Bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünmeye çalışırken Helen’in aklı daha hızlı çalışıyordu.Ancak fincanı geri çevirmek, içinde bir şey olduğunu göstermekle eşdeğerdi.
Herkesin sorgulayan gözlerle ona baktığını hissediyordu. Kanıtları yok edememişti ve içmekten başka seçeneği yoktu. Bu bittikten sonra tekrar çaydanlığı kırmak için şansını deneyecekti. Helen titreyen ellerle çay fincanını Elena’dan aldı.
H-“tabii ki, içinde hiçbir şey yok.”
Çatın içinde ne kadar tuz olduğunu bilmesine rağmen sorun yokmuş gibi konuştu. Bunu içmek hoş olmaktan çok uzak olurdu, ama artık geri çeviremezdi. Helen gözlerini kapattı ve yudumladı.
H-“I-ıh!”
Helen buna katlanmaya çalışıyordu, ancak hassas ve şımarık bir soylu olarak yetiştirilmişti ve korkunç derecede güçlü bir şeye tahammül edemedi. Tükürdü. ÇN: beter ol yell*z
Helen, kırmızı suratından dökülen tuzlu çayı aceleyle silmeye çalıştı. Pek çok insanın önünde telafisi imkansız bir karmaşaya meydan verdi.
E-“Hımm”
Elena, Helen’e bakarken başını zarifçe tuttu. Kalabalık onlar hakkında mırıldanıyordu. Mirabelle’nin içmek üzere olduğu, geçmiş hayatında Helen tarafından Elenaya verilen tuzlu çayı Helen’e ödetmek Elenanın planının bir parçasıydı. Elena, helen’in çaydanlıktan kurtulmaya çalışacağını tahmin etti ve bunu engelledi. Gel gelelim, çaydanlığın içinde tuzlu çay olduğunu kanıtlasa da bunu yapanın Helen olduğunu ispatlamak zordu. Bazıları sessizce ondan şüphelenebilirdi, ama suçlu kesin olarak tanımlanmazsa eninde sonunda bu durum unutulurdu. Elena bu kolay kaybedemezdi. Helen demliği herkesin önünde kırmaya çalışmak zorundaydı, aksi takdirde Helen’i şu an olduğu gibi köşeye sıkıştırmak zor olabilirdi.
Elena, Helen’in yaptığı gibi şaşırmış gibi yaptı.
E-“Oh, çayın içinde ne olabilir? Leydi Selby içinde hiçbir şey olmadığını söylemedi mi? İnşallah zehir değildir?”
Tek kelime kalabalığın içinde dalgalandı.
“zehir?”
“Kesinlikle değil...” ÇN: s*çtı cafer bez getir hahaha
Kalabalığın gürültüsü daha da yükseldi, ve elena korkmuş bir ifadeyle etrafına baktı.
E-“Leydi Selby sağlığınız için endişe ediyorum. Doktor çağırmalıyız.”
Marissa, çay partisinin tamamen mahvolduğunu fark ederek iyice sinirlendi. Öfkesi Helen’e karşıydı. Birisi Helen’in çaydanlığı kırmak için birkaç sefer girişimde bulunduğunu görseydi, o kişi onun suçlu olduğunu düşünmekten başka bir şey yapamazdı.
Helen’in yüzü, akıntının ona karşı gelmeye başladığını görünce çirkinleşti. Onur , asalet için hayat kadar önemliydi. Bugün olanlarla ilgili söylentiler yayılırsa, Helen güney sosyetesinde yüzünü gösteremezdi. Elena’yı mahvetme girişimi kendi yenilgisiyle sonuçlandı.
Helen hızla yanında duran Margaret’i gösterdi.
H-“Buna ne koydun?” ÇN:ağzımı bozdurcak bu kız
M-“Ne?Ş-şey, bu—“
H-“leydi Blaiseyi utandırmak için beni mi kullandın? Farkında bile değildim...”
