Elena kararını verdikten sonra, endişenin onu sarmaya başladığını hissetti. Prens Carlisle’nin suikaste uğradığı zamanla halihazırda bulundukları zaman zaten çakışıyordu. Presin öldürüldüğü zamanı tam olarak bilmese bile, çok şükür ki suikastin gerçekleştiği yeri biliyordu, zira isyandan önce en çok konuşulan konu buydu. Boşa harcayacak vakti yoktu. Prensi kurtarmak için önüne çıkan fırsatı kaçırırsa bir felaket olurdu. Blaise kalesi başkentin güneyinde yer alıyordu, buradan oraya gitmek birkaç gün alırdı. En kısa zamanda yola çıkmalıydı. E” Erkek kardeşimiz Derek şu an eğitimde, değil mi?” M” Evet, her zamanki gibi. Bir gün bile elinde kılıç tutmasa, muhtemelen hastalanır.” Mirabelle sevimli bir şekilde dilini çıkardı ve Elena onun bu sevimliliğine baktı. Elena kız kardeşini çok özlemişti. Bir an bile önü gözünün önünden ayırmak istemiyordu, ama şu anda acelesi vardı. Elena, Mirabellenin yumuşak saçlarını okşadı ve üzgün bir şekilde konuştu. E”Mirabelle. Bir süre için bir yere gitmem gerek.” M”Huh? Nereye gidiyorsun?” E” Birkaç gün sürecek.” M”Uzun mu? Ben de seninle geliyorum!” Mirabelle, Elenanın geceliğine yapıştı. Belki de erkenden ölen annelerini hatırlamıştı, Mirabelle çocukluğundan beri, her zaman ablasından uzak olmaktan nefret etmişti. Elena Mirabellenin onu anne yerine koyarak takip etmesine kızmıyordu, önceki yaşamlarında aileleri ölene dek ayrıldıklarına dair bir hatıraları yoktu. Mirabelle olmadan onlarca yıl yaşamak çok yalnız hissettirmişti. Elena kız kardeşini şımartmak ve söylediği her şeyi dinlemek istiyordu , fakat şu an bunun zamanı değildi. E”Yalnız gitmek zorundayım.” Hızlıca başını salladı. Prens Carlisle’yi kurtarmak için birkaç gün evden uzaklaşmak zorundaydı. Fakat sebebsiz yere bunu yapamazdı. Bu şövalye olarak onu kimsenin durduramadığı ve ne yaptığının öneminin olmadığı zamanlar değildi. Her hareketini herkese söylemek zorunda olan, Kontun kızıydı. Aniden bir hatırası aklına geldi ve bu ona bir fikir verdi. E” Gleen’i görmeye gitmek zorundayım, ve sen bu kadar uzağa benimle birlikte seyahat edemezsin” M”Glenn?” E”evet. Bir süre önce ondan bir mektup aldım, ama bence oraya kendim gitmeliyim.” Glenn, kırsal bir arazide yaşayan ve Blaise ailesinin uzaktan akrabası olan bir baronesti. Hem Elena’yı hem de Mirabelle’yi çok severdi, sık sık ziyaret edemese de güneye geldiğinde mutlaka Blaise kalesine uğrardı. Elena, Glenn’in düğün hazırlıkları yüzünden çok gergin olduğunu hatırladı. Elena önceki yaşamında sadece onu tebrik etmek için düğün gününe katılmıştı. Ama şimdi Blaise kalesine bir mazeret sunmak zorundaydı ve çocukluğundan beri tanıdığı Glenn iyi bir bahaneydi. Elena doğru hatırlayıp hatırlamadığını merak ederek Mirabelle’nin yüzüne endişeyle baktı. Neyse ki Mirabelle, Glenn hakkındakileri çoktan biliyormuş gibi itaat etmeye zorlanmış bir bakışla konuştu. M”Yine de kendi kendine gitmek zorunda mısın? Eğer endişeliysen, başkasını göndermelisin... yalnızca bunun için o kadar uzağa gidemezsin. Üstelik bu ev ablam olmadan çok sıkıcı.” E” Bazı açılardan, düğün bir kadının hayatındaki en önemli şey. Onu kendim ziyaret etmek zorundayım.” M”Ama..” E”Glenn’in saçları söz dinlemiyor ve her gün onlarla uğraşmakta zorlanıyor. Eğer oraya şahsen gidersem ona çok yardımım dokunacak.” M”..Tch” Mirabelle onayladı ve Elena iç çekti. Eğer gelecek, kurtardığı Prens Carlisl'ye bağlı