Elena yataktan kalkar kalkmaz pencereye kırmızı bir mendil bağladı. Kuhn’u bu kadar çabuk çağırmayı beklemiyordu. Her halükarda dün Sophie sorunu ile ilgilenmişti.
E-‘...Gelecek değişti.’
Sophie’nin orijinal kaderi, ölümüne kadar Blaise ailesi için çalışmaktı ancak Elena’nın geçmişe dönmesinden kısa bir süre sonra Sophie görevinden ayrıldı. Elena’nın hatırladığı geçmiş ve ortaya çıkacak olan gelecek aynı olmayacaktı. Dahası bildikleri arasında en büyük sapma Carlisle’nin hayatını kurtarmasıydı. Bu kaç yılı değiştirdi? Bilmek zorundaydı.
Hatıralarına güvenmek yerine imparatorluk ailesinin yeni bir analizini yapması gerekiyordu. Bilgileri kendisi toplayacaktı ama dünkü olay soylu bir kadın olarak istediğini özgürce yapmasını zorlaştırmıştı. Dahası Helen’in adamları sokakta onu takip etmişti ve nedeni hala sırdı. Şimdilik olabildiğince sessiz hareket etmek en iyisiydi.
En önemlisi dolaşan söylentileri durdurmak için içeride kalmak daha iyiydi. Yani en iyi seçenek Kuhn’du. Onu dışarıdan bilgi toplamak için kullanırdı.
e-‘Umarım Caril’in söylediği kadar yeteneklidir...’
pencereden dışarı baktıktan sonra Elena başını yine çevirdi. Bugün yapılacak çok iş vardı. rutin sabah egzersizlerini tamamladıktan sonra Elena, evin tüm hizmetçilerini çağırdı. Hepsi en geniş olan merkez salona geldi. Elena ileri doğru adım attı ve çalışanların yüzlerini tek tek taradı ardından stabil bir sesle konuştu.
E-“Dün inanılmaz bir dedikodu duydum.”
Dedikodudan bahsedince çalışanlar birbirlerinin bakışlarından kaçındılar. Tepkilerinden yola çıkarak hepsi Elena’nın neyi kastettiğini biliyor gibiydi. Elena konuşmayı uzatmak istemedi ve hemen sadede geldi.
E-“Bu iftirayı atan kişi dün gönderildi.”
Hizmetçiler arasında bir mırıltı oluşmaya başladı ama Elena sessiz kalmaları için emretmek üzere elini kaldırdı.
E-“Şunu açıklığa kavuşturayım. Blasie evi için çalışmaya devam etmek istiyorsanız, bu dedikodulara aldanmayın. Bu hikaye tekrar kulağıma gelirse gitmek için hazır olun.”
Bu bit uyarıydı ama bunu söyleme tarzı hala onurluydu. Bir an herkes ölü bir fare kadar sessiz kaldı sonra baş uşak cevap verdi.
H-“Anlaşıldı leydim. Sana ben söyleyecektim ama sen oldukça güzel idare ettin. Bir şey görürsem hemen size bildiririm.”
E-“Evet lütfen. Bana rapor et ve ben de onları işten çıkarayım.”
Elena geri döndü ve endişeli gözlerle ona bakan hizmetçilere net bir sesle konuştu. E-“Artık sizi açıkça uyardığıma göre daha fazla merhamet göstermeyeceğim.”
Hizmetçiler başlarını eğerek cevap verdiler.
“Anlaşıldı leydim.”
Elena onaylama sesini duyduktan sonra başını salladı. Tehdit etmek istemedi ama başka türlü konuşmalarını engellemek zordu. Dahası sessiz kalacak çok fazla insan vardı. dışarıya sızmadan önce bununla başa çıkması gerekiyordu. Hizmetçilerin hala başları eğikti ve Elena tekrar konuştu.
E-“Hepiniz gidebilirsiniz.”
Sesi havada yankılanmayı bitirir bitirmez tüm hizmetçiler kendi görevlerine döndüler. Kimse fısıldamadı ve haddini aşmadı.
Sessizce izleyen baş uşak Elenaya döndü.
H-“İyi iş çıkardınız leydim.”
E-“Teşekkür ederim. Ve yardımın için de teşekkürler. Birisi bir şey söylerse, lütfen dediğiniz gibi yapın. Hikayenin yayılmasını engellemeyi sana bırakıyorum.”
H-“Tamam leydim.”
Leydi Blaise’nin günü böyle başladı. Basit bir kahvaltıdan sonra Elena bakması gereken belgeleri incelemek için masasına oturdu. mirabelle kuyumcuya gitmek istemişti bu yüzden bütçelerine bakması gerekiyordu.
Ayrıca bu dünya hakkında daha fazla bilgi edinme fırsatı buldu. blaise kalesi başkentte olmadığı için belgelerde imparatorluk ailesi hakkında hiçbir bilgi yoktu, ancak güney eyaletlerinde onların bir varlığı vardı. gazetelere boş boş baktı sonra güney hakkında hiç bilmediği şeyleri öğrenebileceğini düşündü.
Aniden kapısı çalındı. O sırada kimsenin onu ziyaret etmesini beklemiyordu , yüzünde şaşkın bir ifadeyle cevap verdi.
E-“İçeri gel.”
Biter bitmez kapı açıldı ve bir adam içeri girdi. Koyu mavi saçlı ve beyaz tenliydi. Kuhn’du. İçeri girer girmez Elena şaşkınlıkla ağzını açtı, onu çağırmış olduğu gerçeğine rağmen. Mendili asmasından bu yana birkaç saat geçmişti. Her şeyden önce Elena Kuhn’un Blaise kalesinin içinde olduğuna inanamadı.
E-“Nasıl... nasıl girdin?”
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.