Helen suçu Margaret’a atarken masum gibi davranıyordu. Kormuş olan Margaret daha da paniğe kapıldı.
M-“Neden bahsediyorsun? Sadece Leydi Selby’nin bana yapmamı söylediği şeyi yaptım.”
H-“Böyle bir şeyi hiç söylemedim. Bu şaka fazla acımazsız, değil mi?”
Helen aceleyle Sarah’a baktı ve yardım istedi. Sarah anladı ve hemen destekledi.
S-“Evet, leydi Blaise’nin oturduğu masaya gitmemizi isteyen Leydi Lawrence idi. Çay bardaklarını bilerek devirmesi küçük düşürücüdür.”
Sarah onun tarafını tutunca Helen rahatladı.
Elena sanki artık onlarla uğraşmaya değmezmiş gibi onlardan uzaklaştı.kadınlar hedef değiştirmiş ve en güçsüzlerini köşeye çekmişlerdi. Elena en başından beri Helen’in işin beyni olduğunu biliyordu, yine de, gerçeği anlatmakla uğraşmadı. Her ne sebeple olursa olsun, sarah ve margaret Helen’in talimatlarını izlemişlerdi ve suçluydular.
Elena’nın gözleri kendi oturduğu yere döndü ve Mirabelle’nin orada solgun bir yüzle oturduğunu gördü. Elena, Helen’i köşeye sıkıştırdığı zamandan tamamen farklı bir sesle konuştu.
E-“Mirabelle, iyi misin?”
M-“Hı-hı.”
Cevabına rağmen mirabelle, olan olaylardan dolayı hala şaşkın görünüyordu. elena bir şey söylemeden güven vermek için mirabellenin elini tuttu.
Bu mirabelle için bir ilkti. Mirabelle çok fazla sosyal deneyime sahip olmasa da, çayını içerken bir şey olacağını hayal edemezdi. Daha kötüsü, herkesin hor görerek ona baktığını hatırladı. O anda tüyleri diken diken oldu ve dondu, ne yapacağını bilemedi. Ancak elena bu durumu sakince ele almıştı.
M-“Abla.
E-“söyle bitanem.”
M-“Fincanda ne olduğunu nasıl bildin?”
Elena başını hala daha durumdan kurtulmaya çalışan Helen’e çevirdi ve ardından sorusunu cevaplamak için mirabelle’ye döndü. Elena’’nın profili oyulmuş bir heykel kadar zarifti. Bir an düşündükten sonra elena yumuşak bir sesle cevapladı.
E-“...Sır.”
M-“Tsk.”
Mirabelle yanıtladı. sonra baş parmağını kaldırdı ve fısıldadı.
M-“Bu inanılmazdı.”
Elena, mirabelle şimdiye dek tanıdığından biraz faklı görünüyordu, ama bunu yüksek sele söylemedi. Elena kendine güvenirken daha da inanılmaz görünüyordu. Elena gizlice gülümsedi ve mirabelleye doğru eğildi.
E-“Bu başlangıç.”
Bir markizin kızıyla karşı karşıya kalarak geleceği değiştireceğini hayal etmemişti. Ama, bundan sonra başa çıkmak zorunda olduğu düşman, gelecekte imparatoru devirecek ve hain bir kral olarak yükselecek Paveluc idi. Paveluc’a engel olmak için, bir şövalye olarak veya bir leydi olarak asla yeteneksiz olamazdı. Gerekirse Helen gibi ağlamaktan daha fazlasını yapabilirdi.herkesten daha akıllı davranması gerekiyordu.
Aniden Carlisle’nin onu yakında ziyaret etmesi gerektiğini hatırladı. Carlisle ne düşünüyordu? Elena, helen’in maksadını anlamak kadar kolay olmasını diledi. Cevaplamadan, elena iç çekti.
**
selam return of the female knight severler. maalesef rahatsızlandığım için bölüm atamadım. hala daha tam olarak iyi değilim. ama elimden geldiğince hızlı bölüm atmaya çalışacağım. keyifli okumalar.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.