Yukarı Çık




17   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   19 

           
Marissa, Elena’yı yaklaşırken selamladı.
M-“Hoş geldiniz genç bayan. Seni bir süredir görmediğimden hasta olabileceğinden endişeliydim. Bugün gelebilmene sevindim.”
Elena, marissa’nın hayal kırıklığını fark edince kendini suçlu hissetti ve ılımlı bir şekilde gülümsedi.
E-“Her zaman partilerinize katılmak istedim, ancak bildiğiniz gibi hane halkını yönetmek için çok zaman harcıyorum. Uzun zaman sonra sizi tekrar gördüğüme sevindim.”
Marissa, elena’nın Blaise ailesini yönettiğini biliyordu, ancak Elena’nın toplantılara katılmak için vakti olmadığına inanmadı. Marissa da  rahmetli kocasının malikanesinden sorumluydu, ama partilere katılamayacak kadar da yoğun değildi. Ancak,  Marissa gülümsedi ve böyle detayları anlatmadı.
MA-“Bu arada bu sevimli genç bayan da kim? Kız kardeşin mi?”
E-“Evet öyle, Madam.”
İki kadının konuşmasını dinleyen Mirabelle, Marissa’yı selamlamak için döndü.
Mİ-“Merhaba Madam. Ben Mirabelle Blaise. Burada kız kardeşime eşlik ediyorum.”
Mirabelle hala genç olmasına rağmen, güzelce büyüyeceğinden emindi. Kız kardeşi kadar yoğun güzelliğe sahip olmayabilirdi ancak canlı aurası gelecek için büyük umut vaat ediyordu.
MA-“Ah, Blaise çocuklarının hepsi tek kelimeyle güzel. Seninle tanışmak bir zevk genç bayan.”
Bir şekilde, Elena kendini övülmüş hissetti. Selamlama bittikten sonra ,uşak gibi görünen  beyaz saçlı yaşlı bir adam  Marissa’ya yaklaştı ve kulağına bir şeyler fısıldadı.
?-“Affedersiniz leydim. Tüm konuklar geldi ve partiye hazır.”
MA-“Teşekkürler Jeffrey.”
Marissa, özür dileyerek Elena ve Mirabelle’ye baktı.
MA-“Bu basit bir çay partisi, umarım eğlenirsiniz. Bir daha ki sefere büyük bir balomuz olacak, o yüzden lütfen gelin ve koltuklarımızı süsleyin.” 
E-“Evet Madam.”
Marissa yüzünde müşfik bir gülümsemeyle masanın başına geçti. Elena bunun yakın arkadaşların toplanması için küçük bir çay partisi olup olmadığını bilmiyordu, ama  yirmiden fazla asil bayan ve leydi vardı. Etkinlik ne kadar küçük olursa olsun, Marissa sosyetenin güçlü bir üyesiydi ve katılan insanların sayısı ister istemez normalden farklı olurdu.
Marissa herkesi selamlamak için önayak oldu.
MA-“Hepiniz hoş geldiniz. Öncelikle, davetime katıldıkları için herkese teşekkür etmek istiyorum. Hava da güneşli olduğundan  harika hissediyorum. Şimdi oturup lezzetli ikramların tadını çıkaralım.”
Birkaç bayan marissa’nın giriş konuşmasına gülerek karşılık verdi. Yabancılar için çok önemli olmayabilir, ancak bu tür partilerle ilgili en önemli detaylardan biri yerleştirmeydi. Ev sahibine daha yakınsan, koltuğun daha değerlidir.
Elena, mirabelleyle  bahçenin en ucunda bir masada yer aldı. Yapacak bir şey yoktu. Sandelyeler her masadaki misafir sayısına uyumlu olarak  hazırlanmıştı ve  Blaiselerden sadece Elena’nın katılması beklenirken Mirabelle aniden dahil edilmişti. Bu durumu önlemek için, ev sahibi katılacak kişi sayısı hakkında önceden bilgilendirilmekteydi, fakat Elena bile çok geç cevap vermişti.
Mirabelle başka birinin yerine oturamayacağından, başka bir yere oturmaları doğaldı. Elena zaten sosyal toplantılara aktif olarak katılmadığından, aynı zamanda  katılmama ve oturmama olasılığı da vardı. Güçlü bir genç kadın olsaydı, bu durumda iç koltukları kolayca talep edebilirdi, ancak Blaise evinin sosyetedeki konumu pek yüksek değildi.
Elena hayal kırıklığına uğramadı –olanlar zaten beklenen şeylerdi.  Elena pek görünmese bile neyse ki Marissa onu memnuniyetle karşılamıştı. Ayrıca, belki de Mirabelle ile birlikte atmosferin tadını çıkarmak için bu uzak köşenin daha uygun olabileceği Elena’nın aklına geldi.
Bununla birlikte, Helen daha önce Elena ve Marissa arasındaki konuşmayı tiksintiyle izlemişti, ve şimdi helen hala Elena’nın oturduğu yere ters ters bakıyordu.
Viskont Jenner’in kızı sarah, helen’in kötü bir ruh halinde olduğunu fark etmişti ve hemen onu sakinleştirmek için bir şeyler söyledi.
S-“Oh, şuraya bak. Leydi Blaise düşmana mı uymaya çalışıyor? Bu  trendden dolayı başkentin güney sosyetesini görmezden gelmesine şaşmamalı.”
Kısacası Elena güney sosyetesi için bir utançtı. Helen bu fırsatı değerlendirdi.
H-“Evet, Carthenia krallığında bu tarzı giyerim.”