olmasaydı, uzun bir süre kardeşinin yanından ayrılmazdı.” M” Ablam çok iyi bir insan.” Elena buna tebessüm etti.Ailesini uğruna dünyanın kanla kaplanıp kaplanmamasını umursamıyordu. Bu yüzden “iyi” kelimesinden çok uzaktı. Veliaht prensi kurtarmak için elini ne kadar kana bulaması gerektiğini tahmin etmek imkansızdı, yine de masumca gülümsedi. E”Geri döndüğümde sana bir hediye getireceğim.” M”Gerçekten mi? Bunu dört gözle bekleyeceğim.” E”evet. Beğendiğin bir şey seçeceğim. Sabret.” M”Yihuuu” Elena’nın ayrılmasına karşı duruşunu unutmuş gibi, Mirabelle yakında açacak bir çiçek gibi gülümsedi. Evet, Elena bu gülümsemeyi korumak için cehennem iblisi olmayı umursamıyordu. E”O zaman evde sessizce beklemelisin. Babam geri döndüğünde ona, glenn'in düğününe yardım için gittiğimi söylersin.” M”Tamam. En kısa sürede geri gel abla.” E” Söz veriyorum. Derek’e veda edip sonra hemen gideceğim.” M” hemen mi? E” ne kadar erken ayrılırsam o kadar erken dönebilirim.” Mirabelle somurtkan bir ifade takındı, ama sonra yüzü bir fikirle aydınlandı. M”O zaman şeften öğle yemeği hazırlamasını isteyeceğim, böylece yolda yiyebilirsin.” E”Yapmak zorunda değ-“ M”Bu arada Derek ile konuş.” Mirabelle elinden geldiğince acele etti ve Elena onun gittiğini gördüğü için üzgünce gülümsedi. Mirabelle, asla düzgün koşamayan zayıf bir çocuktu ve on yedi yaşında olmasına rağmen, küçük ve zayıf olduğundan yalnızca on dört yaşında görünüyordu. Elena onun yavaşça koşmasını görünce üzüldü, ancak hareketlerinden çabasını hissedebiliyordu. Ne zman bu küçük kibarlığı görse, yardım edemezdi, fakat gerçekten geri döndüğünü anladı. Bu minnet dolu andan sonra Elena’nın aklı başına geldi ve hızla masanın başına geçti. Kaleye glenn’in düğününe yardım bahanesini sunmayı planladı, ancak Elena onu gerçekten ziyaret edip edemeyeceğinden emin değildi. Glenn’i her ihtimale karşı bir güzellik uzmanına göndermeyi planlıyordu, zor bir durumda kalmamak için onu bilgilendirmeyi planladı. Glenn’e düğününe yardım için geleceği ile ilgili ve sonra başkentteki en iyi güzellik salonuna da bir mektup yazdı. Her biri kont Blaise mührünü taşıyan iki mektup hemen gönderildi. D”Haaa!” Keskin bir ter kokusu ve ağır nefes alma sesleri eğitim salonunun içinden geliyordu. Şövalyelerin bir grup olarak eğitildiği geniş alanların aksine, kontun bir sonraki varisi ve erkek kardeşi Derek, bu sessiz ve rahat yeri tercih ediyordu. Kendini geliştirmek için pratik sırasında tüm dikkatini vermişti ve Elenanın geldiğinin farkında değildi. bir an hiçbir şey söylemeden onu seyretti. E”..Kardeşim.” Yalnız yaşamak zorunda kaldığı uzun zaman boyunca, Elena’nın kalbinin bir köşesinde Derek’e karşı kin vardı. Mirabelle’yi kurtarmasına engel olmakla kalmadı, aynı zamanda... Onu korurken öldü. Elena, Mirabelle’yi kalede bırakarak dışarı sürüklenmişti kafası o kadar karışmıştı ki bunun gerçek mi yoksa hayal mi olduğunu anlayamamıştı. Hizmetçilerin çığlıkları havayı dolduruyor burnuna keskin bir keskin kan kokusu burnuna doluyordu. Şövalyelerin ayak sesleri ve bağırmaları duyuluyordu. O zamana kadar Elena sadece Kontun sıradan kızıydı ve kendini bu amansız kabusun içinde buldu. Derek sonunda elini kaldırdı ve onu tokatladı. Başı bu hızlı şaplakla yan devrildi. Daha önce hiç vurulmamış yanakları hızla kızardı, ama gözleri farkındalığa vardı. Derek ciddi bir şekilde konuşuyordu, yüzünü iki eliyle