümde, Sovieshu'nun sekreterlerinden birini beni beklerken buldum.

"Neler oluyor?"

Bir süredir bekliyormuş gibi görünüyordu ve hemen cevap verdi.

"İmparator sizi çağırdı."

Nedimelerin yüz ifadeleri sertleşti. Benim de öyle. O etkileyici kuşu görmenin hoşnutluğu kayboldu ve kalbim katılaştı. Önceden Sovieshu beni aradığında hiç umursamazdım, ama şimdi “Yine ne oldu?” diye düşünmeden edemiyordum.

"...Anladım."

Rashta şimdi bir cariyeydi ve benimle gereğinden fazla samimi olma girişimlerini geri çevirmiştim. Hepsi bu. Uzatmaya gerek var mı?

'Ona kız kardeşim demediğim için beni eleştirecek mi...? Hayır, onu ne kadar düşünürse düşünsün, o kadar da değil.' 

Sovieshu büyürken annesini görmüştü ve İmparatoriçe ile cariyelerin nasıl olduğunu biliyordu.

"Biraz bekle lütfen."

Odama girdikten sonra yürüyüş elbisemi çıkarıp daha resmi bir tane giydim. Neyse ki İmparatorun odasına kadar sekreteri takip ederken Rashta'ya rastlamamıştım.

İçeri girdim. Sovieshu bana bir bardak çay ikram etti ve hemen konuya girdi.

"Cariyelerin İmparatoriçe kadar nedimeye ihtiyacı olmasa da en azından ona eşlik etmesi için bir-iki taneye olmalı. Rashta'ya da birkaç nedime vereceğim."

"Duymuştum. Sekreterinizin etrafı araştırdığını fark ettim."

"...Ancak birkaç gün geçse hiçbir soylu kadın gönüllü olmadı."

"Öyle mi?"

"Bence sarayın sahibi İmparatoriçe gönülsüz olduğu için öne çıkmıyorlar. Bu yüzden İmparatoriçe, Rashta için nedime bulabilir mi?"

***

Yüzsüzlüğün de bu kadarı... Bu bölüm biraz fazla çevirmen notlu oldu ama olsun, yine de anlaşılmayan bir şey olursa söyleyin.😗