Carthenia krallığı kıtanın en fakir ülkesiydi. Modayı bilenler, Elena’nın elbisesinin trendlere uymadığını kastettiğini hemen anlayabilirdi.
Normalde, Helen’in burnu o kadar havadaydı ki, ondan daha düşük konumdaki soyluları görmezden gelirdi. Ancak, yüksek konumu ve güzel görünümü nedeniyle Helenle anlaşmak isteyenler vardı. Sarah bu insanlardan biriydi. Aceleyle Helen’in iyiliğini kazanmak için ağzını açtı.
S-“Leydi Selby gibi yeşil giyse de, kıyaslandığında sönük kalıyor.”
Helen ağzını örttü ve sanki dilinde bal varmış gibi gülümsedi. Kont  Lawrence’nin kızı Margaret  onları sessizce dinliyordu.
M-“Leydi Blaise’nin elbisesini mi kastediyorsun? Yeni görünmüyor, ama güzel süslenmiş değil mi? Ben de yeni bir şeyler aramak yerine evimdekileri düzenlemeliyim diye düşündüm...”
Helen’in  kaşları Margaret’in aptalca sözleriyle çatıldı. Helen Margaret’in aptal ve çirkin olduğunu düşünüyordu, ama kontun kızı olarak onun konumundan hoşlanıyordu. Buna ek olarak, Margaret’in yüzü o kadar sadeydi ki Helen onu kendi güzelliğini vurgulamak için getirmişti. ÇN: pislik bu helen ya fitneci içten pazarlıklı gudubet
Ama şu an bu önemli değildi. helen memnuniyetsizliğini sakladı ve dudaklarında ince bir gülümseme ile konuştu.
H-“Leydi Lawrence’ın moda konusunda bu kadar cahil olduğunu bilmezdim.”
M-“Ha?”
H-“Bunu bu kadar güzel yapan nedir? Gözlerini kontrol ettirmelisin, diğer insanlar bunu öğrenirse hiç kimse seninle kıyafet elmaya gitmez.”
M-“Ş-Şey... yani..”
Margaret, kızdığında ya da heyecanlandığında kekeliyordu. Helen gülümsedi. Margaret, güneydeki stil idollerinden biri olan Helen tarafından daha da gözü korkutulmuştu.
Sarah, Helen’in sırıtmasını izledi ve endişeyle yutkundu. Aristokratların dünyasında neyin doğru neyin yanlış olduğu önemli değildi. leydi Selby güçlü bir kadındı.
Kont Blaise göz ardı edilebilecek biri olmasa da, konumu ve serveti Markiz Selby’den çok farklıydı. Dahası Blaiseler bir şövalye ailesiydi, Selbyler ise siyasetle uğraşıyordu.
Sarah2ın geldiği Jenner ailesi, Selbylerin güçlü etkisi altındaydı. Sarah, margaret’in korkmuş ifadesini görünce hemen cıkladı.
S-“Sanırım leydi Blaise, böyle giyinip çay partisine katılmanın ne kadar utanç verici bir şey  olduğunun bile farkında değil.” ÇN: caz yapma
H-“Peki, ne kadar utanç verici olduğunu bilmiyorsa... ona bir ders vermeli miyiz?”
S-“Ders?”
Sarah’ın gözleri beklenmedik öneriyle genişledi. Fakat helen çoktan kararını vermişti. sessizce dinleyen Margaret, kekeleyerek konuştu.
M-“M-madam Hollandla konuşuyordu, belki de arkadaştırlar-“
Helen Margaret’in sözünü kesti.
H-“Leydi Blaise’nin Markuez Hollandla benden daha yakın olduğunu mu düşünüyorsun?”
Sosyetede nadiren ortaya çıkan Elena ile güçlü Markis Selby’nin kızı olan helen arasında karşılaştırmaya gerek yoktu.
Margaret’ın yüzü beyazladı.
M-“O-Oh, hayır. Bunu söylemiyorum. Bilmiyorum...”
H-“Söylemek istediğin bir şey varsa söyle. Bugün basitliğini dinleyip duramam.”
M-“...HIK!”
Margaret!in ellerine ağzına gitti. Elena ve Marissa’nın yakın olabileceğinden endişeliydi, ancak Helen’in tepkisi onu sessiz kalmaya itti. Ancak Helen,  Margaret Elena’nın tarafını tuttuğunda tedirgin olmuştu.
H-‘ Ya bana...’
Helen şu ana kadar Elana’yı olabildiğince görmezden gelmeye çalışmıştı, ama artık dayanamıyordu. İnsanların sarı saçları olduğu için onları karşılaştırmasından nefret ediyordu, ancak bugün kıyaslamalar  aynı renk elbise giydikleri için daha da artmıştı.
Tabii ki Helen’in elbisesi daha güzeldi, ama hepsi bu değildi. elena’nın güzelliğinde tam bir ahenk vardı. Ve Helen bunu kabul etmek istemiyordu. Tek düşünebildiği, Elena’nın onu utandırmak için aynı renk elbise giydiği idi. Elena’nın bilmesi imkansızdı, ama bu Helen için önemli değildi. hakarete uğramıştı. Affedemezdi. ÇN:kıskançlıktan gözleri kör olmuş
Helen’in gülümsemesinde gizli bir bıçak vardı ve sarah bir kez daha iyi tarafına denk gelmek için çabaladı.
S-“Ona nasıl bir ders vermeliyiz?”
H-“Neden şunu denemiyoruz?”


**
sonraki bölümü de göndermeye çalışacağım :)


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


17   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   19 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.