dik bir şekilde tutarak ve doğrudan gözlerinin içine bakarak. D”Elena kaçman için sana zaman verebilirim. Arkana bakama ve Arden’e git. Ailemizin güvenli evi orada, bu yüzden neler olduğunu öğrenene kadar saklanmalısın.” Derek’in ne dediğini anlamamıştı fakat, korku dolu gözleriyle başını salladı. Dışarıdan sesler geliyordu ve derek kılıcını çekti. Elena’ya dönerek yeniden konuştu D-“git. Git ve yaşa, abla” Bu onu gördüğü son seferdi. Kardeşinin sırtının yavaş yavaş uzaklaşmasını izledi ve sonra ters yöne doğru koşmaya başladı. Yaşamak için yapmamıştı. Dehşet içindeydi ve yalnızca kardeşinin emirlerini yerine getirmişti. Dehşetin bulanıklığı yüzünden, çıplak ayaklarının ve yırtık elbiselerinin kanla kaplı olduğunu fark etmemişti, onun sevgili, kendinin kurban eden erkek kardeşi Derek’in kanıyla. zar zor bir şeyler görmesine rağmen, simsiyah ormanın içine doğru koşmaya devam etti. Bu kara gece Elena’nın hatıralarındaki en korkunç geceydi. Ancak daha sonra, ibreti alem için duvara asılan kardeşinin ve babasının bozulmuş cesetlerini tanıdı. Onları öyle gördüğünde vücudundaki kanın boşaldığını hissetti. Çığlık bile atamadı. Gökyüzü ve dünya üzerine çökmüştü. Ailesini takip etmek istedi fakat o kadar kızgın ve acı içindeydi ki kendini bile öldüremedi. Kardeşi onun yaşamasını istemişti. Yaşamak cehennemdi. Ailesinin ölümü, onun için taşıması çok ağır bir yüktü ve onun yaşamı için kendini kurban eden kardeşine içerlemişti . nitekim, Derek her zaman korkutucuydu ve anlaşması zor biriydi, kontun varisiydi ve babası kadar duygusuz büyüyordu. Derek, Elenanın çocukluğunda nadiren “teşekkürler” ve “özür dilerim” kelimelerini kullanırdı. Elena, bütün şövalyelerin böyle olup olmadığını merak ederdi. Ve sonunda, özel bir kahramanın ölümünün aksine kendini kurban etmişti. Elena, ona karşı ne minnettarlığını ne kızgınlığını ne de kalbinde dağ olmuş kelimelerden ona söylemek istediği şeyi ifade etmekten acizdi. Ne kadar tuhaf ki, ölene kadar onu ne kadar sevdiğini fark etmedi. Elena , onu yalnız bıraktığı için kardeşini suçladı... Ona kızdığı kadar acı bir biçimde onu özlemişti. D-“Ne kadardır buradasın?” Derek çok geçmeden Elena’nın varlığını fark etti ve alçak bir sesle düşüncelerini böldü. Cevap vermeden önce boğazını temizledi. E-“ Biraz önce.” D-“bu ne?” Onunla konuşmayı zor bulduğu geçmiştekinin aksine, Derek’in açık sözlü konuşma tarzı kalbini ısıttı. E-“Ben bir kaç günlüğüne Glenn’in düğün hazırlıklarına yardım etmek i.in gideceğim. Sadece sana güle güle demek için geldim kardeşim.” D-“Tamam. Dikkatli ol.” Derek’in yüzünde ilgisiz bir bakış vardı ve kılıcını temizlmeye başladı. Elenan etrafında döndü, birkaç adım attı, sonra durdu ve yeniden ona baktı. Gözlerinde hem şimdiki Derek’in hem de önceki yaşamındaki Derek’in çakıştığını gördü. E-“ kardeşim.” D-“...?” Şaşırarak Elenaya bakti sanki konuşma onun için çoktan bitmişti.sonra, parlayan güneş ışığı altında Elena, dalgalı sarı saçları ve mücevher gibi parlayan kırmızı gözleriyle göründü. E-“ ...Ben gerçekten teşekkür etmek istiyorum?” D-“ Ne?” Derek şaşkınlıkla sordu, fakat elena yüzünde gizemli bir bakışla gitti. O, onun kıymetli kız kardeşiydi, ama onlar çok yakın değillerdi. Aralarındaki mesafenin artmasını izlerken endişeli bir sesle mırıldandı. D-“Bu arada, muhtemelen yeterince koruma almıyor.”
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.