Kuhn kapıyı kapattı ve cevap vermeden önce Elena’ya yaklaştı. Şaşkın ifadesi fark etti ve sessizce konuştu.
K-“Sızmak benim uzmanlık alanım.”
E-“N-Ne? Buraya gizlice girdiğini mi kastediyorsun?”
K-“Kesin konuşmak gerekirse yemek kuryesi olarak sahte bir iş buldum.”
Elena Kuhn’a eskisinden daha fazla şaşırarak baktı. Blaise kalesi imparatorluk şövalyesi yetiştirmesiyle ünlü bir aileydi. Kale arazisindeki asker asker sayısı diğer evlerden fazlaydı. Kılık değiştirerek kaleye girmiş olsa bile kontun kızının odasına gelmek için bütün güvenlikleri gizlice aşması gerekiyordu.
Her halükarda güvenliği kırması bazı açılardan mazur görülebilirdi. Carlisle’nin söylediği gibi Kuhn’un yetenekleri olağanüstü idi. Ama ya Kuhn’un amacı Elena’nın canını almak olsaydı? Elena’nın korunmak için kılıcı olmasına rağmen bir kontun kızı olarak zaten yeterince tehlikede idi. Sırtında bir ürperti hissetti.
E-“Sana bir şey daha sormama izin ver. Sör Kasha, hiç birine bu şekilde yaklaşarak suikast düzenlediniz mi?”
K-“Bu ...”
Kelimelerini yavaşça bir araya getirdi. Sesinin monoton tonuna rağmen söylediği şey şok ediciydi.
K-“...Bu en iyi olduğum şey.”
Zaten olağanüstü yeteneklere sahip olan Kuhn suikast konusunda uzmandı... Elena’nın bir an için başı beladaydı ama bu beklenen bir şeydi. İlk tanıştıklarında bir şövalyedense bir suikastçıya daha uygun göründüğünü düşünmüştü. Elena, Carlisle’nin ne düşündüğünü merak ediyordu ama sorusunu cevaplamak için yanında değildi. bunun yerine Kuhn ile konuştu.
E-“Size direk olarak sormama izin verin. Göreviniz beni öldürmek olsaydı, Blaise Kalesinde beni öldürüp kaçabilir misiniz? Başarı şansınız nedir?”
K-“Gizli bir konuşma için bir kaleye girmekle birinin canını almak için kaleye girmek arasında fark var. Her değişkenin eklenerek hesaplanması gerekir. Ve Blaise Kalesi içinde çok yüksek bir başarı olasılığı yok. Daha çok bir suikasttan sonra canlı olarak kaçmak benim için neredeyse imkansız olurdu.”
Elena bu cevabı duyunca gülümsedi.
E-“Eğer bunu şu şekilde düşünürsek hayatını riske atarsan beni öldürebilir misin?”
Kuhn, Elena’nın kılıç konusundaki yetenekleri hakkında hiçbir bilgiye sahip değildi ama yine de başarılı bir suikast girişimi şansı vardı.
Kuhn ilk kez cevap vermemişti Elena bunu üstü kapalı onay olarak aldı. Ruford imparatorluğundaki kaç suikastçı şimdi Kuhn gibi cevap verebilirdi?
Kuhn Kasha. Geçmiş yaşamında hiç duymadığı bir isimdi. Carlisle’nin bu kadar yetenekli bir adama sahip olmasını kıskandı. ÇN: ben de kıskandım
E-“Size son bir soru sorayım.”
K-“Son bir soru soracağınızı söylemiştiniz zaten.” ÇN: akıllı bıdığım ya
Kuhn’un ifadesi anlaşılmaz görünüyordu ama Elena’nın tekrarlanan sorularını cevaplamaktan rahatsızlık duyuyormuş gibi savuşturdu. Gözlemi yanlış değildi ama anlamamazlıktan gelip yine de sorusunu sordu.
E-“Neden sorularıma cevap veriyorsunuz?”
Kuhn ile çok karşılaşmamıştı ama kişiliğini tek bakışta anlatabilirdi. Ona cevap vermesi garip görünüyordu. kuhn daha önce olduğu gibi kuru bir cevap verdi.
K-“Komutan bana koşulsuz olarak itaat etmemi söyledi.” ÇN: bunu ben bile düşündüm elena sen nasıl düşünemezsin
E-“Ah...”
Bu onun için yeni bir bilgiydi Carlisle’nin bu ayrıntılara dikkat etmesini beklemiyordu ama sandığından daha fazla ona yardımcı oluyordu. Henüz ona tam olarak güvenemiyordu ama hizmetlerini takdir etti.
Kuhn’un Majesteleri yerine Carlisle’yi komutan olarak çağırması biraz garip görünüyordu fakat kısa süre sonra bunu düşünmeyi bıraktı.
E-“Demek ki istediğim her şeyi yapacaksın.”
Kuhn’un yüzü seğirdi, elena yine de devam etti.
E-“Bir iyilik isteyeceğim. Bana imparatorluk ailesi ve başkentteki asillerin güç yapısı hakkında bilgi verin.”
K-“...anlaşıldı.”
E-“Lütfen mümkün olan en kısa sürede yapın.”
Kuhn bir an düşünmeyi bıraktı ve sessizce konuştu.
K-“Sizi daha sonra ziyaret edebilir miyim? Günlük ziyaret sürem kısıtlı. Bu yüzden biraz geç geldim.”
Kuhn, kendisini çağırdıktan birkaç saat sonra görünmesine rağmen gelişinin geç olduğunu düşünüyor gibiydi. Elena , Kuhn’un hızlı çalışmasına hayran kaldı.
E-“Geç ziyaret etmen sorun değil. Lütfen bilgileri bana ilet.”
K-“Evet, Leydim...”
Kuhn eğildi sonra odayı içeri girerken yaptığı gibi uysal bir şekilde terk etti. Sessizce geriye baktı bu gizemli genç adamın çalışmasından memnun kalmıştı. Düşman kurnaz olabilirdi ama müttefik olarak Kuhn’a sahipti. Carlisle’nın böyle insanları çekme yeteneğini övdü. Belki de düşündüğünden daha yetenekliydi. Anlaşmalı evliliğe devam etmek iyi bir fikirdi.
Masasındaki gazetelere döndü ve onları eskisinden daha dikkatli okumaya başladı.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.